behzat ç.'deki ercüment olayına benzer.
aslında tam olarak başrol değildir belki ama;
tüm olaylardaki çıban başıdır, her şeyin sorumlusudur, hikayenin ırzına geçendir.
mevzu onsuz bir hiç olsa da, o asla ortalıklarda görünmeyendir.
dolayısıyla da; mevzunun sonuca bağlanamamasındaki yegane sebeptir.
türk spor şike tarihinin başrol oyuncusunun filme sonradan dahil olması
böylesine sikimden bir davada olmayacaktır. olamayacaktır. nasıl ki ergenekon davasında devletin yıllarca pis işler için kullandığı adamlar hala ortada yoksa bu davada da asıl suçlu ortaya çıkmayacaktır. futbolumuza (b: şike, teşvik, prim) gibi kavramları sokan galatasaray asla şikeyle yargılanmayacaktır. çünkü burası türkiye.[ybkz]swh[/ybkz]
oynanan şey film değil sirk olduğu müddetçe, hiçbir zaman gerçekleşmeyecektir.
(bkz: güneş balçıkla sıvanmaz)
cnn türk'te ertem şener'in verdiği bilgiye göre, 2005-2006 sezonunun son maçında galatasaray'ın denizlispor'a teşvik primi verdiği iddiası nedeniyle gerçekleşen dahil oluş.
beklenen son
assolistler en son sahne alır.(bkz: şikenin assolisti cincon)
bana assolistler en son çıkar geleneğini anımsatandır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?