türk bayrağını yere indirmek

kürt, laz, çerkez... meselesi değildir. açılım adı altında halkı bölmek için seçilmiş yoldur. adaletsiz gelir dağılımının yol açtığı infiali, cehalet ve orospu çocukluğuyla birleştirip, üstünde münazara yürütülemez değerlere alçakça saldırmaktır.

içimdekileri şu an için küfür kullanmadan anlatmam imkansız...o yüzden tek bir şey söyliyeyim...gerisini varın siz anlayın....
"bak işte yaklaşıyor fırtına..."

o bayrağın seviyesine ulaşamayacakları için onu kendi seviyelerine çekmeye çalışan bilumum gerzeklerin yapmış olduğu eylemdir.
o bayrak yerde de olsa, yüceliğine erişilmez. anlamadınız, anlamayacaksınız. çünkü hepiniz malsınız.

inşallah bir gün denk gelirim dediğim mevzu.
cidden o zaman kimin gözü kara , kimin yüreği mert, kim davasına , topraklarına sahip görücez.

yapanın yanına kâr kalacak, hatta belki de istediklerini fazlasıyla almasına yol açacak eylemdir. eğer bu ve benzeri terör eylemlerini yapanlar, bir yandan allah yok din yalan diye bağırsalardı, işte o zaman hayatları kararırdı. bunu söylemedikleri müddetçe her şey serbest, her şey mübah. ellerinde pankartlarla kimseye zarar vermeden protesto eylemi yapan 17-18 yaşındaki çocuklara biber gazını dayayan polis, kendilerini taş ve molotof yağmuruna tutanları ve hatta tokat atanları seyreder, kafasnı kuma gömer. gücü yalnızca, gücünü fiziksel olarak değil kafasını çalıştırarak kullanana yeter çünkü. ülkenin anasını ağlatmak için kendini paralayanlar, molotof da atabilir, ortalığı savaş alanına da çevirebilir, her şeyi yapabilir. ama biraz düşünmeye, ülke için iyi bir şeyler yapmaya kalkan olursa, aman diyeyim maazallah. neler olabileceğini artık kestirebilmek bile zor.

o indirdikleri bayrağın altında olmak istemeyen insanların kalp krizi, kanser, aids, verem, götveren ve bilimum öldürücü hastalığın eline düşerek yok olmasını temenni ediyorum. demokratik açılım adı altında yapılan kürt açılımı oyununun ilk perdesidir, başbakanımız hz.rte'nin buyurduğu gibi en yakın zamanda başkanlık sistemine geçip eyaletlerini de hediye etmesiyle "the end" olacaktır.

gün gelip yapılması olağan karşılanması muhetemel olaydır. demokrasi adı ile bir şeyler yaparken işin içine bayrak katmak mantığı maalesef terörize hareketten başka bir yol değildir. o bayrak inmez ama direği nerenize girer bilmem