kendine yazık eden eski kaptanımız.
ben karakterim itibariyle "ettiğini kendine etmiş" adama kötü söz söylemem. hiç söylemedim. zaten bulmuş Allah'ından. adım gibi de emin ki milyon kere pişmandır küfrettiği takıma gittiği için. şu gün sorsam hayatımın en büyük pişmanlığı diyeceğine de adım gibi emin.
tümer'e bunu yaptırtan nedenleri tam olarak hiç birimiz bilemeyiz. ama dünyanın en şerefsiz, en haysiyetsiz insanı bile beşiktaş semtinde doğup, o takımın kaptanı olup, 1-2 maç önce kapalı tribünde taraftarla birlikte küfrettiği takıma gitmez. yalnızca askerlik ya da para meselesi olduğuna da inanmam. mutlaka işin içinde başka sebepler de var.
ama bizi ilgilendirmez işte. ne olursa olsun, nasıl bir sebep olursa olsun yapmamalıydı. asi ruh, isyankar kişilik bazılarına böyle şeyler yaptırır. ama koluna "only god can judge me" diye dövme yaptırmakla, o nispette güçlü olunmuyor tümer. insan o kadar güçlü bir varlık değil. sahip olduğu milyonlarca kalbi kendine karşı hayal kırıklığı ve esefle doldurmanın bedeli her insan için çok ağırdır.
benim için, beni terketmiş ve yaptıklarına çok pişman eski sevgili gibidir.
nefret etmem. edemem. çok sevdim çünkü. çok güzel günler geçti.
ama bağrıma da basamam. ihanet etti çünkü. bana değil belki ama yaşadıklarımıza, geçmişimize.
kimseden nefret etmedim, kimseye kin duygusu beslemedim ben hayatta. tümere de beslemem. besleyemem. severim hala, ama sevdiğimi de söyleyemem.
olmasaydı sonumuz böyle..
not: beşiktaşlıdır. beşiktaş sevdalısıdır, öyle de kalacaktır. ama bazı insanlar maldır işte böyle napıcaksın.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?