tayfur havutçu ya yetersiz diyen yazar

Bu bir tane değildir ve bunun aksini idda edenlere eksi yağdırlar. Gerçi bu benim hiç umrumda değil ama bu arkadaşların takım sporlarından ve futboldan zerre anlamadıkları ortada.
şimdi bizde bir laf vardır dere geçerken at değiştirilmez, ama carvalhal ile 15 maçta 2 galibiyet gelince bu biraz zorunlu oldu.
madem öyle at yarışından bir örnek verelim. Bilenler bilir at yarışlarının en usta jokeyi halis karataş'tır. şimdi diyelim yarış başladı bizim atın üstünde başka bir jokey var, yarış devam ediyor bizim at sonlarda 5 boy fark yemiş ve gitmiyor, sen misal halisi ata koyuyorsun ve diyorsun ki yarışı kazan.Yada hadi dirilt bu atı bakalım
Ama bu imkansız at hem fiziken, bitik hem mental olarak bitik yani burada suç halisin mi?
Tayfur hoca gelmiş fark 22 puan, bolu gibi dandik bir takıma elenilmiş, her maçta ayrı biri kırmızı yiyor, takımın sinirleri bitik, ona rağmen son 2 maçta en azından derli toplu futbol oynatmaya çalışıyor, maçlarda biraz şans biraz hakem faciaları olmasa belki puanlarda kazanılacak.Ama ilk maçta bomboş pozisyonda fernandes quaresmaya, trabzon maçına quaresma bomboş pozisyonda ne fernandese ne mustafaya pas vermez ise, oyuncular sadece kendine oynamaya çalışır takımı düşünmezlerse değil tayfur alex ferguson gelse bu durum değişmez.
Carvalhal gibi ne futbolculuk kariyeri ne antrenörlük kariyeri 5 para etmeyen bir adama tahammül eden ve de efendim bu adam iyi insan çığlıkları atanlar sabır edelim diyenler , kendi formasına ve milli takıma senerce hizmet etmiş , teknik direktör olarak klübe bir kupa kazandırmış kendi evlatlarına bu sabrı gösteremiyorlar .işte zaten beşiktaşın bugün bu durumda olmasının temel nedeni de bu zihniyet.
Yani artık bu yabancı hayranlığından vazgeçmek gerek, işte fatih terim işte şenol güneş işte ergin ataman , aydın örs tüm başarılılar türk hocalar ile kazanılmış yani artık bu tayfur hoca olur yada bir başkası bilmiyorum ertuğrul bunu başarıcaktı olmadı kimse arkasında durmadı, artık bu işlere son verip hocamızın arkasında durmalıyız isim önemli değil.

"futbolcusuna ibne diyen tayfur havutçu" kadar büyük bir yanlış içerisinde değildir sanırım. kulübü menajerlerin kucağına da itmemiştir mesela. menajerlerin gazına gelip futbolcu satıp, yine menajerlerin gazıyla futbolcu satın alma peşine düşmemiştir.

bu haliyle bakılınca tayfur havutçu'dan hallicedir.

beşiktaş ın bek sorunu yoktur diyen; kankisi olduğu herkesçe bilinen birtakım oyuncuları kayırıp, takımda bölünmeler yaratan; veli kavlak'ı transfer eden; yetkisiz ve çapsız bir menajerin oyuncağı olan; takımın başına geçebilmek için türlü ayak oyunları yapan ve bunu başaran bir hocadan hiçbir umudu olmayan yazardır. bunlardan biri de benim.

http://tinyurl.com/cpsf82w
http://tinyurl.com/d8sp6nj
http://tinyurl.com/c6e6pj8

sözlükten atıp tutan yazardır bunlar ayrıca bu formaya 213 maç hizmet etmiş ve 18 gol kazandırmış, milli formaya 45 maçta hizmet etmiş bir adamı, tanımadan etmeden kulaktan dolma bilgileri ile yerin dibine sokarlar.iki arkadaşın telefon görüşmesinde ortaya dökülen bazı laflardan ortaya çıkarlar ve kendi değerini aşağlayıp durular.Yok onu kayırırımış yok menejerlerin oyuncağı olmuş.
önemli olan tayfur değil, aynı şeyler ertuğrul ve rıza içinde yazıldı çizildi, medayanında gazı ile beşiktaş taraftarı bu oyuna geldi ve gelmeye devam ediyor.
şahsen tanıdığım tayfur hoca bu sözlükte ben dahil yorum yazan tüm yazarları beşiktaşlılık ve futbol konusunda 10 ile çarpar, ayrıca yanlış transfer söz konu ise tayfur hocaya gelene kadar sorgulanması gereken yüzlerce kişiler var bu klüpte.(yıldırım demirören,serdal adalı,sinan engin)
Ama sorun değil yine gelir bir yabancı şarlatan alır milyon euroları sonrada hedefimiz play-off der ve 20 küsür puan fark yer ve ülkesine döner beşiktaşımızın paraları yer. Diğeri de suçsuz yere hayatından 8 ay hapis yatar çıkınca yine beşiktaş için feda olsun der ve en zor dönemde görevden kaçmaz ama yaranamaz.

Not: bu ülkede göte göt denir, ayrıca türkiyede en yakın arkadaşına bile ulan ibnelik yapma gibi söylemler söylenir.Bu lafı cımbızla çekip vay gutiye ibne demiş demek absle iştigaldir.

carlos carvalhal'e "iyi adam" olduğu için katlanmakla; tayfur havutçu'ya "yüzüncü yılın kaptanı, seba'nın yeğeni, beşiktaş'ın çocuğu" diye katlanmanın tamamen aynı şeyler olduğunu düşünen biri olabilir.

beşiktaş'ın bir antrenörlük okulu olmadığının ayırdında olan ve takımın başına beşiktaş'ın "pişmiş" çocuklarından birini yakıştıran yazar da olabilir. zira tayfur havutçu'ya karşı çıkmanın, yabancı hoca yanlısı olma anlamına geldiğini düşünmek de düz mantığın dik alasıdır.

takıma kendince emekler vermiş, emeklerinden ziyade gönlünü vermiş bir futbolcu söz konusuyken; üstelik söz konusu futbolcu, başka bir takıma gönderilme ihtimalinin olduğu dönemde, beşiktaş'a gelmek için açıkta kalma pahasına direnmişken; bu adamdan bahsederken "ibne" kelimesini kullanan bir ahlaksızı midesi almıyor bile olabilir. üç kuruşluk bir menajerle telefonda yaptığı leş konuşma esnasında takımındaki bazı oyuncuları itin götüne sokmuşluğu olan, sonra ise o oyuncuları sahaya sürme mecburiyetinde kalan bu adamla işin yürümeyeceğini düşünen; takımın başarısının, kulüp içerisindeki aile ortamıyla da birebir bağlantılı olduğunu hesaba katan biri de olabilir.

uzun lafın kısası; tayfur havutçu'yu yetersiz görmek, futboldan ve takım oyunundan anlamamak değil, bir futbolseverin takımına dair öne sürdüğü şahsi bir görüştür. bu görüşün karşısında olanları köpek gibi azarlamaya çalışmak da tahammülsüzlüğün ta kendisidir. biz ne ara bu hale geldik bilmiyorum.

tayfuru carvalhal e değişecek duruma gelmiş yazardır.

beşiktaş için düşündüğüne göre, düşünmekle de yetinmeyip yazdığına göre, şahsımca değerli adamdır. hep yazsındır. tayfur hocaya yetersiz demesinin bence de çok haklı sebepleri vardır. örnek olarak bir bülent korkmaz var elimizde. adam geldiğinde, karabük küme düşüyordu, hemen hemen aynı kadro ile, sadece teknik direktör müdahalesi ile takımı ligde tuttu.
şimdi konumuza dönecek olursak, tayfurun elinde ki kadro yetersiz hatta çökmüş, futbolcuların yerinde yeller esiyor. ama sen teknik adam olarak bir fark yaratacaksın, dokuneşun hissedilecek.

tayfur havutçu'nun yetersiz olduğunu düşünmemdeki sebep şudur;

beşiktaş hiç bir zaman 11 tane yıldız ve en üst düzeyde oyuncuları kadrosunda toplayamayacaktır,ekrem'ler veli'ler herzaman olacaktır bu kulüpte..
bu yüzdendir ki; taktik bilgisi en üst düzeyde,oyuncu ilişkileri iyi olan,ekrem'den maicon,veli'den pirlo yaratabilecek kapasitede bir teknik direktör ister bu gönül.

tayfur havutçu için bu takımda kaptan olmuş kupalar kazanmış milli formayı terletmiş teknik direktör olmuş ama adam olamamış diyen kişidir

(bkz: e_onc)

he ne neden bu e_onc densiz i böyle şeyler konuşabiliyo derseniz:

amına koyim carvalhal değil mi takım gol atınca tribünde senin tv başında benim sevincimin aynısını klube de gösteren teknik direktör. hanginiz golden çok elin portekizli futbol tecrübesi yetersiz teknik direktör kariyeri ortada teknik direktörün sevincine daha az gülümsediniz.

hanginiz 'takımın ilk yarıdaki performansında ulan adama helal olsun nasıl da ivme yakaladı hem kendisinin değil tayfurun kurduğu takımla' demedi.

hanginiz guti nin gidişine tepki göstermeye başlayamadan fernandes in formu için 'amk bu adam bu lige fazla.. bu ligden barçada oynayabilecek tek adam bu..' demedi.

hee bi de tayfuru adam sanıp savunmadan önce bu sezonki beşiktaş ı t.i ve t.d yani tayfur içerdeyken ve tayfur dışardayken şeklinde değerlendirin isterseniz.

ve yine..

hee bide unutmayalım arkadaş biz toplamda iki sezon top oynayan pascal nouma ya gösterdiğimiz sevgiyi metin e ali ye feyyaz a şifo ya göstermedik -bunu pascal ı kötülemek için söylemiyorum yanlış anlaşılmasın-. bunun da bir sebebi varsa pascal ın takımdan gönderilirken yaşadığı adaletsiz durumdur. ve şuan aynı duruşu carlos için göstermeyerek neden kendimizle çelişelim ki biz nasıl orda doğamız gereği tepkimizi pascala sevgi gösterilerinde bulunarak gösterdiysek şimdi doğamıza aykırı olmaktan mı fişleneceğiz.

siki sağolsun carlos un pascal ın..

edit: tayfurun içerden çıkınca kendi takımının başına geçmeye korkan bir td olduğunu da kimse unutmasın.

evet öyke düşünüyorum çünkü,takımın şuan oynadığı oyun, carlos'un oynattığı oyundan hiçbir farkı yok. sistem aynı,taktik aynı,anlayış aynı. ha, sen atak oynarsın,önde basarsın,çift forvet oynarsın,vesayire.yine kötü sonuçlar alırsak, o zaman deriz ki, '' tayfur ne yapsın ? carlos'un enkazını toplamak çok zor. ''

diğer yazar arkadaşların söylediklerini eklemeden bile tayfur'u beğenmiyorum. düşün artık.

dingoc tam yerine basmış... karabük küme düşerken bülent korkmaz geldi takımı kurtardı. şimdi türkiye kupası için mücadele ediyorlar. demekki,tayfur iyi bir hoca olsaymış, en azından - bak yine küçük düşünüyorum - bu takıma güzel futbol oynatırmış.güzel futbol oynatsaymışta,bizde '' gelecek sezondan çok ümitliyiz '' diyebilseymişiz. ama yok diyemiyoruz. çünkü oyun,carlos'un oyunuyla aynı.

hayır benim anlamadığım konu, takımın başarısızlığı teknik direktöre değilde,oyunculara bağlanıyor. eh peki öyle olsun. o zaman biz niye teknik direktörlere bu kadar para veriyoruz ? madem herşey oyuncuda bitiyor,başkan kursun takımı,oyuncular çıksın oynasın.

sonuçta, başkanın ekstra birşey söylemesine gerek yok. şuan oynadığımız oyunu oynamamız için söyleceği şeyler şunlar olur :

- top rakipdeyken 11 kişiyle defans yapın
- top bizdeyken ilerde çoğalmayın,forvet yalnız kalsın,topu şişirin gitsin
- aman sakın çift forvet oynamayın,kesinlikle tek forvet.
- quaresma,sakın ceza sahasına yakın olma,kanada hapset kendini. sonuçta bu taraftarın bir günah keçisi bulması lazım değilmi ama ?