cumhuriyet mitingleri'nin genel seçimler için yapıldığını sanan beyinleri görmemize vesile olan eylemler bütünü. eğer açabiliyorsan, beynini iyice aç ve oku arkadaşım: cumhuriyet mitingleri, 2007 yılında yapıldı. temel amacı, abdullah gül'ün cumhurbaşkanı olmasına karşı çıkmaktı. karşılığında gördükleri sonuç, %50'lik bir seçim zaferi değil (ki böyle bir zafer hiç yaşanmadı zaten) gül'ün cumhurbaşkanı seçilmesiydi. bir de tabi mitinglere katılan herkesin "ergenekoncu" diye yaftalanıp hapse atılması. akp'nin en yüksek oy aldığı seçim ise, bundan 4 yıl sonraydı; 2011 genel seçimleri. bu seçimlerde, chp oyları, önceki seçimlere oranla ciddi ölçüde artmış, ancak tıpkı ösym'de yapılan hileler gibi bu seçime de hile karıştırıldığı için, akp sözümona "tarihi" bir oy oranıyla tek parti olarak iktidar olmuştur bir kez daha. o oyların ne kadar güvenilir olduğunu, ülke çapında sokağa dökülen insanları sayarak anlayabilirsiniz. ama onun yerine, başefendiniz gibi, bu kalabalığı yok saymayı tercih edersiniz. devam edin. kimin göt olup oturacağını, tarih elbet yazacak.
taksim gezi parkı direnişi
yarın köyiçinde toplanılıp 7 gibi gezi parkına doğru geçilecek. dewe erol abi sponsor ayarlayabilirse 1000 meşaleli efsane bir kutlama olacak gezi parkında. sözlükten gidilecekse haberleşilebilir
direniş olarak başlamış, provakatörlerle amacından sapmış, devrim yapma hayalleriyle son bulmuş olan eylemdir.
son bulduğu gün türkiyenin özgürleşeceği ve faşist yönetimlerin son bulacağı gündür, o güne kadar herkesin dediği gibi ''hey yer taksim her yer direniş'tir''. üzgünüm bu işten ne başkanaınız ne de ona hizmet edenler kolayca sıyrılamayacaksınız, halkın elleri yakanızda.
bu eylemleri "devrim yapma girişimi" olarak görmenin tek amacı vardır, o da insanları olabilecek en ağır cezadan yargılayıp korkutmak. fakat birazcık aklı ve vicdanı olan herkes bunun aslında bir darbe girişimi falan olmadığını bilir.
olaylar ilk başladığında "aman iki ağaç için kıyamet koparıyorlar yea" diyen insanlar bugün "çevrecilerin eylemleri haklıydı ama sonrası kötü" der duruma geldiler. öncelikle bir karar verin arkadaşım, madem çevrecilerin eylemleri haklıydı o zaman zamanında niye "iki ağaç için yea" diye ağız büktünüz?
"hükümeti yıkma girişimi" lafı artık oldukça kolay telaffuz edilir oldu. bunun tek sebebi de korku imparatorluğu altında insanları korkutup sindirmek. hayatınızda hiç devrim nasıl yapılır gördünüz mü acaba? bu insanlardan hangisi eline silah alıp devlete karşı savaş açtı? hayatını kaybeden 1 tane devlet görevlisi var ki o da düşerek hayatını kaybetti. ne var onun dışında? olm bir tane kurşun sıkılmadan devrim mi yapılır lan? akıl var mantık var. azıcık algılarınızı açın lütfen size verilenlerle yetinmeyin, düşünün ve sorgulayın.
ilk gün gezi parkında yapılan eylem tamamen çevreci bir eylemdi evet. fakat devletin orantısız müdahalesi ve aşırı güç kullanımı artık bardağı taşıran son damla oldu ve olaylar devletin faşizan tavrına tepki olarak şekil almaya başladı. bunu tutup da devrim yapmaya teşebbüsle falan bağdaştıranlar cidden komik oluyor.
kamu ya da özel kişi malına zarar vermeyen insanları yargılayabileceğin tek kanun maddesi "toplantı ve gösteri yürüyüşüne muhalefet" maddesidir. insanları sindirmek için devrim falan diye uydurmayın lütfen. devrim silahlarla yapılır, parka çadır kurarak değil.
olaylar ilk başladığında "aman iki ağaç için kıyamet koparıyorlar yea" diyen insanlar bugün "çevrecilerin eylemleri haklıydı ama sonrası kötü" der duruma geldiler. öncelikle bir karar verin arkadaşım, madem çevrecilerin eylemleri haklıydı o zaman zamanında niye "iki ağaç için yea" diye ağız büktünüz?
"hükümeti yıkma girişimi" lafı artık oldukça kolay telaffuz edilir oldu. bunun tek sebebi de korku imparatorluğu altında insanları korkutup sindirmek. hayatınızda hiç devrim nasıl yapılır gördünüz mü acaba? bu insanlardan hangisi eline silah alıp devlete karşı savaş açtı? hayatını kaybeden 1 tane devlet görevlisi var ki o da düşerek hayatını kaybetti. ne var onun dışında? olm bir tane kurşun sıkılmadan devrim mi yapılır lan? akıl var mantık var. azıcık algılarınızı açın lütfen size verilenlerle yetinmeyin, düşünün ve sorgulayın.
ilk gün gezi parkında yapılan eylem tamamen çevreci bir eylemdi evet. fakat devletin orantısız müdahalesi ve aşırı güç kullanımı artık bardağı taşıran son damla oldu ve olaylar devletin faşizan tavrına tepki olarak şekil almaya başladı. bunu tutup da devrim yapmaya teşebbüsle falan bağdaştıranlar cidden komik oluyor.
kamu ya da özel kişi malına zarar vermeyen insanları yargılayabileceğin tek kanun maddesi "toplantı ve gösteri yürüyüşüne muhalefet" maddesidir. insanları sindirmek için devrim falan diye uydurmayın lütfen. devrim silahlarla yapılır, parka çadır kurarak değil.
"bitti" deyince bitecek sananların varlığını gösteren eylem. nah bitti, yeni başlıyor daha.
edit: eksile eksile. kendi gözlerinle göreceksin nasıl olsa.
edit: eksile eksile. kendi gözlerinle göreceksin nasıl olsa.
(bkz: bu daha başlangıc mücadeleye devam)
bu akşam ıkı gun aradan sonra; araya katılacağım direniş. haber et sözlük.
bu akşam ıkı gun aradan sonra; araya katılacağım direniş. haber et sözlük.
Bastan sona hem reelde hem sanalda aktif oldugum direnis.sanırım ferit şahenk'ten sonra en cok ben zarar gördüm.finaller bok gibi gecti, bazilarina giremedim ama olsun.bunun dısında adımın vedat olması ve macları yeni acıktan izliyor olmam yuzunden geyik muhabbetlerine konu oldum.neyseki davulcu degilim.direnise devam
# 1903tesemttengeziye hastag'i ile bugün kartal heykelinden gezi parkına yürüyüş ile destek olunacak direniş.
ve tabii ki; (vurgula: geliyoruz!)
ve tabii ki; (vurgula: geliyoruz!)
şu direnişin darbe diye adlandırılmasının tek sebebi var;
(vurgula: akp'nin her şeyden mağdur şekilde çıkma politikası)
yahu bir kez de biz mazlumuz deyin ya. özür dileyin ya. ölmezsiniz. yemin ediyorum ben çok diledim ölmüyor insan. hala çıkmış herkes yok arka yüzü, yok şu yüzü, yok bu yüzü. yüz müz yok arkadaşım.
sabaha karşı 5'te düşman ülkesine işgale girer gibi planlar yapıp gezi parkında uyuyan insanların üzerine gaz sıkarsan, çadırlarını yakarsan onlar da seni böyle siker kardeşim.
hadi git şimdi darbe, erdoğan'ı yemek istiyorlar, faiz lobisi, cehape, dış mihraklar diye avut kendini.
(vurgula: akp'nin her şeyden mağdur şekilde çıkma politikası)
yahu bir kez de biz mazlumuz deyin ya. özür dileyin ya. ölmezsiniz. yemin ediyorum ben çok diledim ölmüyor insan. hala çıkmış herkes yok arka yüzü, yok şu yüzü, yok bu yüzü. yüz müz yok arkadaşım.
sabaha karşı 5'te düşman ülkesine işgale girer gibi planlar yapıp gezi parkında uyuyan insanların üzerine gaz sıkarsan, çadırlarını yakarsan onlar da seni böyle siker kardeşim.
hadi git şimdi darbe, erdoğan'ı yemek istiyorlar, faiz lobisi, cehape, dış mihraklar diye avut kendini.
http://www.youtube.com/watch?v=wOuLcP2BlJQ&feature=youtu.be
direnişin ilk günlerinde ülke gençliğinin dik duruşu sayesinde öyle ya da böyle konuyu / sebepleri belirli bir noktaya getirip sesin sağır sultana kadar duyurulması başarıldı. neydi bu ses demiyor artık hiç kimse. hak veren var hak vermeyen var. bu iki kitlenin yanında bir de ülke başbakanının görüşlerini sorgusuz sualsiz destekleyen bir kitle var ve sayıları azımsanamayacak kadar çok. benim açımdan mesela direniş özlediğim, fark ettiğim en önemlisi de içimde kalan bir çok konuyu gür bir sesle haykırmama sebep oldu. ilk günler polis ve halk arasında yaşanan ancak ne olduğunu oraya gitmeden anlayamayan insanların yorumsuz kalmasıyla geçiştirildi. bir kaç gün sonra aileler çocuklarını dinledi ne istediklerini anlayabilenler korkarakta olsa "git oğlum git kızım" diyerek çocuklarına destek verdi. orada gördüm ilk defa bir arkadaşı eliyle kurt işareti yaparken diğer arkadaşı zafer işaretini kaldırıyordu. ikisininde elleri birbirine değecek kadar yakındı. bundan daha güzel bir mesaj olabilir mi? rakı masasının ülke savunucuları ilk defa ses tonlarını sadece özgürlük ve hakları için birlikte yükseltiyordu. devlet büyüklerine gerek esprili bir yolla gerek ise en sert mizacıyla kişiler mesaj göndermenin peşindeydi. bu arada eyleme katılmayan anneler ve babalarda meydanlara yavaş yavaş gelmeye başladı. gezi parkının içi unutulmaz bir gurur tablosuydu. tansiyon her geçen gün biraz daha düşüyor halk işi çarptırmaya çalışan kişilere elinden geldiğince meydan vermiyordu. hatta beşiktaş semtinde ilk defa bu kadar rahat renkli takım atkıları takan insanlar dolaşmaya başladı. söylemeden geçemeyeceğim iyi tadını çıkarttılar kazan'ın, şairler parkı'nın. sonra devlet büyüklerinden sesler gelmeye başladı, %50 yi dedi evinde zor tutuyoruz. ne yapacaktı bu %50 sokaklara inip? komşusunu mu vuracaktı? faiz lobisi dedi. katılım bankalarının ne denli büyüdüğünü, spekülasyoncuların ne denli arttığını son on senede hesaba katmadan olmayan bir lobiyi gözümüze soktu? asarım dedi keserim dedi. en yakınında yer alan bürokratlar bile sakinlik çağrıları yapıyorken ülkenin en büyük bakanı insanlığa sığmayacak bir üslupla tehditler savuruyordu etrafa. biber gazıyla hayatında ilk defa tanışmış genel olarak eylem boykot herhangi bir şeye katılmamış çoğunluk gözlerini ay kadar açarak gelişmeleri izlemeye başladı. biz dedi çapulcu olduk, ayyaş olduk ancak düşman olmadık. hakkımızı savunmak için meydanlara çıktığımızda bizi olmaması gereken yollarla durdurmaya kalkan devlet polisine karşı polisin halkın polisi olduğunu anlatmaya çalışmaktan başka bir şey yapmadık diye diye kendilerini savunmaya çalışıyorlardı. bir kesim çok mutsuz diğer kesim ise çok saldırgan olmaya başladı. mutsuz olan kesim babasının her gece annesini döven adam edalarında bir adamla karşı karşıya kaldığını gördü. diğer kesim de sanki babasının dayısı amcası kardeştir ne yaparsa yapsın bir şey diyemeyiz moduna geçmişlerdi. hatta başbakanım sana bin orman bin ağaç feda dediler yetmedi, taksime gidelim hepsini ezelim diye bağırmaya başladılar. taksim net mesaj gönderdi ezmeye değil yüreğimize gelin burada hepinize yetecek kadar yer var diye diye onlara hala haklı davalarının ne olduğunu anlatmaya çalıştı. anlatmaya ne mümkün susmadı ülkenin en büyük bakanı, ölen oldu ölen yine de susmadı. yıkacağım dedi! yakacağım dedi! ben ne dersem o olur dedi. zamanında biz dinlemediler şimdi biz onları dinlemiyoruz dedi. yahu be adam zamanında bu millet senin yanında olmasaydı sen ne olabilirdin? camide grup seks yaptılar diyenlere bile meydan verdin camide içiyorlar dedin. ulan ne seksi ne içmesi bu ülkenin %70 abaza ne ara öğrendiniz siz grup seksleri şunları bunları nasıl bastırılmış duygular bunlar? diyemedik. evet artık sesimiz azaldı çocuklar. gezi parkında provokasyon var dediler halk yavaş yavaş kendini geri çekti. zina yapıyorlar, içki içip türbanlı kovalıyorlar dediler, yasin okutuldu kandil simitleri dağıtıldı görmediler, göstermediler. medya duy biz dedi, penguenlerle hitler belgeselleriyle susmayı tercih ettiler. ve üzülerek söylüyorum kaybetmeye başladık ya da ben yoruldum. sağıma soluma anlatamamaya başladım ne istediğimizi. çünkü halk gücünü bir gruba aitmiş gibi göstermemek için geri çekmeye başladı. çekmeyin arkadaşlar, hayat kısa ve ilerde çocuklarınıza anlatabileceğiniz bir kahramanlık direnişi var bu işin altında. gidin fırsatınız oldukça gezi parkına o kalabalık hiç azalmasın artık oradan. ben de yorgunluğumu gün içerisinde unutuyorum zaten işin başından beri. ayrıca kartal sözlük yazarlarına bir kezde kendi adıma teşekkür ediyorum. hiçbir olayı atlamadan tertemiz bir şekilde omuz omuza vererek ilk günden bu yana varlıklarını sürdürdüler. gerek beşiktaş semtini gerek ise taksim'i bir an olsun yalnız bırakmadılar. şu ana kadar gitmeyen yazarlarımız bir şey kaçırmadılar çorbada tuzum olsun istiyorsanız şimdi gidin çünkü işin en güzel halini asıl şimdi göreceksiniz. günlerce biber gazı, tomalardan sıkılan sulara polis şiddetine maruz kalan arkadaşlar sizleri orada görünce inanın daha mutlu oluyorlar. sen gelme newcastle
bu sabah itibariyle polis meydanda "düzenleme" yapmak amacıyla toma ve akreplerle meydana girdi, vali mutlu pankartları toplamak için yapıldı şeklinde tweetler atıyor sürekli o halde kendisine sormak istiyorum ardı ardına atılan gaz bombaları nedir? meydanda pankart toplayacaksan bütün siyasi partileri topalyacaksın. gezi parkı na dokunulmayacak gençler parkta kalsın provakasyona gelmesin diyor sayın vali doğru söylüyor ancaaakkk gezi parkının hemen yanındaki caddeye atılan gaz kapsülleri nedir?
siyasi grupların hiç mi sucu yok kesinlikle var, kasalarla taşları siseleri toplayıp gezi parkının hemen baslangıcında polise atanlar bu sayede polisi geziye cekiyorlar bunların gazına evet gelinmemelidir
siyasi grupların hiç mi sucu yok kesinlikle var, kasalarla taşları siseleri toplayıp gezi parkının hemen baslangıcında polise atanlar bu sayede polisi geziye cekiyorlar bunların gazına evet gelinmemelidir
bu sabah itibariyle, senaryosunu hükumetin yazdığı, yönetmenliğini valinin yaptığı, başrollerini de üniformalı ve sivil polislerin paylaştığı, müthiş bir açık hava tiyatrosunun oynandığı direniş. stv dizileri bile bundan daha inandırıcıdır lan.
barikatlar kurulmaya baslandı talimhane de
11 haziran 2013 tarihinde taksim meydanına giren polis ve onlara molotof atan eylemcilerle tv'lerde anılmaya başlanacak direniş. polisin hayatı normalleştirmek için meydana girmesi, ortalığı düzenlemesine varım. ama 6 tane ne idüğü belirsiz adamı polislerin üzerine salmak olsa olsa komedidir. direnişle alakası yoktur
ve istenilen oldu gezi parkına gaz atışları başladı
yıllardır kimsenin başaramadığı şeyi başaran direniş. ben dahil olmak üzere, son iki haftadır pek çok kişi şunu söylüyor: "demek yıllarca doğu'da olanları bize bu medya anlattı. kim bilir ne yalanlar söylediler."... bu çok önemli. çözüm süreci, akil insanlar falan hikâye. hiçbir süreç başaramazdı bunu. bir düşünün yahu, 4 saattir izlediğimiz tiyatroyu ve internet diye bir şey yokken yazılabilecek senaryoları düşünün. devlet haricindeki bütün düşmanlar hayalîdir ve hepsini yaratan da devletin ta kendisidir. bu direnişin en büyük kazanımı, bunu zamanla herkesin anlaması olacak.
(bkz: bu daha başlangıç mücadeleye devam)
(bkz: bu daha başlangıç mücadeleye devam)
bugün yaşananlar dakikası dakikasına şuradan takip edilebilir:http://www.sendika.org/2013/06/direnisin-merkezi-taksim-meydanina-saldiri-suruyor-dakika-dakika/
şu an belediye ekipleri, taksim çevresindeki duvarları boyuyor...
https://pbs.twimg.com/media/BMd0iEOCcAAPqbJ.jpg:large
https://pbs.twimg.com/media/BMd0iEOCcAAPqbJ.jpg:large
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?