sebebi hakkında bazı merak edilenleri cevaplandıralım;
(vurgula: 1. dünya'nın en güzel köprü projesi olan 3.köprüye mi?) buna gereken cevabı padişahımısssss efendimissss versin;http://www.zaytung.com/fotos/erdogan_vs_erdogan.jpg
(vurgula: 2. hollanda'ya dönmeyelim diye çocukların porno sitesine girişini engelleyen düzenlemeye mi?) evet tam olarak buna. ben senin girdiğin siteye karışıyor muyum? sen de benimkine karışmayacaksın o zaman. porno izlemek istiyorsam izlerim, kimseyi de bağlamaz. ( hayat tarzı dayatmayan akp hükümeti)
(vurgula: 3. hem ruhu hem bedeni hasta bir toplum olmayalım diye alkol satışına getirilen düzenlemeye mi?) evet evet buna. ben senin içki içmemene, ya da ayranı hangi saatte içeceğine karışıyor muyum? sana da karışmak düşmez o zaman. mevzuyu başbakan gibi alkollo araç mevzusuna çekmeyelim, ona en ağır cezayı versinler kimsenin gıkı çıkmıyor. ha ama eğer ölümlü trafik kazalarından çok rahatsızsanız önce başbakanınızın oğluyla ilgilenin. ( hayat tarzı dayatmayan akp hükümeti )
(vurgula: 4. kürtaj doğum kontrol yöntemi değildir,bebekleri öldürmeyin diyen yasaya mi?) evet biraz da buna. milletin bacak arasından elinizi çekin artık. şu kadar çocuk doğur, kürtaj olma vs vs. bırakın insanlar versin kararı. ( hayat tarzı dayatmayan akp hükümeti )
(vurgula: 5. kur'an'ın okullarda seçmeli ders olmasına mı? ) seçmeli ders oldu gördük, kuran dersi seçmeyen çocuklar dinsizlikle itham edilir oldu.
(vurgula: 6. saçını örtmek isteyenlerin bu isteği uygulayabilmelerine mi?) saçını örtmek isteyen elbette örtsün buna eyvallah, ama metroda birbirine sarılan sevgililere de karışılmasın. ( hayat tarzı dayatmayan akp hükümeti )
(vurgula: 7. çalışan annelerin kreş parasını devletin ödemesine mi?) ( 10 yılda yapılan ender icraatlerden )
(vurgula: 8. asgari ücretin 1000 tl ye çıkmasına mı? (yeni anayasa da onaylandı)) (yeni anayasa? yeni anayasa yapılmış ve haberimiz yokmuş :/ )
9. enflasyonun yıllık %9.5 seviyesinde kalmasına mı? ( zerre sevmesem de kemal derviş politikalarına devam ederek gelinen bir nokta, yine de takdire şayan )
10. ımf belasından kıçımızı kurtarmamıza mı? ( peki ya dış borç? ali'ye olan 10 lira borcumu ödedim ama başkalarına 100 lira borcum oldu. olsun, ali'ye borcum yok sonuçta buna bak. ali önemli.)
(vurgula: 11. ortadoğu'da ve dolayısıyla dünya'da söz sahibi olmamıza mı?) dünya'da söz sahibi olmak? afaghjakal diyeceğim sadece.
(vurgula: 12. ordudaki en yetkili yahudilerin, pkk işbirlikçisi subayların, ergenekoncuları'ın cezalarını çekmesine mi?) bak işte burada sertleşirim. gelsin isteyen delilleriyle insanların masumluklarını anlatayım. ama bunları bildiği halde oradaki insanların hapis yatmasına ses çıkarmayan varsa insan değildir.
(vurgula: 13. sgk ve sağlık hizmetlerinin en iyi seviyeye getirilmesine mi?) 1 liralık ilaca 12 lira vermek zorunda kalmak gibi, harikulade.
(vurgula: 14. tam maaş almasına rağmen hastanede yarım gün çalışan doktorun rahatının kaçmasına mı?) ne geçti ele? profsuz doçentsiz hastaneler. tabi aceleyle prof ya da doçent yapılan bademleri saymazsak.
(vurgula: 15. öğrenme yaşının 0-7 olduğu gerçeğine rağmen okula başlama yaşının 7 den 5.5'a indirilmesine mi? ) hangi eğitim kurumunun görüşünü aldın bunu yaparken? medrese eğitim sistemi diye insanlara zorla direttin bunu da. madem 0-7 arası en iyi dönem 0 yaşında al okula. [ybkz]swh[/ybkz]
(vurgula: 16. okullarda tablet ve internetle eğitim verilmesine mi?) dostum bu rant bir harika.
(vurgula: 17. savunma sanayiye yapılan yatırımlara mı? ) lan uçak kullanacak pilotun kalmadı. genelkurmay başkanın terörüsitler için "onlar bize saldırdı valla yoksa biz onlara bulaşmıyoduk ondan silah sıktık :((((" diye açıklama yapar oldu.
18. göktürk 2 uydumuzu yapmamıza mı? çin tarafından yapılan, norveç'ten görüntüleri gelen milli uydu. koçum benim.
19. yerli savaş uçağımızın tasarım çalışmalarının başlamasına mı? tasarım denilince şey geldi aklıma. hani şu akp yandaşı jet fadıl da bi araba tasarlamıştı sahi. ne oldu ona?
(vurgula: 20. silahlı kuvvetlerin ihtiyacı olan savunma sistemlerinin %55 ini kendimiz üretir hale gelmemize mi? ) daha yerli araba yapamıyoruz biz. fanteziye gerek yok.
(vurgula: 21. binlerce km. duble yol ve oto yollara mı? ) karadeniz'in anası sikildi. çevrecinin daniskası duysun lütfen. ayrıca buradan elde edilen rant dudak uçuklatır. akp yandaşı olmayıp ihale alan kim var? sektörün içindeyim gelin anlatayım.
(vurgula: 22. toplam 25000 metreden fazla tünellere mi? ) tünel yaptı akp oyumuz akp'ye
(vurgula: 23. sözleşmeli öğretmenlere 12 ay maaş hakkı sağlanmasına mı? ) sözleşmeli öğretmen? kadro versene. yok o olmaz. bu sözleşmeli öğretmen kavramı nereden geldi ki sahi?
(vurgula: 24. üniversitelerde harçların kaldırılmasına mı? ) parasız eğitim isteyen öğrenciler halen hapis yatarken kaldırıldı farkında mıyız? kaldırılması elbette takdire şayan olsa da bunları da unutmayalım.
(vurgula: 25. öğretmen lisesi mezunlarına karşılıksız burs verilmesine mi? ) bunu alırsan başbakanlık bursu alamıyorsun. e ne getirisi var fazladan?
(vurgula: 26. milli eğitim bakanlığına ayrılan dev bütçeye mi? ) dev bütçe? agahjakl. 65 kişilik sınıflar var istanbul'un göbeğinde. o dev bütçeden ufak bir miktar ayırsak?
(vurgula: 27. roketsan tarafindan geliştirilen aktif lazer güdümlü türk füzesi cirit'i dünya pazarına sokmamıza mı? ) inşallah iyi yerlere gelir.
(vurgula: 29. namaz kılan bir başbakan olmasına mı? ) namaz kılmasına kim laf etti? çevrendeki dolandırıcıları [ybkz]swh[/ybkz] koruyup kollayıp çevrendeki işadamlarına rant sağlıyorsa eğer o başbakan eleştirilen bu olur. namazı kimseyi rahatsız etmiyor. ayrıca;https://fbcdn-sphotos-f-a.akamaihd.net/hphotos-ak-ash4/p480x480/426700_178324245666998_1488630822_n.png
(vurgula: 30. terörün bitmesine, 20 yaşında oğullarımızın askerden eve sağ dönmesine mi?) onu biraz bekleyelim mi? ya apo'nun bağımsızlığı ve özerklik seçenğini kabul edeceğiz ya da olanları hep birlikte göreceğiz.
(vurgula: 31. daha aklıma gelmeyen bir sürü harika icraatlara mı ?) dostum bu icraatlar bir harika
ekleme: seçimle gelen elbette seçimle gider, kimse şunların kellesini alalımda yeni hükümet gelsin demiyor. fakat demokrasi=sandık değil be canım benim. inan ki değil. demokrasilerde dengeleyici unsurlar vardır. yargı denetimleri vardır. çoğunluğun azınlığa tahakkümü yoktur. "ben dedim olacak" denmez mesela demokraside.
ha bir de sandık demişken; o seçim barajı niye %10 ? temsilde adalet sağlanmasın diye olabilir mi?
taksim gezi parkı direnişi
gereken cevap zaten verilmiş.
kendi zenginini yaratan bir tayyip'e,
medyayı, haber alma hakkını engelleyen bir tayyip'e
kendi gibi olmayanı dışlayan, tek tip insan yaratmaya çalışan tayyip'e
başkalarının iç işlerine gereğinden fazla karışan tayyip'e,
halkını sadece seçimde düşünen, ona sadece seçimde önem veren sonra ise "ben ne dersem o olcak" diyen bir diktatöre,
en ufak eleştiride kendini hapiste bulmana sebep olan diktatöre.
dinimi istediğim gibi yaşamama engel olanlara,
o anlattığın yollar köprüler suudi arabistan'da alası yapılıyor ama halk açlıktan ölüyor. kral kuzu, para falan dağıtınca sevinen bir halk böyle mi olmasını istiyorsun be güzel kardeşim.
devletin başına neden geldiğini düşün bu işleri yapmak için değil mi? ki yapılan işlerde ne rantlar dönüyor birileri cukkalıyor sen de alkışlıyorsun.
bir de artık chp yapıyor falan diye kendinize düşman aramayın. halk ayaklandı. akp ye oy veren de diğer partilere oy veren de, hiç oy vermeyen de.
bir de artık mapğduru oynamayı bırakın şu türbanı falan bi'karıştırmayın sıkılmadınız mı? hep aynı ağlak tavırdan.
son sözüm de başbakan bir insandır unutmayın. senden benden farkı olmayan bir insan. "müslümanım müslümanım" diye dolaşırken unuttuğunuz bir şey var biz allah'a inanıyoruz siz kime inanıyorsunuz kime tapıyorsunuz?
son olarak allah aşkına kendi fikirlerinizle konuşun, başbakandan duyduklarınızla değil.
kendi zenginini yaratan bir tayyip'e,
medyayı, haber alma hakkını engelleyen bir tayyip'e
kendi gibi olmayanı dışlayan, tek tip insan yaratmaya çalışan tayyip'e
başkalarının iç işlerine gereğinden fazla karışan tayyip'e,
halkını sadece seçimde düşünen, ona sadece seçimde önem veren sonra ise "ben ne dersem o olcak" diyen bir diktatöre,
en ufak eleştiride kendini hapiste bulmana sebep olan diktatöre.
dinimi istediğim gibi yaşamama engel olanlara,
o anlattığın yollar köprüler suudi arabistan'da alası yapılıyor ama halk açlıktan ölüyor. kral kuzu, para falan dağıtınca sevinen bir halk böyle mi olmasını istiyorsun be güzel kardeşim.
devletin başına neden geldiğini düşün bu işleri yapmak için değil mi? ki yapılan işlerde ne rantlar dönüyor birileri cukkalıyor sen de alkışlıyorsun.
bir de artık chp yapıyor falan diye kendinize düşman aramayın. halk ayaklandı. akp ye oy veren de diğer partilere oy veren de, hiç oy vermeyen de.
bir de artık mapğduru oynamayı bırakın şu türbanı falan bi'karıştırmayın sıkılmadınız mı? hep aynı ağlak tavırdan.
son sözüm de başbakan bir insandır unutmayın. senden benden farkı olmayan bir insan. "müslümanım müslümanım" diye dolaşırken unuttuğunuz bir şey var biz allah'a inanıyoruz siz kime inanıyorsunuz kime tapıyorsunuz?
son olarak allah aşkına kendi fikirlerinizle konuşun, başbakandan duyduklarınızla değil.
2 haziran günü dolmabahçe'de polis tarafından linç edilmeye çalışılan gencin kaleminden, o gece yaşananlar ve öncesi:
http://www.selcukuygur.com/2013/06/04/dolmabahce-polis-siddeti-goruntulerinin-marjinal-capulcusu-neden-orada-dusen-son-adamdim/
http://www.selcukuygur.com/2013/06/04/dolmabahce-polis-siddeti-goruntulerinin-marjinal-capulcusu-neden-orada-dusen-son-adamdim/
hafiften sulandırılmaya başlayan direniş. şahsen canımı sıkan bazı şeyler var.
- gezi parkı'ndaki ortamın, iyiden iyiye, dış dünyadan bağımsız bir şenlik ortamı hâlini alması. tamam, bu bir savaş değil, direniş. ama son 1 haftadır en çok bıktığım laf da şu: "provokasyonlara gelmeyin arkadaşlaaağğğğr!" yahu senin 500 metre ötende, insanlar ölümle burun buruna gelmiş, göz gözü görmüyor, sen orada halaylar çekip şarkılar falan söylüyorsun bir de üstüne ahkâm kesiyorsun. dün mesela, şöyle bir olay oldu. semt bizim aşk bizim ile akşam gezi parkı'nda buluştuk. biraz takıldık orada. sonra dolaşalım dedik, meydanda çarşı'nın gelişine denk geldik. akm'nin çatısındakilerle karşılıklı tezahüratlar falan. güzel bir ortam. sonra gümüşsuyu'ndan aşağı inmeye başladık. kurulan barikatlara ağzımız açık bakarak. aşağılara doğru kalabalık gruplar vardı, tezahüratlar yapıp sloganlar atıyorlardı. beleştepe'ye kadar inip, karşıya geçip stadın önünde durduk. tam o sırada, karşı tarafta, beleştepe'de duran çocuklar "toma geliyor, bu tarafa gelin." diye seslendi. aşağıda, sahil tarafında bir tane gördük. telaşlanmadan karşıya geçmeye çalışırken, sağıma baktım ve yukarıdan da bir tane geldiğini gördüm. 50 metre kadar yakınımdaydı ve yolun ortasında ikimizden başka kimse yok. koşmaya başladık mecburen, onlar da aynı anda su sıkmaya başladı. bayır yukarı koşmaktan, kalbimiz ağzımızdan çıkacak noktaya geldi ama tehlikeyi atlatıp tekrar taksim'e çıkmayı başardık. sonra da evlere döndük zaten. eve gelip twitter'a baktığımda, gümüşsuyu'ndan haberler gelmeye devam ediyordu. gaz atılıyor, çatışma başladı, vs. ntv'yi açtım, canlı yayın yapıyor dolmabahçe'den. "bir grubun polisi kışkırtmasıyla başlayan olaylar" şeklinde veriyor haberi. twitter'a bakıyorum, aynı ağız. millet "provokasyon" deyip duruyor. bizzat şahidiyim olayın başlangıcının ve en ufak bir kışkırtma olmadı. herkes kendi halinde takılırken, durduk yerde, geçerken su sıktı millete. sırf zevk için. yani evet, provokasyon var ama yapan halk değil, polis. yazdım yazdım, fazla yankı uyandırmadı. sonra olayın içinde olan birkaç kişi daha yazınca inanmaya başladı millet. kısacası, bu "provokasyonlara gelmeyelim" olayının tamamen boku çıkmış durumda. yukarıda anlattığım olayın aynısı, aynı saatlerde adana'da yaşandı. gece boyunca atatürk parkı'nda olan arkadaşım arayıp anlattı. parkta çoluk-çocuk, genç-yaşlı, kendi halinde oturan insanlara, birden bire gelip gaz ve su sıkmış polis. kalabalığı dağıtmış ve gitmiş. ne bu şimdi? kim provokatör?
- artı, istanbul dışındaki şehirlerde yaşanan olaylarda resmen katliam yaşanmış, 3 kişi ölmüş ama gezi parkı'nda hâlâ, rahatsız edici bir "hayat sevince güzel" havası. tamam "abdullah cömert onurumuzdur" pankartı asmışsın ama ortam, bir şenlik ortamı. ayıp. polis, insanların kafasına sıkıyor, insanlar ölüyor ve sen orada, dış dünyayla bağlantılarını koparmış bir yerde oturup "yapmayın, amacından sapmasın" diyorsun. kim saptırıyor, kim yapıyor?
- "kandil günü" vurgusu. bu mesele o kadar büyüdü ki, kandil üzerinden vurmaya çalışanlardan çok, buradan vurulmasından korkanlar konuştu bunu. adeta eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürüldü. anladık anasını satayım, kandil günü ortalıkta içki içip, millete malzeme verilmeyecek. sağır sultan duydu. tamam. abartıp, malzemeyi kendi ellerinle verme.
- medyanın, olayları yayınlamaya başladığı günden (6. gün) itibaren aniden ortaya çıkan "polisle uzlaşma" vakaları. iki gün önce beşiktaş'ta başladı. sonra başka yerlerde de olmuş. polisle sohbet eden vatandaş videoları çıkmaya başladı ortaya. bu konudaki rahatsızlığımı, ekşi sözlük'te yazılan bir entry, çok güzel anlatmış:http://eksisozluk.com/entry/34350839?utm_source=facebook&utm_medium=wall&utm_campaign=social&utm_content=4+haziran+2013+ankara+eylemleri&utm_term=0 sosyal medyayı takip etmeyen ve olayları ana akım medyadan duyan insanlarda, polisin nefsi müdafaa yaptığı kanısı oluşturulmaya çalışılıyor. içişleri bakanı ve bülent arınç'ın açıklamaları da bunun bir kanıtı.
- gezi parkı'ndaki lay lay lom havanın, sosyal medyaya da sıçraması ve insanların yavaş yavaş, goygoya geri dönmesi. abdullah cömert'in cenazesi kaldırılalı 24 saat bile olmadı oysaki.
- atatürk kültür merkezi'ne asılan siyasi içerikli pankartlar. pazar günü, chp mitingi iptal edip alana gelecek diye kıyamet koptu. "kimse bunu siyasi bir direniş haline getiremez. kimse bundan nemalanamaz!!" diye atıp tutanlardan geçilmedi ortalık. ama akm'de asılı duran pankartlara, birkaç kişi dışında kimseden tepki yok. bu tavır, başbakan'ın tavrına çok benziyor. o da takmış kafayı "cehape"ye; ne olsa onlar suçlu. direnişe chp katılınca ortalığı ayağa kaldırıp, türlü türlü sol partiler alanı işgal edince susmanın da bundan pek bir farkı yok sanki.
şu an aklıma gelenler bunlar. iş, gittikçe amacından sapmaya başladı. umarım böyle böyle insanlar olayın amacını unutup da, sonunda sessizce evlere dağılmaz.
edit: en önemlisini unuttum; çarşı muhabbeti. bitirin artık şunu. hayranlık duyma demiyorum, hobi olarak yine duy [ybkz]swh[/ybkz] ama bokunu çıkarma. önüne geleni "çarşı" etiketi altında toplayıp, insanları zor durumda bırakma.
- gezi parkı'ndaki ortamın, iyiden iyiye, dış dünyadan bağımsız bir şenlik ortamı hâlini alması. tamam, bu bir savaş değil, direniş. ama son 1 haftadır en çok bıktığım laf da şu: "provokasyonlara gelmeyin arkadaşlaaağğğğr!" yahu senin 500 metre ötende, insanlar ölümle burun buruna gelmiş, göz gözü görmüyor, sen orada halaylar çekip şarkılar falan söylüyorsun bir de üstüne ahkâm kesiyorsun. dün mesela, şöyle bir olay oldu. semt bizim aşk bizim ile akşam gezi parkı'nda buluştuk. biraz takıldık orada. sonra dolaşalım dedik, meydanda çarşı'nın gelişine denk geldik. akm'nin çatısındakilerle karşılıklı tezahüratlar falan. güzel bir ortam. sonra gümüşsuyu'ndan aşağı inmeye başladık. kurulan barikatlara ağzımız açık bakarak. aşağılara doğru kalabalık gruplar vardı, tezahüratlar yapıp sloganlar atıyorlardı. beleştepe'ye kadar inip, karşıya geçip stadın önünde durduk. tam o sırada, karşı tarafta, beleştepe'de duran çocuklar "toma geliyor, bu tarafa gelin." diye seslendi. aşağıda, sahil tarafında bir tane gördük. telaşlanmadan karşıya geçmeye çalışırken, sağıma baktım ve yukarıdan da bir tane geldiğini gördüm. 50 metre kadar yakınımdaydı ve yolun ortasında ikimizden başka kimse yok. koşmaya başladık mecburen, onlar da aynı anda su sıkmaya başladı. bayır yukarı koşmaktan, kalbimiz ağzımızdan çıkacak noktaya geldi ama tehlikeyi atlatıp tekrar taksim'e çıkmayı başardık. sonra da evlere döndük zaten. eve gelip twitter'a baktığımda, gümüşsuyu'ndan haberler gelmeye devam ediyordu. gaz atılıyor, çatışma başladı, vs. ntv'yi açtım, canlı yayın yapıyor dolmabahçe'den. "bir grubun polisi kışkırtmasıyla başlayan olaylar" şeklinde veriyor haberi. twitter'a bakıyorum, aynı ağız. millet "provokasyon" deyip duruyor. bizzat şahidiyim olayın başlangıcının ve en ufak bir kışkırtma olmadı. herkes kendi halinde takılırken, durduk yerde, geçerken su sıktı millete. sırf zevk için. yani evet, provokasyon var ama yapan halk değil, polis. yazdım yazdım, fazla yankı uyandırmadı. sonra olayın içinde olan birkaç kişi daha yazınca inanmaya başladı millet. kısacası, bu "provokasyonlara gelmeyelim" olayının tamamen boku çıkmış durumda. yukarıda anlattığım olayın aynısı, aynı saatlerde adana'da yaşandı. gece boyunca atatürk parkı'nda olan arkadaşım arayıp anlattı. parkta çoluk-çocuk, genç-yaşlı, kendi halinde oturan insanlara, birden bire gelip gaz ve su sıkmış polis. kalabalığı dağıtmış ve gitmiş. ne bu şimdi? kim provokatör?
- artı, istanbul dışındaki şehirlerde yaşanan olaylarda resmen katliam yaşanmış, 3 kişi ölmüş ama gezi parkı'nda hâlâ, rahatsız edici bir "hayat sevince güzel" havası. tamam "abdullah cömert onurumuzdur" pankartı asmışsın ama ortam, bir şenlik ortamı. ayıp. polis, insanların kafasına sıkıyor, insanlar ölüyor ve sen orada, dış dünyayla bağlantılarını koparmış bir yerde oturup "yapmayın, amacından sapmasın" diyorsun. kim saptırıyor, kim yapıyor?
- "kandil günü" vurgusu. bu mesele o kadar büyüdü ki, kandil üzerinden vurmaya çalışanlardan çok, buradan vurulmasından korkanlar konuştu bunu. adeta eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürüldü. anladık anasını satayım, kandil günü ortalıkta içki içip, millete malzeme verilmeyecek. sağır sultan duydu. tamam. abartıp, malzemeyi kendi ellerinle verme.
- medyanın, olayları yayınlamaya başladığı günden (6. gün) itibaren aniden ortaya çıkan "polisle uzlaşma" vakaları. iki gün önce beşiktaş'ta başladı. sonra başka yerlerde de olmuş. polisle sohbet eden vatandaş videoları çıkmaya başladı ortaya. bu konudaki rahatsızlığımı, ekşi sözlük'te yazılan bir entry, çok güzel anlatmış:http://eksisozluk.com/entry/34350839?utm_source=facebook&utm_medium=wall&utm_campaign=social&utm_content=4+haziran+2013+ankara+eylemleri&utm_term=0 sosyal medyayı takip etmeyen ve olayları ana akım medyadan duyan insanlarda, polisin nefsi müdafaa yaptığı kanısı oluşturulmaya çalışılıyor. içişleri bakanı ve bülent arınç'ın açıklamaları da bunun bir kanıtı.
- gezi parkı'ndaki lay lay lom havanın, sosyal medyaya da sıçraması ve insanların yavaş yavaş, goygoya geri dönmesi. abdullah cömert'in cenazesi kaldırılalı 24 saat bile olmadı oysaki.
- atatürk kültür merkezi'ne asılan siyasi içerikli pankartlar. pazar günü, chp mitingi iptal edip alana gelecek diye kıyamet koptu. "kimse bunu siyasi bir direniş haline getiremez. kimse bundan nemalanamaz!!" diye atıp tutanlardan geçilmedi ortalık. ama akm'de asılı duran pankartlara, birkaç kişi dışında kimseden tepki yok. bu tavır, başbakan'ın tavrına çok benziyor. o da takmış kafayı "cehape"ye; ne olsa onlar suçlu. direnişe chp katılınca ortalığı ayağa kaldırıp, türlü türlü sol partiler alanı işgal edince susmanın da bundan pek bir farkı yok sanki.
şu an aklıma gelenler bunlar. iş, gittikçe amacından sapmaya başladı. umarım böyle böyle insanlar olayın amacını unutup da, sonunda sessizce evlere dağılmaz.
edit: en önemlisini unuttum; çarşı muhabbeti. bitirin artık şunu. hayranlık duyma demiyorum, hobi olarak yine duy [ybkz]swh[/ybkz] ama bokunu çıkarma. önüne geleni "çarşı" etiketi altında toplayıp, insanları zor durumda bırakma.
en başa edit: malum süreçlerde kızdırdığım, trollediğim herkesten özür dilerim. yetiştiğim çevreden ötürü böyle düşünüyordum. üniversiteye başlayıp olgunlaştığımda, kendi doğrularımı görmeye başladığım zaman; kafa yapım değişti, görüşlerim, hayata bakışım hepsi değişti. bunu yeni entrylerimde farketmişsinizdir zaten, ama yine de bu editi yapmak istedim.
polis müdahalesinin abartıldığı direniştir. bize akıl veren ülkelere bir göz atalım ne dersiniz ?
http://imgim.com/969633_400448966740105_418219578_n.jpg
direnişe laf yok, fakat 90 tane polis arabası kundaklayan, 244 polisi yaralayan, çevredeki dükkanlara saldırıp insanların güvenliğini tehdit edenlere karşı tabikide karşı koyulacak.
edit: çok şey yazardım ama sadece özür dilerim bu saçmalıklarımdan ötürü, yanılmış ve kandırılmışım.
polis müdahalesinin abartıldığı direniştir. bize akıl veren ülkelere bir göz atalım ne dersiniz ?
http://imgim.com/969633_400448966740105_418219578_n.jpg
direnişe laf yok, fakat 90 tane polis arabası kundaklayan, 244 polisi yaralayan, çevredeki dükkanlara saldırıp insanların güvenliğini tehdit edenlere karşı tabikide karşı koyulacak.
edit: çok şey yazardım ama sadece özür dilerim bu saçmalıklarımdan ötürü, yanılmış ve kandırılmışım.
rusya'dan destek verilen direnişlerdir. bakalım neden veriyorlarmış desteği ne dersiniz ?
http://imgim.com/10168_400437513407917_1366482200_n.jpg
http://imgim.com/10168_400437513407917_1366482200_n.jpg
polis müdahalesinin (vurgula: abartılmadığı ) [ybkz]swh[/ybkz]direniştir.
http://delilimvar.tumblr.com/
http://fotogaleri.hurriyet.com.tr/GaleriDetay.aspx?cid=69735&rid=2&p=4
http://webtv.hurriyet.com.tr/2/50364/0/1/bu-goruntuler-izmir-de-kaydedildi.aspx
http://webtv.hurriyet.com.tr/2/50322/0/1/izmir-de-polisin-yaptiklarina-inanamayacaksiniz-taksim-gezi-parki-olaylari.aspx
http://delilimvar.tumblr.com/
http://fotogaleri.hurriyet.com.tr/GaleriDetay.aspx?cid=69735&rid=2&p=4
http://webtv.hurriyet.com.tr/2/50364/0/1/bu-goruntuler-izmir-de-kaydedildi.aspx
http://webtv.hurriyet.com.tr/2/50322/0/1/izmir-de-polisin-yaptiklarina-inanamayacaksiniz-taksim-gezi-parki-olaylari.aspx
polisin şiddet oranını abarttığı direniş;
https://twitter.com/armaaski/status/340465485231554560/photo/1
https://twitter.com/vephistkaosanii/status/341685338927947776/photo/1
https://twitter.com/GS_pesindeyiz/status/340598202225016832/photo/1
daha fazla mide kaldırmaya gerek yok sanırım. ölenleri konuşmuyoruz bile. polis göstericilerin üstüne hedef gözeterek kurşun sıktı ya, neyden bahsediyoruz biz?
https://twitter.com/armaaski/status/340465485231554560/photo/1
https://twitter.com/vephistkaosanii/status/341685338927947776/photo/1
https://twitter.com/GS_pesindeyiz/status/340598202225016832/photo/1
daha fazla mide kaldırmaya gerek yok sanırım. ölenleri konuşmuyoruz bile. polis göstericilerin üstüne hedef gözeterek kurşun sıktı ya, neyden bahsediyoruz biz?
polislerin sadece bu eylemde şiddetlerinin arttırmadığı; yıllardır polisin ve askerin şiddetinin tekrarlandığı eylemdir. polislerin mantığı hiç bir zaman değişmedi.
eylem, eylem olmaktan çıktı. ben hala taksimde büfeler açıp orada yatıp kalkanları, kitap okuyanları, halaylar çekenleri takdir ediyorum. onlar hala amacı için mücadele eden insanlar. beşiktaş'ta, akaretler'e, dolmabahçe'de etrafa zarar vermek sadece bizleri geriye götürür. başka da hiç bir sikime yaramaz.
başbakan'ın hatalı olduğu apaçık ortadadır. söylemleri insanın kanını donduracak cinstedir. ama bu şekilde karşı koymak çok yanlıştır. otobüs yakmak, polis arabası yakmak, etraftaki esnafa zarar vermek. gerizekalılıktan başka birşey değil.
eylem, eylem olmaktan çıktı. ben hala taksimde büfeler açıp orada yatıp kalkanları, kitap okuyanları, halaylar çekenleri takdir ediyorum. onlar hala amacı için mücadele eden insanlar. beşiktaş'ta, akaretler'e, dolmabahçe'de etrafa zarar vermek sadece bizleri geriye götürür. başka da hiç bir sikime yaramaz.
başbakan'ın hatalı olduğu apaçık ortadadır. söylemleri insanın kanını donduracak cinstedir. ama bu şekilde karşı koymak çok yanlıştır. otobüs yakmak, polis arabası yakmak, etraftaki esnafa zarar vermek. gerizekalılıktan başka birşey değil.
israil'in yunanistan'ın zil takıp oynamasına sebep eylemdir. adamlar bizleri çekirdek çitleyerek izliyor.
polisin "elalem yurtdışında sikertiyor bizimkilere niye laf ediyorsunuz" orantısında güç kullandığı eylemdir. ayrıca burada desteklenen ülkenin islamlaştırılmasına karşıtlık değil faşizan bir şekilde diktatörleştirilmesine karşıtlıktır. biraz dolduruşa gelmeden iredelenmesi gerekir.
israil ve yunanistan sanırım türkiye'nin düşmanları olarak örnek verilmiş. oysa ki bu iki ülke -billhassa israil- erdoğan hükümetinin en sevdiği devletlerin başında gelmektdir. siz bakmayın "one minute" şovlarına. ancak bu direniş ve gösteriler gerçekten ülkemize düşman olan ülkelerde sevinç değil büyük bir korku yaratmıştır. kurtuluş savaşı'nı veren halkın torunlarının ayakalanması, sinmemesi ve tüm propagandalara, zorlamalara, baskılara rağmen atalarına ve ülkelerine sahip çıkmaları onların götünü titretmiştir.
türkiye'nin kendi içinde yaşadığı bir problemden dolayı [ybkz]swh[/ybkz] [ybkz]swh[/ybkz] [ybkz]swh[/ybkz] israil'in neden korkması gerektiğine anlam veremedim. televizyon kanallarında gözlerinin içi gülüyor adamların. adamlar buna seviniyor. türkiye kendi içinde ne kadar çok sorun yaşarsa adamların işine geliyor.
git gide amacından uzaklaşan ve haklı durumdayken haksız duruma doğru gidilen direniştir.
direnişe katılan arkadaşlardan ricam; ne olur sağa sola sprey boyalarla anlamsızca yazılar yazmayın. biz ağaçlar korunsun istedik, siz taksim'de ne kadar duvar varsa bok ettiniz, incisözlük'te sırf laf olsun diye amaçsızca entry giren yazarlar gibi davrananlar var aranızda. yazıktır.. o ortamı korumaya özen gösterilmelidir. ayrıca kırılan camları dökülen iett otobüslerini görünce üzülüyorum. otobüse mi direniyorsunuz?
turkcell gezi parkına araç gönderiyor, araca zarar vermesinler diye üzerine de pankart açıyor. buyrun resmi;
https://twitter.com/DirenJK/status/342223536372477952/photo/1
" bu araç cep telefonları çeksin diye burada" yazmışlar pankarta, dangalaklardan bazılar da gitmiş aracın üstüne yazı yazmış "çekme" diye. araca zarar verriyorsun sonra twitter'dan yazıyorsun "hükümet iletişimi kesiyor wi-fi şifrelerini verin" diye. oraya o yazıyı yazanları bulup teker teker döveceksin arkadaş. orada bulunan arkadaşların mümkün olduğunca bu tür hareketlere engel olması lazım. biz de katılıyoruz olaylara biz niye böyle sağa sola zarar verme amacı taşımıyoruz. aklı selim olmak gerekir şu dönemde.
beşiktaş'ta büyük olaylar çıkmadan evvel oradaydım. polis başbakanlık tarafında duruyor. ellerinde bayraklı bir grup geldi bağırdı, küfürler etti, en son taş fırlattı sonra polis gaz atınca hop alayı taksim'e şölene kaçtı gitti. semti savunmak semtin çocuklarına kaldı, bir gece boyunca gaza maruz kaldılar. orada ki direnenler de kızdı bunların yaptığına.
haklı iken haksız duruma düşmeyiniz. şu saatten sonra daha dikkatli davranarak amaca ulaşabiliriz. bazı dangalaklar orada taşkınlık çıkarıp ortalığı ateşe verince, sağı solu kırınca emin olup hükümet oturduğu yerden "aha elimize koz veriyorlar" deyip gülerek elini ovuşturuyordur..
direnişe katılan arkadaşlardan ricam; ne olur sağa sola sprey boyalarla anlamsızca yazılar yazmayın. biz ağaçlar korunsun istedik, siz taksim'de ne kadar duvar varsa bok ettiniz, incisözlük'te sırf laf olsun diye amaçsızca entry giren yazarlar gibi davrananlar var aranızda. yazıktır.. o ortamı korumaya özen gösterilmelidir. ayrıca kırılan camları dökülen iett otobüslerini görünce üzülüyorum. otobüse mi direniyorsunuz?
turkcell gezi parkına araç gönderiyor, araca zarar vermesinler diye üzerine de pankart açıyor. buyrun resmi;
https://twitter.com/DirenJK/status/342223536372477952/photo/1
" bu araç cep telefonları çeksin diye burada" yazmışlar pankarta, dangalaklardan bazılar da gitmiş aracın üstüne yazı yazmış "çekme" diye. araca zarar verriyorsun sonra twitter'dan yazıyorsun "hükümet iletişimi kesiyor wi-fi şifrelerini verin" diye. oraya o yazıyı yazanları bulup teker teker döveceksin arkadaş. orada bulunan arkadaşların mümkün olduğunca bu tür hareketlere engel olması lazım. biz de katılıyoruz olaylara biz niye böyle sağa sola zarar verme amacı taşımıyoruz. aklı selim olmak gerekir şu dönemde.
beşiktaş'ta büyük olaylar çıkmadan evvel oradaydım. polis başbakanlık tarafında duruyor. ellerinde bayraklı bir grup geldi bağırdı, küfürler etti, en son taş fırlattı sonra polis gaz atınca hop alayı taksim'e şölene kaçtı gitti. semti savunmak semtin çocuklarına kaldı, bir gece boyunca gaza maruz kaldılar. orada ki direnenler de kızdı bunların yaptığına.
haklı iken haksız duruma düşmeyiniz. şu saatten sonra daha dikkatli davranarak amaca ulaşabiliriz. bazı dangalaklar orada taşkınlık çıkarıp ortalığı ateşe verince, sağı solu kırınca emin olup hükümet oturduğu yerden "aha elimize koz veriyorlar" deyip gülerek elini ovuşturuyordur..
duvar yazıları güldürmüştür. biraz çığırından çıktı demek doğru olacaktır ayrıca.
"mustafa keser'in askerleriyiz"
"mustafa keser'in askerleriyiz"
direnişi ilk başlatan kişinin görüntüleri ortaya çıktı.https://www.facebook.com/photo.php?v=520642594660596
sonuna kadar izlenmesi gereken video. ilk başta ne alaka direnişle denilebilir.
http://www.youtube.com/watch?v=6t5BLnaA5nw
http://www.youtube.com/watch?v=6t5BLnaA5nw
Kabataş'ta gerçekleşen polis şiddeti görüntülerinde şiddete maruz kalan kişinin ağzından olay anı yazısı bulunmaktadır.
http://www.selcukuygur.com/2013/06/04/dolmabahce-polis-siddeti-goruntulerinin-marjinal-capulcusu-neden-orada-dusen-son-adamdim/
http://www.selcukuygur.com/2013/06/04/dolmabahce-polis-siddeti-goruntulerinin-marjinal-capulcusu-neden-orada-dusen-son-adamdim/
bir başka polis tarafından müdahalenin abartıldığı eylem.
http://siyaset.milliyet.com.tr/bu-korkunc-iddia-mecliste-konusuldu/siyaset/detay/1718989/default.htm
http://siyaset.milliyet.com.tr/bu-korkunc-iddia-mecliste-konusuldu/siyaset/detay/1718989/default.htm
"i am chapulling and i know it"
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?