taksim gezi parkı

0 /
avcarlıçürük
konum olarak, taksim meydanı ile elmadağ arasında bulunan park.

-----alıntı-----
Gezi Parkının bulunduğu yerde 1806 yılında Halil Paşa Topçu Kışlası adıyla Osmanlı, Rus ve Hint mimarisinden izler taşıyan büyük ve ihtişamlı bir topçu kışlası yapıldı. Kışla binası pek çok savaş gördü. Özellikle, 31 Mart Olayları'ndan sonra önemli hasarlar aldı ve onarım bekledi. Ancak mimari ve tarihi açıdan önemine rağmen kışla, 1940 yılında dönemin istanbul Valisi Lütfi Kırdar tarafından, Henri Prost'un hazırladığı imar planı çerçevesinde yıktırıldı. Kışla yıkılmadan önceki yıllarında, içindeki alan düzenlenerek Taksim Stadı olarak spora açıldı. Türkiye Milli Futbol Takımı ilk resmi futbol maçını Romanya ile, Gezi Parkı'nın bugün bulunduğu, bu stadda 26 Ekim 1923'de oynadı ve maç 2-2 berabere sonuçlandı. Kışlanın yıkılması sonrası, çevrede yapılan otellere tahsis edilen alanlar ve düzenlemeler ile parkın kapladığı alan zaman içinde küçüldü. Buna rağmen İstanbul'un merkezinde önemli bir dinlenme alanı oldu ve sık sık düzenlemelerle görünümü değişti.
-----alıntı-----

bugünlerde ise, taksim meydanı projesi nedeniyle yıkılmak üzere olan park. dün geceyarısı, dozerlerle parka dalmaya kalkışmışlar ama, haberi alan 50 civarında kişi toplanıp, şimdilik engel olmuş. neden geceyarısı? yemedi mi gündüz gözüyle yıkmak, çekindiğiniz bir şey mi var? böyle sinsi, böyle aşağılık, böyle pisliksiniz işte. hepimizi betonların arasına hapsederek, yaşarken öldürüyorsunuz. havasızlıktan, yeşil alansızlıktan, neredeyse doğuştan kronik hasta çocuklar yetişiyor. lanet olsun hepinize. ölümünüzün de hırsınızdan olmasını dilerim.

edit:http://www.cnnturk.com/2013/guncel/05/28/dozerle.geceyarisi.baskini/709698.0/index.html
pepük
taksim civarında şimdilik üç beş ağacın yuvası.
yüksek binalar, plazalar, oteller, alışveriş merkezleri. o kadar çok eksiğimiz var ki! elbette bunları tamamlamak gerek değil mi?
nefes alamaz hale getirdiniz kitapsızlar.
angela
gözümüzün önündeki iki damla yeşilliğe gözlerini direken oradan rant oluşturmak isteyen zihniyet tarafından ağaçların kesilmeye başlandığı tarihi parktır
semt bizim aşk bizim
"(vurgula: alt tarafı 3 ağaç. neyi bu kadar abartıyorlar?)"

bu taksim gezi parkı için çalıştığım şirketin müdürünün görüşü. hayretler içerisinde dinledim. tam cevap verecektim. çayımdan bir yudum aldım ve sustum.

böyle düşünenler oldukça biz ağaca daha çok hasret kalırız.

oyunbozan
medyada dev sitelerin hala gündemine gelmemiştir. duyarsızlaştırma ve önemsizleştirme operasyonu devam ediyor ve cidden başardılar!

gerçi metro inşasında yüz yıllık çıkan tarihi eserlerde üç beş çer çöp tarzı bir şey demişlerdi, yerin üstünde diktin mi büyüyen ağacı neylesinler.
angela
gözümüzün önünde çopların inip kalktığı, taşların havalarda uçuştuğu 50 kişiye 100 polisin müdahale ettiği parktır
angela
saat 05:00 ıtıbarıyle dırenıscılerle polıs arasında cıkan catısmada greenpeace uyelerınden goz altına alınanlar oldugunu ogrendıgımız, ınsanların derdının sadece agacların kesılmemesı oldugu ve bu yuzden gune gaz yıyerek baslamalarına sebep olan parktır an ıtıbarıyle sadece sıyası olarak sırrı sureyyanın bulundugu yerdırr
tahazaki
şimdi sizlere çeşitli yerlerde gözlemlediğim parkların kısa kısa özelliklerini anlatacağım.

taksim gezi parkı, an itibariyle yıkımına devam edilen ağaçları sökülen park. artık istanbul'un göbeğinde kalan son yeşil alanlar da bir bir yok oluyor.

şimdi çıkıp emirgan parkı yıldız parkı var demeyin lütfen. bunlar parktan ziyade saray bahçeleridir yani vatandaş faydalansın diye yapılan şeyler değildir.

avrupa'da mesela londra'da hyde park vardır, muazzam bir yerdir, insanlar rahatlasın diye belediye şezlonglar koymuştur hiç bir ücret talep etmeden. kimse kimseyi rahatsız etmez. spor yapan insan mı ararsınız, bisiklete binen, paten kayan, köpeğiyle frizbi oyanayanlar falan, kriket oynayablar bile vardı.insanın gördükçe içi açılıyor. londrada bunun gibi onlarca park vardır, bu sadece en büyüğüdür.

bir de dönüp kendi yaşadığın şehre bakıyorsun, parkta sevgilinle çekirdek yerken polis gelip rahatsız edebiliyor, sakallı bir amca gelip sizi taciz edebiliyor. ben yaşadığım şehre, londra'daki hyde parkı gördükten sonra küfür etmeye başladım. kendi devletimin bizi insan yerine koymadığını anladım.

new york'taki central park'tan da biraz bahsedeyim. londra'daki hyde parkı düşünün, hee işte, onun içinde baseball sahası olanı, basket sahası olanı, daha güzel bacaklı kızların koştuğu bir yerdir burasıda. isterseniz kasalı bisiklete atlayıp 20 dolara tüm parkı turlayabilirsiniz. yani koca parkı bisikletle 45 dakikada falan dolaşıyorsunuz, o derece muazzam bir yer.

madrid'de ise retiro park vardır. içinde çok güzel bir yapay gölü olan. yurkarda bahsettiiğim şeylerin hemen hepsi burda da vardır.

şimdi gelelim ortadoğu'nun incisi beyrut. üniversitenin de içinde olduğu aslında üniversite bahçesi de olan çok güzel bir parkı vardır, halka açıktır bu park, yani 3 yaşındaki çocuğunu alıp gidip orda oyun oynayabilirsin, botanik bahçe gibi envaye çeşit ağaç, kimse içtiği kolanın kutusunu yerde bırakmıyor. parkta temizlik görevlisi yok elde süpürgeyle, adamlar zaten parkı kendileri temiz tutuyor.

kağıthane parkı, yanından kanalizasyonun boşaltıldığı, her yağmurda taşan kağıthane dersi geçiyor. gel de otur. hava güzel olduğu zamen antreman yapmaya gidiyoruz 3 kişi. park tinerci istilasında allah'tan yanaşamıyorlar, yalnız yakalasalar ölüm tehliken var.

maçka parkı'ndan da bahsedeyim biraz, aslında hepiniz biliyorsunuz, tinerci yuvası olmuş durumda, ağaç diplerinde kullanılmış prezervatifler falan, iğrenç bir görüntü.

istanbul'da bundan sonra bir park kültürümüz olmayacak. zaten yoktu. çocuklarımız parkta spor yapıp sevgilileriyle dolaşmak yerine avm mcdonalds'larında kuyruğa girip genç türkcell zamazingosu kovalıyacaklar.

ancak parkta 2 kişi frizbi oynamanın ne derece mükemmel bir şey olduğunu, böyle basit bir şeyden ne derece zevk alınabileceğini tadamıyacaklar.

elveda gezi parkı, artık yarım saat gecikecek arkadaşımı beklerken üzerine oturup sigara içebileceğim bir bankın olmayacak...

oyunbozan
bu akşam 20:30 civarı biralanarak bir şekilde bünyesinde içmeyi planladığım park. kafayı bulup bir de istiklal marşı çaktım mı değmeyin keyfime.
pepük
bilse uğruna ne canlar yandığını, ne faşitlerin güldüğünü... yeminlen ayaklanır dallarını bir bir sokardı götlerine.
forzaquila
marjinal yuvası, terörist ocağı haline gelmiş park.
tahrir'de olunca halkın diktatöre olan haklı tepkisi oluyor tabi.
ala rase
devrimin ayak sesleri.

tüm türkiye ayakta. her tarafta destek eylemleri olacak. her tarafta. çığ gibi.

[ybkz]swh[/ybkz]
saanen
benim için orası odtü'dür.
benim için orası hopa'dır.
benim için orası reyhanlı'dır.
artık orası benim için memleketimdir.
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol