taksim gezi parkı

tahazaki
şimdi sizlere çeşitli yerlerde gözlemlediğim parkların kısa kısa özelliklerini anlatacağım.

taksim gezi parkı, an itibariyle yıkımına devam edilen ağaçları sökülen park. artık istanbul'un göbeğinde kalan son yeşil alanlar da bir bir yok oluyor.

şimdi çıkıp emirgan parkı yıldız parkı var demeyin lütfen. bunlar parktan ziyade saray bahçeleridir yani vatandaş faydalansın diye yapılan şeyler değildir.

avrupa'da mesela londra'da hyde park vardır, muazzam bir yerdir, insanlar rahatlasın diye belediye şezlonglar koymuştur hiç bir ücret talep etmeden. kimse kimseyi rahatsız etmez. spor yapan insan mı ararsınız, bisiklete binen, paten kayan, köpeğiyle frizbi oyanayanlar falan, kriket oynayablar bile vardı.insanın gördükçe içi açılıyor. londrada bunun gibi onlarca park vardır, bu sadece en büyüğüdür.

bir de dönüp kendi yaşadığın şehre bakıyorsun, parkta sevgilinle çekirdek yerken polis gelip rahatsız edebiliyor, sakallı bir amca gelip sizi taciz edebiliyor. ben yaşadığım şehre, londra'daki hyde parkı gördükten sonra küfür etmeye başladım. kendi devletimin bizi insan yerine koymadığını anladım.

new york'taki central park'tan da biraz bahsedeyim. londra'daki hyde parkı düşünün, hee işte, onun içinde baseball sahası olanı, basket sahası olanı, daha güzel bacaklı kızların koştuğu bir yerdir burasıda. isterseniz kasalı bisiklete atlayıp 20 dolara tüm parkı turlayabilirsiniz. yani koca parkı bisikletle 45 dakikada falan dolaşıyorsunuz, o derece muazzam bir yer.

madrid'de ise retiro park vardır. içinde çok güzel bir yapay gölü olan. yurkarda bahsettiiğim şeylerin hemen hepsi burda da vardır.

şimdi gelelim ortadoğu'nun incisi beyrut. üniversitenin de içinde olduğu aslında üniversite bahçesi de olan çok güzel bir parkı vardır, halka açıktır bu park, yani 3 yaşındaki çocuğunu alıp gidip orda oyun oynayabilirsin, botanik bahçe gibi envaye çeşit ağaç, kimse içtiği kolanın kutusunu yerde bırakmıyor. parkta temizlik görevlisi yok elde süpürgeyle, adamlar zaten parkı kendileri temiz tutuyor.

kağıthane parkı, yanından kanalizasyonun boşaltıldığı, her yağmurda taşan kağıthane dersi geçiyor. gel de otur. hava güzel olduğu zamen antreman yapmaya gidiyoruz 3 kişi. park tinerci istilasında allah'tan yanaşamıyorlar, yalnız yakalasalar ölüm tehliken var.

maçka parkı'ndan da bahsedeyim biraz, aslında hepiniz biliyorsunuz, tinerci yuvası olmuş durumda, ağaç diplerinde kullanılmış prezervatifler falan, iğrenç bir görüntü.

istanbul'da bundan sonra bir park kültürümüz olmayacak. zaten yoktu. çocuklarımız parkta spor yapıp sevgilileriyle dolaşmak yerine avm mcdonalds'larında kuyruğa girip genç türkcell zamazingosu kovalıyacaklar.

ancak parkta 2 kişi frizbi oynamanın ne derece mükemmel bir şey olduğunu, böyle basit bir şeyden ne derece zevk alınabileceğini tadamıyacaklar.

elveda gezi parkı, artık yarım saat gecikecek arkadaşımı beklerken üzerine oturup sigara içebileceğim bir bankın olmayacak...

bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol