her daim trafiğin yoğun olduğu hattır
taksim beşiktaş ortaköy bermuda şeytan üçgeni
2010'dan günümüze kadar tam olarak ortasında kaldığım üçgen.
ilk ortaköy'de, sonra beşiktaş'ta şimdi taksim'de çalışıyorum.
trafiği adamı illallah ettirir. yürüyerek yarım saat içinde varabilirsiniz ama inip yürümek genelde üşendirir insanı. ama yine de sevilir sayılır.
ilk ortaköy'de, sonra beşiktaş'ta şimdi taksim'de çalışıyorum.
trafiği adamı illallah ettirir. yürüyerek yarım saat içinde varabilirsiniz ama inip yürümek genelde üşendirir insanı. ama yine de sevilir sayılır.
bugün 1 nisan sevgili sözlük ama bu anlatacağım şaka değil tamamiyle gerçektir.
geçen cuma günü bu şeytan üçgeninin ortaköy köşesinde başlayıp taksim köşesinde biten başımdan geçen enteresan bir olayı anlatacağım. lütfen koltuklarınıza oturun kemerlerinizi bağlayın ve uçuştan zevk almaya bakın.
gece saat 11: 40 civarı ortaköyde viyadük altındaki migrosun karşısında bulunan beşiktaş karate kulübü spor salonundan çıktım, antreman sırasında yediğim dayağın verdiği rahatlıkla ve gevşemeyle birlikte arkadaşla beraber taksime çıkmak için otobüs durağında bekliyoruz. arkadaş nişantaşına evine geçecek şahsım ise gecenin geri kalan kısmını taksimde geçirip götüm götüm evine gidecektir.
efendim, saatinde gelmeyen otobüse edilen küfürlerle birlikte bir sonraki otobüs beklenirken durağa yanaşan içinde 20-21 yaşlarındaki 2 gencin bulunduğu bmw X6 durağın önünde bekleyen bana abi taksime nasıl çıkarız demesiyle benim japon gözler cin gibi açılıp, beni tam bir tahazaki konumundan alpaçino konumuna geçirmiş olup hemencecik '' gençler biz de taksime çıkıyoruz beraber gidelim '' teklifim gençler tarafından memnuniyetle karşılanmış durakta bekleyen pis fakirleri dumura uğratmıştır.
x6 ya bindikten sonra gençlere yol tarafi yaparken şoför arkadaş tam ortaköyden beşiktaşa giden caddeye girmeden arabayı sağa çekmiş abi ben çok alkollüyüm daha ehliyeti 1 ay önce polisten altım alkollüyken yakalanmıştım 7 ay önce , 6 ay el koydular şimdi gene yakalanırsam 2 yıl el koyarlar geç sen kullan arabayı demesiyle arabadan inip benim kapıyı açması bir olmuştur.
olm manyak mısın nasıl kullanırım bunu ben kaza maza yaparsak altından kalkamam hayır olmaz dememe rağmen çocuğun ısrarlı davranıp kaza yaparsan yap be abi benim için önemli şeyler değil bunlar demesiyle şöfor koltuğuna geçtim.
koltuğa oturduktan sonra sanki apollo 11 e binip aya çıkıyoruz,heyecandan '' houston, can you hear me? '' '' is there any problem houston'' sesleri duymaya başladım.
joystick vites le cebelleştikten sonra başladım yavruyu sürmeye aman allaım ne güzellik bu, hemen camı açtım belki ortaköyde bi tanıdık beni görür oha falan çeker diye havalardauım bi kol camdan dışarda sigara yakılmakta muhabbet gani gani dönmekte bir yandan da heyecandan elim ayağım titremekte, pür dikkat yola bakılıp arada bir yandaki arabadan bana bakan pis fakirlerle çok kısa göz teması kurup kafa çevirmem falan triplerin tribini yaşıyorum anlayacağınız.
bizim arkadaş annesinin kalp profesörü olmasının verdiği bünyeyle birlikte bu tip durumlara alışık olduğu için benim yaşadığım heyecanı çektiğim ızdırabı çekmemekte.
yol boyunca yanındaki eleman ile arkamdaki elemanın sürekli ağızlarına bir şey atıp su içmeleri araba kullanmanın verdiği heyecanla dikkatimi o kadar da çekmemişti, taksime çıkana kadar bu işlem devam etti. taksime çıktık ,the marmaranın yanındaki yokuştan inip sağ taraftaki kapalı otoparka arabayı koyduktan sonra elemanlarla vedalaşırken arkadaş hemen kolumdan çekip beni sürüklemeye başladı. elemanlardan uzaklaştık hızlı bir şekilde.
efendim işin iç yüzünü sonradan öğrendim.
bu genç arkadaşlar malesef ki malesef haplanmaktalarmış.
sürekli ağızlarına attıkları şey hapmış. ulan polis bir çevirme yapsa bir indirse arasa arabayı siki tutmuştuk. şahsen ben polis olsam birisi bana şu açıklamayı yapsa
- abi biz ortaköyden spordan çıktık ( spor malzemelerini salonda bıraktık yanımızda malzeme yok) otobüs beklerken bu iki arkadaş yanaştı taksime gidiyorlarmış sonra bizi de aldılar, ortaköyde arkadaşla yer değiştik arabayı bana verdi ben kullandım bizim bunlarla bi alakamız yok dese
altının ortasına uçak tekmeyi öyle bir korum ki fellahı şaşar ipnenin bir daha da kendine gelemez, kim inanır böyle hikayeye
-kadir inanır eehehehehehe
öhöm öhöhöm ciddiyet lütfen biraz ciddiyet yılışmayın, yarın velin gelecek (bkz: forzaquila), yoksa sözlüğe almam seni...
şimdi neresinden yorumlasam bu hikayeyi
-sıcakkanlılığıma mı lanet etsem
- x6 kullandığımamı sevinsem
- polis çevirmediği için mi şükretsem
yoksa altlarına onbinlerce euroluk araba verip uyuşturucu kullanan zengin çocukların ailelerine mi lanet etsem, bilemedim.
bilemedim sevgili sözlük bilemedim, lütfen yardım edin.
şimdi kemerlerimizi çıkartıp o fakir ama güzel hayatımıza geri dönebiliriz...
tahazaki
nisan 2013
alp dağları
geçen cuma günü bu şeytan üçgeninin ortaköy köşesinde başlayıp taksim köşesinde biten başımdan geçen enteresan bir olayı anlatacağım. lütfen koltuklarınıza oturun kemerlerinizi bağlayın ve uçuştan zevk almaya bakın.
gece saat 11: 40 civarı ortaköyde viyadük altındaki migrosun karşısında bulunan beşiktaş karate kulübü spor salonundan çıktım, antreman sırasında yediğim dayağın verdiği rahatlıkla ve gevşemeyle birlikte arkadaşla beraber taksime çıkmak için otobüs durağında bekliyoruz. arkadaş nişantaşına evine geçecek şahsım ise gecenin geri kalan kısmını taksimde geçirip götüm götüm evine gidecektir.
efendim, saatinde gelmeyen otobüse edilen küfürlerle birlikte bir sonraki otobüs beklenirken durağa yanaşan içinde 20-21 yaşlarındaki 2 gencin bulunduğu bmw X6 durağın önünde bekleyen bana abi taksime nasıl çıkarız demesiyle benim japon gözler cin gibi açılıp, beni tam bir tahazaki konumundan alpaçino konumuna geçirmiş olup hemencecik '' gençler biz de taksime çıkıyoruz beraber gidelim '' teklifim gençler tarafından memnuniyetle karşılanmış durakta bekleyen pis fakirleri dumura uğratmıştır.
x6 ya bindikten sonra gençlere yol tarafi yaparken şoför arkadaş tam ortaköyden beşiktaşa giden caddeye girmeden arabayı sağa çekmiş abi ben çok alkollüyüm daha ehliyeti 1 ay önce polisten altım alkollüyken yakalanmıştım 7 ay önce , 6 ay el koydular şimdi gene yakalanırsam 2 yıl el koyarlar geç sen kullan arabayı demesiyle arabadan inip benim kapıyı açması bir olmuştur.
olm manyak mısın nasıl kullanırım bunu ben kaza maza yaparsak altından kalkamam hayır olmaz dememe rağmen çocuğun ısrarlı davranıp kaza yaparsan yap be abi benim için önemli şeyler değil bunlar demesiyle şöfor koltuğuna geçtim.
koltuğa oturduktan sonra sanki apollo 11 e binip aya çıkıyoruz,heyecandan '' houston, can you hear me? '' '' is there any problem houston'' sesleri duymaya başladım.
joystick vites le cebelleştikten sonra başladım yavruyu sürmeye aman allaım ne güzellik bu, hemen camı açtım belki ortaköyde bi tanıdık beni görür oha falan çeker diye havalardauım bi kol camdan dışarda sigara yakılmakta muhabbet gani gani dönmekte bir yandan da heyecandan elim ayağım titremekte, pür dikkat yola bakılıp arada bir yandaki arabadan bana bakan pis fakirlerle çok kısa göz teması kurup kafa çevirmem falan triplerin tribini yaşıyorum anlayacağınız.
bizim arkadaş annesinin kalp profesörü olmasının verdiği bünyeyle birlikte bu tip durumlara alışık olduğu için benim yaşadığım heyecanı çektiğim ızdırabı çekmemekte.
yol boyunca yanındaki eleman ile arkamdaki elemanın sürekli ağızlarına bir şey atıp su içmeleri araba kullanmanın verdiği heyecanla dikkatimi o kadar da çekmemişti, taksime çıkana kadar bu işlem devam etti. taksime çıktık ,the marmaranın yanındaki yokuştan inip sağ taraftaki kapalı otoparka arabayı koyduktan sonra elemanlarla vedalaşırken arkadaş hemen kolumdan çekip beni sürüklemeye başladı. elemanlardan uzaklaştık hızlı bir şekilde.
efendim işin iç yüzünü sonradan öğrendim.
bu genç arkadaşlar malesef ki malesef haplanmaktalarmış.
sürekli ağızlarına attıkları şey hapmış. ulan polis bir çevirme yapsa bir indirse arasa arabayı siki tutmuştuk. şahsen ben polis olsam birisi bana şu açıklamayı yapsa
- abi biz ortaköyden spordan çıktık ( spor malzemelerini salonda bıraktık yanımızda malzeme yok) otobüs beklerken bu iki arkadaş yanaştı taksime gidiyorlarmış sonra bizi de aldılar, ortaköyde arkadaşla yer değiştik arabayı bana verdi ben kullandım bizim bunlarla bi alakamız yok dese
altının ortasına uçak tekmeyi öyle bir korum ki fellahı şaşar ipnenin bir daha da kendine gelemez, kim inanır böyle hikayeye
-kadir inanır eehehehehehe
öhöm öhöhöm ciddiyet lütfen biraz ciddiyet yılışmayın, yarın velin gelecek (bkz: forzaquila), yoksa sözlüğe almam seni...
şimdi neresinden yorumlasam bu hikayeyi
-sıcakkanlılığıma mı lanet etsem
- x6 kullandığımamı sevinsem
- polis çevirmediği için mi şükretsem
yoksa altlarına onbinlerce euroluk araba verip uyuşturucu kullanan zengin çocukların ailelerine mi lanet etsem, bilemedim.
bilemedim sevgili sözlük bilemedim, lütfen yardım edin.
şimdi kemerlerimizi çıkartıp o fakir ama güzel hayatımıza geri dönebiliriz...
tahazaki
nisan 2013
alp dağları
dipsiz üçgen. çektimi çeker içine kendini, en son yine kendinizi beşiktaşta bulursunuz.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?