#410349
daha üstüne ne konuşulabilir ki?
sözün bittiği yer
86 yapımlı garip'i seyrettiğimde aklıma gelen film.
son günlerde daha çok bitiyor sözler. ne harfleri yan yana getirip konuşabiliyorsun, ne de harfler yan yana gelip derde çare oluyor.
neden diye düşününce ortaya bunlar çıkıyor.
-ölüm haberi almak
-ölüm haberi vermek
-ölüm acısını yaşamak
neden diye düşününce ortaya bunlar çıkıyor.
-ölüm haberi almak
-ölüm haberi vermek
-ölüm acısını yaşamak
konuşmanın ve cümle kurmanın zor olduğu, konuşulsa bile bir anlam ifade etmeyen durumlardır.
(bkz: nişan)
sabretmenin başladığı yerdir.
(bkz: beşiktaş'ı batırmadım ki)
söyleyecek sözü veya yüzü olmayan insanların daha çok bulunduğu yerdir.
riyakarlığın, iki yüzlülüğün olduğu her yerdir, her andır.
bir ülke düşünün, bir halk düşünün...
her gün sokakta, kahvede, sinemada, alış-veriş merkezinde, barda gördüğü gençler askere gitmiş.
ve bir süre sonra ölüm haberi gelmiş bu askerlerin.
haber gelir gelmez facebook hesabı olan herkes profillerini bayraklarla, pkk'yı lanetleyen yazılarla donatmış.
henüz üzerinden saatler geçmişken aynı halk, aynı insanlar unutuvermiş bu haberleri.
gündemleri bir anda değişmiş.
bir yerde komik bir fotoğraf, bir video, bir yazı görmüşler hemen profillerine kondurmuşlar.
artık profil fotoğrafları da normale dönmüştür. en karizmatik, en tatlı, en sempatik pozlar tekrar yerlerini almışlardır.
akşam haberlerde istisnasız tüm kanallar lanetler yağdırır, 'artık ne bekleniyor? icraat istiyoruz!' gibi çarpıcı sözlerle sunarlar haberlerini.
aradan taş çatlasa 1 saat geçer, haberler biter, diziler, yarışmalar, talk showlar başlar.
haberi duyar duymaz eline silah alıp dağlara çıkmaya hazır olan bu halk; aynı günün akşamında kuzey güney izlerken sinirlenir, muhteşem yüzyıl'daki entrikalarla dudağı uçuklar, çocuklar duymasın'daki gerzek esprilere sıçarcasına güler.
peki ama bu 24 saat bile sürmeyen değişim nasıl gerçekleşir?
bir halk, bir toplum sabahtan akşama böylesine bir psikolojik değişime nasıl uğrar?
nasıl bir sistem, bir halkı böylesine reflekssiz bırakabilir?
nasıl bir halk böylesine önemli, böylesine acı bir olay karşısında 'allah belasını versin hepsinin!', 'lanetler olsun teröre!', 'şehidim sen rahat uyu!' gibi etkisi büyük, süresi küçük tepkiler verebilir?
nasıl bir halk böyle bir olayın ardından çıkıp 'muhalefet hep bize yükleniyor. dikkatli olsunlar.', 'anayasa yapacaktık o yüzden saldırdırlar. bunlar bizim gelişmemizi istemiyor.' diyen -ve görevi sadece uzayda yer kaplamak olan- bir varlığı yüzde 49.9 gibi bir oyla 3.kez iktidara getirebilir?
nasıl bir halk 'terör' denilen olgudan ülkeyi yöneten iktidarın sorumlu olmadığını söyleyebilir?
bir halk nasıl bu kadar gerizekalı, ahmak, aptal, gerzek ve[ybkz]swh[/ybkz] orospu çocuğu olabilir?
şu soruların çözümünü bulduğumuz anda artık söz bitmeyecektir; sözün bittiği yere asla gelinmeyecektir.
bir ülke düşünün, bir halk düşünün...
her gün sokakta, kahvede, sinemada, alış-veriş merkezinde, barda gördüğü gençler askere gitmiş.
ve bir süre sonra ölüm haberi gelmiş bu askerlerin.
haber gelir gelmez facebook hesabı olan herkes profillerini bayraklarla, pkk'yı lanetleyen yazılarla donatmış.
henüz üzerinden saatler geçmişken aynı halk, aynı insanlar unutuvermiş bu haberleri.
gündemleri bir anda değişmiş.
bir yerde komik bir fotoğraf, bir video, bir yazı görmüşler hemen profillerine kondurmuşlar.
artık profil fotoğrafları da normale dönmüştür. en karizmatik, en tatlı, en sempatik pozlar tekrar yerlerini almışlardır.
akşam haberlerde istisnasız tüm kanallar lanetler yağdırır, 'artık ne bekleniyor? icraat istiyoruz!' gibi çarpıcı sözlerle sunarlar haberlerini.
aradan taş çatlasa 1 saat geçer, haberler biter, diziler, yarışmalar, talk showlar başlar.
haberi duyar duymaz eline silah alıp dağlara çıkmaya hazır olan bu halk; aynı günün akşamında kuzey güney izlerken sinirlenir, muhteşem yüzyıl'daki entrikalarla dudağı uçuklar, çocuklar duymasın'daki gerzek esprilere sıçarcasına güler.
peki ama bu 24 saat bile sürmeyen değişim nasıl gerçekleşir?
bir halk, bir toplum sabahtan akşama böylesine bir psikolojik değişime nasıl uğrar?
nasıl bir sistem, bir halkı böylesine reflekssiz bırakabilir?
nasıl bir halk böylesine önemli, böylesine acı bir olay karşısında 'allah belasını versin hepsinin!', 'lanetler olsun teröre!', 'şehidim sen rahat uyu!' gibi etkisi büyük, süresi küçük tepkiler verebilir?
nasıl bir halk böyle bir olayın ardından çıkıp 'muhalefet hep bize yükleniyor. dikkatli olsunlar.', 'anayasa yapacaktık o yüzden saldırdırlar. bunlar bizim gelişmemizi istemiyor.' diyen -ve görevi sadece uzayda yer kaplamak olan- bir varlığı yüzde 49.9 gibi bir oyla 3.kez iktidara getirebilir?
nasıl bir halk 'terör' denilen olgudan ülkeyi yöneten iktidarın sorumlu olmadığını söyleyebilir?
bir halk nasıl bu kadar gerizekalı, ahmak, aptal, gerzek ve[ybkz]swh[/ybkz] orospu çocuğu olabilir?
şu soruların çözümünü bulduğumuz anda artık söz bitmeyecektir; sözün bittiği yere asla gelinmeyecektir.
susması gerekenlerin konuştuğu, konuşması gerekenlerin sustuğu memlekette benim için bir şey ifade etmeyen yerdir.
Yozgat'ın Söğütlüyayla Köyü'nden geldi ilk anne çığlığı: Biz kurbanımızı bayramdan önce kestik!!!
[ybkz]swh[/ybkz]
[ybkz]swh[/ybkz]
vatan istediler. olur, veririz dedik, vatanı vereceğiz sandılar. biz onlara vatan değil, vatan uğruna canımızı veririz demek istedik!
vatan istediler. bizim değil ki dedik. vatanı sahipsiz sandılar, biz, bu vatan sahipsiz demedik, biz, bu vatanın emanetcisiyiz demek istedik!
vatan istediler. şimdi mi? dedik. pazarlık yapıyoruz sandılar, biz, pazarlık yapalım demedik, ecelinize bu kadar erkenmi susadınız demek istedik!
vatan istediler. alın dedik. bizi kendileri gibi dönek sandılar. biz alında sizin olsun demedik, alabiliyorsanız alında görelim demek istedik!
vatan istediler. vatan verilirmi dedik, bizi vatansız sandılar, biz size bu vatan yalnızca bizim demedik, bu vatan türküm diyen herkezin vatanıdır demek istedik! ama onlar anlamadılar.
vatan istediler. bizim değil ki dedik. vatanı sahipsiz sandılar, biz, bu vatan sahipsiz demedik, biz, bu vatanın emanetcisiyiz demek istedik!
vatan istediler. şimdi mi? dedik. pazarlık yapıyoruz sandılar, biz, pazarlık yapalım demedik, ecelinize bu kadar erkenmi susadınız demek istedik!
vatan istediler. alın dedik. bizi kendileri gibi dönek sandılar. biz alında sizin olsun demedik, alabiliyorsanız alında görelim demek istedik!
vatan istediler. vatan verilirmi dedik, bizi vatansız sandılar, biz size bu vatan yalnızca bizim demedik, bu vatan türküm diyen herkezin vatanıdır demek istedik! ama onlar anlamadılar.
ışıkların söndüğü yerdir...
bir tabutun içidir bazen,
bazense bir dağın eteğidir.
ılık ılık akan kanın bir süre sonra akmaması,
gencecik fidanların bembeyaz bir surette derin uykuya dalmasıdır.
iki dağın arasında çaresizce kalmasıdır,
kendini savunamayacak duruma getirilerek ülkeyi savunmasının beklenmesidir.
tüylerin diken diken olmasıdır bazen.
aldığın nefesin zehrolmasıdır.
hayatın zindan, yaşamanın haram olmasıdır.
"an"dır sözün bittiği yer...
bir andır.
kurdun kuzuya emanet edildiği andır.
koynuna soktuğun yılanın seni soktuğu andır.
tam da şu andır...
vakit öğle,
vakit ağıt vaktidir.
sessizce dökülmesidir gözlerden yaşların
dualarda buluşmasıdır "ah" ların...
vakit dua vaktidir en çok...
ölüye, diriye dua vaktidir.
vakit...
tam da sözün bittiği yerdir...
bir tabutun içidir bazen,
bazense bir dağın eteğidir.
ılık ılık akan kanın bir süre sonra akmaması,
gencecik fidanların bembeyaz bir surette derin uykuya dalmasıdır.
iki dağın arasında çaresizce kalmasıdır,
kendini savunamayacak duruma getirilerek ülkeyi savunmasının beklenmesidir.
tüylerin diken diken olmasıdır bazen.
aldığın nefesin zehrolmasıdır.
hayatın zindan, yaşamanın haram olmasıdır.
"an"dır sözün bittiği yer...
bir andır.
kurdun kuzuya emanet edildiği andır.
koynuna soktuğun yılanın seni soktuğu andır.
tam da şu andır...
vakit öğle,
vakit ağıt vaktidir.
sessizce dökülmesidir gözlerden yaşların
dualarda buluşmasıdır "ah" ların...
vakit dua vaktidir en çok...
ölüye, diriye dua vaktidir.
vakit...
tam da sözün bittiği yerdir...
alkolün devreye girdiği dakikadır. içer içer bakarsın karşında ki yarenine. en fazla dublelerden çıkan çın sesi.
Sadece susmaktır, izlemektir olanları
http://gundem.milliyet.com.tr/-disko-da-komalik-edilen-asker-oldu/gundem/gundemdetay/14.10.2011/1450686/default.htm
http://gundem.milliyet.com.tr/-disko-da-komalik-edilen-asker-oldu/gundem/gundemdetay/14.10.2011/1450686/default.htm
her sözlük yazarının mutlaka izlemesi gereken film. bir ismail güneş başyapıtıdır. sondaki ağlayan palyaço imgesi öyle böyle değildir hani.
http://www.youtube.com/watch?v=R-Vr2jorc90 adresinden fragmanını izleyebilirsiniz.
(bkz: babacık yoruldum uçamıyorum)
http://www.youtube.com/watch?v=R-Vr2jorc90 adresinden fragmanını izleyebilirsiniz.
(bkz: babacık yoruldum uçamıyorum)
sözün bittiği yerde artık eyleme geçilmiştir.dil dökmeye gerek kalmamıştır
artık söylenen her şeyin her anlamda acıttığı yerdir.
muhatabının zeka düzeyini ve algı kapasitesini anlayıp susmayı tercih ettiğiniz andır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?