15 şubat 2015 beşiktaş bursaspor maçını 30. dakikasından itibaren izleyebildim. bugünkü oyuna müdahaleleri doğruydu. zaten maça geldiğim gibi yanımdakine stoperde kim var diye sordum, atınç ve pedro cevabını duyunca rahatladım. ben kendisinden necip hamlesi bekliyordum. allah'tan fernandao gibi uzun biri vardı da atınç'ı oynatmak zorunda kaldı.[ybkz]swh[/ybkz] oyunun sonlarına doğru çift forvete dönmedi diye de kızmıyorum zira veli 2. sarıdan kızarabilirdi. vesselam bugün ben bir hatasını görmedim.
slaven bilic
bir de stadı olsa hakikaten kanatlanıp uçacak adam. en az on yıllık sözleşme uzatılmalı kendisiyle.
Tek başına bursa'yı gömen adam.
dürüst bir adamdır.
15 şubat 2015 beşiktaş bursaspor maçının basın toplantısında verdiği iki enteresan cevap vardır:
1- (vurgula: soru:) sayın bilic, penaltı pozisyonu hakkında net bir kararınızın olmadığını söylediniz. peki, maç içinde kararın yanlış olduğunu düşünseydiniz, bunu hakeme söyler miydiniz?
(vurgula: cevap:) "...no..."[ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]
bunu söylemek, o an için çok kolay bir şey değil. kaldı ki, sezon başından bu yana nice hakem hatalarına biz kurban gittik.
2- (vurgula: soru)[ybkz]swh[/ybkz]: beşiktaşlı taraftarlar size oldukça fazla güveniyor ve sizi, yeni stada çıkacak olan beşiktaş'ın başında görmek istiyorlar. ancak, birkaç haftadır sezon sonunda ingiltere'ye gideceğinizle ilgili söylentiler var. bu konuda neler söylemek istersiniz?
(vurgula: cevap:) (duraksar ve güntekin'e gülümseyerek basın toplantısından sonra içerde konuşuruz minvalinde bir işaret yapar.)
nasıl ya? harbiden gidiyor mudur ki??
"bir dakika!" editi: düşündüm de, maçın bitmesiyle birlikte %100 futbol başlıyorsa soruyu soran güntekin onay olamaz ki... sesini çok benzetmişsem demek...
1- (vurgula: soru:) sayın bilic, penaltı pozisyonu hakkında net bir kararınızın olmadığını söylediniz. peki, maç içinde kararın yanlış olduğunu düşünseydiniz, bunu hakeme söyler miydiniz?
(vurgula: cevap:) "...no..."[ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]
bunu söylemek, o an için çok kolay bir şey değil. kaldı ki, sezon başından bu yana nice hakem hatalarına biz kurban gittik.
2- (vurgula: soru)[ybkz]swh[/ybkz]: beşiktaşlı taraftarlar size oldukça fazla güveniyor ve sizi, yeni stada çıkacak olan beşiktaş'ın başında görmek istiyorlar. ancak, birkaç haftadır sezon sonunda ingiltere'ye gideceğinizle ilgili söylentiler var. bu konuda neler söylemek istersiniz?
(vurgula: cevap:) (duraksar ve güntekin'e gülümseyerek basın toplantısından sonra içerde konuşuruz minvalinde bir işaret yapar.)
nasıl ya? harbiden gidiyor mudur ki??
"bir dakika!" editi: düşündüm de, maçın bitmesiyle birlikte %100 futbol başlıyorsa soruyu soran güntekin onay olamaz ki... sesini çok benzetmişsem demek...
16 şubat 2015 tarihi itibarıyla, 2014-2015 sezonu sonunda beşiktaş'tan ayrılacağına inanmış bulunmaktayım.
#392649
bir daha izledim söz konusu basın toplantısını. 2. soruya pas diyor gülerek. bir yandan tarifsiz derecede üzgünüm; bir yandan da seviniyorum kendisi adına esasında. şu çirkefe batmış türk futboluna fazla bir adam bilic. karakteri, yaklaşımı, çalışkanlığı... teknik olarak gelişim kat etmesi lazım, eyvallah. ama zaten teknik direktörlük için genç sayılabilecek bir yaşta hala, o da olur zamanla.
bilic sonrası beşiktaş nasıl olur peki?
çok zor bir soru. zeki önder özen sayesinde yolumuz bilic ile kesişti ama artık önder hoca da yok; o yüzden başarılı bir tercih beklemiyorum yönetimden. yani mesela sergen yalçın, başında ahmet nur çebi olan bir futbol şubesinden beklenebilecek bir tercihtir. ama yine de sergen işi olmaz diye düşünüyorum. zira, bu taraftar bu takımın sergen'e emanet edilmesine razı olmaz; getirtmez sergen'i.
sergen kim ayrıca ya? hani şu istanbulspor'a gittiğinde beşiktaş tribünlerini orta parmağıyla selamlayan şahıs mı? hani sinan engin'e ve 2004 senesinde kaçan şampiyonluğa yakınlığıyla bilinen? teknik konuşacaksak, benim içimden geçenler daha önce söylenmişti zaten.
#392140
geçin babacığım sergen falan... slaven bilic sezon sonu gittiğinde bu ışıl ışıl takımı teslim edebileceğiniz iki seçenek var:
1- mircea lucescu
2- şenol güneş
gayrısı hata olur, gayrısı yine zaman kaybı olur...
#392649
bir daha izledim söz konusu basın toplantısını. 2. soruya pas diyor gülerek. bir yandan tarifsiz derecede üzgünüm; bir yandan da seviniyorum kendisi adına esasında. şu çirkefe batmış türk futboluna fazla bir adam bilic. karakteri, yaklaşımı, çalışkanlığı... teknik olarak gelişim kat etmesi lazım, eyvallah. ama zaten teknik direktörlük için genç sayılabilecek bir yaşta hala, o da olur zamanla.
bilic sonrası beşiktaş nasıl olur peki?
çok zor bir soru. zeki önder özen sayesinde yolumuz bilic ile kesişti ama artık önder hoca da yok; o yüzden başarılı bir tercih beklemiyorum yönetimden. yani mesela sergen yalçın, başında ahmet nur çebi olan bir futbol şubesinden beklenebilecek bir tercihtir. ama yine de sergen işi olmaz diye düşünüyorum. zira, bu taraftar bu takımın sergen'e emanet edilmesine razı olmaz; getirtmez sergen'i.
sergen kim ayrıca ya? hani şu istanbulspor'a gittiğinde beşiktaş tribünlerini orta parmağıyla selamlayan şahıs mı? hani sinan engin'e ve 2004 senesinde kaçan şampiyonluğa yakınlığıyla bilinen? teknik konuşacaksak, benim içimden geçenler daha önce söylenmişti zaten.
#392140
geçin babacığım sergen falan... slaven bilic sezon sonu gittiğinde bu ışıl ışıl takımı teslim edebileceğiniz iki seçenek var:
1- mircea lucescu
2- şenol güneş
gayrısı hata olur, gayrısı yine zaman kaybı olur...
bu sene şampiyon olalım ardından git dediğim teknik direktör. bakın özellikle bizi şampiyon yap demedim, şampiyon olalım dedim. zira kendisinin kurtardığı, olumlu etki ettiği maç sayısı çok çok az. bir maçtan sonra da ''lan bilic de bu değişikliği yapmasa maç gidiyordu bak helal olsun'' dedirtmedi, bir kere derbi kazandıramadı, 9 kişi kalan rakibe karşı çift ön libero oynayarak korkaklığın kitabını yazdı, kadıköy'de 10 kişi oynayan rakibine karşı beraberliği zor kurtardı vs vs uzar gider böyle. kendisi iyi bir insan olabilir ama iş başka aşk başka. bu dünya'da milyonlarca iyi insan var o zaman hepsi teknik direktörümüz olsun. en iyisi bilic bu sezonun kalan maçlarında yanlışlar yapmasın, takım da böyle özgüvenli ve iyi futboluna devam etsin şampiyon olalım. biz jupp heynckes, mircea lucescu vs gibi beşiktaş'ı şampiyonlar ligi'nde uçurabilecek hocalarla görüşelim, kendisi de everton gibi newcastle gibi ingiltere'nin kalburüstü takımlarında kariyerine devam etsin. ne şiş yansın ne kebap.
kendisi yerine del bosque, schuster gibi beşiktaş'ı uçuracak adamları düşünmemiz gereken hoca. olmadı sözlük yazarlarından seçeriz birini. zaten takım kendi kendine kazanıyo.
ingiltere'ye gideceği yönünde çıkan haberlerin doğru olduğu hocamız. gidecek tabii lan hatta tarih vereyim net bilgi olarak paylaşın.
(bkz: 19 şubat 2015 liverpool beşiktaş maçı)
(bkz: 19 şubat 2015 liverpool beşiktaş maçı)
(bkz: gitme aklım sende kalır uyuyamam geceleri) [ybkz]swh[/ybkz]
beşiktaş futbol takımının başında 2013-2014 sezonunda 34 maçta 17 galibiyet alan,2014-2015 süleyman seba sezonu 20.hafta itibariyle 15 galibiyet alan teknik direktörümüz.
Madem gitmek istiyor: git hocam ele liverpool'u, kanitla kendini ingilizler'e, al kupayi oyle git.
19 şubat 2015 liverpool beşiktaş maçı nın taktisyeni. bence kusursuza yakın bir plan ile sahaya yaydı takımını. bireysel oyuncu isimlerindeki tercihlerini konuşabiliriz; ama sistemi oldukça güçlüydü
Bir an önce kovulmasi gereken çapsiz.
spoiler--
Maç öncesinde bu senaryoyu öngörebiliyorduk. Liverpool deplasmanından sonra en zor deplasman maçına çıktık. Bu zor koşullarda kazanmak için gereken enerjiyi ortaya koyamadık.Maçı kaybettiğimiz için bir teknik direktörün bazı yanlış seçimler yaptığını söyleyebilirsiniz. Bugünkü maçı kaybetmemizin nedeni rotasyon değil. Bu akşam oyuncularla ilgili yaptığımız değişikliklerin sebebi rotasyon değildi. Liverpool maçından oynamayan, süre alamayan bazı oyuncuları kullandık. Takımın buradaki seviyesini ve direncini mümkün olduğu kadar yüksek tutabilmekti
spoiler--
[ybkz]swh[/ybkz]
Maç öncesinde bu senaryoyu öngörebiliyorduk. Liverpool deplasmanından sonra en zor deplasman maçına çıktık. Bu zor koşullarda kazanmak için gereken enerjiyi ortaya koyamadık.Maçı kaybettiğimiz için bir teknik direktörün bazı yanlış seçimler yaptığını söyleyebilirsiniz. Bugünkü maçı kaybetmemizin nedeni rotasyon değil. Bu akşam oyuncularla ilgili yaptığımız değişikliklerin sebebi rotasyon değildi. Liverpool maçından oynamayan, süre alamayan bazı oyuncuları kullandık. Takımın buradaki seviyesini ve direncini mümkün olduğu kadar yüksek tutabilmekti
spoiler--
[ybkz]swh[/ybkz]
bir yılımızı daha çöpe atan taktik özürlüsü adam. sene sonunda şerefli 3.lükler diye başlayan cümlelerin sebebi olacak kendisi. 22 şubat 2015 eskişehirspor beşiktaş maçında yaptıklarının hiçbir mantıklı açıklaması yok.
ziraat türkiye kupası maçına tam kadro çıkıp, ligdeki önemli deplasman maçında, kritik şampiyonluk virajında rotasyon yapan adam.
ya vay arkadaş dedirten teknik direktör. ama kendine değil hakkında yapılan yorumlara. öncelikle bu sorum beşiktaşlılara: arkadaşlar siz bu takım 6 maçtır deplasmanda 4 maçta üst üste kazanırken ne konuşuyorsunuz beşiktaş hakkında? liverpool maçını düşünüyor diyen mi dersin, ingiltere'ye kapağı atmaya çalışıyor mu dersin, taktik bilmiyor mu dersin? bir lig maçı kaybetti bu adam. eskişehir deplasmanında bir lig maçı kaybetti. franco'nun oynamaması hatadır, atınç yerine necip tercihi hatadır, bunlara da kabul. ama gönderelim gitsin yerine şu gelsin. oğlum siz ne içiyorsunuz lan.
önce şuna değinelim: liverpool maçının önemi ve bu maç için yapılan rotasyon. önce beşiktaş taraftarı sözüm yine sana. geçen haftasonu saat 16:00'da bursaspor ile olimpiyat stadında lig maçı oynadık. maçta yaklaşık 25 bin kişi ya vardık ya yoktuk. maç pazar günü ve geç saatte değildi. önemsediğiniz lig ise neredeydiniz? ligin iyi takımlarından bursa önünde oynayacaktı takım. neredeydiniz ya? gelin gelmeyin maça ayrı konudur. soru şu? perşembe günü liverpool ile rotasyona ve dolayısıyla eskişehir mağlubiyetine yol açan maçımız var. bilet durumu nedir? bir hafta önceden kale arkaları ve doğu bitmiş. 50 bin bilet satılmış. hangisini daha çok önemsiyorsunuz siz? hangi maçı daha çok arzuluyoruz? hangisini kazanınca daha çok seviniyoruz? siz de bu maçta tribün olarak ingiltere'ye mi transfer olacaksınız? neden lig maçı 25 bine oynuyoruz biz?aslında biz daha çok istiyoruz liverpool maçını. biliç değil. avrupa takımları 30 kişilik rotasyonla oynuyorlar. arsenal yedeklerle gelip gs'ye dört attı. hangi türk takımının yedekleriyle avrupa'da, bırakın deplasmanı kendi evinde maç kazanacağını düşünüyorsunuz? yarı finalde benfica'ya elenen fener hala 3 orta saha oyuncusunun eksikliğini anlatıyor.
sevmede ve nefret etmekte ayarımız olsun. samet aybaba'nın oynattığı futbolu sevin ya da sevmeyin. ondan devraldı takımı biliç. leblebi gibi gol yiyordu takım. hem de iyi zamanında sivok, toraman, sağ bekte hilbert ile. sol bek konusu sıkıntılıydı. şimdi serdar,pedro,ersan,motta defans hattı ile daha az gol yiyorsak takım savunması başarısındandır. bunu da takıma aşılayan biliçtir.
neyse gelelim ingiltere mevzusuna: liverpool ile oynayacağımız maç son 32(otuziki) turu rövanş maçı. yani ordan son 16 çeyrek falan devam ediyor. geçen sene son 32'de kim elendi kim kaldı hatırlayan mı var. bu ingiltere'ye gitmek bu kadar mı kolay? her ingiliz takımını eleyen ingiltere'de teknik direktör mü oluyor? var mı böyle bir istatistik? ayrıca liverpool son 32 takımın bayern'i, real'i falan değil. fiorentina liverpool'dan daha dişlidir ki turu geçersek o meymenetsiz kel kesin fiorentina çekecek.
hasılı kelam: giden eskişehir maçına ben de üzüldüm. liderliğin fb-gs maçına kadar elimizde kalmasını herkes çok istiyordu ama geçen hafta gs 3. iken belki biz bu hafta 3. olacağız. yani tek maç ile liderlik gelebilir. kopma falan yok. haftaya içeride bal-kes var. sonraki hafta olası beraberlik bizi yine zirveye taşır. kaybedilen bir şey de yok.
amiyane tabirle bilic babamızın oğlu değil. giden ilk teknik direktörde olmayacak. ama bu adamın takıma katkısını, oyunculara bireysel anlamda katkısını es geçmeyin. en son kaç sene ya da teknik direktör önce takımla bu kadar bütünleşen birini gördünüz takımın başında. beşiktaş'ın şampiyon olmaması için gerekirse götünü açacak adamların geçen sene takımı şampiyon yapamayacağını bildiği için ona buna şirin gözükmek için bilic'i övmelerini bu sene duyamıyorsunuz evet. çünkü bu sene beşiktaş yarışta. unutmayın. örnek isterseniz rıdvan'ı dinleyin maç akşamları. geçen sene yere göğe koyamıyordu bilic'i. bu seneki hallerine dikkatle bakın.
esen kalın.
önce şuna değinelim: liverpool maçının önemi ve bu maç için yapılan rotasyon. önce beşiktaş taraftarı sözüm yine sana. geçen haftasonu saat 16:00'da bursaspor ile olimpiyat stadında lig maçı oynadık. maçta yaklaşık 25 bin kişi ya vardık ya yoktuk. maç pazar günü ve geç saatte değildi. önemsediğiniz lig ise neredeydiniz? ligin iyi takımlarından bursa önünde oynayacaktı takım. neredeydiniz ya? gelin gelmeyin maça ayrı konudur. soru şu? perşembe günü liverpool ile rotasyona ve dolayısıyla eskişehir mağlubiyetine yol açan maçımız var. bilet durumu nedir? bir hafta önceden kale arkaları ve doğu bitmiş. 50 bin bilet satılmış. hangisini daha çok önemsiyorsunuz siz? hangi maçı daha çok arzuluyoruz? hangisini kazanınca daha çok seviniyoruz? siz de bu maçta tribün olarak ingiltere'ye mi transfer olacaksınız? neden lig maçı 25 bine oynuyoruz biz?aslında biz daha çok istiyoruz liverpool maçını. biliç değil. avrupa takımları 30 kişilik rotasyonla oynuyorlar. arsenal yedeklerle gelip gs'ye dört attı. hangi türk takımının yedekleriyle avrupa'da, bırakın deplasmanı kendi evinde maç kazanacağını düşünüyorsunuz? yarı finalde benfica'ya elenen fener hala 3 orta saha oyuncusunun eksikliğini anlatıyor.
sevmede ve nefret etmekte ayarımız olsun. samet aybaba'nın oynattığı futbolu sevin ya da sevmeyin. ondan devraldı takımı biliç. leblebi gibi gol yiyordu takım. hem de iyi zamanında sivok, toraman, sağ bekte hilbert ile. sol bek konusu sıkıntılıydı. şimdi serdar,pedro,ersan,motta defans hattı ile daha az gol yiyorsak takım savunması başarısındandır. bunu da takıma aşılayan biliçtir.
neyse gelelim ingiltere mevzusuna: liverpool ile oynayacağımız maç son 32(otuziki) turu rövanş maçı. yani ordan son 16 çeyrek falan devam ediyor. geçen sene son 32'de kim elendi kim kaldı hatırlayan mı var. bu ingiltere'ye gitmek bu kadar mı kolay? her ingiliz takımını eleyen ingiltere'de teknik direktör mü oluyor? var mı böyle bir istatistik? ayrıca liverpool son 32 takımın bayern'i, real'i falan değil. fiorentina liverpool'dan daha dişlidir ki turu geçersek o meymenetsiz kel kesin fiorentina çekecek.
hasılı kelam: giden eskişehir maçına ben de üzüldüm. liderliğin fb-gs maçına kadar elimizde kalmasını herkes çok istiyordu ama geçen hafta gs 3. iken belki biz bu hafta 3. olacağız. yani tek maç ile liderlik gelebilir. kopma falan yok. haftaya içeride bal-kes var. sonraki hafta olası beraberlik bizi yine zirveye taşır. kaybedilen bir şey de yok.
amiyane tabirle bilic babamızın oğlu değil. giden ilk teknik direktörde olmayacak. ama bu adamın takıma katkısını, oyunculara bireysel anlamda katkısını es geçmeyin. en son kaç sene ya da teknik direktör önce takımla bu kadar bütünleşen birini gördünüz takımın başında. beşiktaş'ın şampiyon olmaması için gerekirse götünü açacak adamların geçen sene takımı şampiyon yapamayacağını bildiği için ona buna şirin gözükmek için bilic'i övmelerini bu sene duyamıyorsunuz evet. çünkü bu sene beşiktaş yarışta. unutmayın. örnek isterseniz rıdvan'ı dinleyin maç akşamları. geçen sene yere göğe koyamıyordu bilic'i. bu seneki hallerine dikkatle bakın.
esen kalın.
hakkında çok kötü şeyler söylenen hoca. umarım gerçek değildir. yoksa çok yanılmışız demektir.
diken değil ki deveye yaransın sözünün ispatıdır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?