slaven bilic

ozzy ile sosa'yı birlikte oynatarak doğru yolu bulan hoca.[ybkz]swh[/ybkz]

şimdi beşiktaş maşeri vicdanı 2 yıldır neler söyledi:
(bkz: enaramo olmaz abi)
(bkz: pedro franco ilk 11'de oynamalı)
(bkz: dany ne amk)[ybkz]swh[/ybkz]
(bkz: yalçın ayhan kim ya)
(bkz: sağğğğğğ bekkkkkk + 10 numara lazım)
.........
(bkz: sosa-ozzy birlikte oynasın)

herhalde 5 ekim 2014 balıkesirspor beşiktaş maçı için taraftarlara "ilk 11" anketi yapsalar
bilic'in 11'i gibi olurdu.
tolga, serdar, franco, ersan, motta, atiba, oğuzhan, sosa, gökhan, kerim, demba ba.[ybkz]swh[/ybkz]
sonuç kötü de olsa değişmemesi lazım bu tercihin.

ekşi sözlükte rakiplerimizin kendisi hakkında yaptığı yorumları keyifle okuduğum teknik direktörümüz.

spoiler--

Takımın atmosferi elde edilen sonuçlara bağlıdır. Sezon başından beri hem saha içinde hem saha dışında çok iyi bir takım ruhu yakaladık. Bunun oluşmasında kadromuzdaki mevcut oyuncu sayımızı az tutmamız etkili oldu. Kadrodaki oyuncu sayısını yüksek tutarsanız Eylül, Ekim ayı gelince bazı oyuncular oynama şansının azaldığını hissediyor ve bu durum takımın gruplara bölünmesine yol açıyor. Bu dengeyi iyi kurduk ve şu an bütün oyuncularımız kendini değerli hissediyor. İkinci bir etken ise benim ve teknik kadrodaki arkadaşlarımızın burada ikinci yılı. Oyuncularımız artık antrenman metotlarımızı iyi biliyor. Bu yüzden oyuncularla olan ilişkilerimiz sağlam bir şekilde ilerliyor. Diğer yandan transfer ettiğimiz oyuncular sadece iyi futbolcular değil karakter olarak da sağlamlar. Bu takımdaki arkadaşlığı olumlu yönde etkiliyor

spoiler--

kendisini oldukça ağır ve sert yazılarla eleştirdiğim teknik direktör. yine eleştireceğim fakat bu sefer üslubumu bozmayacağım. malum balıkesir maçını geride bıraktık. o maçta birşey gözüme takıldı. attığımız golü aklınıza bir getirin. ceza sahasında 2 oyuncumuz var; mustafa ve demba ba. onları savunan 3 defans oyuncusu var. eğer kendisi çift forvete dönmeseydi demba ba orada tek olacaktı ve onu 2 kişi koruyacaktı. oğuzhan da ceza sahasında tek bir oyuncum var ve 2 kişi savunuyor orta açmak mantıksız olur deyip orta açmayacaktı, ya kenara ya geriye pas verecekti. doğal olarak gol pozisyonu ve gol olmayacaktı, maç 0-0 devam edecekti. zaten golü attığımızda dikkat ederseniz demba ba da topa vurmak için yükseliyor ve 2 oyuncu onu savunuyor. arkada mustafa 1 savunmacıyla başbaşa kalıyor ve iyi değerlendirerek gol oluyor. tam tersi de olabilirdi; mustafa önde 2 savunmacıyı bloklardı, arkada demba ba tek kalırdı ve golü yapardı. yani bunlar hep çift forvet. çift forvete döndün, buldun golü. akhisar gibi, arsenal gibi hücumu düşünen takımlara karşı tek fovet çıkmasını bile bir nebze anlarım ama gözünü seveyim 1 puan için 90 dakika kendi kalelerinin önüne dizilen anadolu takımlarına karşı tek forvet oynama. bak çift oynayınca görüyorsun sonucunu. akıl var mantık var. yapma gözünü seveyim.

pozisyonu da verelim gözünüzde daha iyi canlansın;

http://www.ligtv.com.tr/lig/spor-toto-super-lig/goller/2014-2015/5/besiktas/mustafa-pektemek-14492

olay budur abi.

edit: neyi eksiledin mübarek ? söyle yanlışımızı tartışalım.

çok vasat bir hoca. şampiyon olsak bu bile bu gerçek değişmez. bazı hocalar vardır takımı şampiyon yapar, bazı takımlar vardır hocayı şampiyon yapar. biliç asla bir takımı şampiyon yapamaz ama şampiyonluk yaşayabilir. 2 sene geçti neredeyse bir maçta bile şaşırtmadı bizi. ezber bozacak hiç bir hamle gelmedi. rakipler sürünüyor elinde milli takımın iskeleti, demba ba, atiba, sosa gibi yabancılar da var, artık bahane falan bulupta umarım bu sezonu da çöpe attırmaz. hadi taktik deha falan değilsin ama biraz yürekli ol be hoca.

9 ekim 2014 tarihinde lig tv'ye konuk olan hocamız.

http://www.milliyet.com.tr/--besiktas-1952386-skorerhaber/

bu arada ömer güvenç'e de sinirlenmiş başkan.

yıllardır bütün takımların birbirine karşı gösterdiği kompleksli halleri darmaduman eden adam. başka takımların maçlarına da gidebilmek gibi olağan bir şeyi hiç görmediğimiz için mükemmel bir şey yapıyormuş gibi hissediyoruz. normali onun yaptığı aslında, bu anormal ötesi ligte bunu yapmak 'başarı'. böyle böyle güzel insanlardan güzel şeyler öğreneceğiz, buna deli gibi ihtiyacımız var.

http://www.futbolarena.com/fotogaleri/4/6571/slaven-bilic-farki.html

ülkeye gelmiş en güzel futbol insanlarından biri. türk futbolunu içinde bulunduğu bataklıktan kurtarabilecek karakterde bir adam. gerçi vasat ve çapsız desek daha çok dikkat çekeriz.

beşiktaş erkek basketbol takımının maçının[ybkz]swh[/ybkz] olduğu akşam fenerbahçe ülker'in san antonio spurs ile olan maçını izlemeyi tercih etmiştir. elbette kim ne karışır. istediği karşılaşmaya gitmekte serbest. ama ağzını açıp beşiktaş ve beşiktaşlılık üzerinden popülizm yapmaya kalkarsa ben karışırım.

tribünlere oynama konusunda ülkeye gelmiş daum ile beraber en başarılı hoca.

sürekli edebiyat parçalayan şovmen.

fenerbahçe maçını izlemesi gayet normal olan teknik direktör. fakat beşiktaş basketbol karşılaşması varken; fenerbahçe karşılaşmasını izlemesi pek hoş olmamış.

fenerbahçe maçına değil, san antonio spurs maçına gitmiştir. nba global games kapsamında yılda bir ülkeye uğradığı düşünülürüse, son şampiyon spurs'ün, rengi ve özlenen beşiktaş zihniyetini basketbolda uygulamaya koyarak ligi domine eden bir takımı izlemesinin ne gibi abes bir durum oluşturduğunu sorgulamak lazım. ha (bkz: beşiktaş futbol takımı) kadrosunun veya herhangi bir personelinin, sözümona amatör branşlarda tribün doldurma gibi bir sorumluluğu veya altına imzasını attığı bir sözleşme var diyorsanız durum değişir elbette.

fenerbahçe ülker san antonio spurs maçına gitmesinde hiçbir sakınca olmayan teknik adam. söylemlerinde, davranışlarında semtiyle, kültürüyle geleneği ile beşiktaş'ı sonuna kadar içselleştirmiş bir profil çizmemesi yeterlidir. mesela o söz konusu maçı izlemeye giden bir çok beşiktaşlı genç taraftar var. ama o çocuklar ha deyince kalkıp at&t center'a gidip bu oyuncuları izleyemez. elbette bu fırsatı değerlendirmek isteyeceklerdir.

ama sayın bilic'in beşiktaş taraftarının zaaf noktalarını kavrayarak o damara çalışmasının yarattığı kutsal(?) algının maliyeti aynı gün beşiktaş maçında olmasından geçer. böyle bir zorunluluğu yoktur. öyleyse davranış kalıplarını sadece işiyle ilgilenen profesyonel bir teknik adam tarzında yeniden düzenleyerek işe başlayabilir. beşiktaş teknik direktörü slaven bilic olsun. beşiktaş taraftarı gibi davranmasına lüzum yok. değil çünkü.

john benjamin toschak, jean tigana, nevio scala, mircea lucescu vb. aynı maçı tribünde izlese hiç yadırgamam. zira bu isimler beşiktaş teknik direktörlüğünü yürütürken bir yandan da beşiktaşlı olma izlenimi yaratmadılar.

11 ekim 2014 darüşşafaka doğuş beşiktaş integral forex maçı yerine aynı gün oynanan 11 ekim 2014 fenerbahçe ülker san antonio spurs maçına gitmiş olduğu için eleştirilen beşiktaş futbol takımı teknik direktörü.

bunu eleştirmek doğal ama konunun bir farklı açısında aynı hocanın, futbol takımını 4 mart 2014 beşiktaş integral forex nizhny novgorod maçına götürdüğünü de unutmamak gerekir. yani esasında bu kadar kritik bir duyarsızlıktan ya da popülizmden bahsetmek için yeterli değil bence buradaki durum.

ayrıca şuna da katılmamak elde değil;

--ederson--

fenerbahçe maçına değil, san antonio spurs maçına gitmiştir. nba global games kapsamında yılda bir ülkeye uğradığı düşünülürüse, son şampiyon spurs'ün, rengi ve özlenen beşiktaş zihniyetini basketbolda uygulamaya koyarak ligi domine eden bir takımı izlemesinin ne gibi abes bir durum oluşturduğunu sorgulamak lazım.

--ederson--

bilic'e vurmak için pusuda bekleyen içimizdeki irlandalılar'ı bir tarafa bırakacak olursak ben de bu konuda hocayı eleştirmekten yanayım esasında. her ne kadar kanımca ortada yanlış bir durum olmasa da amatör branşlara ilgiyi arttıracak herhangi bir eleştirinin altına ben de imzamı atarım çünkü. daha fazla gitsin şu basket maçlarımıza ve diğer amatör branş müsabakalarına. keşke hentbolcularımızı bir kere şampiyonlar liginde izlese mesela. tabi ki sözleşmesinde böyle bir yükümlülük yok ama bilic insanda bu beklentiyi yaratıyor ister istemez.

(vurgula: edit:) ben şahsen beşiktaşlılık algısı yaratmasa bile böyle bir beklenti içinde olduğumu hissediyorum nedense. yani "beşiktaş'ın herhangi bir hocası, keşke takvimi el verdiği ölçüde amatör branşlardaki müsabakalarımıza gitse" diyorum.

beşiktaş basketbol takımını da çalıştırması gereken çapsız.

senin benim gibi yaşayan hocamız.

nevizadeye gider bira içer , maça gider hatta eminönüne gidip vapur sefası bile yapar.

kendisi kırk yıllık beşiktaşlı değildir, hoş zaten beşiktaşlı da değildir. işin teknik adamlık boyutuna hiç girmeden söylüyorum ki kendisi bir proje ürünüdür. regular beşiktaş taraftarıyla kulüp arasında bir bütünleşme sağlanması açısından yönetimin olcay ile birlikte baş köşeye koyduğu bir adamdır. tıpkı vodafone anlaşması gibi, beşiktaş'ın imajını toparlamak açısından yönetimin seçtiği güzel pr çalışmalarıdır bunlar. bu pr çalışmalarının kapsamına amatör branşları desteklemek de girer, sosyal yardım kampanyaları da, diğer ıvır zıvırlar da. çünkü karizmatik bir adam bilic, kültürlü bir adam, aykırı bir adam herşeyden evvel. deyim yerindeyse proje yüzü olmak için doğmuş bir adam.

bunları neden mi yazıyorum? birazcık sözlük sayfalarını karıştırmaya üşenen biri tarafından bilic fanboyu olarak nitelenmeyelim diye, hocalığını pek beğenen biri değilim zira. fenerbahçe-spurs maçına gitmesine içerleyenler olmuş, hak verdiğim noktalar elbet var, ama taraftarın (kişisel değil genel konuşuyorum) amatör branşlara olan ilgisizliğinin faturasını bilic maçlara gitmiyor'a kesmesi doğru mudur diye soruyorum kendime öte yandan? gidiyorum bu ve newcastle'ın da üzerinde durduğu beklenti olgusunu yaratan ilk paragrafta sözünü ettiğim yönetim çalışmasıdır çünkü, başka birşey değil. ha şu var, bilic'in kişiliği buna yatkın olmasa hiç söz konusu bile olmayacaktı belki bu, zira aynı şeyleri aynı yönetimin idaresinde aybaba döneminde görememiştik.

ben hocalığını ofsayt bulan biri olarak, kulübün imaj toparlamasına verdiği destekten ötürü memnunum. senede bir kere olan ve bütün sene reklamı yapılan bir maça gidip tim duncan'ı parkede görmek istemesini de doğal buluyorum. ha bunu aynı gün beşiktaş'ın maçı olup olmamasına bakmaksızın, rakibin nba etiketini taşımadığı herhangi bir ezeli rakip maçında tekrarlarsa olabilecek en sert şekilde de eleştiririm. ama inanarak söylüyorum ki dostlar, bu olayda bu adam masumdur. hele ki geçen sene gs maçlarını defalarca tt arena'da izleyen aynı adamı sempatik bulup laf etmemişsek, iki kat masumdur.

bence.

spoiler--

Terim ile teknik heyet konusunda analiz yapmak bana düşmez. Terim hem kulüpler düzeyinde hem milli takım düzeyinde Türk futbolu için ciddi şeyler yaptı, ciddi başarılar elde etti. Zamanı hak ediyor. Sorunu çözmek için kredi vermek lazım. Tabii ki iyi dönemden geçmiyorlar. Bulundukları yer iç açıcı değil ama kesinlikle karamsar olma zamanı değil. Sıralama olarak milli takım geride kalmış durumda ama format farklı. Sürekli kazanmak gerekiyor.

spoiler--

takıma oynattığı futbolla parmak ısırtan hocamız. beşiktaş'a hiçbir hoca bu kadar yakışamaz.