oyuncuları ile iletişimi alışılmışın dışında iyi olan hoca. öyle menemen yaparak değil; saçma sapan oyuncularını medya önünde eleştirerek değil.
--spoiler--
Milli takımdan dönüşte idmana geldim. Yoğun maç trafiğinden izin yapamamıştım. Transfer olduğumdan beri ailemi sadece 1 kez görme fırsatım oldu. Annemle telefonda konuştuk. Sesi kötü geliyordu beni özlediği belliydi. Benim de canım sıkıldı. Hocam benim o halimi görünce sebebini sordu ben de anlattım. Maçtan sonra izin olursa bir gün de olsa ailemi görmeye gideceğim dedim. Bilic hoca da bana, “Ailenin yanına git anneni gör. Kafanın rahat olması çok önemli dedi. Bu kadar güzel bir yaklaşım doğal olarak güzel sonuçlar çıkarıyor. Birbirine yakınlaşma kenetlenme oluyor.
--spoiler--
[ybkz]swh[/ybkz]
slaven bilic
22 eylül 2013 beşiktaş galatasaray maçında muhammed demirci'yi maça alarak büyük bir yanlış yapan hoca.
22 eylül 2013 beşiktaş galatasaray maçı'nda ikinci yarıda oyunu tutma konusunda oğuzhan özyakup'u benchte çok arayan teknik direktörümüz.
oğuzhan'ın yokluğuna rağmen dünkü maç, kendisinin taktisyenliği ve oyunu okuma yeteneklerine dair birkaç ipucu verdi bana. terim ikinci yarıda, serdar'ın ağırlığını farkedip, onun kanadına bruma'yı alarak doğru bir iş yaptı mesela. bilic ise orta saha hakimiyetini kaybedip, skor olarak geriye düştükten sonra oyuna müdahale edebildi ancak. ne yazık ki bu maçı kaybetmemizde büyük bir etken oldu.
bilic'in kolay-zor maç demeden genç oyunculara olan güvenini çok takdir ediyorum. ama gergin bir atmosferde oynanan maçın son dakikalarında maç kondüsyonu ve tecrübesiz iki genci sahaya sürmek neresinden bakarsanız bakın yanlıştı. dünkü maçta beşiktaş, özellikle ilk yenen golden sonra tüm konsantrasyonunu kaybetmişken, hata yapmaya müsait yapısı olan veli'yi oyundan alıp ibrahim toraman'ı onun yerine düşünmeliydi. toraman defansın ortasında soğukkanlığının ve pozisyon alma özelliğinin düşük olması ve ilerleyen yaşının etkisiyle saatli bombaya dönüşüyor ama geçen sene gördük ki orta sahada çakılı adam olarak oynadığında fark yaratan bir oyuncuya dönüşüyor. üstelik toraman ne olursa olsun bu takımın kaptanı ve büyük maç tecrübesi en fazla olan isimlerden biri. ikinci yarı ruhunu kaybeden beşiktaş'a sırf azmi ve sahadaki varlığıyla birşeyler katabilirdi.
ikinci nokta, yine yokları oynayan olcay şahan ile ilgili. kendisini oyundan çok daha evvel almalıydı, yerine ise muhammed değil kerim frei girmeliydi ki ileride top tutma şansımız biraz daha fazla olsun diye.
yine de bir maç kaybettik diye hocamızı asacak kesecek değilim. aksine, sonuçlar ne şekilde olursa olsun bizi bu kadar benimsemiş bir adamı sonuna kadar sahiplenmemiz gerekiyor. eyyorlamam bu kadar sözlük.
oğuzhan'ın yokluğuna rağmen dünkü maç, kendisinin taktisyenliği ve oyunu okuma yeteneklerine dair birkaç ipucu verdi bana. terim ikinci yarıda, serdar'ın ağırlığını farkedip, onun kanadına bruma'yı alarak doğru bir iş yaptı mesela. bilic ise orta saha hakimiyetini kaybedip, skor olarak geriye düştükten sonra oyuna müdahale edebildi ancak. ne yazık ki bu maçı kaybetmemizde büyük bir etken oldu.
bilic'in kolay-zor maç demeden genç oyunculara olan güvenini çok takdir ediyorum. ama gergin bir atmosferde oynanan maçın son dakikalarında maç kondüsyonu ve tecrübesiz iki genci sahaya sürmek neresinden bakarsanız bakın yanlıştı. dünkü maçta beşiktaş, özellikle ilk yenen golden sonra tüm konsantrasyonunu kaybetmişken, hata yapmaya müsait yapısı olan veli'yi oyundan alıp ibrahim toraman'ı onun yerine düşünmeliydi. toraman defansın ortasında soğukkanlığının ve pozisyon alma özelliğinin düşük olması ve ilerleyen yaşının etkisiyle saatli bombaya dönüşüyor ama geçen sene gördük ki orta sahada çakılı adam olarak oynadığında fark yaratan bir oyuncuya dönüşüyor. üstelik toraman ne olursa olsun bu takımın kaptanı ve büyük maç tecrübesi en fazla olan isimlerden biri. ikinci yarı ruhunu kaybeden beşiktaş'a sırf azmi ve sahadaki varlığıyla birşeyler katabilirdi.
ikinci nokta, yine yokları oynayan olcay şahan ile ilgili. kendisini oyundan çok daha evvel almalıydı, yerine ise muhammed değil kerim frei girmeliydi ki ileride top tutma şansımız biraz daha fazla olsun diye.
yine de bir maç kaybettik diye hocamızı asacak kesecek değilim. aksine, sonuçlar ne şekilde olursa olsun bizi bu kadar benimsemiş bir adamı sonuna kadar sahiplenmemiz gerekiyor. eyyorlamam bu kadar sözlük.
adam gibi adam olan hocamız. allahtan başımızda alman,ingiliz,hollandalı vs biri değil de balkanlardan gelen, 1990'da yugoslavya'nın yıkılmasına neden olan dinamo zagreb-kızılyıldız maçına şahit olmuş biri var. kasap itlerinin oyuncusuna zarar vermesine dayanamayıp tepki verdiği için de cezalandırılmıştır. lakin kendisini yedirmeyiz kusura bakmasınlar.
malum maçla ilgili analizse şöyle; ilk yarı her şey istediği gibi gitti, hatta beşiktaş, galatasaray'ı devre dışı bırakıp moral olarak da çökertti, her şey atılacak ikinci gole kalmıştı yani.
ikinci yarı öncesinde rakibin oyunu değiştirebilecek tek hamlesi bruma olabilirdi, öyle de oldu. galatasaray her topu 19 yaşındaki çocuğa attı, kimse sorumluluk dahi almadı. 1 oldu 2 oldu 3 oldu, gol kendini hissettiriyordu, sağ tarafa bir hamle yapmalıydı. necip olur, hatta beğenmesek de ibrahim toraman dahi olur, yeter ki tampon olsun orada. olmadı. beleşe yenilen bir gol, ardından terse dönen ibre... e ne yapacaktı bu adam maçı kazanmak için? kimi alacaktı oyuna? iyi maç çıkaran ama fiziken bitmiş almeida'yı pektemek'le değiştirdi, ortaya adam alması gerekiyordu, muhammed'i aldı. çok da iyi yaptı. muhammed ısrarını her zaman destekleyeceğim. o çocuk bilic sayesinde var olacak, bir yere gelecekse bilic'in ısrarı sayesinde gelecek. anlamıyorum galatasaray maçında muhammed oyuna neden girdi diyenleri. yaşa değil, oyuna bakacaksınız. sırf yabancı değil diye, adı bruma değil diye atıp tutmayacaksınız. muhammed de oyununu,fiziğini geliştirip bu takımın yıldızı olacak. nokta.
not: en yakın zamanda 2 yıl önce aldığım hırvatistan milli takım formasının arkasına ismini yazdıracağım adam.
malum maçla ilgili analizse şöyle; ilk yarı her şey istediği gibi gitti, hatta beşiktaş, galatasaray'ı devre dışı bırakıp moral olarak da çökertti, her şey atılacak ikinci gole kalmıştı yani.
ikinci yarı öncesinde rakibin oyunu değiştirebilecek tek hamlesi bruma olabilirdi, öyle de oldu. galatasaray her topu 19 yaşındaki çocuğa attı, kimse sorumluluk dahi almadı. 1 oldu 2 oldu 3 oldu, gol kendini hissettiriyordu, sağ tarafa bir hamle yapmalıydı. necip olur, hatta beğenmesek de ibrahim toraman dahi olur, yeter ki tampon olsun orada. olmadı. beleşe yenilen bir gol, ardından terse dönen ibre... e ne yapacaktı bu adam maçı kazanmak için? kimi alacaktı oyuna? iyi maç çıkaran ama fiziken bitmiş almeida'yı pektemek'le değiştirdi, ortaya adam alması gerekiyordu, muhammed'i aldı. çok da iyi yaptı. muhammed ısrarını her zaman destekleyeceğim. o çocuk bilic sayesinde var olacak, bir yere gelecekse bilic'in ısrarı sayesinde gelecek. anlamıyorum galatasaray maçında muhammed oyuna neden girdi diyenleri. yaşa değil, oyuna bakacaksınız. sırf yabancı değil diye, adı bruma değil diye atıp tutmayacaksınız. muhammed de oyununu,fiziğini geliştirip bu takımın yıldızı olacak. nokta.
not: en yakın zamanda 2 yıl önce aldığım hırvatistan milli takım formasının arkasına ismini yazdıracağım adam.
bu maçtan sonra bu adamı asanların ağzına demir kürek ile vurulması gerektiğini bize gösteren teknik direktördür. 5 maç yaptık yediğimiz gol sayısı 4. bu gollerin hiçbirisi organize atak değil, kontra ataktan değil, bireysel ve çok ucuz hatalardan yenen goller. öyle hatalar ki kaptırılan toplar iki pasta karşı karşıya getirdi rakip oyuncuları. penaltı hariç diğer üç golü hatırlayın. oyuna müdahele konusunda sadece maç içinde gs geliyorum derken necip ya da toraman müdahalesi gelebilirdi ama canı sağ olsun. genç oyuncuları yüksek tansiyonlu maça sürdü deniliyor. almeida-pektemekdeğişikliği standart zaten. almeida bitiyor ve bir kişi eksik gibi oynuyoruz. diğer değişikliklerde kazanması gereken bir maç vardı, skoru koruması gereken değil. pektemek, muhammed ve kerim hariç diğer 3 yedek de defansif özellikleri olan oyunculardı. golü yemeden önce oyuna sokulmayınca sonra oyuna almak mantıksız olurdu.
bu adamı yemeyelim, incitmeyelim beyler. sahip çıkmamız gereken adamların en üstündedir bu adam. ersun yanal'ın ligin ilk haftasında 2-0'dan konya'ya maç vermesi kadar bile saçmalayabilir. bu seneyi 6. bitirebilir ama yine de kredisi sonsuz olması gereken adamdır. benim görüşüm bu adamı biz kovmayacağız. onu bizden ingiltere ya da ispanya takımlarından biri çalacak. daha büyük oynamak için giderse de yolun açık olsun deriz. ama bu adamı harcamak yok.
bu adamı yemeyelim, incitmeyelim beyler. sahip çıkmamız gereken adamların en üstündedir bu adam. ersun yanal'ın ligin ilk haftasında 2-0'dan konya'ya maç vermesi kadar bile saçmalayabilir. bu seneyi 6. bitirebilir ama yine de kredisi sonsuz olması gereken adamdır. benim görüşüm bu adamı biz kovmayacağız. onu bizden ingiltere ya da ispanya takımlarından biri çalacak. daha büyük oynamak için giderse de yolun açık olsun deriz. ama bu adamı harcamak yok.
sanıldığının aksine kendisini ne asanın ne yiyenin olduğu biricik teknik direktörümüz.
ama bu demek değil ki, doğru işler yaparken avuçlarımız patlayana kadar alkışladığımız gibi yanlış şeyler yaptığında yapıcı eleştirilerde bulunmamalıyız. dünkü maç özelinde konuşuyorum, evet yine bireysel hatalardan yenen facia goller var ortada ama ikinci yarının başından ikinci gole kadar da rakip tarafından sürekli hataya zorlanan, orta sahada top tutamayan bir takım da var. adeta geliyorum diyen gole karşı alınamamış önlemler var. bunun neticesinde konsantrasyonu kaybetmiş bir takım var. toraman ismi işin taktiği- tekniğinden önce bu konuda yardımcı olabilirdi demiştim daha evvel ki bu fikrimin sonuna kadar arkasındayım.
ikinci olarak muhammed oyuna alınmamalıydı derken kastettiğim şuydu aslında, olcay'ın hayalet görüntüsüne karşın, (vurgula: orjinal mevkisi) sol kanat olan kerim frei tercih edilmeliydi. öncelik kerim'in olmalıydı yani. ki topla beraber sıfır olan olcay yerine kerim'in geçmesiyle son dakikalara doğru o kanada nasıl hareketlilik geldiğini hatırlatmak istiyorum sevgili yazarlara.
kelimelere takılıp eleştirinin özünü kaçıran arkadaşlar için tekrar söylüyorum, yüksek tansiyonlu bir maçta hücum bölgesinde maç tecrübesi ve kondüsyonu olmayan iki genci birlikte sahaya sürmesi yanlıştı. bilic'i dahi zıvanadan çıkartan bir hakem-rakip ikilisi vardı sahada ve muhammed 2 başarısız şut denedi diye homurdanan tribünler. bu gençlere şans vermek kadar, doğru yerde ve doğru zamanda şans vermek de önemli. bu çocuklar tanrı göstermesin, son dakikada iki yüzde yüzlük gol kaçırsa ne olacaktı en basitinden? o çocukların özgüvenlerinin nasıl kırılacağını düşünebiliyor musunuz? daha evvel yaşamadık mı, tanık olmadık mı böyle sönüp giden yetenekli gençlere? ha diyorsan benchte sanki başkası vardı da almadı oyuna, orada haklısın eyvallah derim.
az sakin olalım gençler. bu adamı yedirmememiz gerektiğinin sen ya da başka siyah beyaz yürekler kadar ben de farkındayım. bu adam ortaya koyduğumuz proje için biçilmiş kaftan. ayrıca hem yabancı olup hem de bu kadar kısa sürede kulübü benimseyen teknik adam binde birdir şu dünyada. ama sonuncu da yapsa arkasındayımcıları son schuster olayından beri samimi bulmuyorum, çünkü böylesine leş rekabetlerden nemalanan bir ülkede bu kesinlikle mümkün değil. bunu da belirtmiş olayım.
ama bu demek değil ki, doğru işler yaparken avuçlarımız patlayana kadar alkışladığımız gibi yanlış şeyler yaptığında yapıcı eleştirilerde bulunmamalıyız. dünkü maç özelinde konuşuyorum, evet yine bireysel hatalardan yenen facia goller var ortada ama ikinci yarının başından ikinci gole kadar da rakip tarafından sürekli hataya zorlanan, orta sahada top tutamayan bir takım da var. adeta geliyorum diyen gole karşı alınamamış önlemler var. bunun neticesinde konsantrasyonu kaybetmiş bir takım var. toraman ismi işin taktiği- tekniğinden önce bu konuda yardımcı olabilirdi demiştim daha evvel ki bu fikrimin sonuna kadar arkasındayım.
ikinci olarak muhammed oyuna alınmamalıydı derken kastettiğim şuydu aslında, olcay'ın hayalet görüntüsüne karşın, (vurgula: orjinal mevkisi) sol kanat olan kerim frei tercih edilmeliydi. öncelik kerim'in olmalıydı yani. ki topla beraber sıfır olan olcay yerine kerim'in geçmesiyle son dakikalara doğru o kanada nasıl hareketlilik geldiğini hatırlatmak istiyorum sevgili yazarlara.
kelimelere takılıp eleştirinin özünü kaçıran arkadaşlar için tekrar söylüyorum, yüksek tansiyonlu bir maçta hücum bölgesinde maç tecrübesi ve kondüsyonu olmayan iki genci birlikte sahaya sürmesi yanlıştı. bilic'i dahi zıvanadan çıkartan bir hakem-rakip ikilisi vardı sahada ve muhammed 2 başarısız şut denedi diye homurdanan tribünler. bu gençlere şans vermek kadar, doğru yerde ve doğru zamanda şans vermek de önemli. bu çocuklar tanrı göstermesin, son dakikada iki yüzde yüzlük gol kaçırsa ne olacaktı en basitinden? o çocukların özgüvenlerinin nasıl kırılacağını düşünebiliyor musunuz? daha evvel yaşamadık mı, tanık olmadık mı böyle sönüp giden yetenekli gençlere? ha diyorsan benchte sanki başkası vardı da almadı oyuna, orada haklısın eyvallah derim.
az sakin olalım gençler. bu adamı yedirmememiz gerektiğinin sen ya da başka siyah beyaz yürekler kadar ben de farkındayım. bu adam ortaya koyduğumuz proje için biçilmiş kaftan. ayrıca hem yabancı olup hem de bu kadar kısa sürede kulübü benimseyen teknik adam binde birdir şu dünyada. ama sonuncu da yapsa arkasındayımcıları son schuster olayından beri samimi bulmuyorum, çünkü böylesine leş rekabetlerden nemalanan bir ülkede bu kesinlikle mümkün değil. bunu da belirtmiş olayım.
22 eylül 2013 beşiktaş galatasaray maçında tribüne gönderilen teknik adam. cezası yarın öbür gün belli olur.
julien escude ısrarından vazgeçip, oraya ibrahim toraman'ı veya ersan adem gülüm'ü monte etmesi şarttır, bu sayede hiç beğenmesek bile michael eneramo kadroya girebilir. görülüyor ki hugo almeida asla ve asla 90 dakika'yı çıkartamıyor ve mustafa pektemek maalesef hiç hazır değil. ayrıca veli kavlak ısrarından vazgeçip necip uysal'ı veya sezer öztürk'ü değerlendirmesi şarttır.
pfdk kendisine 3 maç ceza vermiştir.
#301916
--spoiler--
“Maçtan sonra kendisiyle konuştum. 4. hakeme bir hakareti asla olmadığını söyledi. Hakemin verdiği bir karara karşılık olarak 4. hakeme bu kararın ayıp olduğunu söylüyor ve 4. hakem bu cümleyi birkaç kez tekrar ettiriyor. Bu olaydan sonra sahadan gönderiliyor. Hocamızın ceza almasını doğru bulmadık. Bu durum takımımızı olumsuz etkileyecek. Sahada verecği taktikler ve soyunma odasına katacağı enerjiden mahrum olacağız
--spoiler--
--spoiler--
“Maçtan sonra kendisiyle konuştum. 4. hakeme bir hakareti asla olmadığını söyledi. Hakemin verdiği bir karara karşılık olarak 4. hakeme bu kararın ayıp olduğunu söylüyor ve 4. hakem bu cümleyi birkaç kez tekrar ettiriyor. Bu olaydan sonra sahadan gönderiliyor. Hocamızın ceza almasını doğru bulmadık. Bu durum takımımızı olumsuz etkileyecek. Sahada verecği taktikler ve soyunma odasına katacağı enerjiden mahrum olacağız
--spoiler--
seneler sonra güven veren bir beşiktaş izlememize neden olmuştur. umarım sabır gösterilir ve istediklerini yapabilmesi için fırsat tanınır.
büyük bir teknik adam olup olmadığı, oyuncularıyla olan iletişimi ve verdiği güven 30 eylül 2013 medical park antalyaspor beşiktaş maçında ortaya çıkacaktır. zira bu maçtan 3 puanla dönülmesi halinde takım eski havasına dönecektir. tribünde olacak olsa da kendisine büyük iş düşüyor.
yapılan itirazın sonuçsuz kaldığı ve 3 maç tribünde yerini alamayacak teknik adam.
sözlük sevimli hocasına biliyorum laf söyletmeyecektir ama gerçekleri konuşmamız, yazmamız şart. şimdi kendinizi ibrahim toraman, ersan adem gülüm, kerim frei, michael eneramo, sezer öztürk ve necip uysal yerine koyun. beşiktaş antalya maçı[ybkz]swh[/ybkz] gibi kolay bir maça çıkıyor, antalya'nın taktiği belli, ileride iki hızlı adam ile gol aramak. biliç özel bir önlem almış mı ??? hayır. kadroda rotasyon var mı ?? hayır. bir önceki maç[ybkz]swh[/ybkz] içine eden veli kavlak, haftalardır formsuz olcay şahan, sinyal veren tomas sivok - julien escude ikilisi sahada mı???? evet. şimdi bu ortamda hangi yedek oyuncu maça konsantre olabilir???? hiçbiri . kendisi muhakkak uzun vadede başarılı olacak ama formayı adaletli dağıtması şart. ben necip yerinde olsam ve veli gibi bir adam sahada iken yedek otursam ne motivasyonum kalır ne futbol iştahım. ayrıca çok önemli bir noktada aldığı ceza ile gemiyi kaptansız bırakması onun için kocaman bir eksi olarak yazıldı kenara.
--spoiler--
Medical Park Antalyaspor maçı benim için garipti. Hiç alışık olmadığım yerden izledim ve kariyerimde ilk defa böyle bir ceza aldım. Ceza ile ilgili o gün ne söylediysem bugün de aynısını söylüyorum. Yanlış bir şey yapmadığımı savunmamda da söyledim, ama ceza verildi. Artık yapabilecek bir şey yok. Ceza meselesi medyaya oldukça fazla malzeme oldu. Yedek kulübesinde bulunmamamın olumsuz etki yaratacağını düşünmüyorum. Ceza meselesini dönüp dolaşıp konuşmak istemiyorum. Zaten kulübede bulunmayışımın oyuncularda çok etki yaratmaması gerekiyor
--spoiler--
adnan öztürk tarafından; galatasaray yönetiminin 2013 yılının mayıs ayında kendisine teklfi götürüldüğü idda edilen teknik direktörümüz.
sevimli hocamıza laf söyletmemek gerekirse hakkındaki eleştirilere şu şekilde cevap verilmesi gereken teknik direktördür. öncelikle antalyaspor maçı kolay bir maç değildir. ayrıca deplasmanda oynanmaktadır ve takımın üzerinde kara bulutlar dolaşmaya başlamıştır. oyuncu tercihleri konusundaki eleştirilerin de çoğuna katılmamaktayım. çünkü büyük takımlar için kadro derinliği ve bu derinlikte elde olan oyuncuları oynatmanın önemi kadar "kadro istikrarının" da önemi büyüktür. yani birbiriyle uzun zaman oynayan oyuncuların yakaladığı uyum, sahada birlikte oynadığı kişinin yapabildiklerini bilerek oynamak önemlidir. büyük takımların gözü kapalı sayılabilinen 11'ler ile sahaya çıkması gerekir. olcay şahan üzerinde konuşursak mesela kendisi geçen sene daha iyi oynuyordu ama hiç oyundan çıkarılmıyordu. çünkü oyunun her dakikasında ondan bir şeyler bekleniyordu ki bunu inönü'deki fenerbahçe maçının son dakikasında kale çizgisinden yaptığı 110 metrelik deparından biliyoruz. bu sene ise oyundan ilk çıkan oyuncu hep o oluyor. bir mesaj almak istiyorsa buradan alacaktır. uzun vadede kesik yeme ihtimalini düşünmeye başlamamışsa da formayı alamayacaktır. bilic'in formayı adil dağıtmaya çalıştığını dentinho-gökhan töre tercihine bakarak anlayabiliriz. dentinho ile başladı ama gökhan oynuyor şu anda. belki ilerde de olcay yerine artık gözümüz kapalı kerim'i yazmaya başlayacağız muhtemel 11'e. ama olcay ya da veli'yi kulübede bırakmak için bence erken. bu oyuncu seçimleri için yedeklerin iştahlarının kaçması için ise çok daha erken.
--spoiler--
Beşiktaş, büyük bir kulüp. Her zaman büyük hedeflere oynuyor. Türkiye'de birçok takım önemli transferlere imza atıyor. Kağıt üzerinde rakiplerimizden geride olsak da uygulamada bu durumu değiştirdik. İşleri yoluna koyduk. Oyuncularım istenenleri yerine getiriyor. Ayaklarımızı yere sağlam basıp, zirvede kalmak için ne gerekiyorsa yapmalıyız. Her maça galibiyet hedefiyle çıkıyoruz. Transferde çok büyük paralar harcamadık ama akıllı transferler yaptık. Kulübün ekonomik dengesini bozmayacak ama takıma doğrudan katkı yapacak isimleri kadroya kattık
--spoiler--
ümraniye nevzat demir tesisleri'nden son derece etkilenen teknik adam.
--spoiler--
Türkiye’ye geldiğim için kendimi şanslı hissediyorum. Hayatımdan çok memnunum ve bu tercihimden dolayı hiç pişmanlık yaşamadım. Aynı şey takım için de geçerli. Kulübün sahip olduğu tesisler son derece modern ve birinci sınıf. Özellikle Split’teki bu kötü durumdaki tesisleri gördükten sonra, elimizdekilerin ne kadar değerli olduğunu daha iyi anladım
--spoiler--
--spoiler--
Türkiye’ye geldiğim için kendimi şanslı hissediyorum. Hayatımdan çok memnunum ve bu tercihimden dolayı hiç pişmanlık yaşamadım. Aynı şey takım için de geçerli. Kulübün sahip olduğu tesisler son derece modern ve birinci sınıf. Özellikle Split’teki bu kötü durumdaki tesisleri gördükten sonra, elimizdekilerin ne kadar değerli olduğunu daha iyi anladım
--spoiler--
türk milli takımı kampını ziyaret edip, hollanda maçı[ybkz]swh[/ybkz] öncesi başarılar dileyen hocamız.[ybkz]swh[/ybkz]
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?