sevgiliye kartal yuvası'ndan hediye almak

âlâ bir eylemdir.

eğer sevgiliniz fanatikse en güzelidir. üçlü kazançtır.

seçmesi kolay, beğenme garantili, kulübün karlı çıktığı bir ortaklıktır.

aksi halde eğer bir beşiktaş tutkusu yoksa elli dükkan dolaşıp kazak/tişört seçmek zorunda kalabilirsiniz.

Sevgilisi fenerbahceli olanlar için zor ve üzücü bir durumdur zira alsanız bile giymeyecektir. (bkz: Beşiktaşlı Sevgili Bulamamak)

genelde sevgililerim fener veya gsli olduğu için yapamadığım eylemdir. fakat hiç unutmam lise 2 de ingilizce öğretmenim bana bir hediye almış kartal yuvasından beşiktaş t-shirtü. giyemesem bile hala saklarım onu.canımsın lise hocaaaaam [ybkz]swh[/ybkz]

hediye alma eyleminin zirve noktasıdır.

ona gerçekten aşık olduğunun göstergesidir

öncelikle bir sevgili bulunarak yapılan eylem. bu önemli sorunu atlattıktan sonra ürünlere, kalitesine ve çeşitliliğe bakılması gerekir.

karşı taraftar çok sizin için büyük anlam taşıyacağı olan eylem.

ürün kalitesi, ürün çeşidi hepsi bir yana.Tamam bu konularda kartal yuvası iyi değil ama son zamanlarda kartal yuvalarına girenler fark eder ürün portföyü genişliyor. içerdiği anlamdır aslında asıl olan.

Bir atkıydı ilk kartal yuvası ndan gelen hediyem.uzun yıllardır çok hediye de aldım aslında ama hiçbiri tutmuyor siyah beyaz atkının yerini. Bu yüzden sevgiliye, arkadaşa, dosta alınması gereken en güzel hediyedir.

imza gününde ünlü polisiye yazarı Ahmet ümit'e Kartal Yuvasından hediye (traş takımı) almak gibi bir şeydir.
güzeldir.

http://www.youtube.com/watch?v=ZL7H6QAcl4A&feature=player_embedded

(bkz: abiye kartal yuvasından hediye almak )

kombine dışında bir sikim ürün bulunamayacak olması ile zor duruma gelen eylem. bomboş raflar, saçma sapan tişörtler. mesela benim hanınım [ybkz]swh[/ybkz] girdiği anda, tüm ürünlerde bir sorun bulmaya başladı, sektör tecrübesi sayesinde tüm ürünlerin 3 kuruşluk olduğunu kanıtladı. e gel de al bakalım şimdi

imkansız eylem. zira hiçbir şey yok. evet, abartmıyorum "hiçbir şey yooooooooook!" bayramda istanbul'a geldiğim zaman istanbul'daki tüm kartal yuvalarına baktım neredeyse, hatta indiğim gün elimde valizle yaldır yaldır inönü stadı'nın altındakine gittim direkt. xxl-xxxxl-xxxxxxxxxxxl diye uzayıp giden, elde kalmış ürünler harici hiçbir sik yok. atkı aldım çıktım.

ankara'ya döndüm, dedim ki, bir de saten atkı alayım, hem yeni ürün gelmiş mi bir bakarım. gittim ki; 2 tişört evet 2 tişört ve 3-4 forma harici bir sik yok... sordum buraya da sinirle, "göndermiyorlar" dedi. "neden" dedim, bilmiyorlar. ne demek lan "gön-der-mi-yor-lar".

bu şube midir, pazarlama mıdır ne boksa artık. onun başında kim varsa defolsun gitsin. ben ki; beşiktaş amblemli güzel tasarlanmış dildo bulsam alıp götüme sokacak adamım, ürün bulamıyorum. sonra satılmıyor, alan yok, bilmem ne diye ağlamasın kulüp.

evet buradan gelecekteki sevgilime sesleniyorum,uzay-zaman boşluğunu kır ve duy sesimi; bana hediye alacaksan kartal yuvası'ndan al.kırmızılı forma al tatlım benim.

kartal yuvasında ne kadar özürlü ürünler olunduğu düşünülsede diğer takımlarınkinden çok daha güzel alınıcak hediyeler bulunmakta.

her ne kadar kartal yuvalarından kısıtlı bir ürün portföyü olsa da içerdiği anlam itibariyle hoş olan eylemdir.hem kulübe destek anlamında da faydası vardır.

(bkz: beşiktaş sevgiliye değil sevgili beşiktaşa yakışmalıdır)

zor eylemdir. zira tasarım özürlüsü ürünler olan kartal yuvası ürünlerinden sevgiliye yakışanı seçmek biraz zorlayabilir insanı.