sevgili dünlük
yaş haddinden [ybkz]45[/ybkz] aşı sıramız geldi haftaya çarşamba günü kısmetse alman ekolünden aşımızı olup çipimizi ediniyoruz...
bu arada sedat parkır kayıkçı kavgasında video ve twet serisine devam ediyor...
ülkede birşeyin haberini 3 gün yapma hemen unutuluyor [ybkz]korona virüs[/ybkz]
sevgili sözlük
sevgili günlük
beşiktaşımız son ana kadar süren yarışta şampiyonluk ipini göğüsledi şampiyonluk beşiktaşımıza en çokta sergen hocamıza yakıştı kutlu olsun...
tam kapanmada günler öncesinde içişleri bakanlığı kutlamaların yapılmaması konusunda valilikleri uyardı ancak başta semttimiz olmak üzere bir çok alanda şampiyonluğumuz bir şekilde kutlandı...
beşiktaş semttinde toplanan taraftarımıza içinde bekçilerinde bulunduğu bir grup kolluk kuvveti havaya ateş açarak müdahale etmesi tam kapanma süreçinde başta adanademirspor taraftarının kutlamaları ardından filistin halkına destek miting ve eylemlerinde görmediğimiz orantısız şiddet yine bizi buldu...
buradanda anlıyoruz ki bu memlekette bazı kişi kurum ve topluluklar imtiyazlı iken bazılarıda mimli demekki...
oysaki kendilerine gelince ne düğünden ne cenazeden geri durmayanlar iş bize gelince kuralları hatırlıyorlar... günlerdir bir aşı karmaşası yaşanıyor aşıyı tedarik etmekte zorlandıkları gibi yaptıkları olur olmaz işlerle halkımızı aşağılamaktanda geri durmuyorlar...
son olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın Türkiye'yi dünyaya tanıtmak için medya tanıtım hesabından bir video paylaşıldı Hazırlanan videoda turizm sektörü çalışanlarının "Keyfini çıkarın, ben aşılıyım" yazılı maskeler taktığı görülüyordu. tepkiler üzerine bu video apar topar kaldırıldı ancak sorumlulardan ne bir özür ne bir istifa duyabildik...
beşiktaşımız son ana kadar süren yarışta şampiyonluk ipini göğüsledi şampiyonluk beşiktaşımıza en çokta sergen hocamıza yakıştı kutlu olsun...
tam kapanmada günler öncesinde içişleri bakanlığı kutlamaların yapılmaması konusunda valilikleri uyardı ancak başta semttimiz olmak üzere bir çok alanda şampiyonluğumuz bir şekilde kutlandı...
beşiktaş semttinde toplanan taraftarımıza içinde bekçilerinde bulunduğu bir grup kolluk kuvveti havaya ateş açarak müdahale etmesi tam kapanma süreçinde başta adanademirspor taraftarının kutlamaları ardından filistin halkına destek miting ve eylemlerinde görmediğimiz orantısız şiddet yine bizi buldu...
buradanda anlıyoruz ki bu memlekette bazı kişi kurum ve topluluklar imtiyazlı iken bazılarıda mimli demekki...
oysaki kendilerine gelince ne düğünden ne cenazeden geri durmayanlar iş bize gelince kuralları hatırlıyorlar... günlerdir bir aşı karmaşası yaşanıyor aşıyı tedarik etmekte zorlandıkları gibi yaptıkları olur olmaz işlerle halkımızı aşağılamaktanda geri durmuyorlar...
son olarak Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın Türkiye'yi dünyaya tanıtmak için medya tanıtım hesabından bir video paylaşıldı Hazırlanan videoda turizm sektörü çalışanlarının "Keyfini çıkarın, ben aşılıyım" yazılı maskeler taktığı görülüyordu. tepkiler üzerine bu video apar topar kaldırıldı ancak sorumlulardan ne bir özür ne bir istifa duyabildik...
sevgili günlük 128 milyar dolar nerede sorusu yine gündem ile boğuldu... ardından turizm bakanı [ybkz]mehmet nuri ersoy[/ybkz] ağzından çıkanı kulağı duysa kendi utanır dediğim cümleri peş peşe sıraladı ...finaldekendisini evinde ziyaret eden recep tayyip erdoğan`a itafen mahruze keleş teyze iyice kendini kaybetti :sanki peygamber efendimiz geldi, kurban olayım evliyamız geldi sanki diyerek olaya son noktayı koydu
sevgili sözlük önümüzde ciddi bir kuraklık tehlikesi var mevcut yöneticiler ile bu sorunla baş edemeyiz gibi görülüyor kovid 19 sürecini çok iyi yönettiklerini dünyaya örnek olduklarını söylüyorlar, kendilerini rakamları gizlemek ile itham edenleri de hainlik ile suçluyorlardı geldiğimiz noktada dün 18000 onsekizbin vaka açıklandı...
her yılbaşı öncesi ortaya çıkan tebliğciler sanırım mesaiye başlamadı toplu ulaşım noktalarında durup noel kutlamayın diye vatandaşlara uyarıda bulunuyorlardı yine geçmiş dönemlerde şişme noel baba bıçaklama temsili noel baba kovalama şenlikleride henüz gerçekleşmedi merakla bekliyorum.
her yılbaşı öncesi ortaya çıkan tebliğciler sanırım mesaiye başlamadı toplu ulaşım noktalarında durup noel kutlamayın diye vatandaşlara uyarıda bulunuyorlardı yine geçmiş dönemlerde şişme noel baba bıçaklama temsili noel baba kovalama şenlikleride henüz gerçekleşmedi merakla bekliyorum.
sevgili günlük ne yasaklar yasak gibi nede önlemler önlem bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete durumları...
milletin interneti var yemeğe ekmeği yok...piyasada ne arasa var alacak parası yok...
kuraklık tehlikesi var tüm yurtta istanbul`da içme suyu sağlayan barajlarda doluluk oranı yüzde 22 lere düşmüş hava kapalı yağmur yağmıyor...
milletin interneti var yemeğe ekmeği yok...piyasada ne arasa var alacak parası yok...
kuraklık tehlikesi var tüm yurtta istanbul`da içme suyu sağlayan barajlarda doluluk oranı yüzde 22 lere düşmüş hava kapalı yağmur yağmıyor...
sevgili sözlük dün resmi rakamlara göre 193 yurttaşı salgına kurban verdik...diyeceklerim bu kadar
sevgili sözlük, karantinada beraberiz. Kötü günleri atlatıp geleceğe umutla bakalım..
sevgili sözlük
bülent arınç`ın cumhurbaşkanlığı yüksek istişare kurulundan istifa ettiği gündemin bununla meşgul edildiği günleri yaşıyoruz oysa ki resmi rakamlara göre her gün yüzlerle ifade edilen rakamlarla insanlar ölüyor...
bülent arınç`ın cumhurbaşkanlığı yüksek istişare kurulundan istifa ettiği gündemin bununla meşgul edildiği günleri yaşıyoruz oysa ki resmi rakamlara göre her gün yüzlerle ifade edilen rakamlarla insanlar ölüyor...
sevgili sözlük
boş koltuğun iş yaptığı vasatlığın sıradan hale geldiği günlerdeyiz. "seçimle gelen seçimle gitmeli" deyip sonra ilerletilen bakanların uzun bir aradan sonra göreve geldiği...covid-19 dan yaşanan ölümlerin meslek hastalığı sayılsın diyen sağlık emekçilerin terörist ilan edildiği günde 80 civarında yurttaşın yitirildiği salgının maalesef halk arasında sıradanlaştığı kara günlerdeyiz...
grev yapmanın ulusal güvenliği tehdit ettiği öne sürülerek hak aramanın yasaklandığı ,kıdem tazminatına çökülmeye çalışılan bu günlerde geride kalacak...
boş koltuğun iş yaptığı vasatlığın sıradan hale geldiği günlerdeyiz. "seçimle gelen seçimle gitmeli" deyip sonra ilerletilen bakanların uzun bir aradan sonra göreve geldiği...covid-19 dan yaşanan ölümlerin meslek hastalığı sayılsın diyen sağlık emekçilerin terörist ilan edildiği günde 80 civarında yurttaşın yitirildiği salgının maalesef halk arasında sıradanlaştığı kara günlerdeyiz...
grev yapmanın ulusal güvenliği tehdit ettiği öne sürülerek hak aramanın yasaklandığı ,kıdem tazminatına çökülmeye çalışılan bu günlerde geride kalacak...
sevgili sözlük
güzel güneşli bir istanbul gününde "cam filmi" tartışmalarının zirve yaptığı haberleri okuyarak memleketin haline efkarlanıyorum...akp genel başkanından içişleri bakanına of lu isyankar genç irisine kadar konuya ilişkin dünya kadar muhabbet döndü son olarak arşivde kalsın...
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü:
"Cam filmi hep yasaktı, hiçbir zaman serbest olmadı. Yani vatandaşlarımız 'Cam filmi serbestti, yasak getiriyorsunuz' demesinler. Şu ana kadar takılan bütün cam filmleri aslında yasak ortamda takılan cam filmleridir. Biz Avrupa Birliği uyum yasaları çerçevesinde bu cam filmini kaldırmak istiyorduk. Geçen sene bir çalışma yaptık, Emniyet Genel Müdürlüğümüzle koordine ettik. Geçen sene Emniyet Genel Müdürlüğü'nden bize gelen görüş olumluydu. Bu sene Emniyet Genel Müdürlüğü'müzden gelen talepler, cam filmi yasağının kaldırılmasına karşıydı. Emniyet Genel Müdürlüğü'müzle 3 ay süren görüşmeler yaptık. En son konu bana geldi."
güzel güneşli bir istanbul gününde "cam filmi" tartışmalarının zirve yaptığı haberleri okuyarak memleketin haline efkarlanıyorum...akp genel başkanından içişleri bakanına of lu isyankar genç irisine kadar konuya ilişkin dünya kadar muhabbet döndü son olarak arşivde kalsın...
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü:
"Cam filmi hep yasaktı, hiçbir zaman serbest olmadı. Yani vatandaşlarımız 'Cam filmi serbestti, yasak getiriyorsunuz' demesinler. Şu ana kadar takılan bütün cam filmleri aslında yasak ortamda takılan cam filmleridir. Biz Avrupa Birliği uyum yasaları çerçevesinde bu cam filmini kaldırmak istiyorduk. Geçen sene bir çalışma yaptık, Emniyet Genel Müdürlüğümüzle koordine ettik. Geçen sene Emniyet Genel Müdürlüğü'nden bize gelen görüş olumluydu. Bu sene Emniyet Genel Müdürlüğü'müzden gelen talepler, cam filmi yasağının kaldırılmasına karşıydı. Emniyet Genel Müdürlüğü'müzle 3 ay süren görüşmeler yaptık. En son konu bana geldi."
sevgili sözlük
sabahın köründe bir eminönü turu yapayım nedir durum diye inceden bi gözlem yapayım dedim ...
marmara denizine sis çökmüş hava yine kasvetli kasım bitmedi eminönü meydanında düzenleme adı altında taksim meydanında olduğu gibi belediyenin kenti grileştirmeye ve çirkinleştirmeye devam ettiğini gördüm eminönü meydanı dev bir şantiyeye dönmüş sahilde balık ekmek satan teknelerin bulunduğu limandada sözüm ona düzenleme var böyle olunca balık ekmek satan tarihi eminönü balıkçılarıda çareyi kolpa yapmakta bulmuşlar ve teknelerine "sizlere daha iyi hizmet için yenileniyoruz" pankartını asmışlar tabi dravdan ortada bir çalışma yok kaldırım çalışması olduğundan dükkanı açmıyorlar sanırım bir süredir...
ardından mısır çarşısının yan tarafında yine aynı keşmekeş bir dönem istiklale girip oradaki dükkanlara müşteri gelmesi engelmemişlerdi düşman yapmaz bunların yaptığını derken o da ne hamdi restaurant üzerine "kadir abi" kadir topbaş`ın resmi bulunan devasa pankartla yapılan çalışmalar için belediye başkanına teşekkür ediyor...
ekonomik kriz gözlemim ise kurukahveci mehmet efendi`den her daim türkiyenin en hızlı sıra gelen kuyruğunda bu sefer insan yok arı gibi çalışan tezgahtarlara "işler nasıl dedim" eleman kaşlarını yukarıya kaldırarak "yok" dedi yinede 10 liralık kahve alarak krizi biraz olsun hafifletmek istedim...
eminönü turumun sonunda efsane 93 nolu birleşmiş milletler otobüsü ile sokaklarında her daim çift kale maç yapılan semttime geri döndüm.
sabahın köründe bir eminönü turu yapayım nedir durum diye inceden bi gözlem yapayım dedim ...
marmara denizine sis çökmüş hava yine kasvetli kasım bitmedi eminönü meydanında düzenleme adı altında taksim meydanında olduğu gibi belediyenin kenti grileştirmeye ve çirkinleştirmeye devam ettiğini gördüm eminönü meydanı dev bir şantiyeye dönmüş sahilde balık ekmek satan teknelerin bulunduğu limandada sözüm ona düzenleme var böyle olunca balık ekmek satan tarihi eminönü balıkçılarıda çareyi kolpa yapmakta bulmuşlar ve teknelerine "sizlere daha iyi hizmet için yenileniyoruz" pankartını asmışlar tabi dravdan ortada bir çalışma yok kaldırım çalışması olduğundan dükkanı açmıyorlar sanırım bir süredir...
ardından mısır çarşısının yan tarafında yine aynı keşmekeş bir dönem istiklale girip oradaki dükkanlara müşteri gelmesi engelmemişlerdi düşman yapmaz bunların yaptığını derken o da ne hamdi restaurant üzerine "kadir abi" kadir topbaş`ın resmi bulunan devasa pankartla yapılan çalışmalar için belediye başkanına teşekkür ediyor...
ekonomik kriz gözlemim ise kurukahveci mehmet efendi`den her daim türkiyenin en hızlı sıra gelen kuyruğunda bu sefer insan yok arı gibi çalışan tezgahtarlara "işler nasıl dedim" eleman kaşlarını yukarıya kaldırarak "yok" dedi yinede 10 liralık kahve alarak krizi biraz olsun hafifletmek istedim...
eminönü turumun sonunda efsane 93 nolu birleşmiş milletler otobüsü ile sokaklarında her daim çift kale maç yapılan semttime geri döndüm.
sevgili sözlük
kasvetli bir istanbul sabahında yağıp yağmadığı belli olmayan bu yanı ile ahmak ıslatan diye tabir edilen yağmura yakalanmamak için sabahın köründe yollara düşmek yerine bir süre bekledim süre dolduğunda önce tranvay ile zeytinburnundan karaköye oradan perşembe pazarına galata köprüsünü kullanarak unkapanına sonra samatya üzerinden zeytinburnuna döndüm...
memleket internet sınırlamasından "olumlu" yönde etkilenmiş telefonlar cepte gözler fıldır fıldır esnaf dün geceki fenerbahçe galibiyetini konuşuyor öğrenciler gençler makarada kötü havaya aldırmayan arap turistler çoluk çocuk yollarda halkımız yine camileri doldurdu...kısacası değişen bir şey yok .
kasvetli bir istanbul sabahında yağıp yağmadığı belli olmayan bu yanı ile ahmak ıslatan diye tabir edilen yağmura yakalanmamak için sabahın köründe yollara düşmek yerine bir süre bekledim süre dolduğunda önce tranvay ile zeytinburnundan karaköye oradan perşembe pazarına galata köprüsünü kullanarak unkapanına sonra samatya üzerinden zeytinburnuna döndüm...
memleket internet sınırlamasından "olumlu" yönde etkilenmiş telefonlar cepte gözler fıldır fıldır esnaf dün geceki fenerbahçe galibiyetini konuşuyor öğrenciler gençler makarada kötü havaya aldırmayan arap turistler çoluk çocuk yollarda halkımız yine camileri doldurdu...kısacası değişen bir şey yok .
sevgili sözlük
istanbulda sonbaharı en güzel yaşanan yerlerden biride adalardır hava yazdan kalma olunca 14 vapuru ile inceden kınalıya ilerleyeyim dedim nihayetin marmara`ya açılınca sert rüzgar etkisini gösterdi bende geminin rüzgar almayan (bkz: sancak) tarafında konuşlandım kınalıada`ya vardığımda iskelede bekleşen kedilerin arasından kıyıya paralel yolda yürüyerek (bkz: bilgekartal) a ulaştım...nihayetinde kahkahası bol bir günü adada bırakarak yuvaya döndüm...
istanbulda sonbaharı en güzel yaşanan yerlerden biride adalardır hava yazdan kalma olunca 14 vapuru ile inceden kınalıya ilerleyeyim dedim nihayetin marmara`ya açılınca sert rüzgar etkisini gösterdi bende geminin rüzgar almayan (bkz: sancak) tarafında konuşlandım kınalıada`ya vardığımda iskelede bekleşen kedilerin arasından kıyıya paralel yolda yürüyerek (bkz: bilgekartal) a ulaştım...nihayetinde kahkahası bol bir günü adada bırakarak yuvaya döndüm...
(bkz: 19 ekim 2016 bayern münih psv eindhoven maçı) başlığında buz gibi golü görmeyen sözlük arkadaşımın aslında birgün önce iddaa bayisindeki hislerime tercüman olması dolayısı ile yazıyorum.
sevgili sözlük her seferki başarısız iddaa girişimlerime bir yenisini daha eklemek için oluşturacağım mütevazi kuponuma bayer-psv karşılıklı gol yok yazmıştım ardından napoli-beşiktaş bu maç alt biter diyerek iyice çoşmuştum ki kalemi yavaşca yere bıraktım o sırada bültenlere gömülmüş oyuncuları rahatsız etmeden usulca bayiden ayrıldım...
temiz hava iyi gelmiş beyne oksijen gitmiş ve kendime gelmiştim... her ne kadar istenmeyen olaylar yaşansa da bim marketten bir türlü vazgecemiyordum zaten yaşananlarda tüm bim müşterilerine maledilemezdi iddaaya vermediğim 5 liranın üstüne 25 kuruş daha koyarak tava dost yoğurt almıştım ...
gecenin ilerleyen saatlerinde beşiktaşım golleri üstüste geldikçe yaptığım doğru işin keyfini yine bimden aldığım nescafe gold adlı muhteşem ürün ile taçlandırdım...
görüşmek üzere sevgili sözlük
sevgili sözlük her seferki başarısız iddaa girişimlerime bir yenisini daha eklemek için oluşturacağım mütevazi kuponuma bayer-psv karşılıklı gol yok yazmıştım ardından napoli-beşiktaş bu maç alt biter diyerek iyice çoşmuştum ki kalemi yavaşca yere bıraktım o sırada bültenlere gömülmüş oyuncuları rahatsız etmeden usulca bayiden ayrıldım...
temiz hava iyi gelmiş beyne oksijen gitmiş ve kendime gelmiştim... her ne kadar istenmeyen olaylar yaşansa da bim marketten bir türlü vazgecemiyordum zaten yaşananlarda tüm bim müşterilerine maledilemezdi iddaaya vermediğim 5 liranın üstüne 25 kuruş daha koyarak tava dost yoğurt almıştım ...
gecenin ilerleyen saatlerinde beşiktaşım golleri üstüste geldikçe yaptığım doğru işin keyfini yine bimden aldığım nescafe gold adlı muhteşem ürün ile taçlandırdım...
görüşmek üzere sevgili sözlük
(bkz: yalnız kaldın)
sevgili sözlük , beşiktaş basket takımımızın maçının ntvspor`dan yayınlanması vesilesi ile izleme imkanı bulduğumuz güzel bir cumartesi gününde maçı izlerken boş durmayıp 8 kiloluk bambıllarımla kol çalışmaya devam ettim devre arası da koştur koştur bulmaca çözdüm zaten maçı da kopardık gitti kısacası faydalı bir antreman oldu hem bana hem takıma.dosta güven düşmana korku veren bir haldeyim ...
sevgili sözlük , bugün de gelecek güzel günlere inanarak umutla direniyoruz...
sözlükte zırvalamak istediğim anlarda sürekli olarak dilime gelen ancak başlığını açma konusunda hep bir erteleme yaşadığım söz öbeği.
sevgili günlük diye başlayan ve sonrasında günün özetini geçen kişilerin içini dökmesi gibi bazen benim de böyle saçma sapan zırvalar yazasım geliyor. ama o anlarda bir türlü saçmalayacak başlık bulamıyorum.
mesela şu anda da böyle bir istek var aslında. bir haftadır yoğun şekilde çalışıp sanal alemde bile asosyal olma durumunu yaşadıktan sonra diğer günlere nispeten bugünün biraz daha az yoğun geçiyor olmasından mütevellit böyle kuşlardan böceklerden havadan sudan yazdan bahardan söz edesim var. bir haftanın suskunluğu işte. direkt çeneme vuruyor. bir türlü beceremiyorum zaten daha az konuşup daha çok dinlemeyi. aslında sırf bu yüzden öğretmen bile olabilirmişim. sen konuşursun birileri sürekli dinler. hatta seni dinlemek zorundalar bir de. dinlemezlerse onlara bağırma hakkın bile var.
neyse, ben susayım şizofrene bağlamadan en iyisi.
öyle işte sevgili sözlük
sevgili günlük diye başlayan ve sonrasında günün özetini geçen kişilerin içini dökmesi gibi bazen benim de böyle saçma sapan zırvalar yazasım geliyor. ama o anlarda bir türlü saçmalayacak başlık bulamıyorum.
mesela şu anda da böyle bir istek var aslında. bir haftadır yoğun şekilde çalışıp sanal alemde bile asosyal olma durumunu yaşadıktan sonra diğer günlere nispeten bugünün biraz daha az yoğun geçiyor olmasından mütevellit böyle kuşlardan böceklerden havadan sudan yazdan bahardan söz edesim var. bir haftanın suskunluğu işte. direkt çeneme vuruyor. bir türlü beceremiyorum zaten daha az konuşup daha çok dinlemeyi. aslında sırf bu yüzden öğretmen bile olabilirmişim. sen konuşursun birileri sürekli dinler. hatta seni dinlemek zorundalar bir de. dinlemezlerse onlara bağırma hakkın bile var.
neyse, ben susayım şizofrene bağlamadan en iyisi.
öyle işte sevgili sözlük
yine beni dinleyecek olandır.
kayıp zamanlarda yaptığım yolculuklarda rastlamıştım sana.
sen kaybettiğin seni bense kaybettiğim seni arıyordum.
gözlerimin baktığı yerde duruyordunda yoktun elimin uzandığı yerde.
dilimin sustuğunu görüyordun da, canımın yanmasına kapalıydı gözün.
ben cesurdum.
kendimi sende kaybetmeyi göze alabilecek kadar cesurdum.
sense korkuyordun.
ben olmanı geçtim sen olmayı bile kaldıramıyordu ruhun...
kayıp zamanlarda yaptığım yolculuklarda rastlamıştım sana.
sen kaybettiğin seni bense kaybettiğim seni arıyordum.
gözlerimin baktığı yerde duruyordunda yoktun elimin uzandığı yerde.
dilimin sustuğunu görüyordun da, canımın yanmasına kapalıydı gözün.
ben cesurdum.
kendimi sende kaybetmeyi göze alabilecek kadar cesurdum.
sense korkuyordun.
ben olmanı geçtim sen olmayı bile kaldıramıyordu ruhun...
yazarın içini dökmek istediği ancak dökecek kimseyi bulamadığı zamanlarda ilaç gibi gelebilecek olandır.
sevgili sözlük..
çok mu uzaklaştım senden? her şeye yabancıyım şu an. yeni yazar arkadaşlara ilk hoşgeldin diyen olmayı özledim inanır mısın? eve 12 bucukta anca girebilen, ertesi sabah pazar falan dinlemeyip sabahın köründe işe gitmek zorunda biri olarak mutsuzum. sana vakit ayıramadığım için mutsuzum. iki satır fazla okuyamadığım için, kimin nesi var, neden mutsuz -mutlu- yanında olamadığım için mutsuzum.
nefret ederim serdar ortaç'tan ama bu aralar bana sürekli şarkısından alıntı yaptırıyor bu olanlar..
--- spoiler ---
hayat beni neden yoruyorsun?
--- spoiler ---
sevgili sözlük..
çok mu uzaklaştım senden? her şeye yabancıyım şu an. yeni yazar arkadaşlara ilk hoşgeldin diyen olmayı özledim inanır mısın? eve 12 bucukta anca girebilen, ertesi sabah pazar falan dinlemeyip sabahın köründe işe gitmek zorunda biri olarak mutsuzum. sana vakit ayıramadığım için mutsuzum. iki satır fazla okuyamadığım için, kimin nesi var, neden mutsuz -mutlu- yanında olamadığım için mutsuzum.
nefret ederim serdar ortaç'tan ama bu aralar bana sürekli şarkısından alıntı yaptırıyor bu olanlar..
--- spoiler ---
hayat beni neden yoruyorsun?
--- spoiler ---
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?
