sanlı sarıalioğlu

--alıntı--

Skenderbeu Takımı'nın Beşiktaş düzeyinde bir ekip olmadığını ifade eden Sarıalioğlu; "Skenderbeu tam bir kapalı kutu. Nasıl bir takım olduğu ve gücünün ne düzeyde olduğu belli değil. Ancak şu bir gerçek ki Beşiktaş düzeyinde bir takım değil. Beşiktaş için tek şanssızlık ilk maçını deplasmanda Skenderbeu ile oynaması. Bu turnuvaya yeni katılan Skenderbeu, muhakkak kendisini göstermek isteyecektir ve puan için çapa harcayacaktır. Kendi potansiyelinin üzerine çıkmaya çalışacaklardır. Ancak Beşiktaş'ta son derece etkili ayaklar var. Gole yakın isim ve maçın kaderini değiştirebilecek isimler var. Mario Gomez'in Sosa'nın forma girmeleri ve performanslarını yukarıya çıkarmaları Beşiktaş için çok büyük bir avantaj. İlk maçlar daima önemlidir. Beşiktaş için bu maçın kolay geçmeyeciğini düşünüyorum ama her şeye karşın orada galibiyetle ayrılacaklarına inanıyorum." dedi.

-KAYIP OLARAK GÖRMÜYORUM-

Beşiktaş'ın Oğuzhan ve Olcay'ın eksikliğini fazla yaşamayacağını belirten Sanlı Sarıalioğlu; "Oğuzhan ve Olcay, gerçekten de Beşiktaş'ın önemli oyuncularıdır. Skora katkı yapan futbolcular. Ancak şu an Beşiktaş'ta geniş bir kadro var. Bu oyuncuların yerine oynayacak oyuncular, Oğuzhan ve Olcay'ı aratmayacak düzeydedir. Örneğin, Quaresma ve Necip oynayabilir ve hatta Şenol Güneş, Cenk'i 2. santrafor olarak bile oynatabilir. Beşiktaş'ta skorau değiştirebilecek oyuncular çok fazla. Ama Oğuzhan ve Olcay olsaydı çok daha iyiydi ancak bu 2 oyuncuyu çok büyük bir kayıp olarak görmüyorum." diyerek sözlerini tamamladı.

--alıntı--

12 yıl boyunca beşiktaş forması giymiş, 315 maçta 66 gol atmıştır.

http://www.youtube.com/watch?v=16NSOim6Nlc

bu hakemlerle bu iş yürümez diyen büyük kaptan.o bile çıldırmış.

http://www.haber1903.com/Besiktas-20281-bu_hakemlerle_is_yurumez.html

büyük kaptan bu akşam bjk tv'de fernandes için '' ne köy olur ne kasaba '' diyerek hislerime tercüman olmuştur.

beşiktaş tv de, aynen '' ulan galatasaray'a yenildi gurur duydum dedi, bıraksın bu işler şapkasını alsın gitsin , trabzon kaç günde bir maç oynuyor'' diye ayar vermiştir, bunları söylerken gözlerinden ateş çıkıyordu. büyüksün sanlı baba allah sana uzun ömür versin.

iki ya da üç yıl evvel bjk tv'de kendisinin konuk olduğu belgesel tarzı bir programda (yamulmuyorsam ismi "yaşayan efsaneler" idi) anlattığı bir anısı hayal-meyal aklımda kalan, beşiktaş'ın kadim sembollerinden..

meşhur 2 ekim 1974 steagul roşu beşiktaş maçı sonrasını takip eden hafta sonu beşiktaş sahasında lig maçına çıkar. trajik şekilde elenmenin beraberinde getirdiği moral bozukluğu sebebiyle takım, doğal olarak sanlı kaptan da pek gününde değildir. her olumsuz hareketinde, (pas hatası, çektiği şutların kaleyi bulmaması vb.) tribünden tiz bir ses kaptanın kulaklarındadır: "kaptancım be, artık zamanı geldi be, bırak artık be".. maç boyunca tribündeki o taraftar sürekli bu cümleyi sarfeder. derken sanlı kaptan ilerleyen dakikalarda beşiktaş'ın golünü atar ve maçı 1-0 kazanırız. maç çıkışında bir grup taraftar sanlı kaptanı omuzlara alıp tezahurat yapar. tam o sırada maç boyunca sanlı kaptana sitem eden o tiz ses tonuna sahip taraftar da kaptanı omuzlara alanlar arasındadır ve kurduğu cümle kaptanı tebessümle karışık şaşkınlığa boğar:"kaptancım be, sen olmasan biz ne yaparız be"

ne zaman can dostu yusuf tunaoğlu'nun bahsi geçse gözleri dolar, bizler ıslanırız..

futbol hayatı boyunca sadece beşiktaş forması giyen eski futbolcumuz ve kaptanımız. meslek hayatına spor yorumcusu olarak devam etmektedir.

büyük kaptandır... büyük futbolcu ve futbol adamıdır... buna karşı başarısız bir yorumcudur...
3 -0'dan 3-3 verdiğimiz bir maçta topu alıp hızla santraya koymasıyla anılır...

yorumcu olarak beğenmediğim ama kişiliğine beşiktaş'ta oynadığı için saygı duyduğum kişi.