kurumsal şirketlerde çalışan ve plaza insanları diye tabir edilen tayfanın kullandığı, genellikle "etmek" fiiliyle beraber kullanılan yardımcı fiillerden oluşan, yarı ingilizce yarı türkçe lisana verilen isim.
(bkz: manage etmek)
(bkz: handle etmek)
(bkz: eskale etmek)
(bkz: çok simple abi yeaa)
bununla birlikte bazı ingilizce deyimlerin chicken translation olarak türkçeye çevrilmesiyle elde edilen deyimlere de sıkça yer verilir.
(bkz: günün sonunda)
(bkz: diğer elde)
plaza türkçesi
(bkz: bullshit bingo)
(bkz: benim bugün off günüm)
yapiyor/ediyor olacaksiniz gibi, future continuous tense kullanimini sikca duydugum konusma bicimi. cumle icerisindeki kullanimi su sekildedir: pazartesi damla hanim la gorusuyor olacaksiniz.
Su anda oldukca fazla maruz kaldigim ve dayanamayip kullandigim dil bicimi
(bkz: cc ye eklemek)
(bkz: cc ye eklemek)
mail yollanırken bilgi sekmesine sorumlu kişiyi eklemek. çoğu şirkette kullanmak mecburidir.
yazılım işinde olduğum için mecburen bazı kavramları ingilizce kullanmak zorunda kalıyorum. bu nedenle de iyice alıştım plaza türkçesi'ne. evet arkadaşlar ben onlardan birisiyim. bazı kavramların türkçe karşılıkarı olmuyor. ne dicem şimdi ben sql, query, script vs. yerine?
(bkz: toplantı set etmek)
(bkz: forwardlamak)
(bkz: kompanse etmek)
genel kültür artıran bir dildir.
ulan çoğunu bilmiyormuşum. plazada çalışmıyorum gerçi ama olsun
ulan çoğunu bilmiyormuşum. plazada çalışmıyorum gerçi ama olsun
ağzınıza en az beş sakız atarak konuşmayı denerseniz birebir aynı tarzı yakalayabilirsiniz.
sarı platin saçlara, uzun ve ojeli tırnaklara sahip olanların türkçesi.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?