efsane efes kadrosunun 1968 doğumlu makedon oyun kurucusu. birçok türk genci gibi benim de basketbolu sevme nedenimdir. hala basket oynadığımda elim devamlı t-shirtümün omuz kısmına gider terimi silmek için.[ybkz]swh[/ybkz]
petar naumoski
(bkz: oyun zekası)
(bkz: bir takım oyun kurucusu kadar konuşur)
bu memleketin basketbolunun köküne ilk su veren yabancılardandır. oynadığı ve oynattığı oyun, bizi bir level yukarı çıkarmıştı. terini kurulama metodu ise, hepimizin atletlerini çekiştire çekiştire uzatmasına yol açtı
(bkz: bir takım oyun kurucusu kadar konuşur)
bu memleketin basketbolunun köküne ilk su veren yabancılardandır. oynadığı ve oynattığı oyun, bizi bir level yukarı çıkarmıştı. terini kurulama metodu ise, hepimizin atletlerini çekiştire çekiştire uzatmasına yol açtı
basketbolu izlemeye, oynamaya çalışmaya başladığımız bebelik yıllarının kahramanıdır.
bir keresinde, hızlı atak sırasında topu rakip savunmacının sağından atıp solundan geçerek beni darmadağın etmiştir. bu anıyla yaşamaktadır zihnimde büyük usta.
bir keresinde, hızlı atak sırasında topu rakip savunmacının sağından atıp solundan geçerek beni darmadağın etmiştir. bu anıyla yaşamaktadır zihnimde büyük usta.
lakabı "petse" olan maestro. türk vatandaşlığına geçtikten sonra "namık polat" ismini de almıştır.
türkiyeye basketbolu sevdiren insan,onun gibisi ne gelmiştir ne de bundan sonra gelecektir.
türkiye'de düelloda yenildiği tek isim david rivers olmuştur. üst üste iki final serisini rivers'a karşı kaybettikten sonra efes'teki yerini damir mulaomerovic'e bırakmışsa da, mulaomerovic dahil hiçbir oyun kurucu bıraktığı boşluğu dolduramamıştır. tahtının son taliplisi 2012 yılı itibariyle jordan farmar'dır.
bizim neslin "beyaz gölge"si.. nasıl ki bizden önceki nesil "beyaz gölge" dizisiyle sevdiyse basketbolu, biz de naumoski ile sevdik...
27 ekim 2013 beşiktaş integral forex fenerbahçe ülker maçı'nı protokol tribününden takip eden bir dönemin efsane oyun kurucusu.
bir yerlerde neden koçluk yapmadığını ve adının neden duyulmadığını merak ettiğim efsane
ülkesi makedonya'nın basketbol federasyonu başkanlığına seçilmiştir.
--alıntı--
"Bir gün kamptayız. Ergin Ataman yardımcım, Oktay Mahmuti de orada. Bizim kulüpte oynayan Cem’in arkadaşıydı. Gelir giderdi, sohbet ederdik, Makedonya basketbolunu anlatırdı. Oktay’ı insan olarak sevmiştim. O sırada onu ekibime almaya çalışıyorum. Bir gün Naumoski’nin kasedini getirdi. Maç da 1992’de şampiyon olan Partizan’ın Rabotnicki’yle oynadığı maç. Bakıyorum, bu adam her şeyi yapıyor. Şut atıyor, adam geçiyor, dripling yapıyor. Birkaç tane daha kasedini bulmak istedik , takibe başladık. O sezonu şampiyon bitirdikten sonra Naumoski’yi transfer etmeye karar verdik. Oktay da tercüman, Pano ile oturuyor. 50 bin Alman markına anlaşmaya vardılar. Naumoski, “Tamam da şu primlere gelelim.” diyor. “Eee, gelelim.” diyor Pano Natof da. Naumoski başladı konuşmaya, Kupa Galipleri’ni saymaya başladı: Birinci tur, ikinci tur, üçüncü tur, çeyrek final, yarı final, final. Hepsi için ayrı prim istedi. Pano araya girip “Ya ne yapıyorsun sen?” dedi. Naumoski de “Biz kazanmak için buradayız.” Cevabını verdi. Pano da “Tamam, ne istersen yazalım.” dedi. Aris’e finalde kaybettik o sene."
--alıntı--
[ybkz]swh[/ybkz]
"Bir gün kamptayız. Ergin Ataman yardımcım, Oktay Mahmuti de orada. Bizim kulüpte oynayan Cem’in arkadaşıydı. Gelir giderdi, sohbet ederdik, Makedonya basketbolunu anlatırdı. Oktay’ı insan olarak sevmiştim. O sırada onu ekibime almaya çalışıyorum. Bir gün Naumoski’nin kasedini getirdi. Maç da 1992’de şampiyon olan Partizan’ın Rabotnicki’yle oynadığı maç. Bakıyorum, bu adam her şeyi yapıyor. Şut atıyor, adam geçiyor, dripling yapıyor. Birkaç tane daha kasedini bulmak istedik , takibe başladık. O sezonu şampiyon bitirdikten sonra Naumoski’yi transfer etmeye karar verdik. Oktay da tercüman, Pano ile oturuyor. 50 bin Alman markına anlaşmaya vardılar. Naumoski, “Tamam da şu primlere gelelim.” diyor. “Eee, gelelim.” diyor Pano Natof da. Naumoski başladı konuşmaya, Kupa Galipleri’ni saymaya başladı: Birinci tur, ikinci tur, üçüncü tur, çeyrek final, yarı final, final. Hepsi için ayrı prim istedi. Pano araya girip “Ya ne yapıyorsun sen?” dedi. Naumoski de “Biz kazanmak için buradayız.” Cevabını verdi. Pano da “Tamam, ne istersen yazalım.” dedi. Aris’e finalde kaybettik o sene."
--alıntı--
[ybkz]swh[/ybkz]
socrates dergisinin mayıs sayısına çok uzun bir röportaj veren efes pilsen'in unutulmaz basketbolcusu.
(bkz: efsane)
efes pilsen`in forma emekliliği uygulaması kapsamında aydın örs'ün ardından onurlandıracağı ikinci isim .
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?