ozdemirozdemir

(bkz: adam haklı beyler)

tahminimce bir senedir yazığı sözlükte eksi oy nedeni ile 'ali poyrazoğlu' muamelesi görmüş olan yazardır.
(bkz: yahu o kadar tiyatro yaptık haber olmadı bir popo sıktık olay oldu)

(bkz: allah sizden bela vermiş),
(bkz: allah sizden cocugıni almiş),
(bkz: ne var ne istiyorum)?

eksi oy butonunun varlığını hatırlayıp kullanarak ve de varlığını bize hatırlatarak sözlüğü hareketlendirmiş, renklendirmiş yazar.

(bkz: durmak yok yola devam)[ybkz]swh[/ybkz]

alkış peşinde olmadığını sözlükten sil-tirip giderek gösterecek olan yazar. hoşçakalın sözlük halkı.

moderasyon sil beni!

dingoc, hurremsoultan , şusmesafesişutpozisyonu , bayan nihayet , hemsta34 , simsiyah , forzanarchy 'e en azından sözlükte yaşayabildiklerimden ötürü teşekkür eder.

bazı şakirtlerin katlanamadığı sözlük yazarı.
candır ozdemirozdemir.

kartal sözlük bünyesinden moderasyon kararı ile gönderilmeyecek yazardır. silinmesine sebep olacak bir hatası ya da yanlışı da yoktur bu arkdaşımızın, + oy almak hoşunuza gidiyorsa - oy alınca hoşunuza gitmese bile susmak zorundasınız. sözlüklerin doğasında vardır bu oylama sistemi, ama seri ama tek tek ne fark eder ki ?

(bkz: sakin ol şampiyon)

lan bak olm gidersen arkandan bildiğim bütün argoları sıralar eşeğin götüne sokarım seni. ama kalırsan ##150312 bu entrymde ki fikirlerim devam eder senlen alakalı. istediğin kadar bızıkla o artı eksi butonunu bundan sonra, hem bence en çok artıyı da bana ver. bir artı oy için ruhunu satan adamım ben.

(bkz: kavgada beşiktaş diye bağırmak)

kendisiyle görüşme fırsatım oldu bugün. ismi lazım değil moderasyonda yer alan bir arkadaşımız kendinde bu hakkı görerek, hiç düşünmeden ozdemirozdemirin seri eksi oy verdiğini sözlüğe deşifre etmiş, ardından da diğer bir arkadaş kendisine eksi oy verildiğine kızarak kendisine abuk subuk mesaj atmış,ozdemirozdemir kendi ismini deşifre eden moderatöre bu durumu şikayet ettiğinde, kendi arkadaşı olduğu için o moderatör ben karışmam deyip kenara çekilmiştir.
Benim bu konuyla ilgili iki lafım olacak.
1)Ozdemirozdemir bu sözlükte en çok artı veren yazardı. Yani artı vermek hakkı da eksi hakkı değil mi?
2)Eksilenmek bu kadar batıyorsa sözlükte ne işin var kardeşim.Burası sadece yıkama yağlama yeri mi, birbirinizi tanıyor ve sürekli artılıyor olabilirsiniz ama eksilendiğiniz zaman bu size insanlara hakaret hakkı vermez. Yani hepimiz arkadaş olacağız diye bir şey yok ama saygılı olmak zorundayız
son olarakta ben sana moderatör olamazsın demedim ki, adam olamazsın dedim.

benden sonra eniştemin [ybkz]swh[/ybkz] yazdığı entryi artık 'ziyaretçisi' olduğum kartalsözlük platformunda görünce ve ne oldu? sorusu birkaç sevdiğim yazardan gelince, küt diye gitmenin saygısızlık olduğunu düşündüm. katılırsınız katılmazsınız bir yazı yazdım. dingoc abimden isteğim artık hesabımı sözlükten uçurmasıdır,aksi halde dayanamıyor turnike butonuna mouse ile gidip gelip zor duruyorum.
neyse,hep beşiktaşlı kalın!

---------------ayırıcı---------------

kartal sözlükten ayrılma kararım oldukça canımı sıkan bir olay oldu,ancak içerisinde az da olsa barındırdığı 'saygısız insan' kitlesinin yazar olmanın yanında 'moderasyon' olup,keyfe keder davranması,amiyane tabiri ile 'at koşturması' bunu yapmaya mecbur bıraktı.
oldukça fazla üyesi olmasına rağmen yaklaşık 30 kişilik bir kült kadroya sahip olan kartalsözlük,benim ayrılmam ile batmayacaktır elbette... zaten o sözlükte sağlam 'entryler' giren bir insanda değilim, ayrıldığımda farketmeyeceklerdir.
yaklaşık bir senedir görüşlerimi paylaşıp, kendimi ifade ettiğim eski sözlüğüm için bazı çıkarımlar yaptım dünden bugüne,kendimce... örneğin hiçbir hakkı yokken,eksi verdiğim ama ismini asla vermeyeceğim yazar 'rahat mı batıyor' diye mesaj atabiliyor,bunu moderasyona şikayet edemiyoruz, ancak kendisinin yazdığı bir entryi 'sözlük formatına' aykırı bulup,kaynak göstererek sözlük formatı başlığına bkz. verip altına açıklamasını yazdığım entry yine sadece beşiktaşın tarafında olması gereken moderasyon tarafından 'gereksiz' bulunup silinebiliyor.
sonuç olarak;
ben ve benim zihniyetimdeki birçok insan,kartalsözlük gibi bizim için bir değer temsil eden platformda bu tarz bir haksızlığa dayanamayacak kadar asildir. bunu kendine bir övgü değil,siyah-beyaz renklere gönül vermemin bir getirisi olarak söyleyebiliyorum.
durumu fazla ajite etmenin bir anlamını bulanayan ben,kartal sözlük'e yazdığım bu veda yazısını noktalıyorum.
---------------ayırıcı---------------

söyledikleri hakkında moderasyondan bir açıklama gelmesi gerekmektedir bence, zira kafamdaki kartal sözlük tanımında hiçbir yere koyamadım bu sözleri. umarım bir yanlış anlaşılma vardır.

öncelikle konunun 'uzunluk' tan ibaret olmadığını ispat etmem gerektiğine inandığım için tekrar yazıyorum.
'boş konuşmak' başlığında ki ##147723 entryi kastederek sözlük formatı başlığını bkz verip altına da o başlığa girmeye gerek kalmasın diye gerekçelerimi şu şekilde yazmıştım.
---------------------------sözlük formatı-----------
c) entry subjektif değerlendirmelerden uzak olmalı ve 3. kişiler için bilgi vermelidir. sadece yazarı ilgilendiren bilgiler ya da herkes tarafından bilinen entrylerin girilmesi 3. kişiler için bir anlam ifade etmeyecektir.

e) yazarın kendisine ya da 3. kişilere ait özel bilgilerin paylaşıldığı başlık ve entryler silinir.

m) yazılanları okuyanlar; yazarların entry sayılarıyla değil, entry içerikleriyle ilgilenirler. bu nedenle her başlığa yazmak yerine az yazmak ama öz yazmak daha doğrudur. 2 kelimeden oluşan entryler okuyanlara bilgi vermekten uzak olur.
---------------------------sözlük formatı-----------

eğer yanlış hatırlamıyorsam, şu şekilde yazmış olmalıyım.ve sonuna da 'ironi' bkz vermiş olmalıyım ayrıca.

kastettiğim entry sahibi bana,eğer yanlış hatırlıyorsam beni düzeltsin,'bir sıkıntı mı var' diye mesaj atmıştı. bu sırada beşiktaşklı ile yazdığım entrynin silinip silinmemesini konuşuyorduk, sağolsun entrymi silmeden evvel bana düzeltme hakkıda tanıdı, yanlız sonunda kendisine de söylediğim gibi ben o entrymin silinmesine karşıydım,o entry hakaret içermiyordu evet belki tanım yapmıyordu ve bir önceki entrye cevap niteliğindeydi fakat tamami ile sözlükte 'hep beraber gelişelim' mantalitesinde olmamdan dolayı yazılmış,bir eleştiriydi.

şimdi geliyim şikayet kısmına,ismen şikayet etmek istemememe rağmen,beşiktaşklı ya,yanlış hatırlamıyorsam 'bana çok sert tepkiler veriyorlar' diye belirtmiştim, kendisi 'o seninle yazar arasında' diyerek konuyu umursamamıştı. söz konusu kişi arkadaşı olunca bende 'ulen arkadaş olduklarından mı oluyor bu' gibi düşünmekten kendimi pek alamadım doğrusu.

çoğu yazarımız,ortak paydamız 'beşiktaş' olduğundan,bir beşiktaşlıdan eksi almayı yada eleştrilmeyi şaşırılacak birşey olarak görmeye başlamışlardı sanırım, daha öncede belittiğim gibi amacım kesinlikle yermek değildi.. son olayın cereyan etmesinin yine bu iki kişiye bağlı olması, biraz canımı sıktı sanırım, taraflı gördüm. 'at koşturmak' falan yazmışım,özür diliyorum önce beşiktaşklıdan sonra kartalsözlük moderasyonundaki insanlardan. yanlış yapmışım,ama haksızlık olarak yorumladığım durumlar karşısında sakin kalamamak gibi bir özelliğim var.

ve komik cevap olayı olarak;
seri halde eksi vermemin ardından o kadar tepki geldi ki bu durumu komik olarak yorumlayıp 'bundan sonra beğendiklerime eksi vericem,zihniyetim değilşti' diye makaraya vurmaya başladım olayı, öteki arkadaşında eksilerden bu derece rahatsızlık duymasından rahatsızlık hissederek,eksi verdiklerimi artı oya çeviridim.

sözlükten ayrılma olayımda yazdığım ilk entrymde 'alkış peşinde olmadığını...' diye ifade ettiğim bölümü açıklayayım. bol bol eksi verdiğim yazar arkadaşımız bana,'alkışını aldın' diye mesaj atınca benim kayışlar kartalsözlük için koptu sanki, sadece bir kişinin bile böyle düşünebilmesi yeterli iken bütün kartalsözlüğün böyle düşündüğünü düşünmem, benim burdaki yerimin artık olmadığı konusunda güçlü bir inanç doğurdu aklımda.

hani bazen tepki koymak gerekir ya,bu da benim tepkim... ama doğru,ama yanlış...

buralarda gördüğüme sevindiğim isim. hiçbir şey yıldırmasın seni kartalım.

dönmesine sevindiğim yazardır,bir daha giderse ekmek pıçaaynan saldıracağım üstüne.

(bkz: duydum ki bize bırakmaya azmediyormuşsun etme)

sözlükteki ilk arkadaşım bana güzel uyarılar yaparak bişeyler ögreten insan ..

kalarak beni mutlu eden paşa.

zirveye gelerek, tanışmaya fırsat veren yazar.

(bkz: adnan şenses in kayıp çocuğu)

bir iktidar yalakasının bırak oğlu olmayı,yanından geçtiğinde suratına bakmayacak kadar sosyalisttir. bu arada hazır geleneksel nik altı günlerinde iken söyleyeyim;ulan acun,televizyon izlememe sebebimsin.
(bkz: agrasifim)
(bkz: kompleksliyim)

duygusala bağlamış yazardır.
2011'in son gününe girmeye dakikalar kala, 2011 ve kartal sözlük ile yaşadığım birçok enteresan olay geçti aklımdan... herhalde birçok yazar hatırlayacaktır; gereksiz yere sözlüğü gerişimi... yanlız ben farkettim ki, 2011 yılı, benim için 'kartal sözlük' ile aynı anlama gelir olmuş. pek yazmasam da, yazarlarla pek samimi olamasam da benim hayatımda herkes bir yer tutmuş, oldukça fazlaca.

bunları düşünürken kaptım gitarımı, öyle çalayım dedim. şöyle 48 saniyelik bir kayıt yapmayı başardım, takılırken kendi kendime. biliyorum harika değil ancak şuan ne düşünüyorsam, kelimeler ile yansıtabileceğimden çok daha fazlasını yansıtıyor diyerek bu kaydı sizinle paylaşmak geldi içimden.

özellikle bu yıl kırdığım insanlara armağan ediyorum, kısa ama benim için anlamlı kaydımı...

http://tinyurl.com/86kkfg3