otobüste oturan insanın tepesine dikilen insanlar

peter pan
yukardaki entry işin bir boyutuyla ilgiliydi.

şimdi bir diğer, ve daha vahim boyutuna geçiyorum.

mevzubahis olan kadın kitlesi, ayakta duramayacak durumda bir rahatsızlığı ya da yorgunluğu bulunan, çocuğu yanında olan, yanında yükü olan kadınları kapsamamaktadır.

şimdi bu saydıklarımın dışındaki kadınlar var ya, erkek-kadın ayrımcılığına çanak tutan insanlar, tam da bu tiplerdir..

oooo tepki verdin dimi? bu salak ne diyor böyle dedin bir an dimi? dur dinle..

öncelikle artık sizi uyandırmanın zamanı geldi anasını satiim. yeter kış uykunuz.

pozitif ayrımcılık denen halt, mağdur insanlara uygulanan bir kıyaktır. insanların şartlarını dengeleme amacıyla, bazen kamu kuruluşları, bazen de toplumsal göreneklerle hayatta tutulan doktrinlerdir.

yani kim gibi dersen.. engelliler gibi.. hastalar gibi.. savaş malülleri gibi.. anladın mı?

kadın ne malül, ne engelli, ne ezik, ne de yetersiz bir varlıktır. kadın kadındır.

kadına kadın olduğu için pozitif ayrımcılık uygulamak onun şahsına ve cinsi kimliğine hakarettir!

önünüzde 2 yol gençler...

ya 40 yaşındaki adamlara da yer vereceksiniz otobüste, ya da 40 yaşındaki kadına da yer vermeyeceksiniz..

başka yolu yok!

o kadın da bunu kabul etmeyecek! etmemesi lazım!

kıçının keyfini dinlemek nefsine hoş geldiği için ayrımcılığa tabii tutulduğunu görmüyor, görse de umursamıyor kezban!

sonra mitinglerde, sosyal platformlarda "her yerde eşitiz" diye kıçını yırtmayı biliyor ama..

dur aklından geçeni tahmin edeyim kendini aydın diye konumlandırmış sözlük okuyucusu!

"bunun ayrımcılıkla ne ilgisi var, bu bir centilmenliktir" diyorsun değil mi?

şimdi bişi derdim de çok küfrettim, daha fazla küfretmek istemiyorum..

centilmenlik diye, imtiyaza denmez. görenek haline gelmemiş jeste denir.

arabaya binerken, önce davranıp bir hanıma arabanın kapısını açmak centilmenliktir.

neden mi? sen açmasan da kadın o kapıyı açabilir çünkü. ve hiç yorulmaz, zahmet çekmez. bu bir nezakettir.

ama kitle halinde "bayanlara yer verelim, ayakta kalmasınlar, hem mazallah dayayan falan olur arkadan" gibi bir kafayla bunu bir görenek halne getirirsen, bu kadının "acziyetine" yapılan bir vurgu haline dönüşür böyle işte..

kadın çelimsizdir, güçsüzdür, zayıftır, o otursun...

şimdi ben kadın-erkek eşitliğini feministler gibi "her yerde her şartta eşitiz" kafasıyla desteklemiyorum.

hiç de öyle eşitlikçi biri değilim. hukuki ve yasal olarak hep eşitiz elbette. ama o kadar. bağnazsa bağnazım, yobazsa yobazım. ama böyle masallara inanmam.

lâfım eşitiz diye kıçını yırtıp, her yerde eşitsizlikten veryansın edip, o verilen koltuğa oturan ve o oturan kadınlara ses çıkartmayan kadınlara!

mnskym aciz misin, malül müsün, takatsiz misin, engelli misin?

sen de insansın mına koyim! benim gibi, benim kadar!

kimse sana git odun kes demiyor. kimse sana taş taşı demiyor. kimse sana şantiyede çalış demiyor..

sabahtan beri götünün keyfine gezdirdiğin bacaklarını biraz daha çalıştır diyor. hepsi bu.

ha tercih etmiyorsan ayakta durmayı, sevmiyorsan, bir sonraki dolmuşu ya da otobüsü beklersin teyzecim.

ebesinin nikahına gitmiyorsan ve extrem bir durum yoksa maximum 15-20 dakikalık sefer aralıkları var. o da maximum yani..
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol