kiralık oyuncu transferi

ben genel olarak bu durumun karşısındayım, çünkü 10 yaşında les ferdinand ile travma yaşamıştım. sonrasında bazı kiralık oyuncular geldi gitti ama faydalı olmadı. adrian ilie, maldraşanu gibi. son yıllarda ise kiralık formülü iyiden iyiye bir politika oldu, ama sonuç yine hüsran. 1 senede efsane olan mario gomez de uçtu gitti. şimdi misal christian benteke gelse çok iyi oynasa, seneye yine gidecek; yine onun yerine oyuncu bakılacak. bir büyük takım uzun süreli başarı istiyorsa forvet oyuncusu 3-4 yıl sabit olmalı. bu nedenle elimize geçen yaklaşık 11 milyon avronun 6-7 milyon avrosu verilerek bas dost gibi bir adamın tapusu ile alınması daha hayırlı bana göre. zira kimi kiralarsan kirala, sene sonunda elinde tutman neredeyse imkansız oluyor.

sağlam şartlarla yapıldığında, gelecek adına atılmış iyi bir adımdır. bonservisini alarak riske girmediğin gibi, beğenmediğin zamanda yollamak için tazminatla uğraşmazsın. ama beşiktaş gibi büyük kulüpler için ilk tercih değildir asla.

beşiktaş gibi büyük kulüpler için ilk tercih değildir fakat ne hikmetse yüzyılın takımı real madrid bile adebayor u kiralayarak sezonu en azından bir kupayla ve bol gol oranıyla bitirmeyi başarabilmiştir. gerçi aynı real madrid teki mourinho vizyonu pepe gibi hem kasap hem vasat adamlara da prim veriyor ama adamın tarzı bu napalım.

opsiyonlu olarak kiralanmış bir futbolcu çoğu zaman bonservisi alınmış futbolcudan avantajlıdır. mali açıdan da bakarsanız, bonservisli oyuncu duran varlıktır, kiralık oyuncu ise cari varlık. elden çıkarması daha kolaydır. güzel bir anlaşma yaparsanız satışından pay bile alabilirsiniz. ersan ın, fernandes in yobo nun katkılarını bu sene fazlasıyla gördük, gs becerebilseydi insua da bayağı gösterirdi kendini.

iş burada yöneticilere düşüyor, kontrata güzel bir opsiyon koydurmazsanız sene sonunda döner kıçınıza bakarsınız ersan olayında olduğu gibi.