bizim kiraladıklarımız bize gol atar oynadığı takıma 3 puan kazandırır. (tomas zapotocny , beşiktaş -bursa maçı) bizim kiraladıklarımız kendi takımına maçı hediye eder. bu işte var bir terslik.
kiralık futbolcu
unutulan nokta şu, misal bir şehirden bir şehire okumak için giden genç insanlar o şehire bile alışmakta zorluk çekerken, şili'den, brezilya'dan, dünyanın farklı yerlerinden gelen adamların. yeni bir ülkeye, dile, kültüre, takıma, sisteme uyum sürecinin ne olacağıdır. İş değiştirdiğin zaman yeni masana alışman 15 gün alır diye bir söz vardır.
Özellikle devre arasında 6 ay için kiralanan futbolcuların bir diğer zorluğu sezon başı antreman yapmamaları, takımın oyun yapısına , takım arkadaşlarının özelliklerine yabancı olmalarıdır.
bu oyuncuları üzerinde baskı ve sıkıntı oluşturacaktır. Aidiyet duygusu yanlış anlaşılmış anladığım kadarı ile, misal 6 ay sonra ülkene döneceğini bilerek bir yabancı ülkeye gidersen , oraya uyum sağlamak yerine günleri sayarsın dönmek için , oraya adapte olmaya çalışmazsın.
Tabii burada tombaysson'un dediği gibi iş biraz oyuncuda bitmektedir, ama yurt dışında yaşamış biri olarak bir adaptasyon süresinin olduğu kesindir. Bu süreç kişiye ve ortama göre değişir.
durum bundan ibarettir. Tüm bunları topladığımız zaman sonuç, kiralık olarak gelen futbolcuya zaman tanınması ve adaptasyon sorunun aşılması için ona yardımcı olunması şarttır.
ama yinelediğim gibi, yangından mal kaçırır gibi "aman biz şimdi kiralayalım gerisi allah kerim" mantığı yanlıştır, bu anlaşmalar yapılırken satın alma opsiyonları minimuma indirilmelidir.
Özellikle devre arasında 6 ay için kiralanan futbolcuların bir diğer zorluğu sezon başı antreman yapmamaları, takımın oyun yapısına , takım arkadaşlarının özelliklerine yabancı olmalarıdır.
bu oyuncuları üzerinde baskı ve sıkıntı oluşturacaktır. Aidiyet duygusu yanlış anlaşılmış anladığım kadarı ile, misal 6 ay sonra ülkene döneceğini bilerek bir yabancı ülkeye gidersen , oraya uyum sağlamak yerine günleri sayarsın dönmek için , oraya adapte olmaya çalışmazsın.
Tabii burada tombaysson'un dediği gibi iş biraz oyuncuda bitmektedir, ama yurt dışında yaşamış biri olarak bir adaptasyon süresinin olduğu kesindir. Bu süreç kişiye ve ortama göre değişir.
durum bundan ibarettir. Tüm bunları topladığımız zaman sonuç, kiralık olarak gelen futbolcuya zaman tanınması ve adaptasyon sorunun aşılması için ona yardımcı olunması şarttır.
ama yinelediğim gibi, yangından mal kaçırır gibi "aman biz şimdi kiralayalım gerisi allah kerim" mantığı yanlıştır, bu anlaşmalar yapılırken satın alma opsiyonları minimuma indirilmelidir.
kiralık futbolcu yeni bir pazara girmiş demektir. hem gönderildiği takım, hem geldiği takım hem de geldiği lig için. iyi oynarsa herkesin dikkatini çeker, mesela beşiktaş kiralar, satın alamaz, ama o ligdeki diğer takımların dikkatini çekmiştir, onlar devreye girer. oyuncunun aidiyet duygusu falan... hikaye onlar.
kiralık oyuncunun kulüp için de şöyle avantajı vardır. her ligde aynı oyun oynanmıyor. savunma sertliği, takımın tarzı, hücum alışkanlıkları vs... bu yeni gelecek olan oyuncular, belirli bir seviyenin üstünde değilse, atıyorum brezilya'da, ispanya'da, hollanda'da, artık nereden geliyorsa, orada iyi oynarken buraya alışıp alışamayacağını bilemezsin. o yüzden bir anda 10 milyon euro verene kadar hem opsiyonla fiyatı bir nevi taksitlendirmiş veya kırmış oluyorsun hem de oyuncuyu tartmış oluyorsun.
kiralık oyuncunun kulüp için de şöyle avantajı vardır. her ligde aynı oyun oynanmıyor. savunma sertliği, takımın tarzı, hücum alışkanlıkları vs... bu yeni gelecek olan oyuncular, belirli bir seviyenin üstünde değilse, atıyorum brezilya'da, ispanya'da, hollanda'da, artık nereden geliyorsa, orada iyi oynarken buraya alışıp alışamayacağını bilemezsin. o yüzden bir anda 10 milyon euro verene kadar hem opsiyonla fiyatı bir nevi taksitlendirmiş veya kırmış oluyorsun hem de oyuncuyu tartmış oluyorsun.
küçük kulüpten büyük kulübe gittiyse, iyi oynayıp kendini kanıtlayarak bonservisini aldırmaya çalışacak olan topçudur akıllı biriyse.
misal lodeiro böyledir. ama nasıl oynar ne yapar ne eder bilmiyoruz şimdilik.
misal lodeiro böyledir. ama nasıl oynar ne yapar ne eder bilmiyoruz şimdilik.
beşiktaş'ın özellikle bu sene uygulamaya başladığı sistem sonucu takımda sayıları hızla artan futbolcular. kiralık furyası çok eskilerde les ferdinand ile başlamış (sonrasında bonservisi alınamamıştı ama durumu farklıydı 18 yaşındaydı ve sadece pişmesi için gönderilmişti), fernandes ile devam etmiş. edu, bebe, denthihyo, niang gibi futbolcular son dönemde hep kiralık olarak gelip bana göre fernandes de dahil bir şey vermeden ülkelerine gittiler veya gidecekler.
Ancak fikret orman yönetimi de bu uygulamasından vazgeçmiş gözükmüyor. kadroda bulunan gökhan töre, ismi geçen ve kap'a bildirilen nicolas lodeiro, basında çıkan haberlere göre papiss demba cisse hep kiralık olarak takıma katılmak istenen futbolcular.
Ancak benim düşüncem kiralık oyuncuların , kiralandıkları takımda başarılı olma şanslarının az olduğu yönünde. Bunun birinci nedeni geldikleri takımda aidiyet duygularının olmaması ve sezon sonunda takımda kalmama risklerini bilmeleri, ayrıca bu transfer şeklinin şöyle bir riski de var. Opsiyon kiralayan kulüpte olsa bile burada yapılan anlaşmada ki rakamlar benim düşünceme göre çok uçuk rakamlar. Gökhan 6 milyon euro, lodiero 7 milyon dolar, cisse olursa 8 milyon euro vb.
Yani diyelim adam geldi çok iyi performans gösterdi ve yönetim bonservisini almak istiyor, taraftar bastırıyor, bu durumda bonservis hakkına sahip olan takım sizce nasıl bir politika belirler. bana göre asla geri adım atmaz, yönetimin kiralama yönetimini beğeniyorum, ancak kiralık anlaşmalarda ki bonservis rakamlarının bu şekilde kabul edilmesini , mantıksız ve hatalı buluyorum. Çünkü bonservise sahip olan takım, elinde ki adamdan bir nevi kurtulmak istiyor ve senin elin o an için güçlü, sonrasında sezon sonu geldiğinde elin kolun bağlı.
Ancak fikret orman yönetimi de bu uygulamasından vazgeçmiş gözükmüyor. kadroda bulunan gökhan töre, ismi geçen ve kap'a bildirilen nicolas lodeiro, basında çıkan haberlere göre papiss demba cisse hep kiralık olarak takıma katılmak istenen futbolcular.
Ancak benim düşüncem kiralık oyuncuların , kiralandıkları takımda başarılı olma şanslarının az olduğu yönünde. Bunun birinci nedeni geldikleri takımda aidiyet duygularının olmaması ve sezon sonunda takımda kalmama risklerini bilmeleri, ayrıca bu transfer şeklinin şöyle bir riski de var. Opsiyon kiralayan kulüpte olsa bile burada yapılan anlaşmada ki rakamlar benim düşünceme göre çok uçuk rakamlar. Gökhan 6 milyon euro, lodiero 7 milyon dolar, cisse olursa 8 milyon euro vb.
Yani diyelim adam geldi çok iyi performans gösterdi ve yönetim bonservisini almak istiyor, taraftar bastırıyor, bu durumda bonservis hakkına sahip olan takım sizce nasıl bir politika belirler. bana göre asla geri adım atmaz, yönetimin kiralama yönetimini beğeniyorum, ancak kiralık anlaşmalarda ki bonservis rakamlarının bu şekilde kabul edilmesini , mantıksız ve hatalı buluyorum. Çünkü bonservise sahip olan takım, elinde ki adamdan bir nevi kurtulmak istiyor ve senin elin o an için güçlü, sonrasında sezon sonu geldiğinde elin kolun bağlı.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?