1 gün giremesek kendimizi eksik hissetmemize neden olandır kendisi.
kartal sözlük
büyük umutlar bağladığım ve hayal kırıklığına uğratan sözlüktür.
yahu arkadas 10 kişiyle yürüyor bu sözlük resmen.
yahu arkadas 10 kişiyle yürüyor bu sözlük resmen.
10 kişiyle yürüdüğü için, bu kadar sağlam giden sözlüktür. zira temel taşı sağlam olmalı ki, yapı büyüsün, gelişsin. sağlam adımlarla ilerlesin
iki gündür girilemeyendir.
sensizlik zordu be sözlük.[ybkz]swh[/ybkz]
sensizlik zordu be sözlük.[ybkz]swh[/ybkz]
beşiktaşa gönül vermiş insanların sözlüğüdür.
latin alfabesinin latin futbolundan daha kışkırtıcı olduğu tek platform. soğuk içiniz.
içinde büyük harf bulunduran linkleri açmayan sözlüğümüz.
entrylerde link paylaşmamızın icap ettiği durumlarda, ciddi ciddi gidip küçük harf kombinasyonları içeren link arıyorum.
en çok da youtube linklerinde başa geliyor olması ayrıca can sıkıcı.
Yetkililerden buna çare bulmalarını rica ediyorum.
entrylerde link paylaşmamızın icap ettiği durumlarda, ciddi ciddi gidip küçük harf kombinasyonları içeren link arıyorum.
en çok da youtube linklerinde başa geliyor olması ayrıca can sıkıcı.
Yetkililerden buna çare bulmalarını rica ediyorum.
gelme sebebimi beşiktaş'a borçlu olmamla birlikte hayatıma inanılmaz bir şekilde giriş yapıp çıkışı kapanmış olandır.
ne güzel insanları tanımama sebep olmuştur [ybkz]swh[/ybkz], beşiktaş'ı doyasıya haykırabildiğim, evim gibi gördüğüm, bi sıkıntım olduğunda çok rahat içimi dökebiliğim, beni anlıyor ve dinliyormuş gibi hissettiğimdir.
her geçen gün yeni taraftarların aramıza katılmaları gücümüze güç katıyor ve bu durum çok güzel duyguları içinde barındırıyor. kim nerede olursa olsun biliyor çünkü bu sevdaya gönül vermiş insanların arasında. siyah sesine beyaz diyecek insanlar var etrafında.
ne mutlu onlara, ne mutlu bize..
(bkz: yazarın 1903 üncü entrysini girmesi)
ne güzel insanları tanımama sebep olmuştur [ybkz]swh[/ybkz], beşiktaş'ı doyasıya haykırabildiğim, evim gibi gördüğüm, bi sıkıntım olduğunda çok rahat içimi dökebiliğim, beni anlıyor ve dinliyormuş gibi hissettiğimdir.
her geçen gün yeni taraftarların aramıza katılmaları gücümüze güç katıyor ve bu durum çok güzel duyguları içinde barındırıyor. kim nerede olursa olsun biliyor çünkü bu sevdaya gönül vermiş insanların arasında. siyah sesine beyaz diyecek insanlar var etrafında.
ne mutlu onlara, ne mutlu bize..
(bkz: yazarın 1903 üncü entrysini girmesi)
neden bu kadar geciktim hay allah neyse bundan sonra burada yatıp kalkacağım
iki kelimesini de birleşik olarak tanımlamaktan onur duyacağım oluşum.
2 seneyi geçti sanırım, burdayım. arada -son zamanlarda- bir kesiklik oldu... manevi olarak kesikliği aklına getiren bu diyardan değildir. beni bıçakla yaralamaktan fena eder hatta... neyse işte..
bi gün, 2 sene önce bi gün... müftülüğün orda... elimde plastik bi su bardağı..
gittim erkan'la emrah'ın yanına.. o zamanlar başka arkadaşlarım var maçlardayız... neyse, o günkü maçı beraber izledik.. ardından gelişen osasuna atakları, galatasaray maçını da köyiçinde beraber izlememize veslie oldu.. derken nasıl oldu, biz deplasmana gittik... kayseri... burda kahkahanın allah'ını koparmak zorundayım. lakin normalde küfürü direm direm kullanan ben ; geç kalan bu deplasman partnerlerimin her telefonuna sallıyorum. alkollüyüm evet. ilk deplasmanım. ama insanlara ilk güvensizliğim değil. erken de varmışım beşiktaş'a; sanıyorum ki, bu elemanlar beni ekicek, her şey bir yalandan ibaret. ben de size güvendiğim güne lanet olsun diyip, içmeye devam edicem, ve bir bankta sabahlıcam.
o gecenin sabahını yazmıştım kafamda allah çarpsın.
ki o hızla nasıl içtiysem... saat dokuz daha.. zilzurna, kusuyorum,rezalet. bir baktım, erkan kusmama yardım ediyor.. vay çüş derken... bir baktım, bildiğin v.i.p bir karavanla, neydi lan onun, lüks bir arabaydı işte, biz şehirlerarası seyrediyoruz..
arkadaş.. geceyi mi toparlıyım, gündüzü mü anlamaya çalışayım. bir uyandım, onurun göbeğe uyumuşum...o da kendi bardağıyla içiyor ha hala..erkan da yanı başımda...
ulan ne sabahtı... yemin ederim rüya sandım. allah bin belamı versin ki, ilk etapta kaykaycıların olduğu meydandayım da, üstüm malüm açık, rüya görüyorum sandım...
ardındani emrahlar.. anıtkabir... kayseri maçı... tribün dehşet... çoğu inönü maçında bulamazsın o kıvamı.. 23 kere 3 lü çekmişizdir, en kuvvetlisinden...
bu benim hafızamda... tabi staddaki suçuk kokuları, içilen kuru ama nefis çorba...
dönüş yolu bi güzel.. herkesin her yeri tutulmuş, ama sesi çıkmıyor, öyle tatlı bir yorgunluk...
ben zaten, iş gezisi içeriğinde şileye gitmişim diye çıkmışım yola. yol bitmeye yakın anlaşılmış bizim aile fertleri tarafından. .ötümde değil afedersin. mutluyum. var mı ötesi.
ilk deplasmanım olum. hayatımın o kazınan ilk anlarından...
neyse, ağzıma sıçtı tabi annemler... o tarafları geçiyorum...
sonra dingoç ve sokağı, erkan ve telefonlarım, stef ve ecem, must ve benzerliklerim...
bazen pencereden bakıyorum..gözüme perde iniyor sanki, bi bok göremiyorum...
şu anlar...
lakin önceden öyle değil di.. salak saçma bir mesaj atardım onura, erkan arardı akabinde, stef alırdı, mustla şakalaşırdık... hayat akardı...
değişiyoruz tabi..
yani koşullar değişiyor...
yalnız benim bazen canım; canımı acıtasım geliyor. beşiktaşlıyız ya...
sikerim hesabı, kız başıma...
dalıp gidiyorum, maziye...
çok seviyorum çünkü o maziyi...
bildiğin çok seviyorum....
ha tanım yapayım dur allah'ını seversen...
kartalsözlük mü?
hem kartal hem sözlük mü?
çok sevmek, böyle canını acıtmak istercesi ne....
2 seneyi geçti sanırım, burdayım. arada -son zamanlarda- bir kesiklik oldu... manevi olarak kesikliği aklına getiren bu diyardan değildir. beni bıçakla yaralamaktan fena eder hatta... neyse işte..
bi gün, 2 sene önce bi gün... müftülüğün orda... elimde plastik bi su bardağı..
gittim erkan'la emrah'ın yanına.. o zamanlar başka arkadaşlarım var maçlardayız... neyse, o günkü maçı beraber izledik.. ardından gelişen osasuna atakları, galatasaray maçını da köyiçinde beraber izlememize veslie oldu.. derken nasıl oldu, biz deplasmana gittik... kayseri... burda kahkahanın allah'ını koparmak zorundayım. lakin normalde küfürü direm direm kullanan ben ; geç kalan bu deplasman partnerlerimin her telefonuna sallıyorum. alkollüyüm evet. ilk deplasmanım. ama insanlara ilk güvensizliğim değil. erken de varmışım beşiktaş'a; sanıyorum ki, bu elemanlar beni ekicek, her şey bir yalandan ibaret. ben de size güvendiğim güne lanet olsun diyip, içmeye devam edicem, ve bir bankta sabahlıcam.
o gecenin sabahını yazmıştım kafamda allah çarpsın.
ki o hızla nasıl içtiysem... saat dokuz daha.. zilzurna, kusuyorum,rezalet. bir baktım, erkan kusmama yardım ediyor.. vay çüş derken... bir baktım, bildiğin v.i.p bir karavanla, neydi lan onun, lüks bir arabaydı işte, biz şehirlerarası seyrediyoruz..
arkadaş.. geceyi mi toparlıyım, gündüzü mü anlamaya çalışayım. bir uyandım, onurun göbeğe uyumuşum...o da kendi bardağıyla içiyor ha hala..erkan da yanı başımda...
ulan ne sabahtı... yemin ederim rüya sandım. allah bin belamı versin ki, ilk etapta kaykaycıların olduğu meydandayım da, üstüm malüm açık, rüya görüyorum sandım...
ardındani emrahlar.. anıtkabir... kayseri maçı... tribün dehşet... çoğu inönü maçında bulamazsın o kıvamı.. 23 kere 3 lü çekmişizdir, en kuvvetlisinden...
bu benim hafızamda... tabi staddaki suçuk kokuları, içilen kuru ama nefis çorba...
dönüş yolu bi güzel.. herkesin her yeri tutulmuş, ama sesi çıkmıyor, öyle tatlı bir yorgunluk...
ben zaten, iş gezisi içeriğinde şileye gitmişim diye çıkmışım yola. yol bitmeye yakın anlaşılmış bizim aile fertleri tarafından. .ötümde değil afedersin. mutluyum. var mı ötesi.
ilk deplasmanım olum. hayatımın o kazınan ilk anlarından...
neyse, ağzıma sıçtı tabi annemler... o tarafları geçiyorum...
sonra dingoç ve sokağı, erkan ve telefonlarım, stef ve ecem, must ve benzerliklerim...
bazen pencereden bakıyorum..gözüme perde iniyor sanki, bi bok göremiyorum...
şu anlar...
lakin önceden öyle değil di.. salak saçma bir mesaj atardım onura, erkan arardı akabinde, stef alırdı, mustla şakalaşırdık... hayat akardı...
değişiyoruz tabi..
yani koşullar değişiyor...
yalnız benim bazen canım; canımı acıtasım geliyor. beşiktaşlıyız ya...
sikerim hesabı, kız başıma...
dalıp gidiyorum, maziye...
çok seviyorum çünkü o maziyi...
bildiğin çok seviyorum....
ha tanım yapayım dur allah'ını seversen...
kartalsözlük mü?
hem kartal hem sözlük mü?
çok sevmek, böyle canını acıtmak istercesi ne....
ve ne mutlu ki sözlüklerin arasında sadece kartalsozluk üyesiyim, çünkü sadece Beşiktaşlıyım!
bugün itibariyle üye olduğum, canım sözlük.
ruh ikizlerimizin paylaşımda bulunduğu ve beşiktaşımızın bir sözlüğüdür
çok daha fazla tanınması gerek sözlük. umarım hakkettiği yerlere gelir.
diğer sözlükler bir apartmansa,kartal sözlük o apartmanda oturan aileniz,akrabanız,eşiniz,dostunuzdur.neden bu kadar geç katıldığımı anlamaya çalışıyorum.bazen şeref bey'e az taraftar gelir ama iyi bir tribün olur ya,işte burası da öyle bir yer.
sadece maç günlerinde, bilhassa mağlubiyet günlerinde sözlüğe yazanların acımasız eleştirilerine uğrayan sözlüğümüz. takım gol yediği zaman bir anda sus pus olan tribünleri hatırlıyor insan ister istemez.
öncelikle bir parçası olmaktan gurur duyduğum sözlüktür,bana kazandırdıkları için ne kadar minnet duysam az.
aktif yazar sayısı az,entry sayısı da olması gerekenden az belki de,ama bu sözlüğü ayakta tutan o az sayıda yazar sadece sanalda değil her yerde var.çıkıp hentbol maçına gidip takım destekleyen,beste yapıp bütün stada ezberleten bir güruhtan bahsediyoruz.benim ise her zaman çok güzel vakit geçirmemi sağlayan güzel insanları barındıran sözlüktür.
maç gününde sözlüğün durağan olmasının bir nedeni de bu aktifliktir.biz bugün ne yaptık? önce maça gittik,oradan çıktık bir şeyler içerken muhabbet ettik.o muhabbet esnasında bilenler bilir green street hooligans'da bir sahne vardır; hani west ham taraftar grubu lideri pete,amerikan öğrenci matt'i taraftarların maç öncesi buluştuğu puba götürür,herkes içip eğlenir,güler,sahnede stone roses'dan waterfall çalmaktadır.hah işte o sahneyi defalarca yaşadım.kaybettiğimiz bir maçtan sonra bile böyle güzel anlar yaşadık işte,sırf bu anlattıklarımdan bile neyi anlıyoruz?[ybkz]swh[/ybkz]
bu sözlüğün kemik kitlesi olan grubun çok sağlam bir bağı olduğunu,ve sözlüğe yeni yazarlar katıldıkça bu ailenin daha sağlam bir şekilde büyüyeceğini.
mağlubiyetlerden sonra medyayla ilişkisini kesen birisi olarak itiraf edeyim sözlüğe yazmak da pek içimden gelmiyor,bunu da göz önünde bulunduralım.
aktif yazar sayısı az,entry sayısı da olması gerekenden az belki de,ama bu sözlüğü ayakta tutan o az sayıda yazar sadece sanalda değil her yerde var.çıkıp hentbol maçına gidip takım destekleyen,beste yapıp bütün stada ezberleten bir güruhtan bahsediyoruz.benim ise her zaman çok güzel vakit geçirmemi sağlayan güzel insanları barındıran sözlüktür.
maç gününde sözlüğün durağan olmasının bir nedeni de bu aktifliktir.biz bugün ne yaptık? önce maça gittik,oradan çıktık bir şeyler içerken muhabbet ettik.o muhabbet esnasında bilenler bilir green street hooligans'da bir sahne vardır; hani west ham taraftar grubu lideri pete,amerikan öğrenci matt'i taraftarların maç öncesi buluştuğu puba götürür,herkes içip eğlenir,güler,sahnede stone roses'dan waterfall çalmaktadır.hah işte o sahneyi defalarca yaşadım.kaybettiğimiz bir maçtan sonra bile böyle güzel anlar yaşadık işte,sırf bu anlattıklarımdan bile neyi anlıyoruz?[ybkz]swh[/ybkz]
bu sözlüğün kemik kitlesi olan grubun çok sağlam bir bağı olduğunu,ve sözlüğe yeni yazarlar katıldıkça bu ailenin daha sağlam bir şekilde büyüyeceğini.
mağlubiyetlerden sonra medyayla ilişkisini kesen birisi olarak itiraf edeyim sözlüğe yazmak da pek içimden gelmiyor,bunu da göz önünde bulunduralım.
eleştirilere maruz kalması son derece olağan olan sözlük. bu açıdan bakınca kimsenin eleştirilerini sıralamaktan çekinmemesi lazım. ama "çöküş sürecine girdi" şeklindeki eleştirileri biraz "abartılı" bulduğumu da söylemek zorundayım.
olması gereken yerde olmadığı bir gerçek. şimdiye kadar çok daha iyi yerlere gelmiş olması gerekirdi oysa ki. bu eleştirilere katılırım. ama bunda yine hepimizin payı var. el birliğiyle olduğumuzdan daha iyi yerlere gelebiliriz bu çok da imkansız değil bizim için.
entry kalitesi olayı tamamen yazarlara bağlı. sözlüğe ilk geldiğinde tanım nedir bilmediği halde bugün entryleriyle beni kendine hayran bırakan yazarlar var. demek ki isteyince gelişmek pek de zor değil. ama işte değişmeyi istemek ve eleştirilere açık olmak gerekli.
benim asıl takıldığım mevzu şu gruplaşma meselesi. bu konuyu daha önce farklı mecralarda da dile getirenler olmuştu. öncelikle şunu söylemeliyiz ki kimse sözlükteki yazarlarla arkadaş olmak zorunda değil. ki bunu tercih eden pek çok yazarımız da aramızda var. sözlük yazarlarıyla arkadaş değil diye kendisine bu sözlükte ayrı muamele yapılmaz. yazarların tanıdıkları kişilere oy verdiği eleştirisi bence de doğru ama bu yazarların kişisel tercihi ve buna müdahale edilmesi mümkün değil. o nedenle oylama olayına çok takılmamak lazım derim ben.
el birliğiyle çok daha iyi yerlere gelecektir.
olması gereken yerde olmadığı bir gerçek. şimdiye kadar çok daha iyi yerlere gelmiş olması gerekirdi oysa ki. bu eleştirilere katılırım. ama bunda yine hepimizin payı var. el birliğiyle olduğumuzdan daha iyi yerlere gelebiliriz bu çok da imkansız değil bizim için.
entry kalitesi olayı tamamen yazarlara bağlı. sözlüğe ilk geldiğinde tanım nedir bilmediği halde bugün entryleriyle beni kendine hayran bırakan yazarlar var. demek ki isteyince gelişmek pek de zor değil. ama işte değişmeyi istemek ve eleştirilere açık olmak gerekli.
benim asıl takıldığım mevzu şu gruplaşma meselesi. bu konuyu daha önce farklı mecralarda da dile getirenler olmuştu. öncelikle şunu söylemeliyiz ki kimse sözlükteki yazarlarla arkadaş olmak zorunda değil. ki bunu tercih eden pek çok yazarımız da aramızda var. sözlük yazarlarıyla arkadaş değil diye kendisine bu sözlükte ayrı muamele yapılmaz. yazarların tanıdıkları kişilere oy verdiği eleştirisi bence de doğru ama bu yazarların kişisel tercihi ve buna müdahale edilmesi mümkün değil. o nedenle oylama olayına çok takılmamak lazım derim ben.
el birliğiyle çok daha iyi yerlere gelecektir.
sokakta da, stadta da olmaya devam eden sözlük. sanalla sınırlı kalmamak, kanımca en büyük artısı. bir futbol maçı öncesi, bir amatör mücadelede, veya canınız sıkıldığında. sizinle olabilecek yazarlar hayli fazla
sosyal medyada göz önünde olan; bilinen sözlükler dışında tutulması gereken sözlüktür her şeyden önce.
evet yazarlarının çoğu bir ekşi sözlük yazarı değil, entryleri birer ikişer cümleden ibaret inkar etmedik bunu hiç bir zaman aksini de söylemedik. gün içinde aktif yazar sayısı ortalama 10u geçmiyor, 20 olduğu günleri bayram ilan edebiliyoruz evet. bunlar hep söylenen şeyler sözlüğümüz ile ilgili zaten ilk kez duymuyoruz bunları, daha çok da duyarız bu gidişle. ama neden? düşündük mü hiç?
uzaktan bakıp aman bu sözlük çok sessiz, çok suskun. kimse bir şey yazmıyor ben neden yazayımcı sözlük yazarlarının payı epey büyük. kimse kusura bakmasın. "sen yanmazsan ben yanmazsam nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa" misali; sen yazmazsan ben yazmazsam nasıl ilerler bu sözlük sorarım sana?
eleştirmeden önce oturup bir düşünülmesi lazım. bu sözlük için değil sadece, her şey için geçerlidir. bir düşün, az mantıklı ol.
maçın ve zirvenin olduğu bir gün ortaya çıkıp bu sözlük çöküyor demek kolaydır. önemli olan yıkıcı değil yapıcı olmaktır.
evet yazarlarının çoğu bir ekşi sözlük yazarı değil, entryleri birer ikişer cümleden ibaret inkar etmedik bunu hiç bir zaman aksini de söylemedik. gün içinde aktif yazar sayısı ortalama 10u geçmiyor, 20 olduğu günleri bayram ilan edebiliyoruz evet. bunlar hep söylenen şeyler sözlüğümüz ile ilgili zaten ilk kez duymuyoruz bunları, daha çok da duyarız bu gidişle. ama neden? düşündük mü hiç?
uzaktan bakıp aman bu sözlük çok sessiz, çok suskun. kimse bir şey yazmıyor ben neden yazayımcı sözlük yazarlarının payı epey büyük. kimse kusura bakmasın. "sen yanmazsan ben yanmazsam nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa" misali; sen yazmazsan ben yazmazsam nasıl ilerler bu sözlük sorarım sana?
eleştirmeden önce oturup bir düşünülmesi lazım. bu sözlük için değil sadece, her şey için geçerlidir. bir düşün, az mantıklı ol.
maçın ve zirvenin olduğu bir gün ortaya çıkıp bu sözlük çöküyor demek kolaydır. önemli olan yıkıcı değil yapıcı olmaktır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?