kartal sözlük

hurremsoultan
iki kelimesini de birleşik olarak tanımlamaktan onur duyacağım oluşum.

2 seneyi geçti sanırım, burdayım. arada -son zamanlarda- bir kesiklik oldu... manevi olarak kesikliği aklına getiren bu diyardan değildir. beni bıçakla yaralamaktan fena eder hatta... neyse işte..
bi gün, 2 sene önce bi gün... müftülüğün orda... elimde plastik bi su bardağı..

gittim erkan'la emrah'ın yanına.. o zamanlar başka arkadaşlarım var maçlardayız... neyse, o günkü maçı beraber izledik.. ardından gelişen osasuna atakları, galatasaray maçını da köyiçinde beraber izlememize veslie oldu.. derken nasıl oldu, biz deplasmana gittik... kayseri... burda kahkahanın allah'ını koparmak zorundayım. lakin normalde küfürü direm direm kullanan ben ; geç kalan bu deplasman partnerlerimin her telefonuna sallıyorum. alkollüyüm evet. ilk deplasmanım. ama insanlara ilk güvensizliğim değil. erken de varmışım beşiktaş'a; sanıyorum ki, bu elemanlar beni ekicek, her şey bir yalandan ibaret. ben de size güvendiğim güne lanet olsun diyip, içmeye devam edicem, ve bir bankta sabahlıcam.

o gecenin sabahını yazmıştım kafamda allah çarpsın.

ki o hızla nasıl içtiysem... saat dokuz daha.. zilzurna, kusuyorum,rezalet. bir baktım, erkan kusmama yardım ediyor.. vay çüş derken... bir baktım, bildiğin v.i.p bir karavanla, neydi lan onun, lüks bir arabaydı işte, biz şehirlerarası seyrediyoruz..


arkadaş.. geceyi mi toparlıyım, gündüzü mü anlamaya çalışayım. bir uyandım, onurun göbeğe uyumuşum...o da kendi bardağıyla içiyor ha hala..erkan da yanı başımda...

ulan ne sabahtı... yemin ederim rüya sandım. allah bin belamı versin ki, ilk etapta kaykaycıların olduğu meydandayım da, üstüm malüm açık, rüya görüyorum sandım...

ardındani emrahlar.. anıtkabir... kayseri maçı... tribün dehşet... çoğu inönü maçında bulamazsın o kıvamı.. 23 kere 3 lü çekmişizdir, en kuvvetlisinden...

bu benim hafızamda... tabi staddaki suçuk kokuları, içilen kuru ama nefis çorba...
dönüş yolu bi güzel.. herkesin her yeri tutulmuş, ama sesi çıkmıyor, öyle tatlı bir yorgunluk...

ben zaten, iş gezisi içeriğinde şileye gitmişim diye çıkmışım yola. yol bitmeye yakın anlaşılmış bizim aile fertleri tarafından. .ötümde değil afedersin. mutluyum. var mı ötesi.
ilk deplasmanım olum. hayatımın o kazınan ilk anlarından...

neyse, ağzıma sıçtı tabi annemler... o tarafları geçiyorum...

sonra dingoç ve sokağı, erkan ve telefonlarım, stef ve ecem, must ve benzerliklerim...

bazen pencereden bakıyorum..gözüme perde iniyor sanki, bi bok göremiyorum...
şu anlar...

lakin önceden öyle değil di.. salak saçma bir mesaj atardım onura, erkan arardı akabinde, stef alırdı, mustla şakalaşırdık... hayat akardı...

değişiyoruz tabi..
yani koşullar değişiyor...

yalnız benim bazen canım; canımı acıtasım geliyor. beşiktaşlıyız ya...

sikerim hesabı, kız başıma...

dalıp gidiyorum, maziye...
çok seviyorum çünkü o maziyi...
bildiğin çok seviyorum....



ha tanım yapayım dur allah'ını seversen...

kartalsözlük mü?

hem kartal hem sözlük mü?

çok sevmek, böyle canını acıtmak istercesi ne....
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol