yönetenlerin ayıbıdır ki yönetenlere göre işsizlik yoktur patron ağzı ile "iş beğenmiyorlar"dır.
patronlar ise işçi değil köle aramaktadırlar maalesef. o "köleler" ülkelerindeki savaştan kaçıp türkiye`ye sığınan başta suriyeli ve afgan mülteciler ile karşılanmaktadır.
karın tokluğuna çalışan mülteciler ile ülkenin alt kısmını oluşturan kitle sık sık karşı karşıya gelmektedirler.
(bkz: suriyelilerin ülkede yarattığı iç güvenlik sorunu)
işsizlik
spoiler--
İşsizlikte artış sürüyor. İşsiz sayısı geçen yılın ocak ayına göre 454 bin kişi artarak 3 milyon 259 bin kişiye yükseldi. Türkiye genelinde işsizlik oranı yüzde 11.3 düzeyine çıktı
spoiler--
İşsizlikte artış sürüyor. İşsiz sayısı geçen yılın ocak ayına göre 454 bin kişi artarak 3 milyon 259 bin kişiye yükseldi. Türkiye genelinde işsizlik oranı yüzde 11.3 düzeyine çıktı
spoiler--
iş görüşmelerinde, kartları açık oynayamamaya ve kozları tamamen karşıdaki gerizekâlı insan kaynakları görevlisine teslim etmeye sebep olan berbat vaziyet.
rekabet ile birlikte, kapitalizmin ana besin maddelerinden olan geçici iş göremezlik durumu.
siyasi amaç gereği yakında başbakanımız'ın dershaneleri kapatmasıyla başıma gelecek olandır. yaklaşık 100.000 kadar öğretmenin seneye işsiz olacağı söyleniyor ve devlet bu kadar atanamayan öğretmenin üstüne biraz daha öğretmen ekliyor.
bir bakmışsınız gece yatmaz sabah kalkmaz olmuşsunuz.
kapitalizmin dünyaya hükmetmesinden sonra, insanoğlunun suçuymuş gibi algılatılan eylem. çekirdek aile, akrabalar, yakın çevre, toplum derken bir süre sonra işsizliği yaşayan kişi, insanların gözünde ayıplı mal olarak görülmeye başlanır ve dışlanır. psikolojinin bozulması, yalnızlık hissi de cabası. uzun uzun yazmaya da gerek yok aslında bunu. insanın kendini dinlemesini ve insanları, insanlarını tanımasına yardımcı oluyor bir bakıma. çok sıkışırsan, şöyle okkalı bir şekilde ''amk insanoğlu seni'' dersin olur biter, büyütmeye hiç mi hiç gerek yok.
insan üzerinde büyük ağırlık bırakan durumdur. iş başvurularının olumsuz sonuçlanmasındaki temel neden ise; ihtiyaç olduğunda değil, tamamen öz geçmiş köşede dursun mantığı iledir. bu yüzden iş ilanlarını yayınlayan siteleri devre dışı bırakıp şirketlerin veya kurumların direkt olarak sitesinden yapmak daha doğrudur.
uzun süre çalıştıktan sonra başa geldiğinde, başlarda yan gelip yatmak tatlı gelir. ama havadan gelen bir para söz konusu değilse, bunun sıkıntısı hep içinizdedir ve o yatıştan zevk almanız mümkün olmaz. ilk 1 ay, başvuru yaparken seçici davranılır: "bu olmaz. şunu istemem. ona beni almazlar zaten." vs. yapılan başvuruların bir tanesinden bile geri dönüş olmayınca, önceden burun kıvrılan ilanlara da başvurulmaya başlanır. sonuçsuz kaldıkça, ne iş olsa yaparım evresine doğru hızla ilerlenir. bu evreye gelindiğinde, eğitiminizin ve mesleki tecrübenizin gerektirdiği niteliklerden çok daha azını isteyen ilanlara başvurmuş olmanız nedeniyle, geri dönüşler başlar. mülâkatlara gidersiniz. bu sefer de "olumlu/olumsuz geri dönüş" beklemeye başlarsınız. zaman akmaya devam eder ama para akmaz; aksa da ulaşamayacağınız yerlerdedir. günler geçip gider. bir sonraki evre depresyondur, adım adım yaklaşmaktadır.
belirli bir süre bile olsa devletin bütçe ayırdığı güruh.
para varsa en tatlı olan meslek.
son aylarda ülkemizde iki haneli yüzdelere çıkan durum.
bu gidişle bile isteye bir süreliğine içine dalacağım illettir.
2 ayda bir düzenli olarak yaşadığım bir durumdur. hiç sektirmem, 2 ay çalışır 1 ay işşiz gezerim. hiç güzel bir şey değildir, kimseye tavsiye etmem..
yaklaşık 3 aydır içinde olduğumdan cinnet getirmeme neden olan durum.
güzel ülkemin en üyük sorunu. olan biten ne kadar dert varsa, hepsinin temelinde yatan dert
bir müddet canımı yakmış olan ekonomik darlık dönemi. (bkz: gerileme dönemi)
içinde bulunduğum durumdur. ara sıra canımı sıksa da, sözlükte rahat vakit geçirmenin keyfini yaşama sebebimdir. yine de fazla uzun sürmemesi dileğiyle.
üniversitelerin aslında olmasada olur bölümlerinden mezun olduğunda istihdam edilemeyen gençlerin kapitalist dünyada kendi payına düşen %0.000000... küsürlük payı elde etme çabası içinde boğuşutğu derttir.
ülkemizde son dönemde % 15 lerde olan ancak genç nüfusta %25 'e kadar yükselen milli sorundur.halihazırda nüfusun %65 inin genç olduğunu düşünürsek, her dört aileden bir tanesi bu sorunla boğuşuyor ve sosyal bir güvenceden yoksun demektir.hırsızlık,gasp vb. sorunların temelinde de bu yatmaktadır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?