ilk aşk

hatırladığımda dudağım kenarında küçük bir tebessüm , kalbimde de küçük bir sızıya sebebiyet verendir.

tam tersi ilk aşk değil ayırt edilmez, bilakis anında onu gördüğün anda anlaşılandır. nefesin kesilir, beynin allak bulak olur. karnına bir yumruk yemiş gibi olursun,bunlar daha önce hiç yaşamadığın duygulardır. ilk aşk budur, ayrıca ünlü şair yıldırım gürses'in dediği üzere
''ne kadar geçerse geçsin neden ilk aşk gibi olmaz? ilk aşkın tadını insan bir ömür boyunca bulamaz''

kim olduğuna karar verilmesi zor olan şey. yani başka birine daha yoğun şeyler hisettmeyeceğini nerden bilebilir ki insan ya da başka birinin sende daha büyük yaralar açmayacağını.

bana; "ilk, orta, son, sondan ikinci, baştan dördüncü aşk yoktur. aşk tektir, değilse de nadirdir öyle habire olmaz, insan ömründe gerçekten ya bir kere aşık olur ya da olmaz, diğerleri sanrıdır, yanılsamadır." dedirten başlık. [ybkz]swh[/ybkz]

genelin aksine benim hatıralarımda çok silik anlarla kalmış olandır... sanırım bu, her yeni geleni ilk aşkmış gibi sevmemden kaynaklanıyor... benim son aşkım, ilk aşkım olacak muhtemelen...

uzak dur ordan uzak dedirten başlık.

asla unutulmayan aşk. ismini, boyunu, ilk gördüğünde ne giydiğini, ne yediğini bile hatırlarsın. asla ve asla unutamazsın.

ilk rakı dublesi, ilk beşiktaş maçı ya da ilk kavga gibidir.

yıllar geçse bile tatlı anılarla hatıralarda kalan,her zaman özel bir yeri olandır.

aklıma nedense hayat ağacı ve orda oynayan sam karakterini getiren şey...

çoğunlukla yanılsamadır: çünkü daha önce böyle bişey yaşamadığından kişi aşkın ne olduğu bilmemektedir. hissettiği duygu, karşındakini beğenme hoşlanma gibi duygular olabileceği gibi, ergenliğin de etkisiyle sadece cinsel istekler de olabilir. kişi karşı cinse açıldıktan sonra beklediği tepkiyi alamadıysa[ybkz]swh[/ybkz] daha da üstüne düşecek ve elde etmek için daha çok uğraşacaktır. ama işin oluru yoksa olay kısır döngüye girerek[ybkz]swh[/ybkz] , bir güzel içte patlayacak ve kişide özgüven kaybına kadar gidebilen bozukluklara neden olabilecektir.

sonuç olarak yıllar sonra kişi bu olaydan bahsettiği zaman muhtemelen ilk aşkım diye bahsedecektir,fakat bu aşk değildir. çünkü aşk iki kişi arasında yaşanır. bu tip durumlarda kişi hayal dünyasında kurduğu mükemmel insanla beraber olmayı düşünür hep, fakat gerçek dünya öyle değildir, alakasız iki insanın birbirini sevip yıllarca beraber olabilmesi hatta evlenebilmesi düşük bir ihtimaldir.

2. seçenek ise hoşlanılan sevilen kişinin aynı şekilde reaksiyon vererek olayı ateşlemesidir. bu aşk olabilir evet ama bu konuda bi fikrim yok. [ybkz]swh[/ybkz]

bana hayatımın ilk bilinçli kötülüğünü yaptırandır..[ybkz]swh[/ybkz] o da gidip başka bir kızla çarpışan arabaya binmeseymiş..ohh iyi yaptım hemen koşarak öğretmene söyledim ve öğretmen ikisine de kızdı [ybkz]swh[/ybkz] [ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]

burundan gitmeyen ten kokusudur

ezginin günlüğünün güzel şarkılarından biridir
şimdi ben oldum yeniden
kaçıncı kez yitirdiğim bulduğum
kardeşim kadar eski bir sokakta seni gördüm

anladım artık beyaz bir vapurdur aşk
makine dairesinde söylemediğimiz sözler
uyutmaz yolcuları sabaha kadar

seni mi gördüm, çözüldüm geçmiş gibi
bir karanfil açmış gibi yakamda
kokladım yalnızlığımı, acıdım kendime sana
zamanın üzümleri hep şarap olmuş

ilk aşkım deli aşkım bana çare bul, kendine çare bul
bağlandı elim kolum neyleyim
ilk aşkım deli aşkım bana çare bul, kendine çare bul
gel çöz beni azat et benden
bu dünya naylon, anlamak güç
bırak yıkasın içimizi geçmiş.

ilk aşk aşı gibidir..

ilk büyük yara, kabuk tutması en zor olan