ve gözümüz açık hapşramazmışız. pörtleyip fırtlıyomuş. vay anasını.
hapşırmak
çok yaşa öbeğiyle biten ve fazla nefesin dışa vurumudur...
Her defasında dünyaya yeniden geldiğiniz muhteşem zevkli fakat contayı sıkı tutmazsanız gaz çıkarma ve burun deliği gayzerleri eşliğinde anti estetik pozlarla küçük sürprizler yaşayabileceğiniz bir olay
kalbin durduğu an.
dönem itibariyle sokakta sık rastladığımız az salyalı sümüklü dışa vurum.
(bkz: hapşırmak)
tutulmaması gereken ama tutmadan yapamadığım hede.
üstüne bünyemin rekor denemeleri hastalık belirtisi semptom.
nasıl yazıldığına karar veremediğim en sonunda böyle yazdığım kelime. ey sözlük okurları ve yazarları bilir misiniz insan hapşırırken kalbi o anda durur sonra yeniden çalışmaya başlarmış aslında hergun saniyelik ölüyoruz yani... kim inanmaz ki şimdi ölümden sonra yaşama..
http://www.youtube.com/watch?v=GrveMHC14gI
cok yasa denildiginde kime hep beraber denilecegi onemli olan olay
"aman millete rezil olmayayım dur bak yanımda peçete de yok" dediğiniz anlarda kaburga kırılması, çatlaması vs bir alay kötü olaya vesile olabilecek vücut reaksiyonu. uğraşılırsa altın vuruş olarak kullanılabilir sanırım.
insan vücudunun uyuduğu sırada asla gerçekleştirmediği eylem.
gerçekleştirilen anda kalbin ufak süreli durmasına yol açan eylem.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?