yüzde yüz futbol [ybkz]swh[/ybkz] programında; yıldırım demirören karşısında sesi karnından çıkan yorumcu. e noldu aga; fikret başgana atıp tutuyor; hesap sormaya niyetleniyordun?
güntekin onay
--alıntı--
Bir kulübün [ybkz]swh[/ybkz] Başkanı çıkıp Beşiktaş'a "ezik" diyor, Fikret Orman 2 saattir ortada yok. Bunu tarih affetmez.
--alıntı--
Bir kulübün [ybkz]swh[/ybkz] Başkanı çıkıp Beşiktaş'a "ezik" diyor, Fikret Orman 2 saattir ortada yok. Bunu tarih affetmez.
--alıntı--
beşiktaş başkanı ve yöneticilerinden daha mantıklı şekilde haklarımızı savunan spor yorumcusu, program yapımcısı.
bazen anlamsız çıkışlarıyla beni deli eden ancak şu çamura batmış medyada hakkımızı en mantıklı arayan nadir insanlardan bir tanesi. Rıdvan Dilmen'den etkilenmese tadından yenmeyecek aslında
tükeniş adlı son makalesinde, biliç ile ilgili doğru tespitler yapmıştır. kendisinin vizyonsuz olduğunu belirterek, sorununun biliç'te olduğunu ima etmiş.
http://www.kartalhaber.com/haber/13076503/tukenis.html
http://www.kartalhaber.com/haber/13076503/tukenis.html
geçen hafta programına davet ettiği Yıldırım Demirören'e o can alıcı soruları soramadığı için kızdığım ve gözümden düşen spor spikeri
aşağı yukarı kendisine 2-3 metre mesafede konuşan kişiyi dinlememektedir:
- evet bu sezon[ybkz]swh[/ybkz] hedef ikincilik dediniz.
zeki önder özen: ikincilik demedim. şampiyonlar ligi dedim
- evet bu sezon[ybkz]swh[/ybkz] hedef ikincilik dediniz.
zeki önder özen: ikincilik demedim. şampiyonlar ligi dedim
gece gece akla gelen harbiden beşiktaşlı spor programı sunucusu ve yorumcusu.
28 şubat 2014 beşiktaş medical park antalyaspor maçı hakkında doğru analizlerde bulunmuş olan yorumcu.
--alıntı--
Beşiktaş, Slaven Biliç'in istediği savunma disiplinini yakaladı da kolay pozisyon üreten kimliğinden uzaklaştı. Bu sadece dünkü maça özel bir durum değil. Son birkaç haftadır böyle. Dün maça başlayan orta alan Veli-Atiba ve Jones ile yaratıcılık sergilemek çok zor. Sağ bek Necip de hücuma değer katmayınca Beşiktaş'ın işi daha da zorlaştı.
Futbolda iyi bir takım olabilmek için yardımlaşma, disiplin, dayanıklılık, devamlılık ve saha içi organizasyonu şart. Beşiktaş takımında bunların hepsi var. Ancak şampiyon olabilmek için de ‘beceri’ şart.
Siyah-beyazlı takımın en yetenekli 3 oyuncusu Oğuzhan, Fernandes ve Gökhan Töre... 3'ü de sahada olmayınca üretkenlik doğal olarak azalıyor. O zaman yapılması gereken rakibi hataya zorlayacak presi etkili bir şekilde sergileyebilmek. Beşiktaş bunu maçın son 20 dakikalık bölümünde yapabildi ama bulduğu net fırsatlardan sonuç alamadı. Antalya karşısında gecenin en iyileri Motta, Atiba ve Franco idi.
herkesi yenebilirler ama...
Necip sağ bek pozisyonuna ısınmaya çalışıyor. Fakat hücumda bu kadar pasif olmamalı. Heyecanla beklenen Jones, fizik olarak hazır değildi. Maç eksiği sahaya yansıdı. Acaba Oğuzhan ile başlanıp oyunun devamında Jones'u sokmak daha mı iyi olurdu?
Takımın en golcü ikinci oyuncusu Olcay kötü maç çıkarttı fakat gol şansı ve becerisi olan bir isim. Enerjisi de var. 90 dakikayı tamamlaması kanımca daha doğru bir karar olurdu.
Antalya önünde aldığı beraberlikle yarışta büyük kayıp yaşayan Beşiktaş'ın bu ligde her takımı yenecek gücü var. Ama galip gelecek kadar oynasalar bile kazanmayı bilmiyorlar. Ayrıca şampiyonluk yarışındaki rakiplerinin iç saha avantajı Beşiktaş'ta yok. Öte yandan şimdi Almeida sakat, Atiba cezalı.
Bilic ve ekibinin pozisyon kısırlığına çare üretmek için son 3 maçı iyi analiz etmeleri şart.
--alıntı--
--alıntı--
Beşiktaş, Slaven Biliç'in istediği savunma disiplinini yakaladı da kolay pozisyon üreten kimliğinden uzaklaştı. Bu sadece dünkü maça özel bir durum değil. Son birkaç haftadır böyle. Dün maça başlayan orta alan Veli-Atiba ve Jones ile yaratıcılık sergilemek çok zor. Sağ bek Necip de hücuma değer katmayınca Beşiktaş'ın işi daha da zorlaştı.
Futbolda iyi bir takım olabilmek için yardımlaşma, disiplin, dayanıklılık, devamlılık ve saha içi organizasyonu şart. Beşiktaş takımında bunların hepsi var. Ancak şampiyon olabilmek için de ‘beceri’ şart.
Siyah-beyazlı takımın en yetenekli 3 oyuncusu Oğuzhan, Fernandes ve Gökhan Töre... 3'ü de sahada olmayınca üretkenlik doğal olarak azalıyor. O zaman yapılması gereken rakibi hataya zorlayacak presi etkili bir şekilde sergileyebilmek. Beşiktaş bunu maçın son 20 dakikalık bölümünde yapabildi ama bulduğu net fırsatlardan sonuç alamadı. Antalya karşısında gecenin en iyileri Motta, Atiba ve Franco idi.
herkesi yenebilirler ama...
Necip sağ bek pozisyonuna ısınmaya çalışıyor. Fakat hücumda bu kadar pasif olmamalı. Heyecanla beklenen Jones, fizik olarak hazır değildi. Maç eksiği sahaya yansıdı. Acaba Oğuzhan ile başlanıp oyunun devamında Jones'u sokmak daha mı iyi olurdu?
Takımın en golcü ikinci oyuncusu Olcay kötü maç çıkarttı fakat gol şansı ve becerisi olan bir isim. Enerjisi de var. 90 dakikayı tamamlaması kanımca daha doğru bir karar olurdu.
Antalya önünde aldığı beraberlikle yarışta büyük kayıp yaşayan Beşiktaş'ın bu ligde her takımı yenecek gücü var. Ama galip gelecek kadar oynasalar bile kazanmayı bilmiyorlar. Ayrıca şampiyonluk yarışındaki rakiplerinin iç saha avantajı Beşiktaş'ta yok. Öte yandan şimdi Almeida sakat, Atiba cezalı.
Bilic ve ekibinin pozisyon kısırlığına çare üretmek için son 3 maçı iyi analiz etmeleri şart.
--alıntı--
şöyle güzel ve gerçekleri tüm çıplaklığı ile yazmış beşiktaşlı adam.
alıntı--
beşiktaş camiasının diğer kulüplere göre nasıl bir büyüklüğü olduğunu gösteren bir bilgi bu.
stadın yok...
hiçbir maç ev sahibi değilsin...
korkak ve beceriksiz hakem tayfası senin efendiliğinden ve terbiyenden güç alıp kolayca kartlar gösterebiliyor sana...
penaltı kriterlerin farklı...
maddi olarak çok zor bir dönemdesin.
tüm bunlara rağmen o göklere çıkartılan galatasaray eğer dany'nin yaptırdığı o saçma penaltı olmasa senin altında olacaktı.
o çok büyük olduğu düşünülen galatasaray stadı yokken neredeyse küme düşecekken sen hala şampiyonluğa adaysan gerçekten farklısın beşiktaş.
alıntı--
--alıntı--[ybkz]swh[/ybkz]
Maç öncesindeki fotoğraf bu karşılaşmanın az gollü ve az pozisyonlu geçeceğini gösteriyordu. Son 4 maçında hiç gol atamamış defansif bir Karabükspor ve buna karşılık son 5 maçında rakiplerine tek net gol pozisyonu vermemiş bir Beşiktaş...
Gökhan Töre'nin yokluğunda Oğuzhan da sakatlanıp çıkınca zaten az olan yaratıcılık iyice eridi gitti. İlk yarı hiç pozisyon üretemeyen Beşiktaş, ikinci yarıda daha yüksek tempo ve pres ile oynayıp Karabükspor'u hataya zorlamalıydı. Öyle de başladılar. Mustafa'nın röveşatası maçtaki ilk gol fırsatıydı. İlerleyen bölümde Karabükspor'un biraz daha kabuğundan çıkması ve önde oynama arzusu maça hareket getirdi.
Duran toplar ile pozisyon arayan iki takım zaman zaman gol girişimlerinde bulunsa da ciddi fırsatlar yakalayamadı. Beşiktaş'ta Dany ve Jones iyi bir futbol sergilediler. Mustafa Pektemek sürekli aradı. Ancak 2 kez gole yaklaşsa da sonuç almaktan uzaktı. Beşiktaş bu yenilgi ile şampiyonluk yarışından uzaklaştı. Kalan 7 haftada mücadele ikincilik için olacak.
Rakibe pozisyon vermeden 90 dakika geçiren siyah-beyazlılar Eneramo'yu 1 kez kaçırdı ve Nijeryalı futbolcunun beceri dolu golü ile maçı kaybetti. Oyunun 0-0 devam ettiği bölümlerde böylesine kritik bir maçta galibiyet için daha fazla risk alınmalıydı.
BİLİÇ ÇÖZÜMLER ÜRETMELİ
Beşiktaş'ın kadrosunda yaratıcılık özelliği bulunan 3 oyuncusu var. Bunlar Fernandes, Oğuzhan ve Gökhan. 3'ü de olmayınca yüksek top ve pres bir çözüm olarak kullanılabilirdi. Bir gerçek var ki siyah-beyazlı ekip disiplinli ve iyi savunma yapan takımlara karşı zorlanıyor. Bu derece sıkışan oyunlarda duran top silahını daha etkin kullanabilmek için Biliç çözümler üretmeli.
İlginçtirki, kiralık olarak Karabük'e verilen Eneramo'nun sözleşmesine "oynayamaz" maddesi koymamanın bedeli de ağır oldu.
--alıntı--
Maç öncesindeki fotoğraf bu karşılaşmanın az gollü ve az pozisyonlu geçeceğini gösteriyordu. Son 4 maçında hiç gol atamamış defansif bir Karabükspor ve buna karşılık son 5 maçında rakiplerine tek net gol pozisyonu vermemiş bir Beşiktaş...
Gökhan Töre'nin yokluğunda Oğuzhan da sakatlanıp çıkınca zaten az olan yaratıcılık iyice eridi gitti. İlk yarı hiç pozisyon üretemeyen Beşiktaş, ikinci yarıda daha yüksek tempo ve pres ile oynayıp Karabükspor'u hataya zorlamalıydı. Öyle de başladılar. Mustafa'nın röveşatası maçtaki ilk gol fırsatıydı. İlerleyen bölümde Karabükspor'un biraz daha kabuğundan çıkması ve önde oynama arzusu maça hareket getirdi.
Duran toplar ile pozisyon arayan iki takım zaman zaman gol girişimlerinde bulunsa da ciddi fırsatlar yakalayamadı. Beşiktaş'ta Dany ve Jones iyi bir futbol sergilediler. Mustafa Pektemek sürekli aradı. Ancak 2 kez gole yaklaşsa da sonuç almaktan uzaktı. Beşiktaş bu yenilgi ile şampiyonluk yarışından uzaklaştı. Kalan 7 haftada mücadele ikincilik için olacak.
Rakibe pozisyon vermeden 90 dakika geçiren siyah-beyazlılar Eneramo'yu 1 kez kaçırdı ve Nijeryalı futbolcunun beceri dolu golü ile maçı kaybetti. Oyunun 0-0 devam ettiği bölümlerde böylesine kritik bir maçta galibiyet için daha fazla risk alınmalıydı.
BİLİÇ ÇÖZÜMLER ÜRETMELİ
Beşiktaş'ın kadrosunda yaratıcılık özelliği bulunan 3 oyuncusu var. Bunlar Fernandes, Oğuzhan ve Gökhan. 3'ü de olmayınca yüksek top ve pres bir çözüm olarak kullanılabilirdi. Bir gerçek var ki siyah-beyazlı ekip disiplinli ve iyi savunma yapan takımlara karşı zorlanıyor. Bu derece sıkışan oyunlarda duran top silahını daha etkin kullanabilmek için Biliç çözümler üretmeli.
İlginçtirki, kiralık olarak Karabük'e verilen Eneramo'nun sözleşmesine "oynayamaz" maddesi koymamanın bedeli de ağır oldu.
--alıntı--
Dünya futbolunu en iyi bilen spor programcısıdır.. 7/24 izlemek istediğim adam.
spoiler--
Beşiktaş’a şöyle bir önerim var. Basında geçen rakamlar eğer verilecekse gitsinler Shakhtar Donetsk’de forma giyen Douglas Costa’yı transfer etsinler. Öyle bir oyuncu alıncaksa alsınlar. Direk seni kaleye götürebilecek oyuncu
spoiler--
Beşiktaş’a şöyle bir önerim var. Basında geçen rakamlar eğer verilecekse gitsinler Shakhtar Donetsk’de forma giyen Douglas Costa’yı transfer etsinler. Öyle bir oyuncu alıncaksa alsınlar. Direk seni kaleye götürebilecek oyuncu
spoiler--
90+'da az önce beşiktaş'ta yaşanan sakatlıklarla ilgili aşağı yukarı şunları söyleyen yorumcudur: "bir futbolcu bir maçta 10-12 km koşuyor. 3-4 litre su kaybediyor. terleme ile vücudundan mineraller eksiliyor. mesela vücudundan magnezyum eksilen kişiye kramp girer. oyuncunun maçtan sonra kaybettiği mineralleri, vitaminleri geri kazanması gerekir. eğer o futbolcu maçtan sonra dinlenmek yerine gece kulübüne giderse, bir de üzerine alkol alırsa vücudunda dehidrasyon olur. ertesi gün antrenmanda sakatlanır. bunun başka açıklaması yok."
adam hiç üşenmedi bir spor tartışma programında "muz orta" değil "magnezyum kaybı sonrası kramp girmesi" dedi. seviyoruz seni güntekin.
adam hiç üşenmedi bir spor tartışma programında "muz orta" değil "magnezyum kaybı sonrası kramp girmesi" dedi. seviyoruz seni güntekin.
--alıntı--
BÜYÜK takım böyle maç vermez. Avucundaki puanları elinden kaçırmaz. Bir şekilde 10 kişi ile 2-1'i bulmuşsun. Kazansan bu maç sana psikolojik olarak şampiyonluk yolunda büyük bir avantaj getirecek. 2-1'i koruyamıyorsun bari 2-2 bitir. O da olmuyor.
BÜYÜK takımları büyük yapan büyük oyunculardır. Kulübün tarihi veya forması sonuç almaz. Necip'in 2 bireysel hatası ile maç 2-1'den 3-2'ye geldi. Necip sağ bek değil. Elinden geleni yaptığına şüphe yok. Onu suçlamak ve hedef göstermek yanlış olur. Hata Biliç'te. Necip sağ bek olarak hangi maçta iyi oynadı da ısrarla orada oynatıyorsun? Hücumda zaten hiç katkı veremiyor. Savunmada da sürekli hata yapıyor.
BEŞİKTAŞ'I rakiplerinden ayıran yüksek temposu ve enerjisi. Ancak dün bu dinamizmi sahada göremedik. Olcay'ın çıkması da hücum planını sekteye uğrattı. Olcay ve Gökhan yokken Demba Ba kötü iken Kerim kendisinden beklenen patlamayı yaptı. 2 golle yıldız oldu.
SIVOK NİYE YOK?
BİLİÇ iyi oynayan ve kazanan takımı neden değiştirdi? Bu bir rotasyon ise daha yüksek tempoda oynayan futbolcular yerine neden Sivok yedek? Çok formda ve ligin yüksek toplardaki en iyi 2-3 futbolcusundan biri. Beşiktaş'ın yediği gol veya verdiği pozisyonlar ise hep duran toplardan. Savunma anlamında değil gol bölgesinde de Sivok duran toplarda büyük bir silah.
BİLİÇ ve ekibi sezon başından beri yenilen golleri iyi analiz etmeli. Beşiktaş gibi bir takım kaleye bu kadar uzak mesafeden kullanılan bir serbest vuruştan gol yemez.
TOP kendi ceza alanına düştüğünde büyük sorunlar yaşanıyor. Beşiktaş savunmasını kaleden uzakta kurmalı ve önde baskı yapmalı. Yoksa daha çok başı ağrır.
MERAL ÖNYARGILI
HAKEM ilker Meral 12 kez Beşiktaş maçı yönetmiş. Bu maçlarda Beşiktaş'a 4 kırmızı kart göstermiş. Rakiplerine ise "0". 12 maçlık bu istatistik çok şey anlatıyor. Ayrıca görünen o ki gökhan'ın sarı kartında ve kırmızı kartında ise Bülent Korkmaz'ın itirazlarının etkisinde kaldı.
--alıntı--
BÜYÜK takım böyle maç vermez. Avucundaki puanları elinden kaçırmaz. Bir şekilde 10 kişi ile 2-1'i bulmuşsun. Kazansan bu maç sana psikolojik olarak şampiyonluk yolunda büyük bir avantaj getirecek. 2-1'i koruyamıyorsun bari 2-2 bitir. O da olmuyor.
BÜYÜK takımları büyük yapan büyük oyunculardır. Kulübün tarihi veya forması sonuç almaz. Necip'in 2 bireysel hatası ile maç 2-1'den 3-2'ye geldi. Necip sağ bek değil. Elinden geleni yaptığına şüphe yok. Onu suçlamak ve hedef göstermek yanlış olur. Hata Biliç'te. Necip sağ bek olarak hangi maçta iyi oynadı da ısrarla orada oynatıyorsun? Hücumda zaten hiç katkı veremiyor. Savunmada da sürekli hata yapıyor.
BEŞİKTAŞ'I rakiplerinden ayıran yüksek temposu ve enerjisi. Ancak dün bu dinamizmi sahada göremedik. Olcay'ın çıkması da hücum planını sekteye uğrattı. Olcay ve Gökhan yokken Demba Ba kötü iken Kerim kendisinden beklenen patlamayı yaptı. 2 golle yıldız oldu.
SIVOK NİYE YOK?
BİLİÇ iyi oynayan ve kazanan takımı neden değiştirdi? Bu bir rotasyon ise daha yüksek tempoda oynayan futbolcular yerine neden Sivok yedek? Çok formda ve ligin yüksek toplardaki en iyi 2-3 futbolcusundan biri. Beşiktaş'ın yediği gol veya verdiği pozisyonlar ise hep duran toplardan. Savunma anlamında değil gol bölgesinde de Sivok duran toplarda büyük bir silah.
BİLİÇ ve ekibi sezon başından beri yenilen golleri iyi analiz etmeli. Beşiktaş gibi bir takım kaleye bu kadar uzak mesafeden kullanılan bir serbest vuruştan gol yemez.
TOP kendi ceza alanına düştüğünde büyük sorunlar yaşanıyor. Beşiktaş savunmasını kaleden uzakta kurmalı ve önde baskı yapmalı. Yoksa daha çok başı ağrır.
MERAL ÖNYARGILI
HAKEM ilker Meral 12 kez Beşiktaş maçı yönetmiş. Bu maçlarda Beşiktaş'a 4 kırmızı kart göstermiş. Rakiplerine ise "0". 12 maçlık bu istatistik çok şey anlatıyor. Ayrıca görünen o ki gökhan'ın sarı kartında ve kırmızı kartında ise Bülent Korkmaz'ın itirazlarının etkisinde kaldı.
--alıntı--
--alıntı--
FUTBOL bir takım oyunu. Bireyler üzerinden değerlendirmek çok da doğru değil. Ancak geçen hafta 2-1 önde iken Kayseri’de tek başına maç kaybettiren ve oynadığı her maçta sağ bek performansı son derece yetersiz olan Necip’i derbide sahaya sürmenin tek bir izahı var: intihar.
NECİP ile hücumda 10 kişi oynuyor Beşiktaş, en fazla yaptığı şey topu alıp arkadaki stopere vermek. Daha fazlasını yapamıyor. Savunmada ise sürekli pozisyon ve kademe hatası yapıyor. Kolay çalım yiyor. İlk golde Alper’den yediği gibi. Veya bir diğerinde Caner’in içinden geçtiği gibi..
BİLİÇ baktı ki olmuyor. Caner orada maden bulmuş. Olcay’ı oraya yama yapmak için çekti. Bu kez de Olcay’ın başını yedi. Olcay çift sarıdan atıldı. İkinci sarı kartta yine Necip önündeki topu Emenike’den alamadığı için pozisyonun devamında Olcay kart görüyor.
GEÇEN hafta da yazdım. Suçlu olan Necip değil. Suçlu olan Biliç.. Böylesine bir yetersizliği göremeyip hala ısrar ediyorsa sonuçlarına kendisi katlanacak. Derbi ve büyük maç kazanamayan Biliç, otursun kendini gözden geçirsin.
SLAVEN BİLİÇ KORKUYOR
BİLİÇ Türkiye’ye geldiğinden beri 5 derbide de galibiyet alamadı.Korkmak ile tedbir almak arasında ince bir çizgi var. Önde baskı yapmayarak F.Bahçe’nin oynamasına izin verdi. F.Bahçe’nin temposu düşük olabilir ama kaliteli oyuncuları var. Baskı yapmazsan oynarlar. 11’e 11 oynansa ne değişirdi kestirmek güç.
10 kişi kalan Beşiktaş İsmail Kartal’ın 2’nci gole yönelik geç hamleleri yüzünden maça ortak oldu. 2004 yılından bu yana son 10 yılda F.Bahçe derbilerinde Beşiktaş’tan 13 oyuncu kırmızı kart görmüş. F.Bahçe’den ise 4. Bu rakam da enteresan. Fikret Orman bazı konularda haklı.
“SÜLEYMAN Seba sezonunda Beşiktaş’ı şampiyon yapacaklar” diyen manipülasyoncular da amacına ulaştı. Beşiktaş her hafta 10 kişi kalıyor.8 haftada daha penaltı atmadı. Ama her şeye rağmen Bu derbiyi Beşiktaş kaybetti ise bunun bir numaralı sorumlusu ısrarla Necip’i sağ bek oynatan Slaven Biliç’tir. Hakem Bülent Yıldırım’a ise sadece Karabüklü Angelov’un gole giderken arkadan çekildiği pozisyonu hatırlatıyorum. Hakem oydu. Anladı.
--alıntı--
FUTBOL bir takım oyunu. Bireyler üzerinden değerlendirmek çok da doğru değil. Ancak geçen hafta 2-1 önde iken Kayseri’de tek başına maç kaybettiren ve oynadığı her maçta sağ bek performansı son derece yetersiz olan Necip’i derbide sahaya sürmenin tek bir izahı var: intihar.
NECİP ile hücumda 10 kişi oynuyor Beşiktaş, en fazla yaptığı şey topu alıp arkadaki stopere vermek. Daha fazlasını yapamıyor. Savunmada ise sürekli pozisyon ve kademe hatası yapıyor. Kolay çalım yiyor. İlk golde Alper’den yediği gibi. Veya bir diğerinde Caner’in içinden geçtiği gibi..
BİLİÇ baktı ki olmuyor. Caner orada maden bulmuş. Olcay’ı oraya yama yapmak için çekti. Bu kez de Olcay’ın başını yedi. Olcay çift sarıdan atıldı. İkinci sarı kartta yine Necip önündeki topu Emenike’den alamadığı için pozisyonun devamında Olcay kart görüyor.
GEÇEN hafta da yazdım. Suçlu olan Necip değil. Suçlu olan Biliç.. Böylesine bir yetersizliği göremeyip hala ısrar ediyorsa sonuçlarına kendisi katlanacak. Derbi ve büyük maç kazanamayan Biliç, otursun kendini gözden geçirsin.
SLAVEN BİLİÇ KORKUYOR
BİLİÇ Türkiye’ye geldiğinden beri 5 derbide de galibiyet alamadı.Korkmak ile tedbir almak arasında ince bir çizgi var. Önde baskı yapmayarak F.Bahçe’nin oynamasına izin verdi. F.Bahçe’nin temposu düşük olabilir ama kaliteli oyuncuları var. Baskı yapmazsan oynarlar. 11’e 11 oynansa ne değişirdi kestirmek güç.
10 kişi kalan Beşiktaş İsmail Kartal’ın 2’nci gole yönelik geç hamleleri yüzünden maça ortak oldu. 2004 yılından bu yana son 10 yılda F.Bahçe derbilerinde Beşiktaş’tan 13 oyuncu kırmızı kart görmüş. F.Bahçe’den ise 4. Bu rakam da enteresan. Fikret Orman bazı konularda haklı.
“SÜLEYMAN Seba sezonunda Beşiktaş’ı şampiyon yapacaklar” diyen manipülasyoncular da amacına ulaştı. Beşiktaş her hafta 10 kişi kalıyor.8 haftada daha penaltı atmadı. Ama her şeye rağmen Bu derbiyi Beşiktaş kaybetti ise bunun bir numaralı sorumlusu ısrarla Necip’i sağ bek oynatan Slaven Biliç’tir. Hakem Bülent Yıldırım’a ise sadece Karabüklü Angelov’un gole giderken arkadan çekildiği pozisyonu hatırlatıyorum. Hakem oydu. Anladı.
--alıntı--
Sadece türkiye değil, Dünya futbolunu da yakından takip eden futbol yorumcusu.
ayarın kralını vermiş spor yazar, programcı ve yorumcu.
spoiler--
https://twitter.com/demarkesports/status/542634152739479552
spoiler--
spoiler--
https://twitter.com/demarkesports/status/542634152739479552
spoiler--
son zamanların en iyi yazılarından birini yazmış olan yazar.
--alıntı--
Biliç yerine takımı başka bir hoca taktiksel olarak hazırlarsa, Olimpiyat’ta oynamazsa, her derbi öncesi önemli oyuncuları cezalı olmazsa, en son G.Saray karşısında hüsran yaşayan Kartal büyük maç kazanır.
BEŞİKTAŞ nasıl derbi kazanır ? Garantisi yok ama şöyle önerilerim var:
1- BİLİÇ yerine derbilerde takımı başka bir teknik adam taktiksel olarak hazırlarsa,
2- TÜRK hakemleri yerine yabancı hakemler maçları yönetirse,
3- MAÇLARI Olimpiyat Stadı’nda oynamaz ise,
4- HER derbi öncesinde en önemli oyuncuları kart görüp cezalı duruma düşmez ise...
BİLİÇ, Beşiktaş’ın başında sahaya çıktığı 6 derbinin hiçbirini kazanamadı. Üstelik bunların 4’ünü iç sahada oynadı. Bu bir tesadüf değil tabii. 6 derbinin 1 tanesini bile kazanamıyorsa evvela teknik adam şapkasını önüne koyacak, hatayı kendinde arayacak. Biliç, iyi bir takım inşaa etti. Takım kimyasını ve geometrisini oturttu. Disiplinli ve organize bir ekip oluşturdu. Modern futbolu da biliyor. Ancak taktiksel olarak maç öncesi hazırlığı ve maçın seyrindeki hamlelerde hata yapıyor. Sadece taktiksel olarak değil, psikolojik olarak da derbilerde güvenli bir görüntü ortaya koyamıyor.
BEŞİKTAŞ’I AŞAĞIDA GÖRÜYOR!
“TEKNİK adamın yüzü takımın aynasıdır” diye bir söz vardır. Biliç, gergin. Kazanacağından emin bir tavrı yok derbilerde. Bu ruh hali oyuncuya da yansıyor. Aklında sadece rakip var. Hep çekingen ve tedbirli. Bu ülkede bu oyunun farklı kuralları var, kendine has dinamikleri var.
DAHA önce Beşiktaş’ta Rıza Çalımbay, Tayfur Havutçu, Samet Aybaba derbi kazandı. Lakin Biliç kazanamadı. Çünkü çalıştırdığı takımın rakiplerinden aşağıda olduğunu düşünüyor. Schuster, Kadıköy’de ve Ali Sami Yen deplasmanlarında tek kale futbol oynattı. Çünkü büyük takım teknik direktörüydü. Bu bir mantalite meselesidir. Kimse kadro kalitesi masalını anlatmasın. Atletico Madrid, taktiksel oyun becerisi ile Real Madrid ve Barcelona’ya karşı hiç kaybetmiyor.
DERBİLERDE rakibe kararlılığını ve gücünü göstermezsen, ürkek ve çekingen davranırsan kaybedersin. İsmail Kartal ve Hamza Hamzaoğlu, deneyimli teknik adamlar değil. Ancak bulundukları camianın ne olduğunu biliyorlar. Teknik adam olarak ilk çıktıkları derbilerde Beşiktaş’ı yenmelerinin nedeni bu.
Kazananlar liginde kendine yer bulamaz
Biliç, evrilemiyor ve değişmiyor. Beşiktaş’ın misyonundan bihaber. Kimseyi dinlemediği gibi hep bildiğini okuyor. Bu mantalitesini değiştirmesi şart.
BİLİÇ, yetenekli bir teknik adam fakat Beşiktaş’ın misyonundan ve geçmişinden bihaber. Bunu kendisine anlatacak ve uyaracak bir yardımcısı da yok. Geçen sezon Önder Özen ile bu konularda fikir ayrılığı yaşadığını da biliyoruz. Kimseyi dinlemiyor, sadece kendi bildiğini okuyor.
BİLİÇ acaba büyük takım teknik direktörü değil mi? Premier Lig kulüpleri ile adı anılıyor. İyi de piyasa yaptı. Bence Everton, West Ham gibi takımlara iyi futbol oynatır ve takdir de görür. Ama bu mentalitesi ile hiç bir zaman kazananlar liginde kendine yer bulamaz. Çünkü evrilemiyor, değişmiyor. Mantalitesini değiştirmesi şart.
--alıntı--
--alıntı--
Biliç yerine takımı başka bir hoca taktiksel olarak hazırlarsa, Olimpiyat’ta oynamazsa, her derbi öncesi önemli oyuncuları cezalı olmazsa, en son G.Saray karşısında hüsran yaşayan Kartal büyük maç kazanır.
BEŞİKTAŞ nasıl derbi kazanır ? Garantisi yok ama şöyle önerilerim var:
1- BİLİÇ yerine derbilerde takımı başka bir teknik adam taktiksel olarak hazırlarsa,
2- TÜRK hakemleri yerine yabancı hakemler maçları yönetirse,
3- MAÇLARI Olimpiyat Stadı’nda oynamaz ise,
4- HER derbi öncesinde en önemli oyuncuları kart görüp cezalı duruma düşmez ise...
BİLİÇ, Beşiktaş’ın başında sahaya çıktığı 6 derbinin hiçbirini kazanamadı. Üstelik bunların 4’ünü iç sahada oynadı. Bu bir tesadüf değil tabii. 6 derbinin 1 tanesini bile kazanamıyorsa evvela teknik adam şapkasını önüne koyacak, hatayı kendinde arayacak. Biliç, iyi bir takım inşaa etti. Takım kimyasını ve geometrisini oturttu. Disiplinli ve organize bir ekip oluşturdu. Modern futbolu da biliyor. Ancak taktiksel olarak maç öncesi hazırlığı ve maçın seyrindeki hamlelerde hata yapıyor. Sadece taktiksel olarak değil, psikolojik olarak da derbilerde güvenli bir görüntü ortaya koyamıyor.
BEŞİKTAŞ’I AŞAĞIDA GÖRÜYOR!
“TEKNİK adamın yüzü takımın aynasıdır” diye bir söz vardır. Biliç, gergin. Kazanacağından emin bir tavrı yok derbilerde. Bu ruh hali oyuncuya da yansıyor. Aklında sadece rakip var. Hep çekingen ve tedbirli. Bu ülkede bu oyunun farklı kuralları var, kendine has dinamikleri var.
DAHA önce Beşiktaş’ta Rıza Çalımbay, Tayfur Havutçu, Samet Aybaba derbi kazandı. Lakin Biliç kazanamadı. Çünkü çalıştırdığı takımın rakiplerinden aşağıda olduğunu düşünüyor. Schuster, Kadıköy’de ve Ali Sami Yen deplasmanlarında tek kale futbol oynattı. Çünkü büyük takım teknik direktörüydü. Bu bir mantalite meselesidir. Kimse kadro kalitesi masalını anlatmasın. Atletico Madrid, taktiksel oyun becerisi ile Real Madrid ve Barcelona’ya karşı hiç kaybetmiyor.
DERBİLERDE rakibe kararlılığını ve gücünü göstermezsen, ürkek ve çekingen davranırsan kaybedersin. İsmail Kartal ve Hamza Hamzaoğlu, deneyimli teknik adamlar değil. Ancak bulundukları camianın ne olduğunu biliyorlar. Teknik adam olarak ilk çıktıkları derbilerde Beşiktaş’ı yenmelerinin nedeni bu.
Kazananlar liginde kendine yer bulamaz
Biliç, evrilemiyor ve değişmiyor. Beşiktaş’ın misyonundan bihaber. Kimseyi dinlemediği gibi hep bildiğini okuyor. Bu mantalitesini değiştirmesi şart.
BİLİÇ, yetenekli bir teknik adam fakat Beşiktaş’ın misyonundan ve geçmişinden bihaber. Bunu kendisine anlatacak ve uyaracak bir yardımcısı da yok. Geçen sezon Önder Özen ile bu konularda fikir ayrılığı yaşadığını da biliyoruz. Kimseyi dinlemiyor, sadece kendi bildiğini okuyor.
BİLİÇ acaba büyük takım teknik direktörü değil mi? Premier Lig kulüpleri ile adı anılıyor. İyi de piyasa yaptı. Bence Everton, West Ham gibi takımlara iyi futbol oynatır ve takdir de görür. Ama bu mentalitesi ile hiç bir zaman kazananlar liginde kendine yer bulamaz. Çünkü evrilemiyor, değişmiyor. Mantalitesini değiştirmesi şart.
--alıntı--
#387589
adama sorarlar, "11 aralık 2014 beşiktaş tottenham hotspur maçı büyük maç değil miydi?" diye ya da sorarlar, "bugün bilic'in evrilemediğini veya değişemediğini söylerken neden 23 ekim 2014 fk partizan beşiktaş maçından sonraki yayında bilic methiyeleri düzüyordun?" diye...
ya bu kadar esiri olmayın dahili çalkantılarınızın. burada mühim olan bakış açısı. "birçok konuda aşama kaydetti. artık şu derbi maçlar konusunda da kendisini geliştirmesi lazım." demek var; bir de "bilic büyük takım teknik direktörü değil." demek var.
ya karşılaştırdığınız, örnek verdiğiniz adam ismail kartal lan! bak bundan, kendi kulağımla duyduğum için bahsediyorum; adamların yorumcularından biri geçenlerde şöyle bir cümle kurdu: "ismail hoca artık basın önünde biraz daha rahat. bu güzel bir şey kendisi adına." hani daha teknik becerilerinden konuşulamıyor bile, "hele şu herifin pr problemini bir çözelim de..." kafasındalar ve buna rağmen kendi teknik direktörlerini her mecrada yüceltebilmeyi başarıyorlar. biz ise anca var olanı da yerin dibine sokalım. sonra elin iti, köpeği bizim hocamızın özrüyle dalga geçtiğinde ah vah ederiz işte anca.
bu sezonun sonunda hamza hamzaoğlu için "tam bir salon erkeği" benzetmesi yapılır, ismail kartal'ın taktik dehası konuşulur, slaven bilic kovulursa hiç şaşırmam.
adama sorarlar, "11 aralık 2014 beşiktaş tottenham hotspur maçı büyük maç değil miydi?" diye ya da sorarlar, "bugün bilic'in evrilemediğini veya değişemediğini söylerken neden 23 ekim 2014 fk partizan beşiktaş maçından sonraki yayında bilic methiyeleri düzüyordun?" diye...
ya bu kadar esiri olmayın dahili çalkantılarınızın. burada mühim olan bakış açısı. "birçok konuda aşama kaydetti. artık şu derbi maçlar konusunda da kendisini geliştirmesi lazım." demek var; bir de "bilic büyük takım teknik direktörü değil." demek var.
ya karşılaştırdığınız, örnek verdiğiniz adam ismail kartal lan! bak bundan, kendi kulağımla duyduğum için bahsediyorum; adamların yorumcularından biri geçenlerde şöyle bir cümle kurdu: "ismail hoca artık basın önünde biraz daha rahat. bu güzel bir şey kendisi adına." hani daha teknik becerilerinden konuşulamıyor bile, "hele şu herifin pr problemini bir çözelim de..." kafasındalar ve buna rağmen kendi teknik direktörlerini her mecrada yüceltebilmeyi başarıyorlar. biz ise anca var olanı da yerin dibine sokalım. sonra elin iti, köpeği bizim hocamızın özrüyle dalga geçtiğinde ah vah ederiz işte anca.
bu sezonun sonunda hamza hamzaoğlu için "tam bir salon erkeği" benzetmesi yapılır, ismail kartal'ın taktik dehası konuşulur, slaven bilic kovulursa hiç şaşırmam.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?