düzenli olarak yorumlarını takip etmeye çalıştığım sunucu/yazar.
yazıları nedense %100 futbol programı kadar revaçta değil. okumayı sevmeyen bi millet olduğumuzdan olsa gerek.
güntekin onay
quaresma meselesiyle ilgili bugünkü yazısında şöyle demiştir:
'F.BAHçE maçında Almeidaya, dün de Holoskoya attırdığı gollere bakınca Quaresmanın dünya çapında bir yetenek olduğunu hatırladık. şunu kabul edelim ki Q7, bizim istediğimiz gibi olsa zaten Barçada, Interde, Chelseade kalırdı.'
'F.BAHçE maçında Almeidaya, dün de Holoskoya attırdığı gollere bakınca Quaresmanın dünya çapında bir yetenek olduğunu hatırladık. şunu kabul edelim ki Q7, bizim istediğimiz gibi olsa zaten Barçada, Interde, Chelseade kalırdı.'
24 saat ntvspor'da çıksa izlerim. o derece bilgili ve sohbeti tatlı.
1 aralık 2011 maccabi tel aviv fc beşiktaş maçını anlatacak olan güzel insan.
televizyon kanallarında izlenesi tek futbol yorumcusudur.öncelikle futbolla gerçekten ilgilidir ve hakkını vererek yapmaya çalışır.yorumlarında ise her zaman saygııyı ön planda tutmuştur. [ybkz]swh[/ybkz]
---------------alıntı---------------
Egemen, Trabzonsporun çok değerli bir oyuncusuydu. Kendi isteğiyle kulübünden ayrıldı. Trabzonsporun, Egemenin onları tercih etmemesinden ve takımdan ayrılmasından dolayı üzüntüleri var. Trabzonsporlu oyuncu pozisyondan sonra kendisi bile itiraz etmedi. Ama Trabzonsporlu yöneticiler hala enteresan şekilde itiraz ediyor. Glowacki hakeme dönüp Ben itmedim diye bir itirazda bile bulunmazken yöneticilerin bu itirazlarını anlamış değilim. Bütün Türkiye Glowackinin Egemeni ittiğini görüyor. Bu neyin itirazı? Beşiktaş, Galatasaray karşılaşmasında Almeidanın verilmeyen golüne bile herkes gol demesine rağmen bu kadar itiraz etmedi. Bunlar kamuoyunu yanıltma çabaları. Egemenin itildiğini görmüyorlar mı? Görmüyorlarsa bir daha izlesinler. O pozisyon faul değilse o zaman kurallar değişti. Trabzonspor, böyle küçük şeylerle uğraşacak camia değil.
---------------alıntı---------------
açıklamalarının sahibidir. [ybkz]swh[/ybkz]
Egemen, Trabzonsporun çok değerli bir oyuncusuydu. Kendi isteğiyle kulübünden ayrıldı. Trabzonsporun, Egemenin onları tercih etmemesinden ve takımdan ayrılmasından dolayı üzüntüleri var. Trabzonsporlu oyuncu pozisyondan sonra kendisi bile itiraz etmedi. Ama Trabzonsporlu yöneticiler hala enteresan şekilde itiraz ediyor. Glowacki hakeme dönüp Ben itmedim diye bir itirazda bile bulunmazken yöneticilerin bu itirazlarını anlamış değilim. Bütün Türkiye Glowackinin Egemeni ittiğini görüyor. Bu neyin itirazı? Beşiktaş, Galatasaray karşılaşmasında Almeidanın verilmeyen golüne bile herkes gol demesine rağmen bu kadar itiraz etmedi. Bunlar kamuoyunu yanıltma çabaları. Egemenin itildiğini görmüyorlar mı? Görmüyorlarsa bir daha izlesinler. O pozisyon faul değilse o zaman kurallar değişti. Trabzonspor, böyle küçük şeylerle uğraşacak camia değil.
---------------alıntı---------------
açıklamalarının sahibidir. [ybkz]swh[/ybkz]
1 aralık 2011 maccabi tel aviv fc beşiktaş maçını anlatan isim. beşiktaş'ı çok iyi tanıması ve beşiktaşlı olmasıyla , ekran başında biz izleyicilere gerek yorumları gerekse tespitleri güzel gelendir.
Adam gibi adam ! Gol be Goooll deyişiyle beni benden aldı.
(bkz: quaresma yatırdı kaldırdı)
elinde olsa mikrofonu bırakıp almeida yı dövemek için sahaya inecek olan spiker. maç anlatımı konusunda birilerine ders olması gerekir.
adam gibi adam, adam gibi beşiktaşlı. 1 aralık 2011 maccabi tel aviv beşiktaş maçında mikrofon başındayken son dakikada attığımız gole en az benim kadar sevinen spiker, yorumcu.
2 şubat 2012 beşiktaş mersin idmanyurdu maçıından çileden çıkan ve sunmuş olduğu %100 futbol programında canlı yayında demirörene ayar veren büyük beşiktaşlı.
http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=6ZkcT2Vi5OQ
http://www.youtube.com/watch?feature=player_embedded&v=6ZkcT2Vi5OQ
dün akşamki programında birçok beşiktaşlının sözcüsü olmuş, vatan gazetesi'ndeki işinden olma ihtimaline karşın korkmadan duygularını dile getirmiş ve rıdvan dilmen in bu tür bir konuda nasıl kaypak bir tavır takınabileceğini çaktırmadan ortaya çıkarmış gurur duyulası beşiktaşlıdır.iyi ki varsın paşa..
o da bizler gibi bir beşiktaşlıdır ve en sonunda dayanamamıştır.hangimiz onun söylediklerinin altına imzamızı atmayız
deplasmanda ki maccabi tel aviv maçında beşiktaşımızın üçüncü golünde ki sevinciyle sempatimi kazanmış, tv programında demirören ile ilgili söyledikleriyle de gönlümü fethetmiştir. futbol bilgisi de beşiktaşlılığı gibi sağlamdır. "beşiktaşlı duruşu" na verilebilecek örneklerden biridir.
UEFA Avrupa Ligi E Grubu'nda Maccabi Tel Aviv -BEşiKTAş maçı Dakika 90+
GüLTEKiN ONAY: "Queresma önünü boşalttı, nefis hareketler ve goool goooool beee goooool 3-2 oldu"
Metin Tekin ve Gültekin Onayın anlattığı maçı izlerken içimde yılların verdiği o spikerlerin yalandan sevinmelerin oluşturduğu burukluk tamamiyle gitti.
Yıldırım Demirören'e Vatan Gazetesinden patronu olmasına rağmen "Birazda klüp yöneticiliği ile uğraşşsın" diyen ADAM...
GüLTEKiN ONAY: "Queresma önünü boşalttı, nefis hareketler ve goool goooool beee goooool 3-2 oldu"
Metin Tekin ve Gültekin Onayın anlattığı maçı izlerken içimde yılların verdiği o spikerlerin yalandan sevinmelerin oluşturduğu burukluk tamamiyle gitti.
Yıldırım Demirören'e Vatan Gazetesinden patronu olmasına rağmen "Birazda klüp yöneticiliği ile uğraşşsın" diyen ADAM...
ntvspor'da yüzde yüz futbol adlı programın tekrarını izlediğim şu dakikalarda , beşiktaş'ı yapıcı anlamda çok doğru eleştirdiğini düşündüğüm , gerçek beşiktaşlı. beşiktaş'ı en iyi beşiktaşlı bilir , tezimin bir numaralı ispatıdır kendisi.
Beşiktaşlı kimliğini üzerinde çok iyi taşıyan futbol yorumcusu, spiker. 90 ların başında çarşıya çok takılmış olduğu sabahlamalara sürekli gittiği bilinen bir gerçek. Koca spor basınında beşiktaşı yürekten seven eleştirdiği zaman bile yapıcı davranan yegane isimdir gözümde.
Söylede bir açıklamada bulunmuş:
http://www.haber1903.com/futbol/camianin-guclu-isimleri-bir-araya-gelmeli-h10428.html
özellik şu kısım dikkat çekici, her cümlesine imza atılası
---------------alıntı---------------
Kurullar konusunda hakemler konusunda işler Türkiyede iyi yürümüyor. Canı yanan taraf Yıldırım Demirörene yüklenecektir. (b: Biliyorsunuz ki, 400 sayfalık iddianamenin sadece 365.sayfasında Serdal Adalının bir konuşması var). O da sadece bir cümle ve bu cümle Türk ceza kanununda hiçbir şüphe uyandıramayan cümledir. şimdi bu ortamda Yıldırım Demirören geldi bakın Beşiktaşı kurtaracak diyenler olacaktır. Benim sadece endişem bu yöndedir. Belki Fenerbahçeyi bile kurtarmak için geldi diyenler de olacaktır. Bu yüzden Yıldırım beyi zor bir görev bekliyor ve bu görevde yıpranacaktır. Daha doğrusu yıpratılmaya çalışılacaktır. Benim şahsi kanaatimde gördüğüm Beşiktaşın hiçbir aklanacak her hangi bir kusuru yok. Bir çok kişi de böyle düşünüyor. Allah Yıldırım beye kolaylık versin, gerçekten onu zor bir görev bekliyor. Umarım layıkıyla bu görevin üstünden gelir. Futbolda bir huzur ortamı olması zor gözüküyor. inşallah bu huzur ve barış ortamını sağlar. (b: Bazıları etik değil diye bağırıyor ama ne zaman doğruydu ki şimdi bunu söylüyorsunuz). Ben soruyorum bundan önce etik diye bağıranlar acaba kendi güç dengeleri kaydı diye mi bağırıyorlar? onu düşünmek lazım. (b: çünkü ben insanların derdinin etik olmadığını düşünüyorum). Ellerinden bazı güçler gidiyor diye bağırıyorlar. Ben 35 senedir futbolun, 20 senedir de bu mesleğin içindeyim, böyle bir etik kaygısı falan olmadı. (b: Herkes sadece güç peşinde koştu. şimdi de aynı şeyin peşinde koştuklarını düşünüyorum). O sebepten konu farklı yere çekilebilir. "
---------------alıntı---------------
---------------alıntı---------------
"Beşiktaş başkanlığı konusuna geldiğimizde ise Beşiktaş Türkiyenin en önde gelen sivil toplum kuruluşlarından birisidir. Türkiyede çok önemli ve güçlü Beşiktaşlılar vardır. Beşiktaş hiç bir zaman sahipsiz kalmaz. (b: öncelikle taraftarın kulübüne sahip çıkması lazım). Kulübünü desteklemesi lazım. Eğer Beşiktaşta Yıldırım Demirören Federasyon başkanı seçilirse Beşiktaşta başkanını seçer ve yoluna devam eder. Bence olacak olan budur. Ben Yıldırım beyin kendi huzuru kendi sağlığı açısından Beşiktaş Kulübü başkanlığından daha zor bir görev beklediğini düşünüyorum. şu ortamda TFF Başkanı olarak huzur, mutluluk ve başarı bulması çok zor. Doğruyu da yanlışı da yapsa hep eleştirilecektir. Benim Beşiktaş başkanlığına önerim; Güçlü, uzlaşmacı, akıllı ve kulübü yönetebilecek insanlar grubudur. Bir kişi değil, birkaç kişiden bahsediyorum. Beşiktaşta birçok adam var. önemli olan bunları biraya getirebilecek güçte olmak. Mesela Tuncay özilhan, Turgay Ciner vs. bu isimler olabilir. Ya da Süleyman Seba gibi efsane başkanın fikirlerine danışılıp, onun bir yol haritası çizmesi sağlanabilir. Süleyman Seba en azından yol gösterebilir. önemli olan bir liste oluşturmak ve birlik beraberlik içinde hareket etmektir. Bence çok samimi konuşuyorum Serdar Bilgili kulübü çok güzel yönetiyordu. Yakından biliyorum. iyi bir yönetim sergiliyordu. Kurumsal açıdan, ticari açıdan ve vizyon açısından başarılıydı. Serdal Adalının futboldan soğuduğunu düşünüyorum. Kendisini çok severim. Yaptığı transferler ile Beşiktaşa farklı bir vizyon katmıştı. öncelikle adaylığı düşünüp, düşünmediğini öğrenmemiz gerekiyor. iyi bir liste oluşturursa neden olmasın. Bu saydığım isimlerin hepsi Beşiktaşlı ve Beşiktaşı seven insanlar. Fakat başkanlık bir kişi ile olacak iş değil. iyi bir ekip kurmak gerekiyor. Bu kadar büyük bir kulübü ve bu kadar büyük bir borcu yönetmek bir kişinin yapabileceği iş değil. (b: Kişi değil kişiler. Güç değil güç birliği şart). "
---------------alıntı---------------
Söylede bir açıklamada bulunmuş:
http://www.haber1903.com/futbol/camianin-guclu-isimleri-bir-araya-gelmeli-h10428.html
özellik şu kısım dikkat çekici, her cümlesine imza atılası
---------------alıntı---------------
Kurullar konusunda hakemler konusunda işler Türkiyede iyi yürümüyor. Canı yanan taraf Yıldırım Demirörene yüklenecektir. (b: Biliyorsunuz ki, 400 sayfalık iddianamenin sadece 365.sayfasında Serdal Adalının bir konuşması var). O da sadece bir cümle ve bu cümle Türk ceza kanununda hiçbir şüphe uyandıramayan cümledir. şimdi bu ortamda Yıldırım Demirören geldi bakın Beşiktaşı kurtaracak diyenler olacaktır. Benim sadece endişem bu yöndedir. Belki Fenerbahçeyi bile kurtarmak için geldi diyenler de olacaktır. Bu yüzden Yıldırım beyi zor bir görev bekliyor ve bu görevde yıpranacaktır. Daha doğrusu yıpratılmaya çalışılacaktır. Benim şahsi kanaatimde gördüğüm Beşiktaşın hiçbir aklanacak her hangi bir kusuru yok. Bir çok kişi de böyle düşünüyor. Allah Yıldırım beye kolaylık versin, gerçekten onu zor bir görev bekliyor. Umarım layıkıyla bu görevin üstünden gelir. Futbolda bir huzur ortamı olması zor gözüküyor. inşallah bu huzur ve barış ortamını sağlar. (b: Bazıları etik değil diye bağırıyor ama ne zaman doğruydu ki şimdi bunu söylüyorsunuz). Ben soruyorum bundan önce etik diye bağıranlar acaba kendi güç dengeleri kaydı diye mi bağırıyorlar? onu düşünmek lazım. (b: çünkü ben insanların derdinin etik olmadığını düşünüyorum). Ellerinden bazı güçler gidiyor diye bağırıyorlar. Ben 35 senedir futbolun, 20 senedir de bu mesleğin içindeyim, böyle bir etik kaygısı falan olmadı. (b: Herkes sadece güç peşinde koştu. şimdi de aynı şeyin peşinde koştuklarını düşünüyorum). O sebepten konu farklı yere çekilebilir. "
---------------alıntı---------------
---------------alıntı---------------
"Beşiktaş başkanlığı konusuna geldiğimizde ise Beşiktaş Türkiyenin en önde gelen sivil toplum kuruluşlarından birisidir. Türkiyede çok önemli ve güçlü Beşiktaşlılar vardır. Beşiktaş hiç bir zaman sahipsiz kalmaz. (b: öncelikle taraftarın kulübüne sahip çıkması lazım). Kulübünü desteklemesi lazım. Eğer Beşiktaşta Yıldırım Demirören Federasyon başkanı seçilirse Beşiktaşta başkanını seçer ve yoluna devam eder. Bence olacak olan budur. Ben Yıldırım beyin kendi huzuru kendi sağlığı açısından Beşiktaş Kulübü başkanlığından daha zor bir görev beklediğini düşünüyorum. şu ortamda TFF Başkanı olarak huzur, mutluluk ve başarı bulması çok zor. Doğruyu da yanlışı da yapsa hep eleştirilecektir. Benim Beşiktaş başkanlığına önerim; Güçlü, uzlaşmacı, akıllı ve kulübü yönetebilecek insanlar grubudur. Bir kişi değil, birkaç kişiden bahsediyorum. Beşiktaşta birçok adam var. önemli olan bunları biraya getirebilecek güçte olmak. Mesela Tuncay özilhan, Turgay Ciner vs. bu isimler olabilir. Ya da Süleyman Seba gibi efsane başkanın fikirlerine danışılıp, onun bir yol haritası çizmesi sağlanabilir. Süleyman Seba en azından yol gösterebilir. önemli olan bir liste oluşturmak ve birlik beraberlik içinde hareket etmektir. Bence çok samimi konuşuyorum Serdar Bilgili kulübü çok güzel yönetiyordu. Yakından biliyorum. iyi bir yönetim sergiliyordu. Kurumsal açıdan, ticari açıdan ve vizyon açısından başarılıydı. Serdal Adalının futboldan soğuduğunu düşünüyorum. Kendisini çok severim. Yaptığı transferler ile Beşiktaşa farklı bir vizyon katmıştı. öncelikle adaylığı düşünüp, düşünmediğini öğrenmemiz gerekiyor. iyi bir liste oluşturursa neden olmasın. Bu saydığım isimlerin hepsi Beşiktaşlı ve Beşiktaşı seven insanlar. Fakat başkanlık bir kişi ile olacak iş değil. iyi bir ekip kurmak gerekiyor. Bu kadar büyük bir kulübü ve bu kadar büyük bir borcu yönetmek bir kişinin yapabileceği iş değil. (b: Kişi değil kişiler. Güç değil güç birliği şart). "
---------------alıntı---------------
kafasındaki düşünceleri diline dökerek 8 mart 2012 atletico madrid beşiktaş maçının son düdüğüyle beşiktaş 3 diyen spor spikeri.
beşiktaş taraftarı hakkındaki görüşlerimizin birebir tutması beni mutlu etmiştir. ##180972
http://www.haber1903.com/futbol/eski-besiktas-taraftari-yok-h11203.html
http://www.haber1903.com/futbol/eski-besiktas-taraftari-yok-h11203.html
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?