herkesi huzursuz eden, neşesini kaçıran, yazanların şevkini kıran olaydır. bir dur demek gerekir.
giden yazarların sayısının her geçen gün artması
Maalesef sözlükteki gözle görülür gerilimin sebebidir ben daha nisan ayından beri aranızdayım buraya ilk geldiğimde canla başla frame i canlı tutan yeni gelmiş yazarlarla ilgilenen bir sözlük tayfası vardı(hala bu formu koruyanlarınız var canlarım)sonra ne oldu aylardır belki dert edilmeyen şeyler dert edilir oldu bireysel sorununuz varmı bilmem ama bireysel sorunlar sözlüğe alet edildi bu artmaya bağlı gidenler olacak buda açık sebebi derseniz isim vermeyeceğim ama çok kısa süre önce bir yazar ayrıldı sözlükten nick altına yorumlar atıldı o gidince şahsım adına konuşuyorum yazma hevesim kalmadı umarım çabucak kayıt olduğum zamanki sözlüğe geri kavuşurum yoksa böyle çok boş burası
(bkz: top benim oynatmıyorum)
engel olmak için çaba sarfettiğimiz ancak yine de önüne geçemediğimiz durumdur.
not: bu entry sözlük formatına uymayacaktır. çünkü buram buram üstteki entrye cevap niteliği taşımaktadır...
forzanarchynin dediği gibi kartal sözlük çok kalabalık bir yer değil. dolayısıyla sözlükte varlığı ile yokluğu hissedilen yazarlar oluyor. her gün düzenli olarak sözlüğe yazan, sol frame i kalabalık tutmaya çalışan bir yazarın yokluğu elbette ki dikkatleri çekiyor.
bir takım düşünün. yıldızları var. misal:Beşiktaş...
formunun zirvesinde olduğu bir dönemde, bütün takım yatarken vefası ve çalışkanlığı ile takdir toplayan bir oyuncusu var diyelim. örneğin quaresma. ve sen bu oyuncuyu bir anda kadro dışı bırakıyorsun. ve taraftara hiçbir açıklama yapmıyorsun. ne beklersin ki o taraftardan? tepki göstermezler mi sana? bir açıklama beklemezler mi? beklerler...
bizde, bu yüzden tepkimizi dile getirdik ve açıklama bekledik.
tepkimizi dile getirirken kimseyi hiçbir şeyle itham da etmedik. sadece .... gibi olmak veya ... olmak arasındaki farkı anlatmaya çalıştık. ya da kendi adıma konuşmak gerekirse onu yapmaya çaıştım. yönetim böyle bir tavır alıyorsa buna karşıyız dedim.[ybkz]swh[/ybkz] zaten konuya da bizzat hakim değildim ve bunu da açıkça belirttim:
"ortada bir yanlış var gördüğüm kadarıyla. yanlış olan tavırdır düşüncedir bilmem o kadarını. ben gördüğümü söylerim sadece. sözlük formatını çiğneyip kafasına göre yazan yazar ne kadar haksızsa, elindeki yetkiyi kötüye kullanan yönetim de o denli haksızdır."
diyerek. bunu da neden söylediğim merak konusuysa hemen bir ışık tutayım: bahsi geçen arkadaşın yazarlığı 19.12.2010 tarihinde onaylanmış ve bu arkadaşımız o tarihten beri yazıyor. yaklaşık altı buçuk aydır... niye bunca zamandır yönetim bu konuya müdahale etmedi de şimdi böyle bir gereksinim doğuyor.
biz burayı sahiplenmiştik. forzanarchy sözlüğün kurucusuydu evet ama sahibi bizlerdik, öyle görmüştük kendimizi. bütün yazarlar arkadaşımızdı, dostumuzdu, kardeşimizdi. bir eli oluşturan beş parmaktı ve biri kesilince bütün canlar acıdı. atılan çığlık bu yüzdendi.
yaram olduğu için değil ama yönetimle ilgili tek konuşan ben olduğum için üzerime alınmak zorunda kaldığım gevşek şahıs olarak sözlüğün sıkı kurucusu, sahibi ve yöneticisinden tavrım için özür dilerim. bu konuyla ilgili de buradan başka bir cevap vermeyeceğim. konu uzasın, tartışma çıksın olmadı derdim hiçbir zaman olmayacak da... ama insanları tanımadan onların şahıslarına yapılan hakaretler... neyse, format demeyeceğim...
tanımak isteyen tanıdı zaten beni bir şekilde. tanımak istemeyenlere kendimi anlatacak değilim.
varsın bilen gevşek şahıs bilsin. ben kendimi bildikten sonra gerisi çok önemli olmuyor.
hadi, kalın sağlıcakla...
dipnot:gbkz gibi görünen bzı bölümler sadece vurgu amaçlıdır. görünmeyebilirler... [ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]
not: bu entry sözlük formatına uymayacaktır. çünkü buram buram üstteki entrye cevap niteliği taşımaktadır...
forzanarchynin dediği gibi kartal sözlük çok kalabalık bir yer değil. dolayısıyla sözlükte varlığı ile yokluğu hissedilen yazarlar oluyor. her gün düzenli olarak sözlüğe yazan, sol frame i kalabalık tutmaya çalışan bir yazarın yokluğu elbette ki dikkatleri çekiyor.
bir takım düşünün. yıldızları var. misal:Beşiktaş...
formunun zirvesinde olduğu bir dönemde, bütün takım yatarken vefası ve çalışkanlığı ile takdir toplayan bir oyuncusu var diyelim. örneğin quaresma. ve sen bu oyuncuyu bir anda kadro dışı bırakıyorsun. ve taraftara hiçbir açıklama yapmıyorsun. ne beklersin ki o taraftardan? tepki göstermezler mi sana? bir açıklama beklemezler mi? beklerler...
bizde, bu yüzden tepkimizi dile getirdik ve açıklama bekledik.
tepkimizi dile getirirken kimseyi hiçbir şeyle itham da etmedik. sadece .... gibi olmak veya ... olmak arasındaki farkı anlatmaya çalıştık. ya da kendi adıma konuşmak gerekirse onu yapmaya çaıştım. yönetim böyle bir tavır alıyorsa buna karşıyız dedim.[ybkz]swh[/ybkz] zaten konuya da bizzat hakim değildim ve bunu da açıkça belirttim:
"ortada bir yanlış var gördüğüm kadarıyla. yanlış olan tavırdır düşüncedir bilmem o kadarını. ben gördüğümü söylerim sadece. sözlük formatını çiğneyip kafasına göre yazan yazar ne kadar haksızsa, elindeki yetkiyi kötüye kullanan yönetim de o denli haksızdır."
diyerek. bunu da neden söylediğim merak konusuysa hemen bir ışık tutayım: bahsi geçen arkadaşın yazarlığı 19.12.2010 tarihinde onaylanmış ve bu arkadaşımız o tarihten beri yazıyor. yaklaşık altı buçuk aydır... niye bunca zamandır yönetim bu konuya müdahale etmedi de şimdi böyle bir gereksinim doğuyor.
biz burayı sahiplenmiştik. forzanarchy sözlüğün kurucusuydu evet ama sahibi bizlerdik, öyle görmüştük kendimizi. bütün yazarlar arkadaşımızdı, dostumuzdu, kardeşimizdi. bir eli oluşturan beş parmaktı ve biri kesilince bütün canlar acıdı. atılan çığlık bu yüzdendi.
yaram olduğu için değil ama yönetimle ilgili tek konuşan ben olduğum için üzerime alınmak zorunda kaldığım gevşek şahıs olarak sözlüğün sıkı kurucusu, sahibi ve yöneticisinden tavrım için özür dilerim. bu konuyla ilgili de buradan başka bir cevap vermeyeceğim. konu uzasın, tartışma çıksın olmadı derdim hiçbir zaman olmayacak da... ama insanları tanımadan onların şahıslarına yapılan hakaretler... neyse, format demeyeceğim...
tanımak isteyen tanıdı zaten beni bir şekilde. tanımak istemeyenlere kendimi anlatacak değilim.
varsın bilen gevşek şahıs bilsin. ben kendimi bildikten sonra gerisi çok önemli olmuyor.
hadi, kalın sağlıcakla...
dipnot:gbkz gibi görünen bzı bölümler sadece vurgu amaçlıdır. görünmeyebilirler... [ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]
özellikle son dönemde ger0nim0 nickli arkadaş için söylenenleri duyuyorum hemen konuya gelelim, kendisi uyardım malum üç noktalar için, türkçemizde böyle bir yazım şekli yok arkadaş, burası kalabalık bir yer değil yazdığın her şey okunuyor yeni gelene kötü örnek olma dedim, o da bana bundan vazgeçmeyeceğini söyledi. Olayın devamında ben bir kaç girisini düzenledim, o ise bunu yapmaya devam etti kalkıp nick altıma kolay gelsin bile yazdı, ben de olayın devamında kendisinin durumunu çaylak yetkisine düşürdüm, bu açıklamayı yapmak zorunda bile değilim ama bizim aramızda bulunan bazı gevşek şahıslar hemen ortaya çıkmışlar kendilerine gün doğunca yanlı yönetim diye ?
bu başlığa yazılan entrylerin çoğunu gülerek okudum, bir tanesi taraflı yönetim demiş [ybkz]swh[/ybkz] hele bir tanesi var ki üç nokta diye bakınız vermiş, arkadaşım sen önce kendi yazdığın cümlenin sonuna nokta koy.
bu başlığa yazılan entrylerin çoğunu gülerek okudum, bir tanesi taraflı yönetim demiş [ybkz]swh[/ybkz] hele bir tanesi var ki üç nokta diye bakınız vermiş, arkadaşım sen önce kendi yazdığın cümlenin sonuna nokta koy.
sözlükte yaşanan sesszliğin artmasıdır. gelenler hep olsun ama gidenlerin yeri halen boştur.
online yazar sayısının düşmesiyle doğru orantılı olandır görünce moral bozandır ister istemez
(bkz: üç nokta)
insanda ne heves bırakır ne kursak...
gidenlerin olduğu kadar gelenlerin olacağının da hatırlanmasını gerektiren başlıktır.giden oluyorsa bilinmeli ki hatalı işler vardır. iş çıkara dönüştükçe mutlaka dökülenler olacaktır. direnin ve efsane olun gençler. [ybkz]swh[/ybkz])
(bkz: biz buradayız)
iştahla yemek yerken birinin gelip gözlerinin önünde kusması gibi bir durumdur. o saatten sonra yemek yemek ne kadar çekici geliyorsa gidenlerin ardından sözlüğe yazmak da bir o kadar çekici...
anlamıyorum... gerçekten anlamıyorum son zamanlarda sözlükte olup biteni. hayır neyi paylaşamıyoruz ki? abuk subuk sebeplerden ötürü gidişler ve yitişler... niye?
burası beşiktaşın diyoruz, buraslı beşiktaşlının... hani nerede? hiçkimse bana kalkp sözlük formatı demesin çünkü sözlük formatıyla uzaktan yakından alakalı olmuyor bazı yazarların gidişi. ya da gönderilişi mi demeliydim?
ayakta tutmaya çalıştığımız platformun ortak noktası olan kartal sözlük değil mi? kartal sözlük beşiktaş aşıklarının sözlüğü değil mi yoksa? öyleyse neyi paylaşamıyoruz?
ortada bir yanlış var gördüğüm kadarıyla. yanlış olan tavırdır düşüncedir bilmem o kadarını. ben gördüğümü söylerim sadece. sözlük formatını çiğneyip kafasına göre yazan yazar ne kadar haksızsa, elindeki yetkiyi kötüye kullanan yönetim de o denli haksızdır.
yapılan hatadan bir an evvel dönülmeli fikrimce. zamanında dilenen özür kimseyi küçük düşürmez aksine yüceltir. herkes hata yapar, yanlış yapar farkında olarak ya da olmayarak. ama düzeltmekte yine bizlerin elinde.
umarım bundan sonra hiçbir yazar gitmez ve giden yazarlar geri döner ya da döndürülür. zira diğer yazarlar "yarın bana da benzer bir tutum sergilenir mi" paranoyasına sahip olsunlar istemem...
burası beşiktaşlının sözlüğüyse eğer lütfen herkes beşiktaşlıya yakışır ekilde davransın.
nükleere bile tepki koyup karşı olan çarşı tarafsız olamayan yönetime de karşı...
anlamıyorum... gerçekten anlamıyorum son zamanlarda sözlükte olup biteni. hayır neyi paylaşamıyoruz ki? abuk subuk sebeplerden ötürü gidişler ve yitişler... niye?
burası beşiktaşın diyoruz, buraslı beşiktaşlının... hani nerede? hiçkimse bana kalkp sözlük formatı demesin çünkü sözlük formatıyla uzaktan yakından alakalı olmuyor bazı yazarların gidişi. ya da gönderilişi mi demeliydim?
ayakta tutmaya çalıştığımız platformun ortak noktası olan kartal sözlük değil mi? kartal sözlük beşiktaş aşıklarının sözlüğü değil mi yoksa? öyleyse neyi paylaşamıyoruz?
ortada bir yanlış var gördüğüm kadarıyla. yanlış olan tavırdır düşüncedir bilmem o kadarını. ben gördüğümü söylerim sadece. sözlük formatını çiğneyip kafasına göre yazan yazar ne kadar haksızsa, elindeki yetkiyi kötüye kullanan yönetim de o denli haksızdır.
yapılan hatadan bir an evvel dönülmeli fikrimce. zamanında dilenen özür kimseyi küçük düşürmez aksine yüceltir. herkes hata yapar, yanlış yapar farkında olarak ya da olmayarak. ama düzeltmekte yine bizlerin elinde.
umarım bundan sonra hiçbir yazar gitmez ve giden yazarlar geri döner ya da döndürülür. zira diğer yazarlar "yarın bana da benzer bir tutum sergilenir mi" paranoyasına sahip olsunlar istemem...
burası beşiktaşlının sözlüğüyse eğer lütfen herkes beşiktaşlıya yakışır ekilde davransın.
nükleere bile tepki koyup karşı olan çarşı tarafsız olamayan yönetime de karşı...
can sıkıcı bir olaydır, genel olarak bir sorun olmadığı sürece bir yazar gidiyorsa normal karşılanacak, fakat sözlüğün amacı unutulup konu farklı yönlere gidiyorsa hiçte hoş olmayan durumdur. ne olursa olsun burada ki insanların amacı ve duygularının aynı olduğu tek birşey var ki o da beşiktaş.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?