genç oyuncuları kiralık göndererek pişmesini beklemek

khalkedonian
genelde oyuncunun paslanmasıyla sonuçlanan bir eylem olsa da arda turan'ın manisaspor'a kiralık gidişi gibi iyi sonuç veren istisnai örnekler de var ligimizde.
pepük
türkiye'de becerilemeyen aslında çokta avantaj sağlayan durumdur. 22-23 yaşlar bir oyuncuyu kiralık göndermek için artık çok geçtir.
heyhat
doğru uygulamalarla ve sistemli bir şekilde ilerlenirse verim alınacak futbolcu yönetim modeli. avrupa kupalarına oynayan hiç aksatmadan süper lig de başarı olması gereken bir futbol takımının tecrübesizliklerden kaynaklanabilecek hatalara bi tabi tahamülü yoktur, tüm bu bilinçle birlikte alıp futbolcunu süper ligin iyi sayılabilecek net olarak hedefleri olan takımlarından birine gönderirsen o futbolcu hedefe ulaşmanın zorluğunu görecektir, büyük klüp de oynamak için bütün futbolcuların nasıl bir hırs, azim ve arzu ile savaştığına şahit olacaktır, buna göre değerini bilerek hareket edecek kendisini eğitecek ve hak ediyorsa başarıyı yakalayacaktır.

tabi tüm bu söylediklerim beşiktaş için ne yazık ki geçerli değil daha doğrusu türk futbolu için geçerliliği olamayan hadiseler biz bu gün gidip m.uni. den 20 yaşın genç oyuncuyu satın alamıyorsak ve ancak kiralama üzerine anlaşabiliyorsak oturup düşünememiz gerekiyor. neden beşiktaş'a gönderiyorlar ? uefa yarışı, türkiye kupası, süper lig ve bir sürü kulvarda rekabetçi yapısı olan bir futbol takımını neden tercih ediyorlar? para için mi ? imkansız - tek dertleri pişmesidir futbolcunun büyük kulüplerin büyük hedefleri olan futbolculara ihtiyacı vardır.

altı çizili olarak biz ne yapıyoruz bu aşamada ? herhangi bir isteyen futbol takımına, bu kim olabilir; başkanın iş ilişkisi içerisinde olduğu bir başka klüp başkanı olabilir veya vakti zamanında futbolcu transfer ederken bize öncelik tanımış bir saçma sapan spor klübü olabilir kısacası hatra göre şerbet vermek zorunda kaldığımız için genç yeteneklerimizi amaçları, yetenekleri veya ihtiyaçlarının doğru karşılanabileceği muhattap bula bileceği bir ortama göndermiyoruz. paf takım her klübün cennetidir ordan çıkan meyve senin öz değerindir, sisteminin en maliyetsiz üretim noktasıdır, pazarlanması en kolay olan ürünündür.

kiralık çalışmalarına sistem getirilmeli hatta sadece transfer komitesinin dışında paf lig antrenörünün dışında bir menajer ile anlaşılmalı, bir futbolcuyu alıp başka bir klübe hatrı sayılır bir rakama satabiliyorsa satış rakamı üzerinden prim verilmeli her alt lig oyuncusu için taban bonservis ücreti belinmeli, menajer kiralık olarak gönderdiği futbolcumuzu başarılı olacağı ve pişeceği bir takıma gönderdiyse ve futbolcuda gerekli başarıları o klüpte yakalamış ise evine geri döndürmeli ve pişirdik diyip artı katkı primini almalıdır. bu menajerin ille de beşiktaş lı olmasına gerek yok profesyonel olarak bu işi yapabilecek kişilerle de çalışılabilinir. nerden nereye geldim yazdıkça yazası geliyor insanın konu öz değer olunca.
forzaquila
bir de hiç pişmeyen oyuncular vardı geçmişte.mesela ali cansun begeçarslan.sanki biraz umut vaat ediyordu,bu bi pişsin,olur bu dediler,adam hala alt liglerde debeleniyor.sonra eser yağmur,tunç kip.sahi ne oldu tunç kip'e ya? ve en fazla içimde ukde kalan; can erdem.adam kiralık gittiği altay'da çok iyi bir sezon geçirdiğinde bile bir şans verilmedi.neden? takip mi edilmedi acaba? neyse,geçmişe mazi diyelim.ama sezer özmen'i unutmayalım,fazla pişmeden formasını verelim yeteri tecrübeyi kazandığında.
06musto
bana göre 17-19 arası futbolcuyu kesinlikle gönderilmeli fakat geldi sene kesinlikle oynatılmalıdır yoksa fubolcunun sadece geçmişde oynadı klublerde yazıyla kalan bişeydir
artiz ne arar la bazarda
kime göre neye göre belirlenen genç ?

bu gençlik hikayesi dış ülkelerde 15-17 iken ülkemizde 20-22 belki daha üst yaşlardaki futbolcuları alt liglere yahut aynı ligin pasif takımlarına kiralayarak gerçekleştirdiğimiz eylem.

bu mantalite, mantık, düzen değişmediği sürece dışarıdan kartlaşmış oyuncu ithal etmeye devam edeceğimizin bir kanısıdır. ispanyada, italyada, brezilyada 17-18 yaşında as takıma monte edilmiş oyuncuları hayranlıkla izlerken kendi ülkemizin 21 yaşındaki oyuncusunu pişmesi için başka takıma kiralamanın mantığını çözebilmiş değilim.
kobli
maç tecrübesi gençlerin gelişimi için tabiki çok önemli bir etken fakat gençlerin oyun anlayışı savunma yapmak veya çirkin oynamak olan takımlarda pişmesini beklemek çok büyük hatadır.onlar sonuçta beşiktaşın futbolcusu olacaklar,diyelimki a takım 4-3-3 oynuyor,o gençler de 4-3-3 oynamalı,antremanlarda ona göre çalışmalı vs.hani bir pilot klübünüz olur orda verirsiniz gençlerinizi beraber oynarlar birbirlerini iyice tanırlar.ama türkiyede gidipte pişen oyuncu malesef hatırlamıyorum.arda turan hariç.o da ersun yanalın desteğiyle bek oynuyordu,kendi mevkisinde değil.
champion
oynayamayacak veya sezon içinde kadroda çok az yer bulabilecek olan bir genç futbolcunun , kadro alternatifleri belli , maddi geliri ve üzerindeki baskının daha az olduğu bir kulüpte daha çok forma şansı bulabilme olasılığından mütevellit , kiralanarak , kira süresi sonrası geri gelmesidir. futbolu amatör veya profesyonel olarak oynamış arkadaşlar iyi bilirler ki ; futbol , sporun her dalında olduğu gibi , idman yemeden ve sürekli maç yapmadan , futbolcu için kolay oynanamayan bir spordur.
dingoc
anlamakta zorluk çektiğim, bir futbolcunun hangi kulüpte beşiktaştan fazla bir şeyler kazanacağını merak ettiğim olaydır. yakın zamanda gidip, geri döndükten sonra başarılı olan kimseyi görmedim. bir tek maç temposu kazanması için biraz daha mantıklı geliyor ama alt liglerde oynanan sert oyun, saçma sapan oyun sistemleri bence bir genç yeteneğe beceri kazandırmaktan çok uzak. kaldı ki bırakın bu çocuklar beşiktaş terbiyesi ile büyüsün, camianın içinde kalsınlar.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol