nedense biz beşiktaşlıların hiç eğlenemediği şenliklerdir. istisnalar hariç her sezon beşiktaş en az 5 kez liderlik şansını teper, en kritik yerlerde saçma puan kayıpları yapar, en son olarak ya tamam ya devam maçına çıkıp o maçı kaybeder ve ligde havluyu atar. bu yıllardır böyle. yüzlerce oyuncu geldi, başkanlar değişti, teknik ekip değişti, bir tek bu değişmedi. neredeyse her sezon bizim için 26. hafta civarı bitiyor. sevinmek için sevmedik mottosunu dilimize doladık. belki de en büyük yanlışı burada yaptık. sezon içinde bir çok adaletsizlikle karşılaştığımız doğru. ancak kabul etmek gerekirse beşiktaş'ın oynadığı futbol hiçbir zaman güzel olmadı. çoğu zaman rakiplerin mallıkları sayesinde liderlik şansı elde ettik. her sezon, en az son 4 maçı formalite icabı oynuyoruz. kimse televizyondan izlemiyor bu maçları. yüzüncü yılın beşiktaş'ını istiyoruz biz. belki de daha öncelerini.
geleneksel beşiktaş havlu atma şenlikleri
her yıl şubat, bilemedin mart ayı civarında tanık olduğumuz şenlikler. hadi geçen senelerde "3 kulvarda mücadele ediyoruz" gibi bir mazeretimiz vardı. bu sene o da yok ve hatta bir dönem çok güzel futbol da oynadık. ama yine havlu attık. mutlu değiliz.
pek de şen geçmeyen şeydir.
geleneksel olarak her sene kesin tarih belli olmamakla birlikte nisan ve ya mayıs aylarında yapılan şenliklerdir.
kimi sezon q7'nin gelmesine, kimi zaman q^7'nin gitmesine bağlanan ama istisnasız hemen her sezon yaşadığımız şenlikler. daha açık olarak; sistemsizlikten kaynaklanmasına rağmen; ona buna bağlayarak tekrarına bizim sebebiyet verdiğimiz şenlikler
nahoş olan şenliktir. bu sezon çok daha erken havlu atacağımızı düşünüyordum halbuki...
şenlikten çok bir enkazı hatırlatır.
bari bekleyin de son 5 6 hafta kala kopun şampiyonluk yarışından. ilk devrede belli ediyorsunuz, heyecanı kalmıyor.
bari bekleyin de son 5 6 hafta kala kopun şampiyonluk yarışından. ilk devrede belli ediyorsunuz, heyecanı kalmıyor.
bu yıl 14. hafta sonunda liderin 9 puan gerisine düşmemizle aralık ayında olan şenliklerdir. biz nisan'a alışmıştık aslında.
hedefin önce 2.'lik ardından ''uefa'ya gidelim bari amk'' ile sonuçlandığı şenliklerdir.
havlu attırılma olur o çoğu zaman. zorla havlu attırılırız. bu da bizi kahreder. çaresizlik en sinir bozucu olan.
sportoto süper lig'in 2013-2014 sezonunda 17. haftaya denk gelmiştir.
27 aralık 2013 gençlerbirliği beşiktaş maçı ile bu sezon başlattığımız şenliktir. hayırlı olsun. galatasaray maçıyla başlayan süreci teknik kadro ve yönetim olarak ne yazık ki iyi atlatamadık. yahu ne kadar hızlı girmiştik aslında güzelim lige. vurun beşiktaş'a vurun.
(bkz: aldırma kartal aldırma)
hem ruhsal hem fiziksel anlamda, kırılgan yapıdaki oyuncularla kadro beslendiği sürece, ne yazık ki, varlığını sürdürecektir.
televizyon karşısında diken üstünde oturtarak taraftarları da içine katan şenliktir.
düşman başına hacı...
düşman başına hacı...
bu sezon havaların güzel olması nedeniyle ocak ayında yapılmış şenliklerdir.
ilk devre bitmeden gerçekleşen şenliklerdir genelde.
yüzümüzü düşüren şenliktir. şampiyonluk sevincini unuttuk be sözlük.
genellikle ligin sonuna doğru gelindikçe artarak devam eden akıl almaz puan kayıplarının yaşandığı dönemdir.
2014-2015 sezonunda bu dönem liverpool maçı sonrasında başlamıştır.
2014-2015 sezonunda bu dönem liverpool maçı sonrasında başlamıştır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?