temellerinin güçlenmesini temenni ettiğim yönetimdir. ekip daha güvenilir, daha inançlı, daha beşiktaş'lı olmak zorunda.
fikret orman başkanlığındaki beşiktaş yönetimi
cenk tosun transferinde oyuncuya 1.8 milyon gibi, beşiktaş'taki yerlilerin almadığı bir meblağı ödeyerek çok büyük bir hata yapmış olan yönetim.
tarihe not düşülsün, bunun sıkıntısını daha çok çekecekler.
tarihe not düşülsün, bunun sıkıntısını daha çok çekecekler.
transferlerle ilgisi yoktur. eğer transfer ile suçlanacak biri varsa tek adres zeki önder özen'dir.
sayelerinde deveye diken insana siken yaranır sözünün doğruluğu bir kez daha kanıtlanan ekiptir.
her zaman eleştirdikleri yıldırım demirören yönetiminin hatalarına bir bir düşmeye başlayan yönetim. futbolcuların alacakları içeride birikmeye başladı gene, her gün bir yabancı futbolcunun isyan ettiği haberi çıkıyor
spoiler--
beşiktaş'ın ligi 3. sırada bitirmesi maddi kayıplarının yanında transfer planlarını da etkiyecek. Yönetim, maddi sorunlar nedeniyle yeni transferler için kaynak arayışına girdi. Siyah-beyazlıların en büyük sıkıntısı yapılan transfer görüşmelerinde istenen teminatlar. Transfer planlarını ilk etapta Şampiyonlar Ligi'ne direkt katılım ve gelecek paraya göre kuran siyah-beyazılar, şimdi yeni bir strateji belirleyecek.
spoiler--
beşiktaş'ın ligi 3. sırada bitirmesi maddi kayıplarının yanında transfer planlarını da etkiyecek. Yönetim, maddi sorunlar nedeniyle yeni transferler için kaynak arayışına girdi. Siyah-beyazlıların en büyük sıkıntısı yapılan transfer görüşmelerinde istenen teminatlar. Transfer planlarını ilk etapta Şampiyonlar Ligi'ne direkt katılım ve gelecek paraya göre kuran siyah-beyazılar, şimdi yeni bir strateji belirleyecek.
spoiler--
demirören'e göre kesinlikle başarılı saydığım, lakin sonra "ulan koca beşiktaşı hangi dangalağın başkanlığı ile mukayese ediyorum" diye kendime sorarken utandığımı fark ettiğim yönetim şeklidir...
kışlar soğuk ve yağışlı, yazlar soğuk ver kurak, böyle bayat pişmaniye gibi, ama yemesen de olmuyor...
bir an takdir edesim geliyor, bazen ümüğünü sıkasım...
kadere razıyız şimdilik, kısmet bakalım...
kışlar soğuk ve yağışlı, yazlar soğuk ver kurak, böyle bayat pişmaniye gibi, ama yemesen de olmuyor...
bir an takdir edesim geliyor, bazen ümüğünü sıkasım...
kadere razıyız şimdilik, kısmet bakalım...
maalesef beşiktaş'ın transfer politikasındaki sakatlık illetiyle başa çıkamayan yönetim olmuşlardır.
belirli aralıklarla parayı mevzu bahis yaparak beklentileri düşürmeye çalışan yönetim. gazete haberlerine göre bütün transferimiz şampiyonlar ligine direkt katılma ihtimaline göre yapılmış.
transfer konusunda devamlı sınıfta kalan yönetim. netleşmiş bir planlamanın olduğunu düşünmüyorum. günü kurtaran açıklamalarla yola devam ediyorlar. tez zamanda toparlanmaları gerekiyor.
(bkz: o olmadı bu bu olmadı şu)
transfer politikası olan yönetimdir. politikasının tarifi hemen yukarıda
transfer politikası olan yönetimdir. politikasının tarifi hemen yukarıda
ne gökhan töre'yi ne de olcan adın'ı alamayacak olan yönetimdir.
sonuç bu olacak, sakın ümitlenmeyin.
not: bunu yönetime yüklenmek için değil, beşiktaşlılar'ın beklentilerini düşürmelerini sağlamak için söylüyorum. kelle istemeye çok müsaitiz, malûm.
sonuç bu olacak, sakın ümitlenmeyin.
not: bunu yönetime yüklenmek için değil, beşiktaşlılar'ın beklentilerini düşürmelerini sağlamak için söylüyorum. kelle istemeye çok müsaitiz, malûm.
olcan adın veya gökhan töre'den birisini muhakkak kadrosuna katacak yönetimdir. eleştiri tamam da artık o kadar da değil. benim aldığım duyumlar -ki bunu çok önceden yazdım- önümüzdeki sezon olcan adın beşiktaş'ta forma giyecek.
gökhan töre ya da olcan adın transferleri için ne düşündüğü belli olmayan; hatta bence planlaması da olmayan yönetimdir. ben artık transfer konusunda bilinçli gittiğimize inanmıyorum zira.
önceliğini tamamen stad inşaatına vermektedirler.
her adımları ve icraatları stad inşaatına göre şekilleniyor. sportif konularda ana hatlarıyla doğruları yapmaya çalışsalar da hemen hemen tüm detaylarda çuvallıyorlar. bence bu tamamen konsantrasyon eksikliği ve yeterli kalitede yöneticilere sahip olmamaktan ileri geliyor. deniz atalay ve ahmet kavalcı sokakta akıllı telefonla birbirinin resmini çeken gençleri görseler röportaj verecekler nerdeyse. yönetimin lokomotifi ahmet nur çebi ve fikret orman'dan daha çok bu adamlar medyada yer alıyor.
başkanın beşiktaşlılığı meşhur ve bilinen birşey. kararları tartışılabilir ama beşiktaşlılığı asla. keskin virajlarda neden hep şarampole yuvarlanmamızın yegane sebebi birçok konuda başkanın elinin kolunun bağlı olmasından.
e-bilet mevzusunda bile hükümetten baskı gördüğünü duydum. yoksa akli dengesi yerinde olan ve toplama çıkarma bilen herkes fenerbahçe maçının ertesine bırakırdı o kararı.
transfer konusunda artılar ve eksiler birbirini tartıyor diye düşünüyorum. mesela bir atiba, olcay, tolga, pedro, oğuzhan önemli isimler diye düşünüyorum. keza kerim frei içinde gelecek adına olumlu bir transfer diyebiliriz.
dilerim bu transfer sezonunda cenk tosun haricindeki 5 transferde %80 başarı sağlanır da beşiktaşımızı layık olduğu zirvede görebiliriz.
her adımları ve icraatları stad inşaatına göre şekilleniyor. sportif konularda ana hatlarıyla doğruları yapmaya çalışsalar da hemen hemen tüm detaylarda çuvallıyorlar. bence bu tamamen konsantrasyon eksikliği ve yeterli kalitede yöneticilere sahip olmamaktan ileri geliyor. deniz atalay ve ahmet kavalcı sokakta akıllı telefonla birbirinin resmini çeken gençleri görseler röportaj verecekler nerdeyse. yönetimin lokomotifi ahmet nur çebi ve fikret orman'dan daha çok bu adamlar medyada yer alıyor.
başkanın beşiktaşlılığı meşhur ve bilinen birşey. kararları tartışılabilir ama beşiktaşlılığı asla. keskin virajlarda neden hep şarampole yuvarlanmamızın yegane sebebi birçok konuda başkanın elinin kolunun bağlı olmasından.
e-bilet mevzusunda bile hükümetten baskı gördüğünü duydum. yoksa akli dengesi yerinde olan ve toplama çıkarma bilen herkes fenerbahçe maçının ertesine bırakırdı o kararı.
transfer konusunda artılar ve eksiler birbirini tartıyor diye düşünüyorum. mesela bir atiba, olcay, tolga, pedro, oğuzhan önemli isimler diye düşünüyorum. keza kerim frei içinde gelecek adına olumlu bir transfer diyebiliriz.
dilerim bu transfer sezonunda cenk tosun haricindeki 5 transferde %80 başarı sağlanır da beşiktaşımızı layık olduğu zirvede görebiliriz.
yakında benimle ilgilendiğini bile düşünmeye başlayacaklarını, çok istememe rağmen ellerinden her türlü kaçıracaklarına emin olduğum yönetimdir.
ahmet nur çebi nin açıklamalarını okudukça; gidişatının kötü olduğuna kanaat getirdiğim yönetim.
bünyesinde birkaç gereksiz tip bulundursa da doğru yolda olan yönetimdir.
herkes gibi, herşey gibi doğruları ve yanlışları olan yönetim. sözlükteki en büyük savunucularından biri olan ben, bu kez de hatalarını yazayım dedim.
1-) medyada her gün onlarca asılsız haber çıkıyor. bu haberleri yapanlar nedense kulübün içinde cirit atmaya devam ediyor. bu kan emicilerle bazı yöneticiler oldukça samimi. figen civan denen kişi önder özen ve teknik ekibin yanından ayrılmıyor. erdal cömertler takımın mangal partilerinde takılıyor. bu saçma ilişkilerin son bulması lazım, gereksiz tiplerin kulüpten uzaklaştırılması lazım. bu tür gazetecilere aba altından sopa göstermek lazım.
2-) şeffaf olmalılar, kendileriyle çelişmemeliler. 11 milyon euro bütçe var, hala ferrari'ye para ödüyoruz, stad yapıyoruz deyip eto'o ile ronaldinho ile diego ile görüşmeyin. insanları gereksiz beklentilere sokmayın.
3-) transfer konusunda daha bitirici olmalılar. sevelim veya sevmeyelim; z.ö.ö ve bilic'in istediği hiçbir oyuncu alınamadı henüz. ne kadar kendilerinin düşündükleri isimlerin çoğunu beğenmesem de, yönetime şunu alın bunu alın diye ben rapor vermiyorum, özen ve bilic veriyor ve bu rapordaki oyuncuları da almak yönetime düşüyor. bu konuda maalesef daha bitirici olmalılar.
4-) medyaya ağırlığını koymalı, gerekirse kabadayılık yapmaktadır. yalan transfer haberlerinden bahsetmiyorum, onlar ilk maddedeydi. bu bahsettiğim daha farklı. mesela geçen gün 30 milyon liraya milangaz'ın eski açık tribününe sponsor olacağı söylendi. demirören'den herkes nefret ediyor bu açık, bundan dolayı da taraftarla yönetimin arasını açmak için yapılmış bir habere benziyor. haa, gerçek de olabilir bu haber. o zaman da gerekli sebeplerini söyler ve açıklarsın. ama susmak olmuyor, zira taraftar da bir bilinmezlik mevcut. aynı şekilde slaven bilic'in menacerlik şirketlerinden prim aldığı, ona göre transferler yaptırdığı söyleniyor. ulan bundan büyük iddia, bundan büyük karalama mı olur ? sen yönetim olarak böyle birşeyin olduğuna inansan zaten hemen kovardın bu adamı değil mi ? madem bu adam görevin başında ona güveniyorsun demektir. e o zaman böyle büyük bir saldırıyı neden yalanlamıyorsun ? haa bence bu prim işi olur mu olur, mitrouglu denen 6 aydır sakat adamda ısrar etmek bana saçma geliyor. sonuçta bilic babam değil, tanımam etmem, ondan dolayı da neden güveneyim ? ama ben taraftarım, sen yönetimsin, güvenip getirmişsin, güvenmişsin ki yola devam ediyorsun, senin getirdiğin hoca hakkında böyle iddialar var ve sen susuyorsun. olmuyor.
1-) medyada her gün onlarca asılsız haber çıkıyor. bu haberleri yapanlar nedense kulübün içinde cirit atmaya devam ediyor. bu kan emicilerle bazı yöneticiler oldukça samimi. figen civan denen kişi önder özen ve teknik ekibin yanından ayrılmıyor. erdal cömertler takımın mangal partilerinde takılıyor. bu saçma ilişkilerin son bulması lazım, gereksiz tiplerin kulüpten uzaklaştırılması lazım. bu tür gazetecilere aba altından sopa göstermek lazım.
2-) şeffaf olmalılar, kendileriyle çelişmemeliler. 11 milyon euro bütçe var, hala ferrari'ye para ödüyoruz, stad yapıyoruz deyip eto'o ile ronaldinho ile diego ile görüşmeyin. insanları gereksiz beklentilere sokmayın.
3-) transfer konusunda daha bitirici olmalılar. sevelim veya sevmeyelim; z.ö.ö ve bilic'in istediği hiçbir oyuncu alınamadı henüz. ne kadar kendilerinin düşündükleri isimlerin çoğunu beğenmesem de, yönetime şunu alın bunu alın diye ben rapor vermiyorum, özen ve bilic veriyor ve bu rapordaki oyuncuları da almak yönetime düşüyor. bu konuda maalesef daha bitirici olmalılar.
4-) medyaya ağırlığını koymalı, gerekirse kabadayılık yapmaktadır. yalan transfer haberlerinden bahsetmiyorum, onlar ilk maddedeydi. bu bahsettiğim daha farklı. mesela geçen gün 30 milyon liraya milangaz'ın eski açık tribününe sponsor olacağı söylendi. demirören'den herkes nefret ediyor bu açık, bundan dolayı da taraftarla yönetimin arasını açmak için yapılmış bir habere benziyor. haa, gerçek de olabilir bu haber. o zaman da gerekli sebeplerini söyler ve açıklarsın. ama susmak olmuyor, zira taraftar da bir bilinmezlik mevcut. aynı şekilde slaven bilic'in menacerlik şirketlerinden prim aldığı, ona göre transferler yaptırdığı söyleniyor. ulan bundan büyük iddia, bundan büyük karalama mı olur ? sen yönetim olarak böyle birşeyin olduğuna inansan zaten hemen kovardın bu adamı değil mi ? madem bu adam görevin başında ona güveniyorsun demektir. e o zaman böyle büyük bir saldırıyı neden yalanlamıyorsun ? haa bence bu prim işi olur mu olur, mitrouglu denen 6 aydır sakat adamda ısrar etmek bana saçma geliyor. sonuçta bilic babam değil, tanımam etmem, ondan dolayı da neden güveneyim ? ama ben taraftarım, sen yönetimsin, güvenip getirmişsin, güvenmişsin ki yola devam ediyorsun, senin getirdiğin hoca hakkında böyle iddialar var ve sen susuyorsun. olmuyor.
oruçlu ağzımla bana küfür ettiren yönetimdir.
zira son 24 saat içinde amatör kulüp yönetimlerinin yapmayacağı rezilliklere sebep olmuşlardır.
kendilerini tebrik ediyorum başbakanın cumhurbaşkanlığı yolundaki çalışmalarına son sürat devam etmelerini umut ediyorum, nasılsa kulüple falan işiniz yok bari reisinizi yalnız bırakmayın.
zira son 24 saat içinde amatör kulüp yönetimlerinin yapmayacağı rezilliklere sebep olmuşlardır.
kendilerini tebrik ediyorum başbakanın cumhurbaşkanlığı yolundaki çalışmalarına son sürat devam etmelerini umut ediyorum, nasılsa kulüple falan işiniz yok bari reisinizi yalnız bırakmayın.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?