fikret orman

barcelona kartali
kulübün başında olduğu süre boyunca ligde üçüncülük, kupa da ise gruplar sonrası ikinci lig takımlarına elenmekten ileri gidememiştir.

son saniyede atılan bir golle kazanılan tek bir derbi maçı vardır.

yabancı sınırı daralacak denip, buna göre yapılanmaya başladıktan sonra tamamen rakiplerin işine yarayacak olan yabancı sınırının kaldırılmasında imzayı ilk atanlardan olmuştur.

beşiktaş'ın en önemli taraftar gruplarından çarşı'ya her fırsatta giydirip, beşiktaş'ı sürekli itin götüne sokan aziz yıldırım'a tek bir kelime bile etmeyip, kulübün resmi web sitesinden de fenerbahçe lehine bir çok mesaj yayınlamıştır.

stat konusunda taraftara sürekli yalan söylemiştir. bunu da sponsorlardan para koparmak için yaptığını açık açık beyan etmiştir. o coğrafi konumdaki bir stadın yapımının uzaması kabul edilebilir ancak beşiktaş taraftarını aptal yerine koymak kabul edilemez. adam gibi "2020 yılında bitecek, elimizden gelen bu" dersin kimse itiraz etmez.

2 yıldır çöl bedevileri gibi oradan oraya savrulan futbol takımının iç saha problemini çözememiştir. beşiktaş futbol takımı, iç saha maçlarını rakiplerin istediği statlarda oynayan bir takım haline gelmiştir.

verdiği transfer demeçleriyle beklentileri çok yükseltmiş, fakat bu beklentilere ligi 10. sıra civarında tamamlayan bir takımın bekini alarak cevap vermiştir.

stada hiçbir katkısı olmayan vodafone, sayesinde beşiktaşı resmen kullanmıştır. söz konusu firma, 15 yıllık stat ismi kullanım hakkından dolayı ödeyeceği toplam ücretten çok daha fazlasını ilk iki yıl içinde beşiktaş üzerinden yaptığı reklamlarla fazla fazla çıkarmıştır. ancak ne stadın yapımına, ne de transferlere hiçbir katkısı olmamıştır. sadece geçtiğimiz sezon[ybkz]swh[/ybkz] ingiliz takımlarıyla yaptığımız maçlarda yapılan reklam bile adamları ihya etmiştir.

hakemler yüzünden kaç puanımız gitti? yine onlar sayesinde diğer iki sikik kaç puan aldı? bir derbide demba ba kale sahası içinde resmen kündeye geldi. rakip takımın teknik direktörü ispitledi diye aynı derbi öncesi en önemli oyuncularımızdan biri kırmızı kart gördü. kendisi 3 maç ceza aldı, 20 numara ne bok yemişti hatırlamıyorum ama (buna benzer birşeydi sanırım) o 1 maç ceza aldı. yine başka bir derbi öncesi, penaltı atışı sırasında sırf çizgiye bastı diye başka bir oyuncumuzu da attılar. tüm bunlardan sonra hala "hakemlerimiz çok iyiler, rererö" şeklinde açıklamalar yaptı.

geçtiğimi sezon[ybkz]swh[/ybkz] stadımızın ligin ikinci yarısına yetişeceği söylentileri vardı. beşiktaş derbilerde iç saha avantajını kullanamasın diye hepsini ligin ilk yarısında oynattılar. ne tesadüftür ki aynı söylenti bu sezon[ybkz]swh[/ybkz] için de var ve beşiktaş yine aynı fikstürü çekti. beşiktaş'ın maddi ve manevi haklarını hiçbir zaman başarılı bir biçime savunamadı.

böyle uzar gider bunlar. sonra eleştirince ergen oluyoruz, adalısporlu, q7sporlu oluyoruz. ne çarşı grubuna mensubum, ne adalı hayranıyım ne de q7 aşığıyım. hayatımda bir kez olsun bir beşiktaş maçına ücretini ödemeden gitmedim. yani nemalananlardan da değilim. sadece bu iki boyalının yanında taraftar olarak desteklediğim takımın ezilmesini daha fazla kaldıramayan bir beşiktaş'lıyım.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol