beşiktaş

skender
yazılabilecek, çizilebilecek çok şey var ancak hiç keyfim yok.buna rağmen deneyelim.galatasaray mağlubiyetini iki eksende değerlendirmek gerekiyor;

birincisi bizatihi bir derbide daha kaybetmek ve bu kronikleşmeye başlayan sorunla ilgili bilimum ergenin saldırısına uğramak.şimdi tabi yenen takım dalgasını geçer, makarasını yapar, maçtan önce şöyle böyle çakacağız diyenlerin capslerini alır ve dalgasını geçer.bunlar olağan şeyler.hatta bence "siktik-soktuk" da diyebilir.şık olmasa bile mağlubiyette sen insanlara bunun biletini veriyorsun.hatta tam bu yüzden baskı fazladır bu tip maçlarda, bu yüzden derbidir.yıllarca konuşulur buralardaki olaylar.yani fazla buralara takılıp sinirden coşmamak en iyisi.neyse bu ilk kısmıydı.

ikincisi her ne kadar bilic öyle yapmıyoruz dese de, bazı sorunların aşılamadığının görülmesi.tecrübe, sakinlik, beceriklilik bir denge içinde seyretmesi gerekir böyle maçlarda.işte bu anlamdaki eksiklikler büyük maçlarda ciddi olarak yüzümüze çarpıyor.bu tür maçlarda terazinin bir tarafında sakinlik-sabır, diğer tarafında kazanma arzusu-beceriklilik vardır.amaç bu iki kefeyi dengede götürebilmek.kazanma arzunu sakinliğin önüne geçirirsen dün veli'nin düştüğü duruma düşüyorsun.oysa melo'yu en çok tanıması gereken o.melo önce hakem bakmazken sana sataşır.daha sonra kışkırttığı oyuncuların karşısında topla oynar ki müdahale etsinler diye.müdahale gelirse yerde kıvranır kart aldırır.müdahale temizse sürekli itiraz ederek ya da rövanş fauller yaparak daha da kışkırtır.sonunda ya sert müdahaleden, ya itirazdan sana o kartı verdirtir.burada iki seçeneğin var.ya o yapmadan sen ince ince doğrarsın onu, ya da uğraşmazsın.bu kadar hareketleri tahmin edilebilir bir oyuncuya karşı bunun dışında davranmak ahmaklıktır ve veli bir ahmaktır.aynı olcay gibi, necip gibi.tam da bu yüzden bu adamlar yedek kaldığı zaman şampiyon olabiliriz ancak.hepsini severim ama olcay-necip-veli ve malesef oğuzhan bu takımın iyi yedekleri olmalıdır.çünkü kalite anlamında yetersiz olmalarının dışında mental olarak da hala çok zayıflar.gerçekten önemli dönemeçlerde bulunan gergin maçları, hele ki karşıda usta provakatörler varken kazanabilmek takımı olgunlaştıracak.ligimizde melo,emre,fernandao,civelli...gibi adamlarla başa çıkabilmek, teknikten fazlasını gerektiriyor.

neyse neticede genç diye övündüğümüz bir kadro var ancak kadro o kadar genç ki, her şeyi beraber öğrenmeye çalışıyorlar.ancak biz kendilerine yapabilecekleri hatalar için geçen sene koca bir sezon verdik.bundan sonra şampiyonluk potasında olunduğu için böyle hatalara tahammül etmek mümkün değil.

ara transfer döneminde giderilmesi gereken iki eksik bulunuyor bence.birincisinden hiç bahsetmeyip ikincisine değinelim, çift yönlü bir orta saha oyuncusu.çoğu kişi defansif orta saha demiş ancak şu andaki eksik daha çok orta sahanın ortasını parselleyip çift yönlü pas dağıtabilecek bir oyuncu bence.tecrübeli ve hırslı bir orta saha, sosa ile birlikte orta sahanın hep diri kalmasını sağlayabilir.veli'nin bu işi pek beceremediği ortada.daha verimli daha diri bir oyuncu lazım.bize büyük ölçüde şampiyonluk kapılarını açabilecek hamle bence budur.

daha yazılacak çok şey var ancak şimdilik bundan ötesine giremiyorum.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol