daniel amokachi

uche'yi tir gibi ezip gecen nadir adamlardan birisidir.
yabanci kontenjani nedeniyle , ali sen kendisini fenerbahceye transfer edememis ve Besiktas'a önermistir.
ve ayni ali sen kendisi hakkinda, eger o sene daniel bizde olsaydi avrupa'da cok baska isler yapariz demistir ki, o sene fenerin kadrosu ciddi sekilde saglamdir ve juve'yi bile zorlamistir, ayni sekilde daniel'De bu kadroya duble duble etki yapabilecek bir cinste adamdir.

daniel'e gelirsek ali sen'in anlattigi gibi hakikaten büyük bir topcudur, keza rahmetli kazim kanat abimizin kendisinden gecerek anlattigi kadariyla;
bir fener macinin az bir zaman öncesinde nijarya ucagindan inip, fenere golünü cakmistir.

çizgide top sürer...

96'da Beşiktaş'ımıza geldi. 98 Fransa dünya kupasında sakatlandı. Sonraki sezonda sakatlığından dolayı fazla forma şansı bulamadı ve takımımızdan ayrıldı. Lig kupası haricindeki Türkiye'deki tüm kupaları kazandı. Fransa 98 de sakatlanmasa çok yüksek bir bonservisle yurtdışına giderdi heralde.

(bkz: fener zenci sever )

malzemeci süreyya'nın bununla bir yırtık kot pantolon hikayesi var ki,izlerken gülmekten altıma kaçırmışlığım vardır.

bu adam kadar vücudunu iyi kullanan adam yoktur. formda iken tek başına bi takımı yerden yere vururdu.

şu an takımda olmasını istediğim bir zaat-ı muhterem. Genç olsa gelse oynasa. çakı gibi delikanlı olduğu zamanlarına geri dönse. (bkz: çakı)

zamanında trabzonsporlu tolunay ile maç esnasında 100 metre koşusuna çıkmış ferrari şahin kapışması izlettirmiştir

depara başladığında sırtında üç kişiyi birden taşıyan ve tutulması imkansız futbolucumuz(Trabzon maçı örnektir)

daaaan-yeeel aaaa-mooo-kaçi (şak şak) kaçi
şeklinde tezahürat yapılan kara trendir.