çocukluk arkadaşı

aradan 15 sene geçip bir yerlerde oturup görüştüğünüz zaman muhabbetinizin oynadığınızın oyunların dışına taşamadığı arkadaşdır. sadece size en saf, temiz olduğunuz zamanları hatırlattığı için güzeldir belki de o gün.

belli bir yaşa geldikten sonra bir bir evlenen arkadaşlardır.

bir zamanlar sizin evcilik oyunu esnasında ziyaret edip kahvesini içtiğiniz bir kaç sene sonra kendi evine gidip kahvesini içtiğinizde durup düşünmenize neden olabiliyorlar.

yıllar geçtikten sonra ismi-cismi unutulan kişi

büyüdüğünüz zaman görüşmeme olasılığınız yüksek, unutmanızın imkansız olduğu arkadaştır.

bazen de ilk aşktır. ya da değildir bilemiyorum. çocukken aşk mı olurmuş.

beraber oyunlar oynadığın,ders çalıştığın, aynı renk montlarla okulda marka olduğun, kimsenin sizi ayıramadığı, birlikte eğlendiğin, aradan geçen yılların sizi az görüştürse de bir türlü koparamadığı, mavi önlüklü ve kırmızı montlu haliyle aklında yer edinmişken bir gün bembeyaz gelinlik içinde görüp seni ağlatan arkadaşındır çocukluk arkadaşı...

beni en çok üzen ailelerimizin bizden daha fazla görüşmesi oluyor konu çocukluk arkadaşı olunca... en çok mutlu olacağım konuysa teyze olacağım be sözlük...