(bkz: televizyonlu buzdolabı)[ybkz]swh[/ybkz]
belki içinde portatif tv vardır kim bilir,belki sadece serinlemek istiyordur..he birde ışığı yakalamaya çalışan modellerde mevcuttur..[ybkz]swh[/ybkz] [ybkz]swh[/ybkz]
buzdolabının karşısında dikilme sendromu
genelde er kişilerde görülür ki; buzdolabının karşısına don-atlet şeklinde geçilir, bünye iyice gerilir,ellerden birisi göbek çeperini ovalarken ''amuagoim bir şeyde yok lan'' şeklinde homurdanılıp tekrar geldiğimiz yere geri dönülür. değişmez fantezilerimizdendir sözlük...
serinlemek isteyen bünyelerin yapması olası durum.
boş raflar ve bütün haşmetiyle duran o havuç. bütün bu acı tabloyla karşılaşmış aç insanın yaşadığı sendromdur.
kapak açılır bakılır da bakılır,aç değilsindir bir daha bakılır,uzaklaşılır tekrar gidilir bakılır.
canınızın çok sıkıldığı,yapacak hiç bir şey olmadığı anlarda sanki bir şey alıcakmış havası yaratılıp açarsanız kapağını bakarsın..bakarsın..bakarsın..elini uzatırsın sanki bir şey alacakmış gibi belki bir parmak atarsın sonra yine bakmaya devam edersin...
amacın yoktur aslında su içmek desem değil,aç olmak desem hiç değil.hatta kapağı kapattığında içindekileri say deseler aklına gelmez.
o yüzden buzdolabının kapağını açıp amaçsızca bakmak bir yaşam biçimidir.
ben bi bakıp geleyim bak canım çekti yine...
amacın yoktur aslında su içmek desem değil,aç olmak desem hiç değil.hatta kapağı kapattığında içindekileri say deseler aklına gelmez.
o yüzden buzdolabının kapağını açıp amaçsızca bakmak bir yaşam biçimidir.
ben bi bakıp geleyim bak canım çekti yine...
(bkz: mala bağlamak)
bende ağır şekilde rastlanmaktadır.bu hastalık buzdolabının kağaını öylesine açıp kapamak şeklinde de ileriye gidebilir.
her türkte var olan bir durum
tamamen deprsif bir durum
acıkan bir insan açıyorsa olası ancak hiçlikle boş dolanıp el dolaba gidiyorsa şişmanlık ve depresyon basamakların birisinde yer alma göstergesidir..
kısaca can sıkıntısından karnın kazınması ve ne yiceğini bilemezken olan durum
genelde ne alınacağını unuturken yapılan eylem...
bir öğrenci evi olabilir...
tedavisi olmayan sendrom. günde 3 kere yapmazsam gözüm açık kalır. neden yaptığımı da bilmiyorum. buzdolabından bir şey alsam içim rahat edecek ama yok. açıp bakıp kapıyorum. kontrol mu ediyorum ki ne var ne yok acaba?
ev hayatımın en favori eylemi.
o kadar da durağan bir eylem ama düşüncesi bile heyecanlandırıyor. [ybkz]swh[/ybkz]
o kadar da durağan bir eylem ama düşüncesi bile heyecanlandırıyor. [ybkz]swh[/ybkz]
elbise dolabının önünde dikilme sendromuna benzer.
"acıktım sanki ha ne yesem la" iç sesinin dürtmesi sonucu kalkıp açılır, bakılır bakılır rafta görülen iki yumurta üşengeçlikten pişirilmez. genelde dolabın kapağının kapanmasına müteakip dolap kapağının üstünde ki pizzacı numaralarından birisi aranır.
her zaman amacı olmadan yapılan eylemdir. belki gerçekten acıktığımız için belki de bilinçaltının dürtüklemesi neticesinde ortaya çıkandır.
küçüklükte annemden en çok azarı işitmeme neden olan sendrom.
bi' keresinde bu yüzden allah baba çarptı beni. gülme. vallalhi çarptı. annenin dediğini yapmazsan tabi oluyor böyle şeyler.
bizim dolapta sürekli şekerleme bulunurdu. hani böyle tel şehriyeye benzeyen. pastanın üzerine konulmalık renkli renkli süsler. ahanda bundan :http://tinyurl.com/d4qrken
ben hep buzdolabını açar kapı açıkken bunun paketini kafaya diker annem görmesin diye hemen kaçardım. kızıyordu, hem pastasına kullanacak hem buzdolabı kapağı açık bekliyor diye.
ben her zamanki rutin şekerleme yeme operasyonuna girişmişim. buzdolabını açtım şekerlemeyi kafaya diktim. yer altımdan kaymaya başladı.(bilen bilir. adana merkezli bi deprem olmuştu 5.5'ti sanırım. 12-13 yıl önce) bi indirdim kafayı. mutfağın zemini bi o tarafa bi bu tarafa gidiyor. "aha oğlum şimdi sıçtın" dememle birlikte ensemden bir kuvvet beni havaya kaldırdı.
sonradan anlıyorum ki babam yakalamış beni. yakaladığı gibi dışarı çıkarmış kardeşlerimle beraber. ama bir şeyi unutmuş ben donlayım. en sinir olduğum şeydir birine donla yakalanmak. minikliğimden beri acayip utanç veriyor bana. halbuki ne olacak değil mi? herkes donla zaten.
o gündür bu gündür dolabın kapağını açık tutup şekerleme yemişliğim yoktur.
özet: siz siz olun annenizin dediğini mutlaka yapın. [ybkz]swh[/ybkz] terli terli su içmeyin, taşa oturmayın, içinize atlet giyin. kardeş tavsiyesi.
bi' keresinde bu yüzden allah baba çarptı beni. gülme. vallalhi çarptı. annenin dediğini yapmazsan tabi oluyor böyle şeyler.
bizim dolapta sürekli şekerleme bulunurdu. hani böyle tel şehriyeye benzeyen. pastanın üzerine konulmalık renkli renkli süsler. ahanda bundan :http://tinyurl.com/d4qrken
ben hep buzdolabını açar kapı açıkken bunun paketini kafaya diker annem görmesin diye hemen kaçardım. kızıyordu, hem pastasına kullanacak hem buzdolabı kapağı açık bekliyor diye.
ben her zamanki rutin şekerleme yeme operasyonuna girişmişim. buzdolabını açtım şekerlemeyi kafaya diktim. yer altımdan kaymaya başladı.(bilen bilir. adana merkezli bi deprem olmuştu 5.5'ti sanırım. 12-13 yıl önce) bi indirdim kafayı. mutfağın zemini bi o tarafa bi bu tarafa gidiyor. "aha oğlum şimdi sıçtın" dememle birlikte ensemden bir kuvvet beni havaya kaldırdı.
sonradan anlıyorum ki babam yakalamış beni. yakaladığı gibi dışarı çıkarmış kardeşlerimle beraber. ama bir şeyi unutmuş ben donlayım. en sinir olduğum şeydir birine donla yakalanmak. minikliğimden beri acayip utanç veriyor bana. halbuki ne olacak değil mi? herkes donla zaten.
o gündür bu gündür dolabın kapağını açık tutup şekerleme yemişliğim yoktur.
özet: siz siz olun annenizin dediğini mutlaka yapın. [ybkz]swh[/ybkz] terli terli su içmeyin, taşa oturmayın, içinize atlet giyin. kardeş tavsiyesi.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?