(bkz: ahaha)
bu hikayenin yarıda kaldığı hissini taşıyor mu
taşıyor.
bizim taptığımız falan yok. insan hislerini bu kadar kolay kullanamaz. doğruyu ve yanlışı ayırt etmek bu kadar zor olmasa gerek. alınan tavır ve davranıştır beni bu kadar geren. benim gibi bir çok beşiktaşlıyı. başarısız olmasına kimsenin bir şey dediği yok. evet taktik, diziliş, maç çevirme vs. vs. bir çok eksiği vardır, eksiği kadar artısı dahi vardır. Bi dönün öncesine bakın takım haline ondan sonra bu adamı topa tutup orasıyla burasıyla dalga geçin. her şey bir kenara şöyle oturup düşünün ligin bitmesine bir iki hafta kala şampiyon olamazsak bile bu derece aşağılayıcı bir biçimde gitmeyi hak etmedi. altını üstüne de çevirseniz, ağlaklığı bırakın da deseniz, beşiktaş taraftarının içindeki bu duygusallığını si-le-mez-si-niz.
işte tam da burada bir şeyler değişir. belki biz de bünyemizde masa başında maçı bitirecek adamlar ile devam etmemiz gerekecek. ama kimin içine sinecek bu.
bilic'i bu kadar korumak kadar ona hakaret etmeninde değişen bir tarafı yok. yenildiğimiz her karşılaşmada adamın başlığı küfürlerle doldu taştı. o çok sevdiğiniz metin ali feyyaz da gelmiyorsa şayet bir bok vardır ki; gelmiyor. bilic kadar yönetim, yönetim kadar taraftar kabahatlidir. sevinmek için sevmedik ile şampiyon olamadınız allah hepinizin belasını versin demek arasında çok fark var. ve yine bir hatırlatmadır; galatasaray olimpiyatta oynadığı sezondaki durumuna bakalım bir şeyleri daha net görmeye sebeptir.
bizim taptığımız falan yok. insan hislerini bu kadar kolay kullanamaz. doğruyu ve yanlışı ayırt etmek bu kadar zor olmasa gerek. alınan tavır ve davranıştır beni bu kadar geren. benim gibi bir çok beşiktaşlıyı. başarısız olmasına kimsenin bir şey dediği yok. evet taktik, diziliş, maç çevirme vs. vs. bir çok eksiği vardır, eksiği kadar artısı dahi vardır. Bi dönün öncesine bakın takım haline ondan sonra bu adamı topa tutup orasıyla burasıyla dalga geçin. her şey bir kenara şöyle oturup düşünün ligin bitmesine bir iki hafta kala şampiyon olamazsak bile bu derece aşağılayıcı bir biçimde gitmeyi hak etmedi. altını üstüne de çevirseniz, ağlaklığı bırakın da deseniz, beşiktaş taraftarının içindeki bu duygusallığını si-le-mez-si-niz.
işte tam da burada bir şeyler değişir. belki biz de bünyemizde masa başında maçı bitirecek adamlar ile devam etmemiz gerekecek. ama kimin içine sinecek bu.
bilic'i bu kadar korumak kadar ona hakaret etmeninde değişen bir tarafı yok. yenildiğimiz her karşılaşmada adamın başlığı küfürlerle doldu taştı. o çok sevdiğiniz metin ali feyyaz da gelmiyorsa şayet bir bok vardır ki; gelmiyor. bilic kadar yönetim, yönetim kadar taraftar kabahatlidir. sevinmek için sevmedik ile şampiyon olamadınız allah hepinizin belasını versin demek arasında çok fark var. ve yine bir hatırlatmadır; galatasaray olimpiyatta oynadığı sezondaki durumuna bakalım bir şeyleri daha net görmeye sebeptir.
taşımıyor. çünkü 3 ay önce westham ile anlaşmıştı. şampiyon olsa bile bu değişmeyecekti. adam sizi sevmiyor, siz ona tapıyorsunuz. iki kelam laf ile, göz boyamak ile ne güzel kandırılıyoruz. başarı yok, işini doğru yapmamış ama çok düzgün adam. aileye damat mı alıyoruz? yoksa endüstriyel futbolda kurtlar sofrasında 500 milyon tl yatırımlık takım mı emanet ediyoruz anlamadım gitti. ulan rezil olduk, gol atamadık derbilerde gol , balıkesirlere, erciyeslere, puanlar verdik, ilk ikiye giremedik halen nedir bu ağlaklık. bitti gitti beyler artık önümüze bakalım, nasıl başarılı oluruz onu tartışalım, yetti ve sıktı bu başarısız herifi tartışmak.
Babam gibi sevmiştim
Öyle benimsemiştim
Bilic'in de dediği gibi: We were that close
evet çok yakındık ama olmadı
ah be adam be ah be
olsaydın şampiyon da kalsaydın
senin gibi karakterlisini çok aramıştık
geç bulduk ve şu an kaybediyoruz
en çok da inönü'yü bir kere bile göremeden gidiyorsun ya o koyuyor
yolun açık olsun comandante...
Öyle benimsemiştim
Bilic'in de dediği gibi: We were that close
evet çok yakındık ama olmadı
ah be adam be ah be
olsaydın şampiyon da kalsaydın
senin gibi karakterlisini çok aramıştık
geç bulduk ve şu an kaybediyoruz
en çok da inönü'yü bir kere bile göremeden gidiyorsun ya o koyuyor
yolun açık olsun comandante...
bir gazetecinin 24 mayıs 2015 galatasaray beşiktaş maçından sonraki toplantıda slaven bilic'e yönelttiği sorudur.
aşağıdaki videonun 1.56'ncı dakikasında bu soruya mimikleri büyük cevap olmuştur aslında. beşiktaş'ı cidden sevdiğini anlamamak için gerizekalı olmak gerekir.
http://www.fanatik.com.tr/video-galeri/besiktas/masaya-vurdu-ve-gitti-604832
aşağıdaki videonun 1.56'ncı dakikasında bu soruya mimikleri büyük cevap olmuştur aslında. beşiktaş'ı cidden sevdiğini anlamamak için gerizekalı olmak gerekir.
http://www.fanatik.com.tr/video-galeri/besiktas/masaya-vurdu-ve-gitti-604832
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?