bu havada gidilmez

saniyede yirmidört kare
nazan öncel'in demir leblebi albümünden favori parçalardan, aslında o albümün tümü öyle de neyse konumuz bu değil şimdi. ne zaman dinlesem 3.5 sene önceye, o otobüs yolculuğuna gidiyorum. üniversiteyi kazanmışım, anamdan babamdan ayrı ilk defa o kadar uzak kalacağım belki de. afallamışım, ev kalabalık gelen-giden eksik olmuyor, kesif bir veda havası, üç gün boyunca bu şarkıyı dinleyip duruyorum; hava bir güneşli bir yağmurlu, bilirsiniz tipik karadeniz havası. hem çok gitmek istiyorum, hem gitmek istemiyorum. otobüse biniyorum, yağmur yağıyor, annem ağlıyor, ben ağlıyorum, tekerlekler dönüyor, bu şarkı hep çalıyor.

bu da böyle bir anımdır. sözlerini de vereyim başım kel kalmasın.

beni bırakıp gitme bir yere
gidersen unutursun
dilerim öyle olmaz
bu havada gidilmez
güneşli günde gidilmez
aslında hiç gidilmez
gidilmez

son günüme kadar
kalp durana kadar
aşk mezara kadar
sakın ha gitme

beni unutma
unutama inşallah
unutursan kahrolurum
dilerim öyle olmaz
bu baharda gidilmez
yağmurlarda gidilmez
aslında hiç gidilmez
gidilmez!
kybele
muhteşem bir nazan öncel yorumudur.

bu şarkıyı

kalanlar - avaz avaza bağırırarak ,
gidenler ise (b: avaz avaza susarak ) ! söyler ...

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol