bir takımın başına gelebilecek en kötü şey

la bebe
-oyuncularına maçın ikinci yarısında giyilmek üzere yedek forma tedarik edemeyecek kadar kötü durumda olmak.[ybkz]swh[/ybkz]

-oyuncuların antrenman sonrası duş alamayacakları kadar yetersiz bir tesiste antrenman yapmak zorunda kalmak. antrenman bitiminde ise, duşlarını alamamış terli futbolculara doğu soğuğunda yarım saat yol kat ettirmek.[ybkz]swh[/ybkz]

-amatör branşlar imkansızlıktan kırılıyor iken; portekizli bir zibidiye[ybkz]swh[/ybkz], balkondan el sallaması için 170.000€ vermekte sakınca görmeyen bir başkana sahip olmak. [ybkz]swh[/ybkz]

-takıma gönül veren insanların gözünden sakındığı özkaynak meyvelerini, yok pahasına küçük kulüplere satacak kadar dar vizyonlarla yönetilmek.[ybkz]swh[/ybkz]

ve son olarak 100 yılı aşkın tarihleri olmasına rağmen, güzelim kulüplerin; yönetim kademesinde bir kaç şahsın kişisel rant çabalarına malzeme olmaları, siyasi birtakım dayılanmalara kurban gitmeleri ve bok yoluna iflasın eşiğine gelmeleri.

renkler ne olursa olsun, birilerinin bu detaylardan muzdarip olması iç sızlatıyor.
çok yazık.
avcarlıçürük
kulüplerin birer ticarethaneye, hatta kara para aklama yöntemine dönüştüğü yıllara tanıklık etmek, sıralanabilecek tüm maddeleri içerebilecek bir üst başlık olarak tek başına yeterlidir.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol