algoritması çok basittir. avrupa'da türk takımı oynuyorsa,
if (oynayan=beşiktaş)
destekle beşiktaş;
else if (oynayan=renkliler)
destekle rakip takım;
else
destekle gariban takım;
not: bazen fenerbahçe ya da galatasaraylıları destekleyen olabiliyor o da sistemin bugı oluyr.
beşiktaşlılar'ın kimi desteklediği sorunsalı
beşiktaş taraftarı sadece beşiktaş'ı destekler gerçek beşiktaş'lıysa onun kalbi tamamen beşiktaş'a aittir.yok avrupadada şunu tutuyorum falan filan onların gerçek beşiktaş'lı olduğuna inanmıyorum.
besiktaslıların kimi destekledigi cok nettir, haklıyı desteklerler. mesele fener-galatasaray muhabbeti degil, haklı-haksız muhabbetidir. yoksa bu taraftar zamanında besiktas-trabzon macında trabzonlu oyuncuya cıkan kırmızı karta da tepki gostermistir. sapla samanı karıstırmamak gerekir.
belki de doğru sorunun "kimleri desteklemediği" şeklinde olabileceğine inanıyorum. hatta desteklemek değil de, "kimlerin başarısız olmasından mutluluk duyduğu" bile olabilir.
şöyle bir olay var mesela, fikir verebileceğine inandığım;
hasta beşiktaşlı bir tanıdığım uzunca bir süredir ailesi ve kendisi hasta fenerli olan bir kızla birlikte. kız zaman içinde kendi kendine biraz törpüleniyor. öyle ki, kombinesi olan kız artık televizyondan dahi fener maçlarını izlemez oluyor.
kızın annesi amatör olarak resim yapıyor ve bir gün kişisel bir sergi açıyor. serginin ilk günü sonunda herkes gidiyor ve deyim yerindeyse "biz bize" kalınıyor. ekip şöyle; bizim oğlanın hatun, hatunun anne[ybkz]swh[/ybkz], baba, kardeş, anneanne, dede, iki dayısı[ybkz]swh[/ybkz]; bir de kardeşinin kız arkadaşı, en yakın arkadaşı ve bizim oğlan... ortamda anneanne ve dede hariç hasta fenerli olmayan tek bir kişi bile yok. bizimki için tam bir deplasman yani.[ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]
neyse anneanne bir anda kızın kardeşine diyor ki, "oğlum bak ablan da beşiktaşlı oldu sayılır artık ama" şimdi bu biraz durduk yere söylenmiş gibi görünse de aslında gelişi de olduğundan çok da mantıksız bir çıkış değil. bunun üzerine çocuk "o sıkar biraz" gibi biçimsiz bir cevap veriyor. bizim oğlan, çocuğun bu cevabını çocukluğuna veriyor, alaycı bir gülümsemeyle sesini çıkarmamayı tercih ediyor. ardından sanki üstüne vazifeymiş gibi, sanki ömründeki tek problemmiş gibi zıpçıktı küçük dayı, "(vurgula: bizim ailemizden öyle yamuk kız çıkmaz diyor.)"
bizim oğlan, ailesindeki bütün kızların beşiktaşlı olduğunun bilinmesine rağmen yapılan bu çıkış karşısında sadece şu cevabı veriyor:
"başka bir zamanda, başka bir ortamda olsaydık sana vereceğim cevabın şekli çok farklı olurdu." diyor ve "kusura bakmayın" deyip kalkıyor. arkasından kız arkadaşı ve kardeşinin yakın arkadaşı olan çocuk geliyorlar ama bizim oğlan onları geri gönderip yoluna devam ediyor.
bizimkinin canı inanılmaz sıkılıyor bu olaya. kendi kendine çok kızıyor daha sert bir tepki vermediği için ama bir yandan da çok değer verdiği sevgilisini zaten yeterince zor durumda bıraktığını düşünüyor.
şimdi sen kalk da bu adama ülke puanından bahset, "bunların hepsi türk takımı ama" falan de bakalım; nasıl anlatacaksın bu saatten sonra?
şöyle bir olay var mesela, fikir verebileceğine inandığım;
hasta beşiktaşlı bir tanıdığım uzunca bir süredir ailesi ve kendisi hasta fenerli olan bir kızla birlikte. kız zaman içinde kendi kendine biraz törpüleniyor. öyle ki, kombinesi olan kız artık televizyondan dahi fener maçlarını izlemez oluyor.
kızın annesi amatör olarak resim yapıyor ve bir gün kişisel bir sergi açıyor. serginin ilk günü sonunda herkes gidiyor ve deyim yerindeyse "biz bize" kalınıyor. ekip şöyle; bizim oğlanın hatun, hatunun anne[ybkz]swh[/ybkz], baba, kardeş, anneanne, dede, iki dayısı[ybkz]swh[/ybkz]; bir de kardeşinin kız arkadaşı, en yakın arkadaşı ve bizim oğlan... ortamda anneanne ve dede hariç hasta fenerli olmayan tek bir kişi bile yok. bizimki için tam bir deplasman yani.[ybkz]swh[/ybkz][ybkz]swh[/ybkz]
neyse anneanne bir anda kızın kardeşine diyor ki, "oğlum bak ablan da beşiktaşlı oldu sayılır artık ama" şimdi bu biraz durduk yere söylenmiş gibi görünse de aslında gelişi de olduğundan çok da mantıksız bir çıkış değil. bunun üzerine çocuk "o sıkar biraz" gibi biçimsiz bir cevap veriyor. bizim oğlan, çocuğun bu cevabını çocukluğuna veriyor, alaycı bir gülümsemeyle sesini çıkarmamayı tercih ediyor. ardından sanki üstüne vazifeymiş gibi, sanki ömründeki tek problemmiş gibi zıpçıktı küçük dayı, "(vurgula: bizim ailemizden öyle yamuk kız çıkmaz diyor.)"
bizim oğlan, ailesindeki bütün kızların beşiktaşlı olduğunun bilinmesine rağmen yapılan bu çıkış karşısında sadece şu cevabı veriyor:
"başka bir zamanda, başka bir ortamda olsaydık sana vereceğim cevabın şekli çok farklı olurdu." diyor ve "kusura bakmayın" deyip kalkıyor. arkasından kız arkadaşı ve kardeşinin yakın arkadaşı olan çocuk geliyorlar ama bizim oğlan onları geri gönderip yoluna devam ediyor.
bizimkinin canı inanılmaz sıkılıyor bu olaya. kendi kendine çok kızıyor daha sert bir tepki vermediği için ama bir yandan da çok değer verdiği sevgilisini zaten yeterince zor durumda bıraktığını düşünüyor.
şimdi sen kalk da bu adama ülke puanından bahset, "bunların hepsi türk takımı ama" falan de bakalım; nasıl anlatacaksın bu saatten sonra?
sadece kişinin kendisini ilgilendiren sorunsal.
misal ben survivor gönüllüleri destekliyorum.
misal ben survivor gönüllüleri destekliyorum.
beşiktaşlılar sadece beşiktaş'ı destekler. normal olarak da fenerbahçe ve galatasaray'ın yenilmesini isterler. bu karşı takımı destekledikleri anlamına gelmez.
http://skorer.milliyet.com.tr/bernabeu-da-sadece-besiktas-pankarti/besiktas/detay/1667480/default.htm [ybkz]swh[/ybkz]
"beşiktaşlı sadece beşiktaş'ı destekler" tezinin yılmaz savunucusuyum.
rakiplerinin maçlarında ise yenilmesini izleyerek zevk almaya bakar. ama yine de rakibin rakibini desteklememeli. yarın bir gün o rakiple karşılaşınca dün sırtını sıvazladığın tarafa bugün küfür etmek yakışık olmaz.
ha şimdi herif gitti real madridi destekledi diye de kimsenin beşiktaşlılığı sorgulanmaz, sorgulanamaz!! o onun seçimidir, saygı duyulur.
rakiplerinin maçlarında ise yenilmesini izleyerek zevk almaya bakar. ama yine de rakibin rakibini desteklememeli. yarın bir gün o rakiple karşılaşınca dün sırtını sıvazladığın tarafa bugün küfür etmek yakışık olmaz.
ha şimdi herif gitti real madridi destekledi diye de kimsenin beşiktaşlılığı sorgulanmaz, sorgulanamaz!! o onun seçimidir, saygı duyulur.
seçimimi rakiplerimizin oynadığı avrupa takımlarından yana kullanıdığım, bu yüzden eleştirildiğim, yalnızlığa mahkum bırakıldığım olay.
çevremdeki insanların çoğu galatasaraylı, beraber büyüdüğümüz, beraber yiyip içtiğimiz adamlar bunlar. dün gece oynanan [ybkz]swh[/ybkz]sonra yine eleştiri oklarının hedefindeydim. real madrid sempatizanıyımdır çocukluğumdan beri, bunu onlar da biliyor. maç saatinden önce, maç oynanrken, ve bitiminde yazdıklarıma cevaplar gecikmedi. ne tür eleştiriler olduğunu tahmin ediyorsunuzdur. bununla yetinmeyip, 3 tane unfollow yedim. bi tanesi daha geçen hafta düğününde oynadığımız adam. canı sağolsun. diğeri 7 senedir arkadaşlığımızın devam ettiği bir kız. sonradan o geri döndü ama [ybkz]swh[/ybkz]bu tür şeylere takılan biri değilim, isteyen unfollow eder. ego tatmini geride bıraklı yıllar oldu. şunu da belirteyim ; taraftarlığına güvendiğim bir galatasaraylı arkadaşım var. iki sene önceki zor dönemlerinde bile formasını giymiş, maçlara gitmiş birisi. yazıklarımı görüp etkilenmesin diye maçtan önce mesaj attım : '' yeteri kadar goy goyumuzu yaptığımıza göre işin aslına gelelim, harbiden real madrid'i destekliyorum, ama seni de severim, üzülmeni istemem '' dedim. o da, '' kanka ben seni anlıyorum merak etme '' dedi. zaten maç sabahı beni arayıp, sen real madrid'i takip ediyorsun ne olur maç diye sormuştu. olcay'ın son dakika golünde sevincimi paylaşıp, avrupadayken bizi destekleyen birisidir. işte yine bir türk takımın avrupa maçından sonra tarafıma yansıyanlar. bi de şu var, küfür illaki olur. ben de yazmışımdır '' hepiniz orospu çocuğunuz '' diye. bu, yanımdaki adamı da o küfürün içine katıp, ona da laf atmak anlamına gelmez. birbirimizin evine giden, yemek yiyen kişileriz. ama sen, '' bazı '' gibi özneler kullanırsan iş değişir. yine de cevap vermem o ayrı. futbolun bu yönü de olduğunu da bilerek hareket etmek gerekir. muhtemelen benden nefret ediyorlar ve bi süre daha canım dışarı çıkmak isteyince rehberi dolaşıp, kimseyi bulamadan sokaklara atacağım kendimi. varsın olsun, doğru bildiğimden şaşmadım en azından.
çevremdeki insanların çoğu galatasaraylı, beraber büyüdüğümüz, beraber yiyip içtiğimiz adamlar bunlar. dün gece oynanan [ybkz]swh[/ybkz]sonra yine eleştiri oklarının hedefindeydim. real madrid sempatizanıyımdır çocukluğumdan beri, bunu onlar da biliyor. maç saatinden önce, maç oynanrken, ve bitiminde yazdıklarıma cevaplar gecikmedi. ne tür eleştiriler olduğunu tahmin ediyorsunuzdur. bununla yetinmeyip, 3 tane unfollow yedim. bi tanesi daha geçen hafta düğününde oynadığımız adam. canı sağolsun. diğeri 7 senedir arkadaşlığımızın devam ettiği bir kız. sonradan o geri döndü ama [ybkz]swh[/ybkz]bu tür şeylere takılan biri değilim, isteyen unfollow eder. ego tatmini geride bıraklı yıllar oldu. şunu da belirteyim ; taraftarlığına güvendiğim bir galatasaraylı arkadaşım var. iki sene önceki zor dönemlerinde bile formasını giymiş, maçlara gitmiş birisi. yazıklarımı görüp etkilenmesin diye maçtan önce mesaj attım : '' yeteri kadar goy goyumuzu yaptığımıza göre işin aslına gelelim, harbiden real madrid'i destekliyorum, ama seni de severim, üzülmeni istemem '' dedim. o da, '' kanka ben seni anlıyorum merak etme '' dedi. zaten maç sabahı beni arayıp, sen real madrid'i takip ediyorsun ne olur maç diye sormuştu. olcay'ın son dakika golünde sevincimi paylaşıp, avrupadayken bizi destekleyen birisidir. işte yine bir türk takımın avrupa maçından sonra tarafıma yansıyanlar. bi de şu var, küfür illaki olur. ben de yazmışımdır '' hepiniz orospu çocuğunuz '' diye. bu, yanımdaki adamı da o küfürün içine katıp, ona da laf atmak anlamına gelmez. birbirimizin evine giden, yemek yiyen kişileriz. ama sen, '' bazı '' gibi özneler kullanırsan iş değişir. yine de cevap vermem o ayrı. futbolun bu yönü de olduğunu da bilerek hareket etmek gerekir. muhtemelen benden nefret ediyorlar ve bi süre daha canım dışarı çıkmak isteyince rehberi dolaşıp, kimseyi bulamadan sokaklara atacağım kendimi. varsın olsun, doğru bildiğimden şaşmadım en azından.
kimseyi ilgilendirmeyen sorunsal. karşımda benim takımıma bok atmaya kalkan güruh oldukça, hayattan soğuttuklarına istinaden, her daim onların karşısında olurum. ülke puanı vs. zerre umrumda değil. neden? 6 kasım 2007 liverpool beşiktaş maçı sonrası kim bizim yanımızda oldu?[ybkz]swh[/ybkz] en basiti dün kaybettikleri maç sonrası[ybkz]swh[/ybkz] 'hâlâ bize, siz 8-0 yenildiniz ama yeaaa' gibi salakça sıyrılma politikası içindeler. sen önce bir takımına sahip çık, kendi takımın için taraftar ol, sonra diğer takım taraftarlarına dön. gerizekalı.
bu söylediklerim uefa'yı bağlar. yoksa lig'de fenerbahçe-galatasaray derbisinde kalkıp ikisinden birini destekleyecek halim yok.
edit: ottan sebeplerle kimse kimsenin beşiktaşlılığını ölçmeye kalkmasın.
bu söylediklerim uefa'yı bağlar. yoksa lig'de fenerbahçe-galatasaray derbisinde kalkıp ikisinden birini destekleyecek halim yok.
edit: ottan sebeplerle kimse kimsenin beşiktaşlılığını ölçmeye kalkmasın.
tek yanıtı olmalı; (bkz: beşiktaş).
ama her beşiktaş'lı da rakibinin rakibini desteklemek zorunda değildir. ben madridi tutarım, ben galatsarayı desteklerim. istersem çaycumaspor silivrikapı maçında; siirtsporu desteklerim. beşiktaş'lı olmamla bunun ilgisi yok, üzgünüm
ama her beşiktaş'lı da rakibinin rakibini desteklemek zorunda değildir. ben madridi tutarım, ben galatsarayı desteklerim. istersem çaycumaspor silivrikapı maçında; siirtsporu desteklerim. beşiktaş'lı olmamla bunun ilgisi yok, üzgünüm
maalesef ben de beşiktaşlı olup da avrupa kupalarında türk takımlarını destekleyen taraftarlar olduğu ile ilgili duyumlar aldım. hiç de sorgulamıyorlar ''sen nasıl beşiktaşlısın?'' diye. (vurgula: ayrıca çok da esaslı beşiktaşlı olduklarını düşünüyorlar). dünyanın çivisi çıkmış olmalı.
türk takımıdır hesabı gs'yi destekleyenin de desteklemeyeninin de beşiktaşlı olduğu bilindiği sürece , sorunsallıktan, fikir ayrılığına dönüşen durum.
sorun yok.
sorun yok.
herkes istediğini desteklemekte özgürdür tabii ki ama yukarıda da yazıldığı üzere gs gibi bize düşmanca tavırlarından bir an olsun vazgeçmeyen ve türk takımı olmasından utandığım takımın karşısında kim varsa bir beşiktaşlı olarak gönlüm ondan yanadır.saldır real madrid!
avrupa , dünya, orası burası farketmez, hiçbir beşiktaşlının ne feneri ne gs yi ne de başka takımı desteklemek gibi mecburiyeti yoktur. biz beşiktaşlıyız ve sadece beşiktaş'ı tutarız, diğer renkli takımların da yenilmesini isteriz. kendi adıma ise asla gs'yi desteklemem umarım 10-0 yenilirler de şu facebook biraz rahatlar.
her şahsın kendisini bağlar.
avrupa kupalarında türk takımlarını desteklemek ya da desteklememek bir beşiktaşlılık ölçütü değildir.
avrupa kupalarında türk takımlarını desteklemek ya da desteklememek bir beşiktaşlılık ölçütü değildir.
mühendis oktay dan sonra cevabı her daim belli olan sorunsal.
bilmeyen,merak eden,açsın bir okusun, o aile neler çekti,çekiyor..
bilmeyen,merak eden,açsın bir okusun, o aile neler çekti,çekiyor..
bugünkü real madrid - gs maçı öncesi epeyce kendini hissettiren durumdur. şahsen ben tabiki real madrid'i destekliyorum. beşiktaş - chelsea maçında chelsea'yı havaalanında karşıladı gs'liler , cska moskova maçında cska'yı desteklediler 8-0 'dan başka bişey demediler. beşiktaş'ın kaç şampiyonluğunu yediler belli değil. unutulmasın 8-0 lık ankaragücü maçı.ayrıca mühendis oktay muhabbeti de var tabii...
o yüzden hala madrid !
o yüzden hala madrid !
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?