beşiktaşlı duruşu

0 /
kaptan
bir kenara bırakılması gerektiğini düşündüğüm olgu...
bir duruş sergileyeceğiz diye diye, yıllardır sinir hastası ettiler lan bizi...
yok efendi beşiktaş, yok duruşlu beşiktaş...
bence kulübün mottosu "bütün beşiktaş düşmanlarının ..........." diye başlayan, ama boşlukların ana bacı karıştırılmadan doldurulduğu cümleler, duruşlar, yaptırımlar olmalı...
mrkela
başarının şampiyon olmak, bir sınavdan 100 almak, bol para kazanıp güzel/yakışıklı kadın/erkeklerle beraber olmak olduğunu sanan, insani erdemlerin, hayat görüşünün, sadece kitaplardaki adamların aforizmaları olduğunu sanan, teog'lardan ygs'lere onlarca sınava yarış atı gibi hazırlandığından arkadaşına bile eküri demeyi beis görmeyip rekabeti tek değer görmüş bir kuşağın anlamakta zorlanacağı duruştur.
kimi insanoğlu bilmediği şeyi yok sanar, ancak deneyimlediği şeyin varlığından haberdardır. o yüzden beşiktaşlılık duruşu kimilerine olmayan şeymiş gibi gelebilir. ama ben umutsuz değilim, öğrenecekler, öğreteceğiz. şeref ve onur ağza alınırken on kere düşünülmesi gereken ve aşağılanınca aslında benimki gibi yumuşak tepkilerle geçiştirilmeyerek korunması gereken değerlerdir. bu sefer ters bir şey yazmamak için zor tuttum kendimi ama bir daha sefere kalp kırarım. onur ve şeref olmasaydı nasıl bir dünyada yaşayacağınızı düşünüp, neyi savunduğunuzu bir gözden geçirin derim.
generuption
Olmayan duruş.
Şeref,Gurur,duruş romantikliğiniz yüzünden senelerdir ayakta siktiler anacım sizi. Siz de kuzu kuzu yuttunuz. Başarısızlıklarını örtmek için sizi kullandılar. Yemeyin artık.
hazreti guti
bazı arkadaşların yanlış anladığı duruş.

hakedilerek kazanılan penaltıya ''penaltı değil; kerim kendini yere bıraktı, böyle alınacak 3 puanın amk'' gibi şeyler falan söylüyorlar, sonra 4 haftada 5 penaltımız çalınmıyor. lütfen bu duruşun ne olduğunu öğrenin.

e.ç
sportif başarının bozmadığı duruştur.takım amatöre düşse bozulmaz bu duruş.dünyada herkes takdir eder ne güzel duruyorlar gerçekten gelen geçen koyuyor hiç bozmuyorlar derler.herkes bu duruşu konuşur.en güzel duruşlarda 1. sıradayız.20 yılda 3 kez şampiyon olsakta bu duruşu korumalı ve rakipler gibi kazanma aşkıyla değil bu duruşu koruma aşkıyla yanıp tutuşmalıyız.
kartalzade
haksızın karşısında haklının yanında duran, kıvrak zekalı, naif ruhlu, kızdı mı tam kızan sevdimi tam seven insan tipidir. Kısacası duygularını dibine kadar yaşayandır. ömrüm boyunca artılarıyla eksileriyle taşıyacağım ve taşımaktan gurur duyacağım duruştur.

not: betimlerken direk babamı ve newcastle'ı anlatıyormuşum gibi hissettim [ybkz]swh[/ybkz]
newcastle
yine bu başlık altında defalarca kez tanımlanmış, farklı eleştirilere hatta alaylı ifadelere burada bile maruz kalmış duruştur.

"duruş" şeklinde isimlendirilmesi yıldırım demirören dönemine denk gelir. beyefendi attı ortaya böyle bir şey, sonra çektir oldu gitti... burada asıl ifade edilmek istenen, beşiktaşlılık terbiyesidir. defalarca konuşulmuştur belki ama belli ki yine hatırlatmakta fayda var. beşiktaş, bir semt takımıdır. galatasaray ve fenerbahçe'nin de kendi isimleriyle kurulu birer semti vardır belki ama onlardan farklı olarak gücünü, varlığını semtine has kültüründen alır. beşiktaş esnafı ve cümle ahalisi; öteden beri hoşgörüsü, çok yönlülüğü, çalışkanlığı ve alçak gönüllülüğüyle bilinir. ne "gaassaray"lılar gibi budala birer burjuva gibi yaşarlar, ne de karşı yakanın temsilcisi fenerliler gibidirler. zira, fenerbahçe'nin semt olması, takımın kurulmasından sonraya rastlar. kökleşmiş bir kültür yoktur bu nedenle. beşiktaşlılık terbiyesi ise yerleşik semt kültürünün bir yansımasıdır işte. koşulsuz olarak büyüğe saygı, haklının yanında yer alma, tevazu, alın teri, emek ve bu değerlere yine koşulsuz bağlılık bu kültürün temel taşlarıdır ve yeni milenyumda kullanıldığı haliyle "beşiktaşlı duruşu"ndan, bu hasletler bir arada bulunmaksızın bahsetmek olanaksızdır. buradaki talihsizlik, bazı kavramların ağızlara sakız edilmesidir. bu da ister istemez, beşiktaşlılık terbiyesi kavramının alay konusu haline gelmesine sebebiyet vermektedir ve bu kavramı koruyup yüceltmek ise; boynunda siyah-beyaz atkısı var iken sokaktaki hal ve hareketlerine dahi dikkat eden büyük beşiktaş taraftarına düşmektedir.

başta söylediğim gibi her şeyin eleştirilmesi, sorgulanması taraftarı birisiyim. iyi ya da kötü hiçbir şey körü körüne kabul edilmemelidir. bu bağlamda beşiktaşlı duruşu da eleştirilebilir ve hatta bu da bu duruşun bir parçasıdır ama bugünkü köhnemiş düzenin cenderesine sıkışmış popülist yaklaşımlara baz alarak, en hafif tabiriyle yakışıksız bir konuşma şekliyle koskoca bir tarihi ve kültürü ti'ye almak ne herhangi bir beşiktaşlı'ya yakışır, ne de herhangi birinin haddinedir.

bu böyle biline...
generuption
Çok komik duruş.
Şeref gurur Tatavası yapıp ardından adama Reza zarrab'ı savundurur.
Taraftarı da renkli diye yaftaladığı takımlardan farklı olduğunu sanar.
Anam ne iciyorsanız bana da yollayın be.
blackeagle1903
aziz yıldırım gibi hakem odası basmayı marifet sanan şeref yoksunlarının olduğu ortamda bir boka yaramayacak olandır. ezile ezile bir hal olduk, zaman susma değil haykırma vaktidir.
skender
"1989 baharıydı. Baba Hakkı durdu. Türk futbolunun babası, efsane futbolcu, antrenör ve başkan Hakkı Yeten’in yorgun kalbi 79 yıllık vazifesini tamamladı ve durdu.
Şeref Stadı’nda, çamurlu bir günde, ezeli rakipleri Fenerbahçe’ye karşı 2-0 öndeyken sarı-lacivertlilerin oynadığı kötü futboldan memnun olmayıp meslektaşlarına daha fazla mücadele etmelerini söyleyen Hakkı durdu.
Bir müsabakada kırmızı kart gören bir oyuncunun onun onayı olmadan dışarı çıkmadığı Baba, Türk futbolunun babası Hakkı durdu.
Beşiktaşlıydı. Ama Beşiktaşlı duruşundan hiç bahsetmedi. Öylece durdu. Onun durması zaten “duruş” tarifi için yeterliydi. Fazlasına lüzum yoktu.
* * *
2000 baharıydı. Süleyman Seba durdu. İnönü Stadı tarihinin ilk golünü atan futbolcu Süleyman, 16 yıllık Beşiktaş başkanlığı kariyerini kendi isteğiyle Efsane Başkan Seba olarak durdurdu.
Mart 2000’de arkasında 5 Süper Lig, 4 Türkiye Kupası, 4 Cumhurbaşkanlığı Kupası, 2 Başbakanlık Kupası bırakarak durdu. Olağan kongrede Bilgili’nin rakibi olmadı, 16 yıllık başkanlık kariyerini seçim kaybetmeden onursal başkanlık sıfatıyla tamamladı.
Beşiktaşlıydı. Ama Beşiktaşlı duruşundan hiç bahsetmedi. Öylece durdu. Akaretler’le Maçka arasında uzanan Spor Caddesi’ne adı verilerek durdu. Onun durması zaten “duruş” tarifi için yeterliydi. Fazlasına lüzum yoktu.
* * *
2011 baharıydı. Beşiktaş, Türkiye Kupası finalinde İstanbul Belediyespor’la karşı karşıya gelecekti. Müsabakanın öncesindeki hafta içinde Y.T. ile T.H. isimli iki kişi arasında aşağıdaki konuşmalar geçti:
Y.T: Ya bugün haberler çıkmış gördün mü hocam, İ.Akın’ı T. H. istiyor diye... Futbolcunun gardı düşüyor maç öncesi (gülüyor).
T.H: Maç öncesi biraz psikolojilerini bozalım.
Y.T: (Gülüyorlar) Kandırmayın oyuncumu.
T.H: ... İ..e oynarsan gelemezsin diye...
Y.T: ...
T.H: Oynayıp oynamamak...
Y.T: ...Öyle öyle diyordu zaten makara yapıyordu...
T.H.: Yani...
* * *
T.H. bununla da yetinmedi. Şike iddianamesinin 42’nci klasörüne göre arkadaşı, oyuncu menajeri Y.T. ile Beşiktaş futbolcuları Ersan, Guti ve İsmail hakkında iddialarda bulunmaktan geri durmadı:
Y.T: ... Ya Ersan da bitmiş hocam, birbirlerinin ellerini öpüyorlarmış orada. Masadaki başka bir çocuk var ya o söylüyor bana.
T.H: Daha önce de öpüşmüşler, evet.
Y.T: Evet, evet, aynen öyle...
...
Y.T: Üç iyi oldu hocam Allah’ın izniyle...
T.H: İlk yarı hiçbir şey oynamadı Guti i...si...
Y.T: Hocam ya var ya bak süper değişiklik yaptın.
...
Y.T: Ya hadi Serdal... Neyse de hocam o Hasan Ali topçu mopçu değil, he sen biliyorsun gerçi...
T.H: İsmail gibi aynı bizim ya.
Y.T: Ya İsmail’den de kötü hocam, o kötü İsmail’den. Son bir maçını izlesen 2B’de öyle topçu yok söyleyeyim yani haberin olsun.
* * *
2012 baharıydı. Yukarıda yazılan konuşmalarla hiçbir alakası olmayan, çünkü olmaması gereken, oyuncularına homoseksüel imasında asla bulunmamış, sol bekini aşağılamamış, rakip futbolcunun menajeriyle performans pazarlığı yapmamış Beşiktaş teknik direktörü durmadı. İstifa etti.
İstifa ederken de bol bol “Beşiktaşlı duruşu” ndan bahsetti.
Yukarıda yazılı konuşmaları belli ki hiç duymamış, gazete okumamış, o yüzden de Beşiktaş futbolcularının cinsel tercihleri konusunda başkalarıyla sohbet eden bir teknik direktöre görev verebilmiş Beşiktaş yönetimini suçladı konuşmasında...
Beşiktaş yönetimi de durmadı, onu çiçeklerle uğurladı giderken...
Bol bol da “Beşiktaş’ın çocuğu”, “Beşiktaşlı duruşu” filan dediler karşılıklı...
Oysa hiç durmamışlardı... Belli ki “duruş” sözcüğünün “duruştan bahsetmek” ten değil, “durmak” tan türediğini bilmiyorlardı.
Ve o sözcükler, ne yazık ki onların ağızlarında hiç ama hiç şık durmuyordu."

http://spor.milliyet.com.tr/besiktasli-durusu/spor/sporyazardetay/24.05.2012/1544398/default.htm
zago30
yıldırım demirören'in zamanında ağzından düşürmediği,o nedenle bizlerin soğuduğu ama her zaman beşiktaşlıların diğerlerinden farklı olmasını sağlayan,bizi biz yapan duruştur.her zaman da var olmaya devam edecektir.
avcarlıçürük
laf etmeden önce destur çekmeniz gereken duruş. beşiktaş'ı beşiktaş yapanın ne olduğunu anlamadıysan, sen çok yanlış takımı tutmuşsun kardeş.
ozdemirozdemir
her ne olursa olsun, nezaketiyle döven duruştur. beşiktaş top oyunundan ibaret bir yapı değildir; felsefesi vardır. hiçbir şekilde değerlerinden ödün vermez, kendini kabadayılıkla değil nezaketi, efendiliği ve asi ruhuyla muhafaza eder. bu yüzden herkes beşiktaşlı olamaz; hatta beşiktaşlı olunmaz, beşiktaşlı doğulur.
blackeagle1903
nezaketli duruş dışında sonuna kadar desteklediğim duruştur. ama artık ne terbiye, ne nezaket hiçbiri sikimde değil. şeref yoksunu adamlar gelecek, koca kulübün ve milyonlarca taraftarının hakkını yiyecek, ben yine de sınırlı bir tepki vereceğim. olmaz böyle arkadaş. haysiyetsizlerin yaptıkları yanına kar kalmayacak.
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol