beşiktaş'ın küçülmesi

dingoc
gelinen son noktada, maddi yetersizlikler, hayvani borçlar yüzünden ister istemez yaşanacak olan küçülme hareketidir. en başta futbol takımının içinde yer alan yüksek ücretli oyunculardan başlaması kaçınılmaz gibi duruyor. yine de küçülmenin başarısızlık getireceği tezine katılmıyorum. son 3 senedir transfere harcanan paraların karşılığında alınan başarılara bakınca, bir de bu yöntemin denenmesi faydalı olabilir.
başka bir deyişle küllerimizden doğabiliriz
ben öyle bi insan mıyım
başarı anlamında hiçbir şey kaybetmeyeceğimizi, bilakis kazanacağımızı düşündüğüm çaresiz plandır.
sıralama olarak bakmamak lazım, düşme potasındaki takımlardan sadece 15 puan fazla alabildik bu sezon; bundan kötüsü şam'da kutup ayısı beyler.
şutmesafesişutpozisyonu
küçülen beşiktaş olmayacaktır ,buna kimsenin gücü yetmeyecektir, bütçe azalacaktır sadece. zaten bir takımda guti,quaresma,simo,fernades,almeid gibi pahalı, aynı tip ve sorunlu oyuncuları almak ahmaklıktan başka bişey değil.
Bir takımında kobe, carmelo,james,ginobili gibi hepsi aynı özellikteki adamları barındırıp şampiyon olmayı beklemek gibi bişey. Yani takım kimyası var takım olabilmek var bunlar önümüzdeki yıl ayrılacak bütçeyle ve biraz detaylı çalışma ile kesinlikle mümkün olabilecek olaylar.Yani gençler sorumluluk alır takım pisliklerden arındırılıp bir kaç iyi transfer ile olabilir. Olmasa bile yani başarısız sezonlar gelse bile, beşiktaşımızı kimse küçültemez. Ne tüp kafa nede bir başkası..
genckartal301
bazen hayatta geri çekilmek, bir durup soluklanmak gereklidir.. bir adım atsan daha ileri gidersin belki ama o adım ömrünü azaltır belki de.
bilenler bilir; hani kartalların yeniden doğması gibi hikayesi vardır;

"kartallar 70 yaşına kadar yaşayabilir fakat 70 yaşına kadar yaşayabilmeleri için 40-50 yaşlarında çok zor bir süreçten geçmeleri gerekmektedir, aynen şimdi beşiktaş'ın yaptığı gibi.. o heybetli kanatları ağırlaşır,seyrekleşir, rahat rahat uçmasına göklerde süzülmesine imkan vermez. pençeleri işlevini yitirir avını yakalayamaz, yakalasa parçalayamaz.. hasbel kader av yakalasa gagası uzadığı için onu yemekte zorlanır, beslenemez... işte kartal bu duruma gelince ya ölümü seçer ve ölene kadar böyle yaşar ya da kendi yeniden doğuşunu sağlayacak olan bir sürece başlar (şimdi beşiktaşımın yapmaya çalıştığı gibi).

bu sürece karar verince kartal tüm gücüyle en yükseklerde bir yuva yapar kendisine. ve yaklaşık 5 ay boyunca burada kendi yeniden doğuşunu bu zor süreci başlatır. (feda projesi gibi)
önce gagalarını taşlara vura vura koparır atar ve yeniden çıkmasını bekler (kongrede eski yönetime dava açma yetkisi almak gibi)
yeni gagaları çıkınca, gagasıyla eski iş görmeyen pençelerini yerinden söker (yüksek maliyetli ve maliyetini karşılamayan, sahada rakibini parçalamayan futbolcuları yollamaya çalışmak gibi)
eski pençeler gidip yerine güçlü pençeleri çıkınca onlarla da iş görmeyen kanatlarını yolar ve yeni kanatlarına kavuşmayı bekler.. kanatlar da çıkınca kartal yeniden doğuşunu tamamlamış olacaktır...

işte beşiktaşın yeniden doğuşunda uçuşunu sağlayacak olan yeni kanatları öz kaynaklarına yönelmekle, öz kaynak düzenini oturtmakla kendi topçusunu çıkarmakla olacaktır... ve bu yeni kanatlar çıktığı zaman kartal yeni başarılara kupalara uçacaktır. yeni rızalar yeni sergenler çıktıkça her biri beşiktaşı başarılarla dolu geleceğe uçuracak olan kanatlara birer kocaman kartal tüyü olacaklardır. yeter ki yöneticiler biraz olsun kartal gibi düşünsün, kartal gibi geleceğe baksın.ben inancım var..

bu sebeple küçülmek bitiş değil yeniden başlangıçtır. sokullu mehmet paşanın tarihi sözünü hatırlayalım; "kesilen sakal daha gür çıkar!!"
genckartal301
korkulacak bir şey olmadığı açığa çıkmış olan durumdur. küçülüyoruz dediğimiz dönemde samet aybaba'lar ile 3. olduk. şimdi vakit; şahlanma vaktidir.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol