ne zaman beşiktaş yenilse vücudumu saran, hayattan soğutan kasvettir bu. bir süre "hayat çok boktan ya" durumunda gezdirir adamı. 1-2 saat geçer tam normal hayata dönmüşken akıla gelir mağlubiyet. boğazını sıkar adamın. en eğlenceli aksiyonu çekilmez yapar. ertesi gün olana kadar da geçmez. bazen ertesi gün bile hortlar.
beşiktaş yenildikten sonra çöken kasvet
seni zaferler yaşatman için , şampiyonluklar alman için sevmedim ki , ben şerefli ikinciliklerine hayran olduğum , sen renklerine aşık olduğum ve yine senin armanda taşıdığın şanlı bayrağıma kurban olduğum , sen yaşam sevincimsin benim. dedirten başlıktır benim için.
kasvet mi ? o da ne ki ?
kasvet mi ? o da ne ki ?
vallahi kasvet yok; havlu atılmış bir şey olduğuna da inanmıyorum, sonuçta bu sezon üç kulvarda da varolan bir beşiktaş var ve ben takımımdan çok memnunum, türkiye kupası'nın alınması, uefa'da alınabilecek en iyi sonuç ve ligde 2. olup şampiyonlar ligine gitmek beni şampiyon olmuş kadar mutlu edecektir bu sezon için. biliyorum ki; takımım doğru yolda, önümüzdeki sene altın yılımızı yaşayacağız. bunu kimse engelleyemeyecek, o başka bir şey ama şu an için sinirden kanser olmama sebep olacak şeyler de yok değil: bkz: ##69403
dönüş yolunun bitmemesiyle de açıklanabilecek olan durum.
halbuki yenmiş olsan o yol pıt diye güle oynaya geçer.
halbuki yenmiş olsan o yol pıt diye güle oynaya geçer.
lige havlu atmamızı da beraberinde getiren yenilgide daha bi fena çöken kasvettir.
gülerken aniden donar gülümseme dudaklarınızda, konuşurken aniden susarsınız cümlenin ortasında,
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?