anlatıcı iyi ama hacı, hakkını yememek gerek: deniz atalaylaylom ve fareli köyün ahmet kavalcısı
beşiktaş transfer masalları
şakası bir tarafa gerçekten de masal oldu transferler bizler de masalsever.
umutlandırılan ve sonra içinde patlayıp götü boklu adamlara maskara etmeyi başaran, taraftarı düşünmeyen sikko yönetim masalıdır.
(bkz: ronaldo de assis moreira ronaldinho)
(bkz: ronaldo de assis moreira ronaldinho)
çocuk ağlayınca uyutmak için masal anlatılır. taraftar bu kadar ağlamasa masal da anlatılmaz. yönetim suçsuz demiyorum. bu süreci masal ile yönetmeye çalışıyorlar ona kızıyorum elbette. yapmak istedikleri transferler vardı yapamadılar, taraftarın hışmına uğramamak için masal uyduruldu. oysa yönetimin transfer olsa da olmasa da mükemmeliyetçi beşiktaş taraftarının hışmına uğrayacaklarını bilmesi ve bu yola başvurmaması lazımdı.
hedeflerini belirlerken, üzerinde yeterince hesap yapmayan yöneticiler tarafından anlatılan kısa öykülerdir.
yüz binlerce forma satacağı, artacak kombine ve lisanslı ürün rakamları yanılsamalarına kapıldığı hâlde, transferi gerçekleştirememiş olması ise, işin gerçekten acı boyutudur.
aslında, iyi ki de masal olarak kalır bu kısa öyküler; zira, ne o kadar forma satılır, ne de kombine rakamlarını şaha kaldırır masalsı transferler. etkisi muhakkak olacaktır, ama, ne yazık ki, şişirilen umutlar balonunda küçük bir deliğimiz var.
yüz binlerce forma satacağı, artacak kombine ve lisanslı ürün rakamları yanılsamalarına kapıldığı hâlde, transferi gerçekleştirememiş olması ise, işin gerçekten acı boyutudur.
aslında, iyi ki de masal olarak kalır bu kısa öyküler; zira, ne o kadar forma satılır, ne de kombine rakamlarını şaha kaldırır masalsı transferler. etkisi muhakkak olacaktır, ama, ne yazık ki, şişirilen umutlar balonunda küçük bir deliğimiz var.
beşiktaş taraftarına düşen kısmının hüsran olduğu masallar. yanlış anlama olmasın; ben transfer yapılmadı kısmında değilim; kimse alınmaz alınmaz, bütçe yetmiyordur, teknik kadro ihtiyaç duymuyordur. orasını bilemem.
ama birilerini alacağız diye ortalarda dolaşıp; sonunda götünü avuçlayıp dönmek olmuyor. ya konuşun ve transferi yapın; ya da susun aga.
ama birilerini alacağız diye ortalarda dolaşıp; sonunda götünü avuçlayıp dönmek olmuyor. ya konuşun ve transferi yapın; ya da susun aga.
ikinci yarının başlamasına 1 gün kala , halen berbatov, cisse, lescott ve daha sayamadığım bir sürü adam ile devam eden masalardır. ayrıca ledrion medrion diye bir adamı sözde gizli operayon ile anlaşmaya ikna edip, KAP'a bildirim yaptıktan sonra ortaya çıkan fiyasko bu masalların en komik bölümünü oluşturuyor. takibe devam ediyoruz bakalım bu masalın sonu nasıl bitecek
çok sevdiğimiz, desteklediğimiz ve destekleyeceğimiz fikret orman yönetiminin yazdığı masallardır. bu hikayelerinde bolca heyecan, hayal kırıklığı, korku ve nefret barındırır.
baş yazar ahmet nur çebi, derleyen ahmet kavalcı ve önder özen'dir. hiç şüphesiz masal kitabımızın baş kahramanı ronaldinho'dur. Godot beklenir gibi kendisi beklenir masal boyunca, ama bir türlü gelmez ve bolca hayal kırıklığı yaşanır. Kitapta geçen ana kalıplardan bazıları; "haftaya netleşir", "bugün-yarın", "yıldız futbolcu alacağız" şeklinde olur.
Bazen ana kahraman ronaldinho kaybolur asla yok olmaz, o hep beklenmektedir, yerini nene, pirlo, adebayor, robinho gibi isimlere bırakır. Bu sırada okuyucuların hiç beklemediği gelişmeler olur kitapta, afrika'dan bir kara ejder transfer edilir takıma, afrikalıdır ama sivas bölgesinde yaşar, okuyucu korkar. Sonra hiç tanımadık genç bir oğlan gelir kolombiya'dan, masal boyunca da ortada hiç gözükmez, okuyucu hep merak eder durur. zaman ilerler bir dönem sonra bu sefer isimler değişir , lescott olur, hunt olur, tovionen olur, masalı yazanlar dünyanın her yerinden isim koyarlar ki masal daha okunası olsun. okuyucular başta zevkle, sonra heyecanla, sonra merak ile sonunda da lanet okuyarak okurlar, kitap sona erer. sonu mutlu değildir, umutlar yeni basım kitaba kalmıştır.
Ayrıca hikaye bayattır ve kitap da pek satmamıştır.
baş yazar ahmet nur çebi, derleyen ahmet kavalcı ve önder özen'dir. hiç şüphesiz masal kitabımızın baş kahramanı ronaldinho'dur. Godot beklenir gibi kendisi beklenir masal boyunca, ama bir türlü gelmez ve bolca hayal kırıklığı yaşanır. Kitapta geçen ana kalıplardan bazıları; "haftaya netleşir", "bugün-yarın", "yıldız futbolcu alacağız" şeklinde olur.
Bazen ana kahraman ronaldinho kaybolur asla yok olmaz, o hep beklenmektedir, yerini nene, pirlo, adebayor, robinho gibi isimlere bırakır. Bu sırada okuyucuların hiç beklemediği gelişmeler olur kitapta, afrika'dan bir kara ejder transfer edilir takıma, afrikalıdır ama sivas bölgesinde yaşar, okuyucu korkar. Sonra hiç tanımadık genç bir oğlan gelir kolombiya'dan, masal boyunca da ortada hiç gözükmez, okuyucu hep merak eder durur. zaman ilerler bir dönem sonra bu sefer isimler değişir , lescott olur, hunt olur, tovionen olur, masalı yazanlar dünyanın her yerinden isim koyarlar ki masal daha okunası olsun. okuyucular başta zevkle, sonra heyecanla, sonra merak ile sonunda da lanet okuyarak okurlar, kitap sona erer. sonu mutlu değildir, umutlar yeni basım kitaba kalmıştır.
Ayrıca hikaye bayattır ve kitap da pek satmamıştır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?