(bkz: beşiktaş taraftarının hentbola yabancılığı)
(bkz: beşiktaş taraftarının curlinge yabancılığı)
(bkz: beşiktaş taraftarının eskrime yabancılığı)
beşiktaş taraftarının voleybola yabancılığı
şu afişin türkçesinin yapılmamasından dolayı oluşan yabancılıktır.
o afişhttp://tinyurl.com/brxpxfv
as bu afişi inönüye ve abdi ipekçiye maçların öncesinde bak bakalım akatların en kalabalık günleri yaşanıyor mu yaşanmıyor mu?
o afişhttp://tinyurl.com/brxpxfv
as bu afişi inönüye ve abdi ipekçiye maçların öncesinde bak bakalım akatların en kalabalık günleri yaşanıyor mu yaşanmıyor mu?
kulüp yönetiminin medya gücünü kullanamamasından dolayı dünden bu güne gelen yabancılıktır.
sadece voleybol özelinden çıkartıp tüm branşlar bazından düşünüldüğünde taraftar olduğumuzu her fırsatta dile getirsek de, bu iş bir özendirme çalışmasından çok müşteriye yönelik hareket edebilen pazarlama faaliyetleri ile ancak taraftar sayısı arttırılabilinir. yani benim açımdan düşünüldüğü gibi arma aşkı sadece futboldan ibaret olmadığını düşünen binlerce istanbullu var ancak bu kitle medya da yer aldığı kadarıyla beşiktaş'ı takip edebiliyor. medya futbolun peşinde olduğu için taraftarda futbola olan bilgi fazlalığı ile aldığı zevk doğru orantıda ilerliyor.
şunu söylemek istiyorum, haftalık satılan biletlere haftalık kombine yap, bir gazetenin tam sayfa ilanı maksimum 30.000 TL. Futbol bileti x TL / Futbol + basketbol bileti y TL / Futbol + basketbol + voleybol bileti Z TL olarak bir kaç gazeteye yer al. kişilere hafta içinden hafta sonuna plan yapmalarını sağla dolu dolu beşiktaşlı bir hafta sonu geçirebilmeleri için ajandalarını pazarlama teknikleri ile kur.
voleybol basketbol ve diğer branşlara şehrin belirli yerlerinden otobüsler kaldır, bak bakalım o zaman kaç seyircin gidiyor.
kulüplerin en ciddi gelir kaynağı taraftar ve taraftarın üzerinde ki yük çok ağır, bu yükü hafiflet ve beşiktaşlılığı ön plana çıkartarak tüm branşlarından herkesi haberdar et, küçük meblağlar ile medyada yer al maçların önemini gerekirse cebinden para vererek sağla bak bakalım ilgi artıyor mu artmıyor mu?
sadece voleybol özelinden çıkartıp tüm branşlar bazından düşünüldüğünde taraftar olduğumuzu her fırsatta dile getirsek de, bu iş bir özendirme çalışmasından çok müşteriye yönelik hareket edebilen pazarlama faaliyetleri ile ancak taraftar sayısı arttırılabilinir. yani benim açımdan düşünüldüğü gibi arma aşkı sadece futboldan ibaret olmadığını düşünen binlerce istanbullu var ancak bu kitle medya da yer aldığı kadarıyla beşiktaş'ı takip edebiliyor. medya futbolun peşinde olduğu için taraftarda futbola olan bilgi fazlalığı ile aldığı zevk doğru orantıda ilerliyor.
şunu söylemek istiyorum, haftalık satılan biletlere haftalık kombine yap, bir gazetenin tam sayfa ilanı maksimum 30.000 TL. Futbol bileti x TL / Futbol + basketbol bileti y TL / Futbol + basketbol + voleybol bileti Z TL olarak bir kaç gazeteye yer al. kişilere hafta içinden hafta sonuna plan yapmalarını sağla dolu dolu beşiktaşlı bir hafta sonu geçirebilmeleri için ajandalarını pazarlama teknikleri ile kur.
voleybol basketbol ve diğer branşlara şehrin belirli yerlerinden otobüsler kaldır, bak bakalım o zaman kaç seyircin gidiyor.
kulüplerin en ciddi gelir kaynağı taraftar ve taraftarın üzerinde ki yük çok ağır, bu yükü hafiflet ve beşiktaşlılığı ön plana çıkartarak tüm branşlarından herkesi haberdar et, küçük meblağlar ile medyada yer al maçların önemini gerekirse cebinden para vererek sağla bak bakalım ilgi artıyor mu artmıyor mu?
efendim amatör branş kovalayan, arma peşinde salonlardan salonlara sürüklenen ben denizin; son dönemde fark ettiğim acı tespitidir. ne yazık ki benim de içinde bulunduğum bilmezlik, cahilliktir.
şöyle ki; 4 kasım 2012 beşiktaş vakıfbank kadın voleybol maçında çok az taraftar vardı mesela. sonra hiç iyi destekleyemediler olanlarda. hep böyle sevmeli, aşık olmalı beste bağırdılar. oysa oyuna göre bağırsalardı ya? bilmiyorlar işte, cahiller cahil.
yalnız her şeyi çok iyi bilen bazı taraftarlar bu maça gelmediler. ona şaşırdım açıkçası. hani her türlü eleştiriyi yapacaksın ama icraate gelince ortada yoksun? nasıl olacak bu. iş. elit taraftarda gelmezse salonlara, benim gibi sadece öküz gibi bağıran taraftar giderse nasıl düzelecek bu takımlar?
(bkz: sevemez kimse seni benim sevdiğim kadar)
şöyle ki; 4 kasım 2012 beşiktaş vakıfbank kadın voleybol maçında çok az taraftar vardı mesela. sonra hiç iyi destekleyemediler olanlarda. hep böyle sevmeli, aşık olmalı beste bağırdılar. oysa oyuna göre bağırsalardı ya? bilmiyorlar işte, cahiller cahil.
yalnız her şeyi çok iyi bilen bazı taraftarlar bu maça gelmediler. ona şaşırdım açıkçası. hani her türlü eleştiriyi yapacaksın ama icraate gelince ortada yoksun? nasıl olacak bu. iş. elit taraftarda gelmezse salonlara, benim gibi sadece öküz gibi bağıran taraftar giderse nasıl düzelecek bu takımlar?
(bkz: sevemez kimse seni benim sevdiğim kadar)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?