beşiktaş jimnastik kulübü sağlık kurulu

1 /
gidiyorum bu
ardı arkası kesilmeyen uzun süreli sakatlıklardan sonra fikret orman başkanlığındaki beşiktaş yönetimi'nin karşısına alıp ciddi şekilde hesap sorması gereken yapılanma. özellikle bernd schuster döneminden bu yana çapraz bağ kopmalarından, adale yırtıklarından ayağa kalkamayan bir beşiktaşlı futbolcu popülasyonu ciddi şekilde dikkati çekmeye başladı. artık "beşiktaş'ta x şoku", "beşiktaş'ta büyük şanssızlık" temalı haber başlıkları bu zaafiyetin üstünü örtmeye yetmiyor. bunu sadece "futbolcunun kendisine bakmaması" tarzı yüzeysel bir değerlendirmeyle geçiştirmek mümkün değil. bir kere o kişi ekmeğini futbol oynayarak kazanıyor ve bilinçli bir şekilde mevcut sakatlığına titizlik göstermemesi düşünülemez. mehmet akgün adale sakatlığından aylarca sahalardan uzak kaldıktan sonra forma giydiği ilk lig maçında daha ilk yarının bitiminde yine adele yırtığı teşhisiyle ıskartaya çıkıyor. ismail köybaş ağır bir çapraz bağ sakatlığı geçiriyor. altı ay aradan sonra çıktığı idmanda yeniden aynı sakatlığı nüksediyor ve bir o kadar daha oynayamayacağı açıklanıyor. mustafa pektemek ağır bir çapraz bağ sakatlığından sonra çıktığı ikinci lig maçında ayağının çime takılması sonucu bir altı ay daha hepimize el sallıyor. ersan adem gülüm ha keza. pardon da beyler tüm bu olup bitenin hepsine karşılık gelen sihirli sözcüğünüz yalnızca "şanssızlık" mı? tedavi süreci, kullanılan ilaçlar, ameliyatları gerçekleştirenlerin tecrübe ve yetkinlikleri gibi parametreler yok hükmünde mi kabûl edilecek? son iki yılın sakatlık dökümüne ve oyuncuların sahaya dönüş tarihlerine bir bakın. siyah beyazlı futbolcuların ne kadar devasa bir fıkranın özneleri olduğuna yakından şahit olacaksınız. halk içinde muteber bir nesne yok beşiktaş gibi, olmaya beşiktaş sahada bir nefes sıhhat gibi.
newcastle
son dönemde artık illallah ettiren sakatlıklar nedeniyle ciddi eksiklikleri olduğunu düşünmekle beraber yanlış yerden eleştirdiğimize inandığım kurul. en temeline inecek olursak sağlık kurulunun görevi iki yönlüdür: 1- önleyici sağlık hizmetleri, 2- giderici sağlık hizmetleri (evet götümden sallıyorum şu an, hakikaten böyle bir ayrım ne derece söz konusudur bilemiyorum ama bana kalırsa en sağlıklı ayrım bu şekilde olmalı.) kurulun önleyici sağlık hizmetleri çerçevesinde ne yapması gerekir? öncelikle sporcuların bireysel sağlık dosyalarının tam ve doğru bir biçimde temininin gerçekleştirilmiş olmasını beklerim. bunun için gerekirse önceki kulübüyle gerekli iletişim sağlanır, zor değil. daha sonra evvelki rahatsızlıkları/sakatlıkları üzerinden sporcunun risk durumu çıkarılır. belli birtakım testlerle de destekleyerek her sporcunun bir risk haritası çıkarılır. bu risk haritası doğrultusunda gereken önleyici müdahaleler, teknik heyetle de sıkı bilgi akışı kurmak suretiyle belli aralıklarla sporcuya uygulanır. olması gereken, mantıklı olan bu. eğer bu konuda yapılmayan bir şeyler varsa -ki ben kendi adıma bundan hayatta emin olamam-, o durumda kurulun defteri acilen dürülmelidir. giderici sağlık hizmetleri işin en can alıcı bölümü burasıdır. zira kamuoyunun doğru ya da yanlış en çok bilgi sahibi olabildiği kısım budur. iş, futbolcunun sakatlanmasıyla birlikte başlar. teşhis/tanı vs. sonrası derhal tedavi sürecine başlanır. burada eleştiriye tabi bir kısım varsa, o da sakatlık süresinin öngörülmesinde veya başka bir deyişle asgari iyileşme süresine yaklaşılamamasında kendini gösterir. bu noktada sağlık kurulu ile birlikte teknik heyet ve sporcunun kendisi de denklemin diğer değişkenleri olarak karşımıza çıkar. bu üç ayağı bir arada değerlendirmek gerekir. bunlarla birlikte şunu da gözden kaçırmamak gerekir ki, "ne kadar ekmek, o kadar köfte"... yani sen sağlık kuruluna gereken harcamayı yapmazsan böyle şeyleri sıklıkla yaşaman kaçınılmaz olur. seni bir süre idare eder o birim ama para alamadığı işi de savsaklar yani insan, doğamızda olan bir şey bu. bunun da ötesinde ben yine de sağlık kurulundansa teknik ekibin sorgulanması kanaatindeyim. sağlık ekibinden bilgi alıyorsun ve ona rağmen bu herifler patır patır dökülüyorlar. hem de aynı sakatlıklarla... bu nasıl bir iş, anlamıyorum. sonuç sorunun kaynağını tespit edip acil bir çözüm planı oluşturmak şart. zira artık beşiktaş'ın hiç de hoş olmayan bir itibara sahip olduğunu söyleyebiliriz bu konuda. hangi oyuncu böyle koşullar altında kendini riske etmek ister ki?
kanta kuzen
Bu sene çekilen sıkıntıların baş rolünde olan ekip. Ama olayı yalnızca sağlık ekibi ile kısıtlamamak lazım. Geçen sene 3 günde bir maç yapmamıza rağmen takım ayakta kalabiliyor, bu derece sakatlık vermiyordu. Oyuncuların sakatlıkları antreman metodları ve kondisyoner ekibi eleştirilmelidir. Ama bir oyuncu aynı bölgeden tekrar sakatlanıyorsa (mustafa pektemek, ismail köybaşı, ersan gülüm, almeida - 2 hafta dinlenecek denen fernandesin 2 ay oynayamaması da var ) sağlık ekibi başarısız demektir. Milyon dolarlık futbolcuların sağlığını feda etme lüksümüz yok. Feda sezonu diyerek kadroda revizyona giden yönetim (ki uygulamalarını doğru da buluyorum) takımın rotasyonunu 13-14 oyuncu ile kısıtladı. Bu tabloda cezalı oyuncu dışında eksik olma ya da son 10 dakikada oyundan düşme lüksümüz yok. Yönetimin en kısa sürede bu konuya el atması, kurumsallaşma faaliyetlerine sağlık ve kondisyoner ekibinden başlaması, profesyoneller tarafından yönetilecek denilen kulübün ahbap - çavuş ilişkisi ile takımı kapasitesi yetersiz adamlara emanet etmemesi gerekmektedir.
dingoc


--spoiler--

NECİP 3 haftadır karnındaki ağrılardan şikâyetçiydi. Beşiktaş doktorları genç oyuncuyu MR’a göndermedi ve ağrı kesici veriyordu. Necip bu sürede idmanlara çıktı, 2 de maç oynadı. Milli Takım kampında ise doktorlara karnındaki ağrılardan söz etti. Doktor Metin Ergün 22 yaşındaki oyuncuyu muayene etti ve karın kaslarında zorlanma olabileceğini söyleyip MR’a gönderdi.

BUNUN sonucunda Necip’in sağ karın adalesinde gerilme ve ödem tespit edildi. A Milli Takım’daki tek Beşiktaşlı olan Necip kadrodan çıkarıldı ve şimdi en az 1 hafta dinlendirilecek. Cumartesi günü oynanacak olan Elazığ maçını kaçıracak olan genç oyuncunun ne zaman tam hazır halde sahalara döneceği ise tedaviye vereceği yanıta göre belli olacak.

--spoiler--

zago30
varlığından şüphe duyduğum kurul.ne iş yaparsınız siz ya?olmasanız anca bu kadar sakatlık yaşardık zaten.beşiktaş taraftarını delirten kurul olarak tarihe geçtiniz tebrikler!
gidiyorum bu
başlığı açan birisi olarak genel anlamda tedavi sürecinin uzaması ve "oynayabilir" raporu verdikleri oyuncuların çok kısa bir zamanda aynı sakatlığı tekrar yaşamaları nedeniyle şikayet ettiğim kuruldur. ancak oğuzhan özyakup'un sakatlanması da bize göstermiştir ki, uygulanan antreman programlarının, yapılan yüklemelerin, özetle teknik ekibin de ciddi derecede bu noktada sorgulanması gerekmektedir.

beşiktaş teknik direktörü "kondisyonerim recep çetin" diyorsa, sağlık kuruluna gelene kadar pek çok şeyin yanlış gittiği ortaya çıkar.

tanım: zurnanın son deliği.
ala rase
çaktırmadan bizi siken grup. bu adamlar bizi sikio başka açıklaması yok. bu kadar küfür etmemin sebebi sakatlıklar değil. fernandes'e en başında 1 hafta dinlenecek dediler adam daha yeni kendine geldi. necip'e ilaç verip oynatıyorlardı milli takımdan gönderdiler yine 1 hafta dinlenecek dediler kaç hafta oldu. bu hafta da oynayamayacakmış. hay ben sizin yapacağınız işe. yemin ediyorum şu beşiktaş'ın amatörlüğü insanı hayattan soğutur. antep'in son dakika golünden beri bu kadar sinirlenmemiştim.

https://twitter.com/gufy_donalds/status/304559691709702145
brigate autonome
bunca zaman boşa eleştirdiğimiz ekiptir. eski açık'ın 3-4 metrelik duvarından atladığım halde bir şey olmuyor ama sahaya girer girmez ayak bileğim burkuluyorsa ben de bu sağlık ekibine laf ettirmem arkadaş.[ybkz]swh[/ybkz]
isyan devrim beşiktaş
yeniden kulakları çınlamaya başlayan kurul. aynı anda bu kadar çok oyuncunun sakatlanması, hele bu sakatlıkların hiçbirinin darbeye bağlı sakatlık olmaması düşündürücü.
şutmesafesişutpozisyonu
sakatlıklarda sorumlu olmayan kuruldur. bu arkadaşların görevi oyuncular sakatlandıktan sonra en doğru tedavi ile onları iyileştirmektedir. sakatlıklardan sorumlu olanlar kendine bakmayan futbolcular veya yanlış veya ağır idman yaptırıp kasların dinlenmesine olanak vermeyen teknik direktördür.
sengitgeliyorum
tolga zengin sakatlanıp yerine cenk gönen girdi. ne şanstır ki cenk de sakatlandı hatta adamın kafası yarıldı. evet, evet yanlış okumadınız kafası yarıldı! yahu adam maç sonunda hiçbirşeyi hatırlamadığını söylüyor insan sağlığı bu kadar mı önemsiz ? yemişim derbiyi, mağlubiyeti insan ulan insan. o görüntüleri izlerken bu sağlık ekibinin(!) cenk'in oyunda kalmasına nasıl göz yumduğunu anlayamıyorum.

(bkz: 22 şubat 2014 galatasaray beşiktaş maçı)
1 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol