beşiktaş inönü'de yenildiğinde

gitane
takımın oyununa göre değişen lakin her halükarda depresif bir duygudurumdur.
takım iyi oynayıp yenilmişse taraftara üzülürsün, futbolculara teknik heyete üzülürsün, kendine kızarsın şunu yapsaydım yenilmezdi diye (bkz: totem).
takım kötü oynayıp yenilirse taraftara üzülürsün, futbolculara bazen de teknik heyete kızarsın.
her durumda insanın içini öfke ve hayalkırıklığı ile dolduran bir durum olsa da bağıra bağıra en büyük sen değil misin, güzel günler göreceğiz, ve son zamanlarda sözlüğümüzün bestesi bir derdim var söylemek suretiyle aşk içinde yanar tutuşursun.
ozdemirozdemir
beşiktaş taraftarının futbolu gerçekten bilip,değerlendirme yapabildiğini;hatta karşı takımı da alkışlayarak asaletini ve iyiyi tebrik edecek kadar saygın olduğunu gördüğüm maçlardır genelde...onun dışında üzülürüm ama beşiktaş yeniyor diye sevmedik ki!
kartalist
normal zamanlarda yensekde yenilsekde hakem düdüğü çalar çalmaz çoğu zaman düdüğü bile beklemeden yerimden kalkar önümde kim var kim yok ezercesine dışarı atarım kendimi.çünkü dönüş yolu uzundur ve daha dolmabahçede binilecek son motor,kadıköyde binilecek son otobüs beklemektedir.

ama bazende çok büyük umutlarla gittiğimiz,kötüde oynamadığımız hatta son dakika golüyle kaybettiğimiz maçlar olur ki,hakem bitirdiğinde çökerim olduğum yere.öyle mal mal sahaya tribünlere bakarım.bir fener maçını hatırlarım misal,tigana amcamın zamanıydı galiba.ligin bitmesine iki-üç hafta kalmış,fenerle kapışıyoruz şampiyonluk için.kazanırsak büyük ihtimal şampiyon olacağız.sabahın köründe inmişiz semte.maç saati gelmiş,dağ taş siyah-beyaza boyanmış.daha maçın başında kezman çocuğu koymuş,sonrada yatmışlardı o bir golün üzerine maç bitene kadar.saldır beşiktaş,yardır beşiktaş derken,bir türlü olmamış,1-0 kaybetmiştik maçı.ben dahil enaz yüz kişi ışıklar sönene kadar olduğumuz yerde çakılmış kalmıştık.

böyle oynayın,yenilin,canımı yiyin diyenler halt etmişler.adamın canını o kadar yakan bir yenilgi şekli varmıdır lan hayatta.
artiz ne arar la bazarda
1,5 saatlik kocaeli yolculuğunu zindan eder adama. hiç ses çıkarmazsın, tüm hüznünü içinde yaşayıp düşünmeye başlarsın.

bazen kızarsın, yağmura kızarsın, teknik direktöre kızarsın, oyuncuya kızarsın... o kızgınlıkla bi daha gelenin mnk dersin, ama sen de bilirsin ki bu kızgınlık sabah olana kadardır. sabah olunca gene atkını dolayıp, bilekliklerini takıp işe gidersin, etraftaki yavşakça sırıtıp noldu lenn akşam eauhuhea nidaları ile şaka yapanlara gülümsersin.

bir sonraki hafta maç gününü dört gözle beklersin.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol