beşiktaş inönü'de yenildiğinde

kartalist
normal zamanlarda yensekde yenilsekde hakem düdüğü çalar çalmaz çoğu zaman düdüğü bile beklemeden yerimden kalkar önümde kim var kim yok ezercesine dışarı atarım kendimi.çünkü dönüş yolu uzundur ve daha dolmabahçede binilecek son motor,kadıköyde binilecek son otobüs beklemektedir.

ama bazende çok büyük umutlarla gittiğimiz,kötüde oynamadığımız hatta son dakika golüyle kaybettiğimiz maçlar olur ki,hakem bitirdiğinde çökerim olduğum yere.öyle mal mal sahaya tribünlere bakarım.bir fener maçını hatırlarım misal,tigana amcamın zamanıydı galiba.ligin bitmesine iki-üç hafta kalmış,fenerle kapışıyoruz şampiyonluk için.kazanırsak büyük ihtimal şampiyon olacağız.sabahın köründe inmişiz semte.maç saati gelmiş,dağ taş siyah-beyaza boyanmış.daha maçın başında kezman çocuğu koymuş,sonrada yatmışlardı o bir golün üzerine maç bitene kadar.saldır beşiktaş,yardır beşiktaş derken,bir türlü olmamış,1-0 kaybetmiştik maçı.ben dahil enaz yüz kişi ışıklar sönene kadar olduğumuz yerde çakılmış kalmıştık.

böyle oynayın,yenilin,canımı yiyin diyenler halt etmişler.adamın canını o kadar yakan bir yenilgi şekli varmıdır lan hayatta.
bu başlıktaki tüm girileri gör

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol